Bölümü okumadan önce aynı adla yayınlanan promo-noveli okumayı unutmayın!               

                                                          -Birinci Bölüm-

Başlangıçta, iş sıkıntısı çeken sıradan bir iş arayandım.

Boş zamanlarımda roman okumama rağmen, gururla çalışabileceğim gayretli bir hayat yaşadığımı söyleyebilirim.

Yarı zamanlı işlerde çok çalıştım, öz geçmişimi oluşturdum, bilgisayar lisansları ve Tea Sommelier* ve Fırın Teknisyeni gibi çeşitli sertifikalar aldım.

ÇN: Tea Sommelier bir kolejde veya çevrimiçi olarak Tac Tea Sommelier kursunda sekiz modülü başarıyla tamamlayan ve Kanada Çay ve Bitkisel Derneği sertifikasyon sınavını geçen eğitimli ve bilgili bir çay profesyonelidir. Tanımın Türkçe bir karşılığı yok

Ama sonuçta hepsi boşunaydı.

Yarı zamanlı işime giderken bir arabanın çarpacağını bilseydim, kendime biraz daha zaman ayırırdım.

Eğer yeniden doğacak olsaydım, soylu olarak yeniden doğmak istemiştim.

Ama neden tüm insanlar içinde bir kötülük olan ve kaderi genç yaşta ölecek olan Jubellian olmak zorundaydı!

Genellikle yeniden doğmak karakterin ölüm bayraklarını önlemek için hazırlanırdı.

Ne yazık ki, orijinal romanın olaylarını sadakatle takip ediyordum ve birçok kişiye kötü davranışlarda bulunmuştum.

'Daha önceden bilseydim iyi olurdu.'

Çünkü geçmiş hayatımdaki tüm hatıralarım sadece üç gün önce bana geldi.

Yani, iki yıl onunla çıktıktan sonra.

Birden, Mikhail'i rahatsız ettiğim tüm zamanların utanç verici anıları ve buna bağlı ölüm anılarım kafamın içine girdi.

'Ne zaman birisi Mikhail'e yaklaşmaya çalışsa, onlara sürekli acımasız davrandım.'

İlk kez tanıştığım biri olsa bile, birilerini fırlatarak ve Mikhail'le konuşmaya çalıştıklarında sözlü taciz ederek herkesi tehdit ederdim.

'Bunun normal olmadığını söyleyebilirim.'

Geçmişim nedeniyle, ben, Jubellian, birçok düşman edindim.

Neyse ki, hala Kraliyet Prensesi ve Veliaht Prens dahil olmak üzere birçok karakterle tanışmadığım gümüş bir çizgi vardı.

'Bundan sonra daha dikkatli olmalıyım'

İleride kasvetli bir geleceğimin olduğunu fark edince iç çektim.

Aynı zamanda düşük bir ses duydum,

"Geç kaldığım için kızgın mısın?"

                  -Birinci Bölüm Sonu-

Aman aman ne kadar kısa bir bölüm : )

İng-çevirmen 1.bölümün promo-novel ile aynı olduğunu söylediği için çevirmemiş. Sadece promo-novelde geçmeyen kısımları çevirmiş. Aslında koreceden çevirecektim ama sonra dur lavanta işleri karıştırma dedim : )

Yani promo-noveli okuyun...