Bu ülkede yüksek bir rütbede olabilmek için sadece iki yol vardı; "haleflik" ve "evlilik".
Winter Blooming Blooming Dükü henüz evlenmemişken doğan gayrimeşru bir çocuktu. Annesi bir yabancıydı. Devlet tarafından kabul edilmemiş bir yabancı.
Halef olma şansının olmadığını en başından beri biliyordu.
Ancak, zamanla, Larken krallığı beceriksiz hükümet yetkilileri sayesinde borca batmıştı. Kralın idam edilmesii isteyenler her gün kalenin önünde gösterler düzenliyor, bütün suç monarşiye yükleniyordu.
Bunun sonucunda, Winter Kralın kızıyla evlenmeye söz verdi. Violet Lawrence, ile evlenmesi karşılığında onun ailesine borcu ödemelerinde destek olacaktı.
Evliliklerinin sebebi buydu ve Vioelet'e göre bu oldukça yeterli bir sebepti. Her ne kadar düğünleri neredeyse tamamen ihmal edlimiş olsa da...
Nihayet 18 yaşına basacağı için zihni müstakbel eşiyle konuşma arzusuyla dolup taşıyordu.
'Daha önce hiç bu kadar yakışıklı bir adam görmedim.'
Söylentilere göre Winter'ın kim olduğu bililnmeyen biyolokjik annesinden aldığı soğuk ve gri gözleri vardı. Ayrıca onun 24 yaşında olduğunu da duymuştu. Ama onun ilk izlenimine göre yaşı bundan çok daha büyük olmalıydı.
Tandık olmayan çevreye rağmen yüz ifadesi iyi ve sakindi ki bu Violet için çok iyiydi. Hayatında onu böylesine heyecanlandıran hiç olmamıştı. O ilkti.
'Birine ilk görüşte aşık olabileceğimi hiç düşünmemiştim...'
Ayrıca bu kişi onun gelecekteki kocası olduğu için çok şanslıydı....Halbuki böyle bir şey neredeyse imkansızdı. Bu muazzam bir şanstı.
'O da benden hoşlanacak mı?'
Violer düğünün sonunda cesaretini topladı, gözlerini kapattı ve Winter'ın elini tuttu.
'Gözlerim onun gözleriyle buluştuğunda, kalbim daha hızlı atmaya başladı.'
Bu garip ama güzel adamın elini tutmak büyük bir cesaret gerektiriyordu. Violet ondan uzaklaşmasını engellemek için elini sıkıca tuttu ve konuştumak üzere dudaklarını araladı.
"Seninle tanışmamın şans olduğunu biliyordum."
Winter'ın tepkisi endişe vericiydi...
Yüzündeki o boş ifadeyle bir saniye yüz yıl gibi geliyordu. Cevap vermek üzereyken başını odada yankılanan sese çevirdi.
Sesin sebebi Ash Lawrence'tı. Violet'in erkek kardeşi ve Larken tahtının varisiydi. Dikkatleri üzerine toplayabilmek adına bir kaşıkla elindeki kadehe vuruyordu.
"Eminim ki hepiniz biliyorsunuzdur, sağolsun Lord Winter Blooming bu evlilik için 24 Milyon Lakne ödedi."
'Neden aniden para hakkında konuşmaya başladın ki?'
Ash Violet'in git gide artan tedirginliğiyle devam etti.
"Bu parayla, babamın başarısızlığı nedeniyle devletin edindiği borçların büyük bir kısmını ödeyeceğim. Kraliyet ailesi olarak bununla yetinmiyor ve aynı zamanda devletimizin topraklarını tehlikeye attığımız için özür diliyoruz. Bu olaydan çıkardığımız ders sonucu, bugünden itibaren kraliyet ailesi kavramını parçalara ayırıyor ve yönetme yetkisini meclise devrediyorum. Ayrıca Lawrence ailesi ünvanından vazgeçecek."
Ash'ın sözlerinin ardından düğün salonunda bir sessizlik hakimdi.
Ardından, her nasılsa davetlilerden biri alkış tutmaya başladı ve gitgide daha çok kişinin ona katılmasıyla bir süre sonra tüm salon Ash'ın bu cesur kararını alkışlıyordu.
Diğer tarafta Winter, buruşuk bir yüzle küfrederek ayağa kalktı. Çoğu insanın dikkati onun üzerindeydi.
O anlarda, onu hayatının geri kalanında bir milyoner yapacak serveti uçup gitti. Maruz kaldığı aşağılanma nedeniyle, hayatının geri kalanını kurtaracak bir ünvan almıştı. Ama Lawrence ailesi kraliyet ailesi kavramını yok ettiğini ilan ettiğinde ve ünvaları kaldırdığında, Onun Dükün oğlu ve Prensesin kocası statüleri de kayboldu.
Elde etmek için çabaladığı her şey...saniyeler içerisinde yerle bir olmuştu.
Winter öfkesini gizleyemeyerek elinde tuttuğu bardağı yere attı.
Woturan Violet gözlerini şaşkınlıkla ardına kadar açtı. Winter tam anlamıyla tükenmiş bir haldeydi.
Bir süre sonra İnsanlar hiçbir şey olmamışcasına Ash'a övgüler yağdırdılar. Herkes onun borçları ödeyip göstericileri susturmak için kardeşini feda ettiğini biliyordu. Yine de çoğu kişinin yüreği bu iki ana karakterin feda edilip evlendirilmesiyle ferahlamıştı.
Violet ciddiyetle ve göz atmak sinirli insanların arasında Blooming ailesinin.
Violet kıpırdamaksızın otururken Blooming ailesinden olan, ona doğru ilerleyen insanlara baktı.
Tüm bunlar üç yıl önceydi.
--------------- Merhaba! Umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir.Eğer çeviride bir hata yaptıysam özür dilerim. Henüz pek tecrübeli değilim ama hatalarımı söylediğiniz taktirde düzeltmeye çalışırım :)Bu arada muhtemelen fark etmişsinizdir ama yine de söylemek istedim, tek tırnak içinde yazdıklarım Violet'in iç konuşmaları.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.