29/Sakat|HyperionScans

"Mmm... Ahhh~! Daha sert... içimde daha derine it!"

Su Yang parmaklarını kızın sırtına biraz daha yoğun bir şekilde bastırdı ve yatağındaki kız odanın içinde birkaç kez yankılanan haz dolu güçlü bir inilti çıkardı.

Su Yang ellerini yavaşça kızın sırtından çekti ve ondan uzaklaştı. 

"Burada işimiz bitti,
 dedi ona biraz bitkin bir ses tonuyla.

Günün geri kalanını Li Xiao Mo’nun evine gönderdiği 25 kızı tedavi etmek için harcadıktan sonra, Su Yang kendini güçlü bir canavarla savaşmış gibi hissediyordu. Dış Saray öğrencilerinin düşük xiulian uygulama tabanlarına sahip olmaları nedeniyle teknikleri için gerçek bir çaba sarf etmesinin gerekmediği önceki dönemlerin aksine, Su Yang’ın bu İç Saray öğrencilerini üstün xiulian uygulama tabanlarından dolayı memnun etmek için Derin Qi’sini kullanması gerekiyordu.

Su Yang’ın tekniklerinin işe yaraması sadece tanrısal hareketlerinden değil, aynı zamanda Derin Qi’sini fiziksel olarak dokunamadığı yerlere masaj yapmak için derinlemesine kullanmasından kaynaklanıyordu, bu nedenle kızlar Su Yang’ın dokunduğu tek yer sırtları olmasına rağmen tüm vücutlarında zevk hissediyorlardı. Ve eğer kızlar kendisinden daha üstün bir xiulian uygulama tabanına sahip olsalardı, o zaman Derin Qi’sinin kullanımını arttırması gerekecekti çünkü daha düşük Derin Qi’si ile vücutlarını keşfetmek daha zor olacaktı.

"Su Yang..." 

Yatağındaki kız aniden bitkin bir sesle ona seslendi:

 "Partnerin cennetin altındaki en mutlu kız olmalı... Kıskandım..."

 diye iç geçirdi.

"..." 

Su Yang onun sözleri karşısında acı bir gülümseme gösterdi.

"Partnerlerim, ha..." 

Önceki hayatında sahip olduğu tüm partnerleri hayatlarındayken kesinlikle mutlu olsalar da, sanki hiç üzüntüleri yokmuş gibi değildi. Aslında, Su Yang’la tanıştıktan sonra muhtemelen mutluluktan çok üzüntü yaşamışlardı.

"Bilmiyor muydunuz? Şu anda hiç ortağım yok,"

 dedi Su Yang İç Saray öğrencisine ve onu şaşkına çevirdi.

"Ne?! Partnerin yok mu!? Kızları tatmin etme yeteneğin bu kadar derinken, her Dış Saray kadın öğrencisini partnerin olarak kabul etsen şaşırmazdım!"

’Su Yang’ ismi sadece Dış Saray öğrencileri arasında popülerdi, bu nedenle İç Saray öğrencisinin Su Yang’ın tarikat içindeki geçmişi hakkında hiçbir fikri yoktu.

"Başkalarını tatmin edebilirim ama onlarla birlikte xiulian uygulayamazsam ne işe yararım?"

"Bununla ne demek istiyorsun?"

 diye sordu İç Mahkeme öğrencisi şaşkınlıkla kaşlarını çatarak.

Su Yang kasık bölgesini işaret etti ve gülümsedi: 

"Sakatlanmış."

Su Yang küçük komutanın sakat olduğu gerçeğini açıkladığı anda İç Saray öğrencisinin çenesi şoktan düştü. Dış Saray’da Su Yang’ın aşağısının sakat olduğu yaygın olarak bilinse de, bunun doğru olduğu hiçbir zaman kanıtlanmamıştı.

"Sen... sakat mısın?"

İç Saray öğrencisi buna inanamadı; Su Yang gibi mükemmel birinin böyle bir kusuru olabileceğine inanmaya cesaret edemiyordu. Üstelik bu, erkeklerin en kötü kâbusu sayılabilecek bir kusurdu!

Belki de gökler Su Yang’ın cennete meydan okuyan yeteneğini kıskanıyordu, bu yüzden sadece başkalarını tatmin etmesine izin verdiler ama kendisini değil.

İç Saray öğrencisi sadece Su Yang için değil, bu dünyadaki her dişi için üzüldüğünü hissetti.

"Madem xiulian uygulayamıyorsun, neden hâlâ bu mezheptesin? Bunun önemli olmadığı normal mezheplerin aksine, orada sakat olman, çift xiulian uygulamasının her şey demek olduğu bu mezhepte hiçbir işe yaramayacağın anlamına gelir!" 

İç Mahkeme öğrencisinin şüpheleri vardı.Su Yang omuz silkti. 

"Tarikatın ne düşündüğünü kim bilebilir ama beni hiç rahatsız etmediler."

"Kim derdi ki böyle bir adam... Aiya! Bu dünya için büyük bir üzüntü!" 

İç Saray öğrencisi yüksek sesle iç çekti.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra aniden şöyle dedi: 

"Merak etme, Su Yang! Sakat olsan ve xiulian uygulayamasan bile, senin eşin olmak benim için sorun olmaz..."

Su Yang onun teklifine gülümsedi ama yine de başını salladı.

"Şu anda sakat olabilirim ama sonsuza dek işe yaramayacağımı kim söyledi?"

Bu söz üzerine kızın gözleri irileşti ve nutku tutulmuş gibi göründü.

Bir an sonra gülümsedi ve utangaç bir tavırla şöyle dedi: 

"O zaman, eğer iyileşmeyi başarırsan... bir gün birlikte xiulian uygulayalım, tamam mı?"

Su Yang kıkırdadı ve şöyle dedi: 

"Bir kuyruk olacak, biliyorsun değil mi?"

"Eğer ellerinle bu kadar iyiysen, bunu deneyimlemek için sonsuza kadar beklemeye razıyım..." 

dedi kızararak.

Birkaç dakika sonra, günün son müşterisi Su Yang’ın evinden memnun bir şekilde ayrıldı ve sanki yeniden doğmuş gibi hissetti.

Su Yang daha sonra doğrudan xiulian uygulamak için oturdu ve odada kalan Yin Qi’yi içine çekti.

-

-

-

Sabah erkenden, Su Yang xiulian uygulamasını durdurdu ve Beyaz İnci Hazinesi’ne gitmeye hazırlandı.

"10,000 Prim Puanı..."

 Su Yang onayladı ve parlak bir ruh hali içinde evden ayrıldı.

Beyaz İnci Hazinesi’ne vardığında, geçen hafta gördüğü aynı yaşlı adam masanın arkasında oturuyordu.

"Hmm? Sen Saf Yang Çiçeği’ni isteyen öğrencisin..." 

Yaşlı adam Su Yang’ın yakışıklı yüzünü görür görmez onu tanıdı.

"Eğer buraya sadece beni kızdırmaya geldiysen, o zaman arkanı dönebilirsin."

Su Yang gülümseyerek yaşlı adamın masasına yaklaştı ve masanın üzerine yeşim taşından bir fiş koyarak yaşlı adamın şaşkın bir ifadeyle ona bakmasına neden oldu.

"Saf Yang Çiçeği için 10.000 Prim Puanı."

"..."

Yaşlı adam şaşkın bir ifadeyle Su Yang’a baktı, görünüşe göre inanamıyordu.

"Sen... Sen... Gerçekten de 10 gün içinde 10.000 Prim Puanı elde etmeyi başardın mı? İmkânsız!" 

Yaşlı adam içeriğini kontrol etmek için yeşim taşını hızla eline aldı. İçinde tam olarak 10.000 Prim Puanı olduğunu doğruladığında, şoktan kalbi neredeyse boğazından fırlayacaktı.

"Tanrı aşkına, bu kadar kısa sürede bu kadar çok kazanmak için ne yaptın?!"

Yaşlı adam Beyaz İnci Hazinesi’nden nadiren ayrıldığı için Su Yang’ın küçük masaj işinden haberi yoktu.

"Sadece birkaç şey,"

 diye cevap verdi Su Yang ve devam etti:

 "Peki ya Saf Yang Çiçeği? Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var."

Yaşlı adam sessizleşti ve derin düşüncelere dalmış gibi görünen kısık gözlerle ona baktı.

"Pekâlâ... ben sana Saf Yang Çiçeği’ni getirene kadar biraz burada bekle,"

 diye iç geçirdi yaşlı adam ve arkasındaki odada kayboldu.

Birkaç dakika sonra yaşlı adam elinde kırmızı ahşap bir kutuyla geri döndü.

"İşte Saf Yang Çiçeğiniz."

"Teşekkür ederim..."

 Su Yang tahta kutuyu ondan aldığında biraz direnç hissetti.

"Genç adam, bu şeyle ne yapmayı planlıyorsun?"

 Yaşlı adam tahta kutuyu isteksizce verdikten sonra ona sordu.

"Yetiştirmek..."

 Su Yang ona basit bir cevap verdi ve bu cevap yaşlı adamı daha da şaşırttı.

"Sadece bir Elementer Ruh Âlemi öğrencisisin ama xiulian uygulamak için Kırmızı Şeytan Çiçeği’ni mi kullanmak istiyorsun? Ölüme meydan okumanın daha kolay yolları var, biliyor musun?"

Su Yang ne kadar çılgın görünse de, yaşlı adam onun sadece kendini öldürmek için bu kadar çaba ve kaynak harcayacağına inanmıyordu. Bununla birlikte, Temel Ruh Âlemindeki birinin, Toprak Ruhu Âlemindeki uzmanları bile öldürmüş olan bir Saf Yang Çiçeği ile ne yapabileceği hakkında hiçbir fikri yoktu.

"Adın ne senin?"

"Su Yang."

"Su Yang, ha... Pekâlâ, ortalığı fazla karıştırmamaya çalış. Sen patlayıp öldükten sonra senin pisliğini temizlemek zorunda kalacak kişiye acırım."

Su Yang yaşlı adamın sözlerine gülümsedi ama bir şey söylemedi ve kapıdan çıkıp gitti.

Su Yang oradan ayrıldıktan sonra, yaşlı adam nadiren gerçekleşen bir şey yaparak Beyaz İnci Hazinesi’ni kapattı ve doğrudan Derin Çiçek Tarikatı’nın Patrik ve Matriğinin ikamet ettiği Yin Yang Pavyonu’na gitti.