30/Bir Ortak Aramak|HyperionScans

Su Yang eve döndükten sonra, birkaç gün boyunca kapalı xiulian uygulayacağını duyurmak için kapısının önüne bir tabela yerleştirdi.

Su Yang odasının içinde kırmızı tahta kutuyu açtı ve sıcak bir çöldeymiş gibi hissederek yüzüne bir sıcaklık dalgası çarptı. Kırmızı ahşap kutunun içinde, başından köklerinin ucuna kadar kırmızı olan bir çiçek vardı; aynı zamanda açık kırmızı renkte parlıyordu, görünüşe göre canlı ve nefes alıyordu.

"Bu düşük kaliteli Saf Yang Çiçeği için 10.000 Prim Puanı mı? Bu açıkça bir aldatmaca!" Su Yang gerçek Saf Yang Çiçeğini gördüğünde iç çekti. Parıltısı kalitesini ele veriyordu, ne kadar koyu kırmızı parlıyorsa o kadar kaliteliydi.

Saf Yang Çiçeği’nin kalitesi onu ne kadar hayal kırıklığına uğratmış olsa da, Su Yang’ın şikâyet edecek ya da seçici olacak bir durumu yoktu.

Su Yang, Saf Yang Çiçeğini ahşap kutudan aldı ve sanki bütün gün kızgın güneşin altında duran sıcak bir kayayı tutuyormuş gibi hissetti. Daha sonra onu bir öğütücüye yerleştirdi ve Saf Yang Çiçeğini toz haline getirmeye başladı.

Toz haline geldikten sonra bile Saf Yang Çiçeği hâlâ kırmızı renkte parlıyordu.

İşini bitirdikten sonra Su Yang, görünüşe göre sersemlemiş bir halde toza baktı.

"Göksel Beden Arıtma Kutsal Kitabı, Saf Yang Çiçeğinin içindeki güçlü Derin Qi’yi sorunsuzca özümsememi sağlayacak. Ancak yan etkilerle doğal yollardan başa çıkılmalı..." 

Su Yang o anda iç çekti.

Saf Yang Çiçeğini tüketirken Derin Qi ile başa çıkabilse ve patlayarak ölmese de, düzgün bir şekilde başa çıkılmazsa yan etkileri kesinlikle sıkıntılı olacaktı.

Su Yang, çiçeği elde etmeyi düşündüğünden beri bu yan etkilerden kurtulmasına yardımcı olacak en iyi adayı düşünüyordu ama ne yazık ki aklına tek bir kişi bile gelmedi.

"Saf Yang Çiçeği’ni tükettiğimde, sadece xiulian uygulama seviyem yükselmekle kalmayacak, aynı zamanda aşağıdaki şeyim de yükselecek ve onu başka biriyle rahatlatana kadar dinlenmeyecek... Aiya... neden ölümlülerle dolu bu yere gelmek zorundaydım ki? Burada gerçek yaşımın küçük bir kısmını bile bulmam imkânsız!"

Su Yang önceki hayatında partnerinin yaşı gibi bir şeyin onu rahatsız etmesine izin verecek biri değildi, çünkü etrafındaki herkes ya Ölümsüzlerdi ya da binlerce yıl yaşamış güçlü uygulayıcılardı.

Ve uygulayıcıların gözünde kişinin yaşının hiçbir önemi olmasa da, yine de ahlaki açıdan saygı duyulması gereken bir sınır vardı.

"Buradaki en yaşlı kişi büyük olasılıkla Matriarch’tır, ancak o zaman bile en fazla iki yüz yaşında olacaktır. Bir Ana Hükümdar olarak statüsünden bahsetmiyorum bile; bırakın onunla xiulian uygulamayı, yanına yaklaşmak bile yeterince zor olacaktır..."

Dakikalar sonra, Su Yang uygun bir eş bulmaya çalışmaktan vazgeçti, çünkü onun gibi zayıf birinin bu ölümlü dünyada gerçek bir seçeneği yoktu. Eğer bu mezhepteki ölümlüler ile xiulian uygulamazsa, daha yüksek bir yerde bulunan sevgilileri ile yeniden bir araya gelmek bir yana, ölümsüz dünyaya dönmeyi bile unutabilir.Kalbini çelikleştirdikten sonra Su Yang, Saf Yang Çiçeği’ni paketledi ve kendine bir eş bulmak için evinden ayrıldı.

-

-

-

Eş bulma konusunda Su Yang’ın aklına gelen ilk kişi hiç şüphesiz ona ilk aşkını hatırlatan Yaşlı Lan’dı.

Tıp Salonu’na vardıktan sonra Su Yang anında herkesin dikkatini çekti.

"Su Yang?! Burada ne işin var?"

"Ha? Su Yang burada mı?"

Orada çalışan öğrenciler gözlerinde titreyen ışıklarla ona doğru koştular.

"Uzun zaman oldu." 

Su Yang, Yaşlı Lan’ın kendisine yaklaşmaları için onları kandırmasının ardından adının yayılmasına büyük ölçüde yardımcı olan kız kardeşler grubunu selamladı.

Yu Yan, Xuan Jinglin, Jia Biyu - hepsi oradaydı.

"Burada ne işiniz var? Bir konuda yardıma mı ihtiyacınız var? Size yardım edebilirim!"

 Kız kardeşler arasında en genç olan Yu Yan kızarmış bir yüzle, görünüşe göre hâlâ ’o’ gün için utanmış bir halde konuştu.

"Un. Yaşlı Lan’ı arıyorum."

"Efendi mi? Kendisi üst katta ama büyük bir etkinliğe hazırlandığını ve rahatsız edemeyeceğini söyledi."

Su Yang onun sözleri üzerine kaşlarını kaldırdı. 

"Şakamı ciddiye mi aldı?" 

diye merak etti.

"Onunla görüşmemin bir sakıncası var mı? Ertelenemeyecek acil işlerim var,"

 dedi Su Yang yakışıklı bir gülümsemeyle ve kızların reddetmesini zorlaştırdı.

"Ama..."

Kızlar sıkıntılı ifadelerle birbirlerine baktılar.

Tam o sırada arkalarından bir öksürük sesi yankılandı.

"Girişte kalabalık halinde ne yapıyorsunuz?" 

Yaşlı Lan merdivenlerden inerken öyle dedi. Su Yang’ın etrafı kızlarla çevrili olduğu için Yaşlı Lan onun yüzünü net olarak göremiyordu.

"Efendim! Su Yang sizi karşılamaya geldi."

"Su Yang mı?!" 

Yaşlı Lan onun adını duyduktan sonra neredeyse takılıp düşüyordu. Neden buradaydı ki? Hatta onun evine gitmek üzereydi!

Su Yang ona yakışıklı yüzünü göstererek öne doğru yürüdü.

"Selamlar, Yaşlı Lan." 

Onu başıyla selamladı.

Hemen ardından, 

"Sizinle konuşmak için buradayım," 

dedi.

Yaşlı Lan onun ne hakkında konuşmak istediğini merak etti ama hiçbir şey bilmiyordu.

Bir anlık sessizlikten sonra,

 "...Yukarıda konuşalım,"

 dedi.

Su Yang başını salladı, ancak onu takip etmeden önce, alçak ve büyüleyici bir sesle kız grubuna şöyle dedi: 

"Bir dahaki sefere buraya geldiğimde, xiulian uygulamak için ortaklar aradığımdan, bu sizin için olacak kızlar..."

Aniden söylediği sözler oradaki herkesi şaşkına çevirdi. Güzel gözleri kocaman açılmış ve sanki ilk kez bir tavuğun konuşmasına şahit olmuş gibi çeneleri düşmüştü.

Su Yang gülümseyerek arkasını döndü ve Yaşlı Lan’ı üst kata kadar takip etti.