Gecenin geç saatleriydi. Uzaktaki gürültülü ve telaşlı şehrin parıldayan ışıkları, suskun yol kenarından görülebiliyordu. Birisi, ıssız park yerine duran arabanın içine gizlenmiş, bekliyordu. Yüzü, floresan ışığıyla hafifçe aydınlandı. "Şu sıkıcı işi bitirelim artık." adam kendi kendine mırıldandı. Bacağında dengede tuttuğu ince dizüstü bilgisayara hafifçe vurdu. Ekran minik yazılarla kaplıydı. "Ne de olsa bu bilgisayar işlerinde iyi değilim," dedi hafif bir gülümsemeyle. Ekrandaki karakterler dans etti. "- Ama yine de başka birine güvenemem." Loş ışıkta kendi kendine gülümsedi. "Bir bakalım; Ajans ve dedektifi Kunikida, bu tuzağı görebilecek - Yokohama’yı koruyabilecek misin?" Adam, Dazai, arabanın penceresinden dışarı baktı. Yokohama’nın titreyen ışıkları, kararmış okyanusta baş aşağı yansımalarıyla parıldadı.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.