Sıfır - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




11   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   13 


           
Adım adım, düşmez bir gurur ve dik bir omurgayla ilerliyordu. 

Canlılığı sezdiği yöne, cansız olan o ilerliyor.

Lakin. 

Omuzları düşüktü ve gözleri puslu. Çenesi gerilirken dolsa dahi gözleri, duraksamadı. 

İlerlemekten başka çare yoktur. 

Omuzları titredi ve sonunda sol eliyle gözlerini kapatarak ilerlemeye devam etti. 

Ilık sıvı parmaklar arasından sızsa bile, boğazından ince hıçkırık çıkıp titrekçe sızlansa bile. 

Hakkı yoktu tek bir saniye dahi durmaya. 

Zorundaydı. 

Bitikti ama ilerlemek zorundaydı. 

Kolunu kaldırdı ve durmadan akan gözyaşlarını sildi. 

Nafile. 

Tekrar tekrar akarak yerini dolduruyordu yaş damlaları. 

Gözleri ne kadar kendini tutsa da puslanarak görüşüne engel oluyordu. 

Şimdi görüşü kaderi gibiydi aynen. 

Puslu. 

Belirsiz. 

"Hepsi.." 

Kısık bir sesle konuşuyordu. 

"Yalandı" 

"Hepsi yalandı..." 

Acıları, sevinçleri, hüzünleri, tüm mutlulukları... her şeyi.. 

Yalanmış meğer. 

Koluyla bir defa daha silerek başını kaldırdı. Yumruklarını sıkıp daha da ileri atılarak. 

Kalbi atmıyordu ama nedense bir çarpıntı hissediyordu.

Nefes almıyordu lakin boğulduğunu hissediyordu.

Baştan ayağı çürümüştü ama organlarının varlıklarını duyumsuyordu.

Ve...

Hatırlıyordu. 

Yalan olanı değil de asıl olanı. 

Küçük bir çocuk, mutlu bir aile. 

Bir baskın. 

Meşaleler... 

Saldırganca tavırlar. Şiddet, bağrışma, yetersiz tepkiler...

Haydutlar, hırsızlar ya da her ne ise...

Ülkeleri yok edildi ve her bir birey köle olmak üzere dağılıverdi. 

Her biri ayrıldı. 

Köle olarak satıldılar. 

Modern hayat denen şey eğer yalandan ibaret ise... 

O çok sevdiği, bırakamadığı ailesi, gerçekliği bırakamadığı için kafasında kurduğu bir hayal değilse nedir ?! 

Gerçek ise... 

Sahteydi. 

Hepsi. 

Tüm benliği ve hatta kendi kimliğiyle. Tam anlamıyla yalandan ibaretti. 

Adı, yaşı, hayatı... 

Dahası. 

Ona en çok koyan gerçekte cesedi çürürken, yanılsamasında yükseklere tırmanışıdır! Ölürken yaşamın en arzulu hislerini tadıyordu.

Asıl kabullenemediği de buydu ya! 

Kabus dolu bir hayata gözlerini yumarak yalanlarla kendini avutmak. 

"Duramam" eliyle son bir defa sildi göz yaşlarını. 

Kalbi kan ağlasa da. 

"Annem bekliyor... babam... kardeşlerim bekliyor beni... duramam..." sendeleyerek ilerledi. 

Yüzü hızla çürüyüp iyileşme döngüsünde hareket ederek aslında  onun bir ölü olduğu gerçeğini gün yüzüne vuruyordu. 

Göz yuvarları boşalmıştı ve sanki bir çift titrek, soluk alev sönmek üzere vaziyette diretiyordu.

Bedenini hissedemiyor. 

Ve aslında acı da hissetmiyordu. 

Düşen bir parça et ve kan ile ellerine baktı. Sonunda kaldırarak yanaklarına dokundu. 

Soyulmuş yanaklarına. 

Tırnaklarını geçirerek daha da kazıdı, parmakları titrerken kabul edemediği gerçek yüzüne yüzüne daha da vuruyordu. 

Kaç yıl geçti ? 

Başını kaldırdı gökyüzüne doğru. 

Düşünmek istemediği o düşünceyi. 

O öldüyse... 

Ya kardeşleri ?! 

Ya ailesi ?!

Hepsi hayatta kalmayı başaramadıysa ?! 

İlk dayanamayan o değilse...ya... ilk veda eden o değilse ?!

İçten içe kahroluyor ve daha da hızlanmaya başlıyordu. 

Hızı, insan üstü hızı aşıp da sınırlarını zorlayan raddeye dek. 

Diğer yandan çoktan diğer büyüyü zihni hızla işlemeye başlamıştı. 

[Bilgenin Gözü]

Çevreyi bir anda yazıya ve metne dökerek beynine kazıtıyordu an itibariyle. Beynine dolan bütün verilerden ayıklayarak hızla tarıyordu.

[Bilge'nin gözü] [Görüş] den referans alarak türettiği bir yetenek.

[Görüş] kendi bölgeni, daha doğrusu alanını yaratmaktır. Burada kendi  kuralların geçerlidir. Görüş sıfırdan gerçeklik oluşturmak, soyutu somutlaştırmak ise, Bilgenin gözü var olqn gerçekliği soyutluğa sökmektir. 

Var olan madde sıkıştırılamaz ya da başka veriye dönüştürülemez ama görüş soyutlayarak istenilen biçime, yani veri haline getirebilir. 

Bir nevi dünyayı bir kitap gibi okuyabilir.

Bir yandan analiz ederek diğer yandan bu terk edilmiş bölgeden hızla uzaklaşıyordu.

Gücü artık bedeni stabilize etmeye odaklanamadığı için her adımda bir parçasını düşürerek ilerledi. 

Yavaş yavaş ufalanıyor ve rüzgar taneleri onu parçalara ayırıyormuş gibi görünüyordu.

Eriyen bir mumu andırıyordu.


-Devam Edecek-


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


11   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   13 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.