Ucube titredi ve endişeli bir şekilde dikenli kuyruğunu kırbaçladı. Sıcak yaz havasında parıldayan kahverengi nehrin altını pek göremedim. bataklık otlarının arasında dolanıp boğumlu ağaçların kümeleri Moriches Körfezi'ne boşalıncaya kadar. Alan Nil Deltasına biraz benziyordu. Mısır hariç burada sulak alanlar her iki tarafta çevriliydi konut mahalleri ile gri çatılı evlerin satırdan sonra satır(Burayı pek çeviremedim yardımcı olursanız müko olur) Hemen kuzeyde, Montauk Karayolu boyunca bir sıra araba geçti. Hamptons'da olmayan kalabalığın tadını çıkarmak için şehirdeki kalabalıklardan kaçan tatilciler. aşağıda gerçekten etçil bir bataklık canavarı olsaydı, insanlar için bir tat geliştirmeden önce ne kadar süreceğini merak ettim. Eğer olduysa ... iyi bir büfeyle yiyebileceği her şeyle çevriliydi. 'Tamam ucube 'dedim beni nehir kıyısına bırak. Tekneden attığımda en kısa zamanda Ucube çığlık attı ve gökyüzüne doğru uçtu. 'Hey' diye onun peşinden bağırdım ama çok geç olmuştu. Ucube kolayca korkar. Et yiyen canavarlar onu korkutmaya meyillidir. Havai fişek palyaçolar ve Sadie'nin içtiği garip İngiliz ribena içkisinin kokusu .( sonuncusu onu suçlayamam.Sadie Londra'da büyüdü ve bazı oldukça garip tatlar geliştirdi) Bu canavar problemiyle tek ilgilenmek zorunda kalacağım, daha sonra Ucube'nin geri dönüp beni alması için bir kez ıslık çalıcam. Sırt çantamı açtım ve malzemelerimi kontrol ettim: bazı büyülü iplerim ,kavisli fildişi değneğim,büyülü shabti heykelciği yapmak için kaligrafi setim ve arkadaşım Jaz'ın bir süredir benim için hazırladığı şifa iksiri(Çok fazla yaralandığımı biliyordu.) İhtiyacım olan bir şey daha vardı. Konsantre oldum ve Duat'a ulaştım. Son birkaç ay içinde gölge aleminde eşya depolamada daha iyi oldum-ekstra silahlar temiz kıyafetler Ayağın Meyvesi ve altı paket kök bira soğutulmuş-ama elimi büyülü bir boyuta sokmak, hala soğuk ve ağır perde katmanlarını zorlamak gibi hissettiriyordu.Parmaklarımı kılıcımın kabzası etrafına kapattım ve kınından çıkardım -bir soru işareti gibi kavisli bir bıçak ile ağır bir khopesh.Kılıcım ve asamla donanmış olarak aç bir canavarı aramak için bataklıkta gezintiye çıkmıştım.Oh ne kadarda keyifli . Suya girdim ve hemen dizlerime kadar battım. Kendimi nehir dibinde sıkışmış yahni gibihissettim. Her adımda ayakkabılarım çok kaba sesler çıkardı.- suck- plop suck- plop- Sadie'nin benimle olmadığına sevindim Gülmeyi asla bırakmazdı. Daha da kötüsü bu kadar gürültü yaparken herhangi bir canavara gizlice yaklaşamayacağımı biliyordum.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
