Black Snowflake - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




7   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   9 


           


  Tenime soğuk bir şeyin değmesiyle çığlık atarak uyandım. O soğukluğun kar olduğunu gördüğümde karşımda sırıtarak duran Villy' e sert bir bakış attım.

 "Neden beni bu şekilde uyandırdın!"

 "Ne kadar seslensem de kalkmadın. Kalkman için yüzünle bile uğraştım ama hiç bir şey hissetmedin. Bende böyle bir çözüm buldum. Bunun etki edeceğini bile zannetmiyordum doğrusu."

  Kikirdeyerek yüzüme bakarken yataktan doğruldum. Uzun bir iç çektim.

 “İntikamı çok kötü olacak."

 "İntikamdan önce koca bir kar yığınını temizlesek güzel olur. Çünkü gecikirsek Glazz' ın söylenmelerine maruz kalırız. Kalk hadi daha kahvaltı yapacağız. Ben önden gidiyorum."

  O odamdan çıkarken etrafıma baktım. Odam ilk defa bu kadar karanlıktı. Küçük camın önündeki kar yığınını görünce nedenini anladım. Işığı yaktım. Hazırlandım. Esneyerek giyinirken uykunun bana yetmediğini anladım. İç çekerek merdivenleri çıktım.

  Hima elini kaldırıp selam verdi. Bende aynısını yaptım. Birlikte mutfağa geçtik. Çoktan kurulmuş olan sofraya oturup muhabbet etmeye başladık. Hima, Glazz' ın bazı işlerini halletmek için saatler önce çıktığını söyledi. Yani bütün işler bize kalmıştı.

 “Amcam karları senin temizlemen gerektiğini söyledi ama merak etme Rin. Ben sana yardım ederim. 2 kişi olursak daha hızlı biter.”

 “Sağol Hima.”

  Villy’ ye ise otelin diğer işleri ve müşterilerle ilgilenmek kalıyordu. Yemeğimizi hızlıca yerken bir şey dikkatimi çekti. Mutfağın hatta otelin içi birkaç güne göre daha karanlık görünüyordu. Üstelik sabah olmasına rağmen Villy avizelerin mumlarını da yakmıştı. Sabahın erken saatlerinde kalktığımız için olabileceğini düşünüp pek kurcalamadım. Yemeğimizi bitirip Hima 'yla dışarı çıkacaktık. Ama giriş kapısı ne kadar uğraşsak da, kardan dolayı açılmadı. Hima elindeki gaz lambasını bana uzattı. Kapıyı bütün gücüyle iterken içeriye düşen karlar yeri doldurmaya başladı. Nihayet kapı geçebileceğimiz kadar yarılanınca yanına gidip dışarıya baktım. Karların yüksekliği dizimize kadar geliyordu. Dışarı istemsizce çıkarken soğuktan nefret ettiğimi bir kez daha hatırladım. Gaz lambasını yaktı ve bir köşeye öylece bıraktı. Ben de kürekleri almak için depoya gittim. Geri döndüğümde Hima biriyle muhabbet ediyordu. Pek umursamadım. Hemen bu can sıkıcı soğuktan kurtulmak için temizliğe başladım. Hima dönüp bana baktı ve bir çift eldiven uzattı. Eldivenlere uzanırken sordum.

 "Bunları nereden aldın?"

 "Otelin yanındaki palto dükkanından."

 "Çok iyi oldu. Teşekkür ederim. Ücretini Glazz çalıştığım parayı  verirse öderim." Derken gülümsedim.

 "Önemli değil. Hava cidden soğuk. Hala alışamıyorum bu soğuğa."

 "Ben de hiç sevmem. O yüzden hemen bitirelim."

  Küreği alıp yeri kazarken konuşmasına devam etti. 

"Bu günü atlatsak bile daha önümüzde bir kaç hafta daha var."

  Karları bahçeye doğru savururken   "Ne demek istiyorsun? Bir kaç hafta mi? Her gün kar yağışı mı varmış?"

 "Evet! Bilmiyor muydun? Burada bir kar yağdığında haftalarca yağar. O yüzden her taraf iki kat ışıklandırıldı."

 "Nasıl? Hiç durmadan haftalarca mı yağacak böyle?"

 "Evet. Sanırım 2-3 hafta daha bu şekilde yağar."

 "Ne!? Offf..."

 O kadar sıcak ülke varken burada uyanmam ne kadar şanslı olduğumu yine yüzüme vuruyordu.

  Kürek sallamaktan yorulup kısa bir ara verirken yüzüne bakarak konuşmamıza devam ettim.

 "Peki neden kar yağınca ışıklandırmaları arttırıyorsunuz?"

 "Belli değil mi? Her taraf karanlık oluyor. Bazen gündüz mu gece mi ayırt etmek bile zorlaşıyor."

 "Ha!"

 Ne dediğini anlayamamıştım. Kardan neden etraf karanlık olsun ki? Aksine aydınlık olması gerekmiyor mu?

  Küreğin sapına çenemi koyup düşündüm. Etrafıma baktım. Kapıların önünde yanan gaz lambaları hemen dikkatimi çekti.     Ayrıca sokak lambaları da yanıyordu. Tüylerim ürperdi. Sonra aklıma bir şey geldi. Acaba sabah da otelin içinin bu kadar karanlık olmasının nedeni demi buydu? Büyük bir şaşkınlıkla Hima' nın yüzüne baktım.

 "Ne var? Bir şey mi oldu?"

 "Bekle biraz. Mola ver." 

Titreyen elimi kaldırıp karlara doğru uzattım. Bir avuç aldım ve Hima' ya döndüm. Yutkundum.

 "Bu... Bu kar hangi renk?"

  Şaşırdığını anlayabiliyordum. Yüzünde anlamsız bir ifade vardı. Tebessüm etti.

 "Siyah. Siyah renk."

  Elim havada öylece donup kaldım. O sırada küçüklüğümden bir kaç anı geçti gözlerimin önünden. Arkadaşlarımla dışarda oynuyordum. Kahkahalar eşliğinde onlara kar topları atıyordum. Birden kendime geldim. Elimdeki karı yere bırakıp Hima' nın yakasından tuttum.

 "Benimle dalga geçmiyorsun dimi? Bu kar şimdi gerçekten siyah renk mi?"

Hima kaygılı bir yüz ifadesi takındı. Bir kaç adım geri gidip ellerimden kurtuldu.

 "Neyin var Rin? Tuhaf davranıyorsun. Çok yorgunsan gidebilirsin."
 
   Bana deliymişim gibi baktığına göre gerçekten karlar siyah renk olmalıydı. Demek o yüzdendi bütün bu aydınlatmalar. Ama hiç mantıklı gelmiyordu bana. Neden ben beyaz görürken onlar siyah görüyordu? Anılarımdan kar renginin beyaz olduğunu biliyordum. Bu bir şaşırtmaca değildi. Kendime gelmem gerektiğini düşündüm. Yere bıraktığım küreği alırken ifademi değiştirdim.

 "Hayır iyiyim. Sadece seninle dalga geçiyordum. Haha! Nasılda hemen korkuya kapıldın ama!"

  Hima koluma hafifçe çimdik attı ve tebessüm etti. Hemen ifadesi değişti. O da benimle kazmaya başladı. Bir süre hiç konuşmadık. Ben hala şaşkındım ama bunu gizlemek için elimden geleni yapıyordum. İşimize odaklanıp kar temizliğinin sonuna gelirken Hima sordu.

 "Villy' le Kar festivaline gitmeyi düşünüyoruz. Sen de geleceksin dimi?"

 "Kar festivali mi? Ahh~ Bilmem. Aslında soğuktan pek hoşlanmıyorum"

 "Ama bu çok büyük bir festival! Sırf bu festivali görmek için her yerden insanlar bu dönemde Galina' ya akın eder. Bir daha bu şansı yakalayamazsın bak! Sadece 5 yılda bir rastlayabilirsin."

 "Neden 5 yılda 1?"

 "Rin. Cidden sen hiç bir şey bilmiyorsun değil mi?"

Kollarını bağlayıp anlatmaya başladı.
  
 "Galina' da sadece 5 yılda 1 kar yağar. Bir yağdığında ise haftalarca yağar. Hatta bunun bir efsanesi var. Duymak ister misin?"

   Yine bir hikaye! Heyecanlandım. Beklemek istemeden kafamı hızla aşağı yukarı salladım.

 "Peki öyleyse. Derler ki her kar vakti geldiğinde bir peri gelip Galina için mutluluk dağıtırmış. Bu periyi insanlar göremiyormuş. Ama çok eskiden burada yasayanlar kar mevsimi gelmeden önce beyaz bir güvercinin havada gün boyu dolaşıp gezdiğini söylerler. Perinin bu kuşun kılığına girdiğini iddia edenler bile var. Her 5 yılda 1 gelen karı, bu perinin dağıttığına inanıyorlar. Aslında kar buradaki 'mutluluk' manasına geliyor. O yüzden bu dönem herkes çok sevinçlidir. Ayrıca kış mevsiminin sadece Galina krallığında böyle olmasının nedeni,  eskiden çok mutsuz ve uğursuz bir ülke olup sonradan mutluluğunun bütün krallıklar tarafından ibretle bakılmasından dolayı olduğuna  inanılıyor. Tabi bu bir halk efsanesi. Ama herkes bu periye inanır ve onun gelişini karşılamak adına bu festival düzenlenir. Bütün halk ve soylular festivale katılır. Dans edilir, türküler söylenir, ziyafetler düzenlenir. Daha sonra düzenlenen kar topu savaşında herkes bolca enerjisini atar. Sonra kral ve kraliçe konuşma yaparlar. İşte bu kadar. Hikayeyi beğendin mi?"

 "Vaaayy! Gerçekten çok güzelmiş. Ben de katılmaya karar verdim. Çok eğlenceli gözüküyor. Buranın kış mevsimini anlatan asla böyle bir hikayenin olacağını düşünmezdim. Oldukça ilginçmiş."

 "Neyse hadi içeri girelim. Çok üşüdüm. Kalanı akşama yaparız."

 "Bekle! Madem işimiz bitti neden hikayeyi burada anlattın?"

 "Haha! Aslında aklıma içeri geçmek gelmedi. Üzgünüm."

 "S -seni küçük velet! Bilerek yapıyorsunuz dimi? Sen de Villy' de!"

  Ben söylenirken sırıtarak içeri girdi. Ben de arkasından söylenerek onu takip ettim. Villy' le göz göze geldik. Masumca gülümsedi. Ben de söylenmeyi kesip ona sinsi bir bakış attım. Ne olduğunu anlamış olmalı ki koşmaya başladı. Hemen onun arkasından merdivenleri tırmanıp kolundan tuttum ve dışarıya doğru onu sürüklemeye başladım. Ne kadar çok yalvarsa da sırıtışlarıma engel olamadan ona teselli cümleleri sarf ettim. Bahçede topladığımız kar yığınına doğru bir anda onu attığımda "İntikaaaamm!!" Diye haykırdım ve gülmeye başladım. Villy karların içinde tepinirken bana çirkin sözler söylediğini duyabiliyordum. Gülmeme engel olamadım. Yavaşça elinden tutup onu karların arasından kurtarırken Glazz' ın uzaktaki sert bakışlarına yakalandım.

 "Haha! Merhaba Glazz. Sen de bizimle oynamak ister misin?"

Çok korkunç bir gülümseme sergiledi. Bana doğru yürüdü.

 "Merhaba Rin. Sanırım çok enerjin var. Merak etme ben seninle oynarım. Al bakalım şu küreği. Heh! Sen çatıdaki karları bahçeye doğru atarken ben de senin için Villy' i tekrar atabilecegin kar yığınları oluştururum! Ne dersin? Ahh belki de Villy yerine seni ben atarım! Haha!"

 "Ha -haha! Çok komikti. Neyseki oynamaya gerek yokmuş. Çok yorgunum Glazz. Üzgünüm. Başka bir gün tamam mı?"

  Arkama bakmadan hızlı adımlarla içeri girerken biri yakamdan tuttu. Arkama dönmesem de kim olduğunu biliyordum. Büyük cüssesi ve kel kafasıyla onu yere düşen gölgesinden tanıyabilmiştim. Glazz yavaşça yakamı bırakıp aynı ürkütücü gülümsemesiyle konuşmaya başladı.

 "Nereye gidiyorsun? Hadi al şu küreği. Sırada çatı temizliği var!"

  Arkadan parmak uçlarında yürüyerek içeriye geçen Villy' i seyrederken konuştum.

 "Hani çalışanlarının hasta olmasına izin vermeyen koca yürekli patrondun. Ne oldu? Bu soğukta kaç saattir dışarıyı te-"

  Gülümsemesi bir anda ifadesizleşip; ürkütücü yüzü daha şiddetli korkunçlaşırken sanırım öyle konuşmaya devam etseydim sonuçlarının kötü olacağını tahmin edebiliyordum.

 "Şaka yaptım. Şaka! Tabi ki yaparım."

 “Öğreniyorsun aferin. Hem Villy de sana yardım edecek."

Villy somurtarak bana baktı sonra merdivenlere yöneldi. Ayaklarım onu takip ederken durmadan şansıma  söylendim.

 “Şu parlak kafaaa..!”



Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


7   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   9 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.