"Bu masajınızla sırt ağrımı iyileştirebileceğinizi mi söylüyorsunuz?"

Su Yang onun sorusu karşısında sakince başını salladı.

"Onu dinlemeyin! O sadece senden faydalanmaya çalışıyor."

"Evet! Onu takip edersen sana neler yapacağını kim bilebilir?"

"Onun kim olduğu hakkında bir fikriniz var mı?"

Genç kadın bir grup öğrenciye baktı ve kaşlarını çattı. 

"Peki siz kimsiniz?"

"Biz-"

Öğrenciler daha kendilerini tanıtamadan Su Yang konuştu:

 "Sizi iyileştirebilirim, ancak yalnızca koşullarıma uyarsanız."

"Koşullar mı? Koşul isteyecek durumda mısınız? Saatlerdir burada tek bir müşteri bile olmadan durduğunuzu biliyorum! Eğer şimdi gidersem, kim bilir bir sonraki müşteriniz ne zaman gelir... tabii gelirse."

"..."

"..."

Bir anlık sessizlikten sonra Su Yang başını salladı ve sakince şöyle dedi:

 "O halde... karşımda duracak kadar cesaretli olduğun için sana bir hediye vereceğim. Sırt ağrın... onu hafife alma ve sakat kalmadan önce hemen bir doktor bulup tedavi ettir."

"Sakat mı!? Ne demek istiyorsunuz?!" 

Genç kadın onun sözlerini duyduktan sonra paniklemeye başladı ama Su Yang’ın niyeti bu değildi.

"Eğer sırt ağrınızın xiulian uygulamanız sırasında kötü pozisyon almanızdan kaynaklandığını düşünüyorsanız, o zaman daha fazla yanılamazsınız."

"O zaman sebebi neydi...?"

"..."

"..."

Su Yang birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra genç bayan terlemeye başladı.

"Ben... Ben yapacağım. Koşullarınızı kabul edeceğim."

Genç kadın birkaç saniye daha sessiz kaldıktan sonra pes etti.

Su Yang başını salladı ve şöyle dedi:

 "Birinci koşul, seans sadece 10 dakika sürecek, ne eksik ne fazla. İkinci koşul, masajdan sonraki deneyiminizi on kişiyle paylaşmalısınız. Üçüncü koşul, son masaj seansınızdan sadece bir ay sonra tekrar gelebilirsiniz. Bu koşullardan herhangi birini reddederseniz, arkanızı dönüp gidebilirsiniz. Masajdan sonra ikinci ve üçüncü koşulları yerine getiremezseniz, bir daha geri gelmeyi unutabilirsiniz."

"Bu... bu kadar mı?"

 Genç kadın Su Yang’ın aklında çok daha ciddi bir şey olduğunu düşündü ama bu kadar kolay şartlar... Kim kabul etmezdi ki?

"Pft... bir ay... Bugün ondan sonra başka bir müşteri bulmanız mucize olur..." 

Öğrenciler güldü.

"Kabul ediyor musun?"

"Kabul ediyorum."

"Güzel. O zaman beni takip edin." 

Su Yang tabelasını yuvarladı ve genç bayanı yaşam alanına götürürken sırtında taşıdı.

"Ahhh... Gerçekten de onu takip edecek..."

"Onu durdurmalı mıyız?"

"Bırakın öyle kalsın... Su Yang gibi birine güvendiği için daha sonra kendini suçlayabilir."

Öğrenciler Su Yang ve genç kızın gözden kayboluşunu izlediler. Orada bulunan düzinelerce insandan hiçbiri onu durdurmaya çalışmadı çünkü hepsi Su Yang döndüğünde neler olacağını merak ediyordu.

-

-

-

"Burası... yaşam alanınız mı? Burada mı yapıyoruz?"

"O zaman dışarıda yapmayı mı tercih edersin?"

 Su Yang hafif bir gülümsemeyle sordu.

"..."Genç kadın hayal gücünün sınırlarını zorlayarak etrafına bakındı ve kızardı.

Su Yang onun cevap vermesini beklemedi ve eve girdi.

"Ah! Bekle..."

Ölü sessizliğindeki eve girdikten sonra Su Yang doğruca odasına gitti ve genç kadın da dikkatle onu takip etti.

"Cennete yemin ederim ki bana komik bir şey yaparsan... bunu hayatınla ödersin..."

"Benim zevkime göre olmak için çok gençsin, küçük kız."

"kü...küçük kız? Neredeyse benimle aynı yaşta görünüyorsun."

Su Yang onun cevabı karşısında omuz silkti.

 "Sırtın tavana bakacak şekilde yatağa uzan."

"..."

Genç kadın sessizce orada durdu, bakışları yoğun bir şekilde ona bakıyordu.

"Kıyafetleriniz üzerinizde kalabilir."

Genç kadın onun sözlerini duyduktan sonra rahat bir nefes aldı ve kendini yatağa bıraktı.

Su Yang parmak eklemlerini kırdı ve birkaç dakika boyunca gerindi: "10 dakikanız şimdi başlıyor, bilincinizi kaybetmemeye çalışın."

"Eh? Ne demek istiyorsun-"

"Ah-!"

Genç kadın aniden beklenmedik bir zevk iniltisi çıkararak Su Yang’ın kulaklarının zevkle çınlamasına neden oldu.

"Ne... Az önce ne yaptın sen - Ahhhh~!"

"Solucan gibi kıpırdanmayı bırak, işimi daha da zorlaştırıyorsun."

"Ahhh!"

Sırtındaki zevk duygusu genç kadının işitme duyusunu bastırdı ve kendisini başka bir dünyada - cennetteymiş gibi hissetmesine neden oldu.

Ne hissettiğini anlayamıyordu ama bu bir insanın elleriyle yaratılabilecek bir his değildi, sanki bir tanrının ellerini hissediyordu.

Zaman hızla geçiyordu ama genç kadının dünyasında neredeyse sonsuzluk gibi geliyordu. Ve aniden, haz duygusu sona erdi. Çok ani olmuştu, neredeyse dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyordu.

"Eh? Ha? Neden durdun?"

 Genç kadın dönüp Su Yang’a baktı ve kırmızı yüzünde şehvetli bir ifade vardı - daha fazlası için yalvaran bir ifade. 

"On dakikanız doldu." 

Su Yang sakin bir tonda konuştu.

"Ama..."

"Sırtınızdaki ağrı şimdiye kadar azalmış olmalıydı, ancak kalıcı olması için önümüzdeki ay boyunca uygulayıcıya harcadığınız zamanı yarıya indirin."

"Lütfen... on... hayır, sadece beş dakika daha! Size herhangi bir miktar ödeyeceğim!"

Genç bayan Su Yang’a hizmetini uzatması için yalvardı, ancak Su Yang sadece başını salladı.

 "İlk üç müşterimin ücretsiz olacağını zaten belirttiğim için sizden hiçbir şey kabul edemem. Gelecek ay tekrar gelebilirsiniz... Buradaki deneyiminizi on kişiye yaydıktan sonra."

Genç bayan hayal kırıklığı içinde dudaklarını ısırdı ve birkaç saniye sonra isteksizce başını salladı.

"Bir sonraki ziyaretinizi dört gözle bekliyorum... uh..."

"Zhou Xuan." Genç kadın söyledi: "Benim adım Zhou Xuan."

"Benim adım Su Yang," 

diye gülümsedi adam, genç kızın ön kapıdan çıkışını izlerken; genç kızın bacakları, bütün geceyi içerek geçirdikten sonra evine dönen bir sarhoş gibi dengesiz görünüyordu.