Black Snowflake - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 


           
  

 Gecenin ilerleyen saatlerinde kapımın yavaşça aralandığını gördüm. Dikkatle kapıya baktım. Glazz' ın kel kafası ay ışığında bile parlıyordu. Gülümsedim.

 "Sen neden bu saatte uyumuyorsun?"

 "Sen neden bu saatte odamdasın?"

  Saçsız kafasını kaşıyıp gözlerini benden kaçırırken "Sadece odana alıştın mı diye bakmak istedim."

  Bir kaç saniye yüzüne baktım. 

"Biliyorum Glazz. Kraliçe beni sık sık kontrol etmeni istedi dimi o yüzden gece vakti odama girdin. Her şeyi biliyorum."

  Şaşkın ve kaygılı bir ifade takınırken sordu.

"Nasıl? Nasıl biliyorsun?"

"Her zaman etrafa bakınıp beni sorduğunu Villy' den duydum. Ayrıca o çalışanlarını hiç böyle kontrol etmediğini de söylemişti. Acaba neden şimdi ediyor? Her şey ben işe başladığımda değiştiğine göre bunun çok fazla bir açıklamasının olduğunu sanmıyorum."

 "Zeki gibi bir tipin de yoktu aslında.  Haklısın. Bunu bilip bilmemen bir şeyi değiştirmeyecek ama sana bir süre bakıcılık yapacağım gibi görünüyor. Casusluktan şüpheleniyorsun."

 "Himmm. Şuan bu konuyu kurcalayacak ve sana soru soracak enerjim yok. İyi geceler."

 Dedim ve yatağıma uzandım.

  Glazz hala kapıda dikiliyordu. 

 "Uykun yoksa bir hikaye dinlemek ister misin?"

  Sert yüzüyle bu kadar nazik konuşacağını hiç düşünemiyordum.

 "Olur."

  Tekrardan diklenip yatağıma yaslandım Glazz' a da oturması için dolabımın yanındaki sandalyeyi gösterdim.

 "Çok uzun sürmeyecek merak etme. Öhöm!"

  O boğazını temizlemeye devam ederken "Uzun sürecek gibi..." Diye mırıldandım.

 "Yeni geldiğin için bilmiyorsundur diye sana bu imparatorluğun hikayesini anlatacağım şimdi."

  Meraklandım. Bağdaş kurup elimi çenemin altına yerleştirdim. O rahat pozisyonu yakalamayı başardım. Dikkatle ona baktım ve anlatması için bekledim.

  Gülümsedi. 

"Şuan bir çocuk gibi görünüyorsun. Her neyse... Galina İmparatorluğu nasıl kuruldu biliyor musun? Bundan çok uzun yıllar önce  çıkan bir savaşı biz kaybetmiştik. O zamanlar ülkenin adı Galina değildi. Ülkemiz küçüktü ve zengin fakir ayrımı rahatsız edici derecede kötüydü. Soylular halka sokak köpekleri gibi davranıyordu. Halkla muhatap olmuyorlar, esnaflardan bir şey almıyorlardı. Hatta istedikleri zaman evlerini satın alıp insanları evsiz bıraktıkları bile oluyordu. İstedikleri kişiyi köle gibi alıp evlerinde çalıştırıyorlardı. Bu çok uzun bir süre devam etti."

  Şaşırmıştım, çünkü hiç böyle bir ülke gibi görünmüyordu. İki gün önce gelmeme rağmen insanların huzurlu olduğunu yüzlerinden anlayabilmiştim.

 "Ülkenin eski kralı ise bu durumu hiç umursamıyor her şeyden haberdar olsa bile olanları görmezden geliyordu. Daha sonra kralın yeğeni bu duruma karşı çıktı. Fakat onu susturmayı başardılar. Halkı savunmasına engel oldular. Ama o bir isyan başlatmak için halkın içinden bir örgüt kurdu. Kölelerin ve halkın içinden oluşturduğu büyük bir örgüt. Güç toplamak için o örgütü 2 gruba ayırdı. Bir grubu eğiterek suikastçı ve savaşçı olarak yetiştirdi. Diğer grubu ise bilgi toplama, haberleşme, plan stratejileri için; kültür, kılık değiştirme, görev yönlendirmeleri gibi konularda eğitti. İsyanı başlatan genç soylu yalnız değildi. Onu arka saflarda gizlice destekleyen akrabaları da vardı. Bir gün suikast hazırlayıp kraliyet ailesinin içine sızdılar ve kraliyet ailesindeki bütün fertleri öldürdüler. Onları ve bu 'kölelik sistemini' destekleyenleri tutukladılar. Onu arkadan gizlice destekleyen statüsü yüksek akrabaları sayesinde devrimi başlatan kişi kral oldu. Krallığın adını sakin ve huzurlu anlamına gelen 'Galina' ismini koydu. Ve o kral imparatorluğu düzene soktuğunda daha 20 yaşındaydı. Bütün köleleri serbest bıraktı. Irkçılık, sınıflandırma gibi insanları birbirinden ayıran şeyleri ortadan kaldırdı. Yeni yasalar sayesinde bir daha eskisi gibi tatsız olaylar yaşanmadı. İmparatorluk bir anda büyük bir değişim gösterdi. Çöküntünün eşiğindeki, kimsenin sevmediği bir krallığın böyle değişmesi bütün yerlerde konuşuldu. Bazı krallıklar gücünden korkmaya başladılar. Komşu ülkelerden kölelikten usanan kişiler bu ülkeye kaçıyorlar ve onlara özgürlükleri veriliyordu. Ülkeler krallığın yeni gücünden ve gizli örgütünden korktukları için susmayı tercih ettiler. Bu yüzden halkın çoğu eski kölelerden ve tutsaklardan oluşuyordu. Ama onları serbest bırakan, yeni özgür yaşamlarını veren  krallarına sadakat yemini ettiler. Kral ülkeyi genişletmek için anlaşmalar yapmak istedi. Ama buna razı gelmeyen diğer imparatorluklar birçok tartışmaya neden olup krallığa savaş açtılar. Fakat Kral kendi kurduğu birliğinin gücüne  güveniyordu. Örgütünü, krallığın askerleriyle birleştirip büyük bir ordu kurdu. Bu savaşın başlamasının nedeni büyücülerin bu ülkeyi kıskanıp diğer ülkeleri savaş konusunda heveslendirmelerindendi. Bu yüzden buradaki insanlar büyücülerden nefret eder. Savaşı 2 yıl içerisinde kazandık.  Herkes İmparatorluğun değişmesi için elinden geleni yaptı. Savaştaki ganimetlerle yetimler için bakımlı yetimhaneler, hastaneler, evsizler için yeni evler inşa edildi. Krallığın yenilenmesinde halk da büyük bir rol oynadı. Burası herkesin ülkesini sevdiği bir yer olmuştu artık. Bu krallığı oluşturan kişi şimdiki kralımız... Kral Andre. Sanırım şuan 83 yaşında. Ve kralın kurduğu birlik senin şu kavga ettiğin adamın komutanı olduğu; kızıl ay şövalyeleri birliği..."

  Yataktan sıçradım. Ayağa kalktım. Ellerim şaşkınlıkla ağzımı kapatırken konuştum.

"Neee? Gerçekten mi?"

"Kral onların her bir üyesini ailesi gibi görür. Herkes onlara değer verdiğini bilir. Hatta Rodel imparatorluğa o kadar bağlıdır ki onunla çok dalga geçerler."

 "Ahh. Anlıyorum. Yani o yüzden mi kraliçe beni izlemenizi söyledi. Beni köle zannettiği için ve onunla kavga  ettiğim için mi?"

 "Kısmen. Asıl sorun senin casus olduğunu düşünmelerinde olabilir. Neden bilmiyorum ama Kraliçeye senin hikayeni anlattığında çok şaşırdığını ve ağladığını söyledi Rodel. Senin izlenmeni ve güvende olmanı istedi. Herhâlde köle olduğun için duygulanmış olabilir. Her neyse kızıl ay şövalyelerinin gözü senin üstünde."

 "Bekle. Yani her gün buraya rapor almaya falan mı geliyorlar senden. Yada kraliçeye benim yüzümden mektup mu yolluyorsun?"

 "Hayır. Bu kadar küçük meselelerle Kraliçe ilgilenmez. Seni bana emanet etti."

 "Ama benim kızıl ay şövalyeleri tarafından izlendiğimi söyledin. Bi -bir dakika! Yoksa sende mi o birliktensin!?"

  Kafasını kaşıdı. Çekingen bir sesle "Haha beni yakaladın. Ama ben eski birlikteydim. Emekli oldum. Artık bu oteli işletiyorum. İmparatorluk üyelere güvendiği için seni bana emanet etmiş olmalı."

  Çok şaşırmıştım.

"Yani sen bu krallığı kuran eski birlikten misin?"

  Ayağa kalktı ve bana doğru bir kaç adım attı. 

"Bunu kimseye söylememelisin. Yeğenime bile. Diğer ülkeler kızıl ay birliğinin varlığının farkında olsa da onların tek bir tanesinin kim olduğunu bile bilmiyorlar. Çünkü halkın ağzı sıkı kapalı. Kraliyet ailesini sıkıntıya düşürecek tek bir şey yapmazlar. Yani bunu bilenler asla bu konuları konuşmazlar bile. Ben uyarımı yaptım. Hikaye burada bitiyor."

 “Peki... Neden bu kadar gizli şeyleri bana anlatmakta çekinmedin?”

 “...”

 “Ee?”

 “Açıkça bu bir test.”

 “Beni bu şekilde mi sınayacaksın?”

  Gülümsedi, derin bir iç çekip kapıya yönelirken gözlerimi Glazz' dan alamadım. Şaşkınlığım hala geçmemişti. Bu sorunun cevabını vermeyecekti. Endişe etmedim çünkü kendime güveniyordum. Bu göründüğünden daha kolay bir testti. Az önce anlatılan hikaye daha çok ilgimi çekmişti. Bu duyduğum en güzel hikayeydi sanırım. Hafızam yerine gelse bile bunun değişmeyeceğini biliyordum.

 “Şimdi başka soru sorma ve uyu. Hiç dışarı çıkmadığın için bilmiyorsundur ama hala kar yağıyor. Yarın büyük ihtimalle otelin önünde tonlarca kar yığını olacak. Onları sen temizleyeceksin."

 "İyi geceler Glazz. Bir de... Teşekkür ederim."

  Kapıdan geçerken seslendi.

"Sana da."

  Uzun bir şekilde esnedim. Yatağa uzandım. Aklıma takılan küçük bir problem vardı. Glazz, Rodel’ in Kraliçe’ ye olayı anlattığını söylemişti. Yani kraliçe o tuhaf gelişimi; ormanda ortaya çıktığımı biliyordu. Aynı zamanda Glazz da öyle. Sanırım onlar da bana inanmıyorlardı. Derin bir nefes aldım. Gözlerimi yumdum. Galina' nın inanılmaz geçmişini düşünmeye başladım. Halkın samimiyetini ve kızıl ay birliğini...


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.