En güncel bölümleri fenrirscans.com da okuyun ve sitedeki birçok noveli keşfedin.
Lee Jin-sung fanteziyi severdi.
Bu tutkusu salt keyif alma düzeyini aşmış, saplantıya varmıştı.
Fantaziye olan ilgisi ve hayranlığı basit fantastik romanların ötesine geçerek maaşının tamamını harcayacağı tarih ve mitoloji kopyalarını da içeriyordu.
Sonuç olarak o hep şunu istiyordu.
Bir fantezi dünyasına, harikalar ve büyülerle dolu bir dünyaya gitmek istiyordu.
Lee Jin-sung sadece hayal kurmakla kalmadı. İşini bıraktı ve bir yolculuğa çıktı. Yıllarca dünyanın gizemli harikalarını aradı, kimsenin gitmeye cesaret edemediği ücra yerlere gitti.
Dünyanın en yüksek dağlarını fethetti ve hatta Dünya’nın en güney uçlarına kadar gitti. Dünya’nın tam merkezine gitti.
Ama tabii ki hiçbir şey çıkmadı.
Gerçeklik, fanteziden çok uzaktı.
O noktada pes etmeye meyilliydi ama Lee Jin-sung kendini buna zorlayamadı. Her gece dua etti. Dünyadaki her tanrıya ve hatta ötesindekilere bile. Ertesi sabah uyandığında kendini bir fantezi dünyasının ortasında bulacağını dua etti.
ve bir gün duaları kabul oldu.
Ama umduğu gibi olmadı.
“...Benim dileğim bu değildi.”
Bir iç çekiş duyuldu. Nefesi dondu ve yere düştü.
Üzgün bir ifadeyle başını kaldırdı.
Önünde, acı soğuğun bitmek bilmeyen genişliği uzanıyordu. Okuyanlar hani diyorum bu yorum mu atsanız bı tepki mi atsanız ne dersiniz
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.