1.bölüm: Cadı bir ejderha alır.

Markette dolaşan bir cadı, caddenin bir köşesindeki yumurtaya gözü takıldı.

"Bu en azından beş gün için iyi olur" diye düşündü normal olmayan, olması gerekenden on kat daha büyük derecede bir yumurtayı alırken.

Böyle bir şanstan etkilenmiş olan bir cadı, hemen eve gidip kendini fileto ile şımartmak istedi.

"..."

Büyük bir yumurta sarısı ve beyazı bekleyen cadı onun yerine ince bir sıvıyla kaplanmış yaratığı selamladı. Pullu cildi olan bir yaratıktı, kuyruğu, sıralı dişleri olan sivri bir çenesi, sırtından aşağı düşen omurga düğümleri vardı. Canavar yumurtanın içinde oynadı, kabuğun tamamen kırılması için zorlarken.

Durumu kavrayamayan cadı, boş gözlerle dik dik baktı.

"Ha"

Canavarın ejderha olduğunu anlayınca aklına geldi, Old Goblin Era döneminde gelen ve o dönemenden sonra kaybolan efsanevi yaratık. Şimdi ise ansiklopedinin arkasındaki sıradan bir dekorasyon.

Yumurta sarısı ve tavuk yumurtası kadar beyazları olan yumurta hakkında sayısız hikaye vardı; ki bıldırcın da olabilirdi. Bunlar bilinen gerçekler.

Ama kim çatlamak üzere olan yumurtayı alan birinin yumurta yerine ejderha bulduğuna kim inanır ki?


***

Park Noah. Bu halktan birinin ismi değil mi? İronik olarak, onun yaşamı sıradan değildi.
(Çn: ismine rağmen kız arkadaşlar kullanılan özne "she")

Başka bir dünyada geçen romantik-fantazi romanın içine çekilmişti. Aşırı çalışmaktan öldüğünde başka bir dünyada başı boş dolaşmaya başladı. Bu dünyada yaşamış bedenin bilgilerini hemen asimile ederek işgal etti.

Bir noveldeki yardımcı karakter oldu sadece kötülüğü şımartmak için doğan bir kötü karakter. Cadının adı Eleonora Asil'di. Ancak, dünyadaki en güçlü pozisyonu bile geçecek güçte olmasına rağmen ana karakter tarafından yenildikten sonra egemenliği dimdik düştü.

Düşmanlarından saklanan Eleonora ne yazık ki hiç kimse bilmeden öldü. Bu demektir ki cadı olarak reenkarne olan Park Noah, Eleonora'nın davranışlarının sorumluluğunu almalıydı.

Ancak, istediği gibi yaşamak istiyordu, yeni Eleonora'nın novelin ana konusuna dalmakla ilgili hiçbir ilgisi yoktu, ve bunu 2 senedir yapmayı başarmıştı.

"Bu küçük ejderha neden benim önümde belirmek zorundaydı ki?" diye mırıldandı.

Yemek olmaya elverişsiz canavar temizlendi ve battaniyeye sarıldı. Çok sinirlenen Eleonora umutsuza kanatlarını çıpan ejderhaya bakakaldı..

Cadı derin bir iç çekti.

Ejderha ana karakterin evcil hayvanı olmalıydı, ve ayrıca Eleonora'nın ölümü. Konuya göre ana karakter Lenia, yumurtayı almalıydı ve içinden çıkan ejderhayı etkilemesi gerekirdi. Onun yerine cadı yumurtayı kırdı.

Noah dilini ısırdı ve bu kaybolmuş canavarla ne yapması gerektiğini düşündü.

"Neden yanlış kişiye geldin, çocuk?"

Ejderhayı geri götürsem daha iyi olur, değil mi? Ne kadar ironik. Asla konuya dahil olmak istememiştim.

Bir sonraki gün Noah bir kafesin içindeki battaniyeyle sıkıca sardığı ejderhayı başkente özel teslimat diye gönderdi. Alıcı ise ana karakter Kontes Lenia Valtalere. Gönderen kişi tabiki de bilinmiyor. Cadı hemen teslimatın tamamlandığına dair haber almıştı.

Noah gergin olup bir hata yapmamak için sinirlerini sakinleştirdi.

"Her şey iyi olacak, Noah. Her şey önceden olduğu gibi olacak. Benim huzurlu hayatım aynı kalacak!" cadı kendini ikna etti.

Ya da o öyle sandı.

***

"Ne?!"

"...."

Noah, ona geri dönmesi gereken ejderhanın görüntüsüyle uyandı. Şöminenin önünde kanatlarını çırpıyordu.

Ağzı tamamen açık bir şekilde afallamıştı. Rüya mı görüyorum? Yatak şapkasını aşağı doğru çekti ve bu canavarın ilüzyon olup olmadığını anlamak için gözlerini zorladı.

Gece şapkasını gözlerinin önünden çektikten sonra ejderha orada değildi.

"Oh"

Noah rahatladığı için iç çekmişti. Yeniden uyumak için şapkasını düzeltti. Oda soğumuştu, yani öyle düşünmüştü, bu yüzden Noah parmaklarını şıklattı ve alevler büyüdü.

"Tamam, uykuya geri dönüyorum." Mırıldandı ve yatağına döndü.

Aniden Noah bir çekiştirme hissetti. "Ha?"

Oradaydı. Bebek ejderha geceliğin paçalarını çekiştiriyordu.

"...." Tereddütle, Noah ejderhayı görmemiş gibi davranıp adımını değiştirdi. Ne yazık ki, elbisesi gözyaşı içine doğru gerilmişti.

Benim benekli geceliğim. Bu benim çok ödediğim Fırfırlı Mutlu Gecenin Gardırop'unun sınırlı baskısıydı. Bu benim en sevdiğimdi...

Yaratığa yeniden baktı. Bu sefer gözlerinde sempati vardı.

Bebek ejderhanın ağzı rahatladı. Geceliğinin kondisyonuna sağlama aldığında elinin tek bir hareketiyle battaniye Aladdin'in halısı gibi şöminenin önünden uçup bebek ejderhayı sardı.

Bebek ejderha öttü.

"Ups"

Bu benim zaferim.

Noah ellerini sallayarak memnun bir şekilde gülümsedi.

Bu bedenden sağlayabileceğim tek bir yarar varsa o da büyü yeteneğiydi.

Eleonora bir cadıydı, büyüsel güçleri en aşağılık kötü olarak adlandırılacak kadar güçlüydü. Ayrıca büyüsel item de yapabilirdi ama o konuda o kadar ünlü değildi.

Şu anda Park Noah Eleonora'nın vücuduna sahipti. Bunun sonucu olarak ölü cadının gücünü mükemmel bir şekilde kullanamadı. Ama onun büyülü item yapma gücü aynı kaldı.

Sadece sıradan bir el sallamasıyla ateşleri kontrol edebilir ve rakiplerinin uçmasını ve düşmesini sağlayabilir. 100 yıllık ısrarla ana karakteri rahatsız eden otomatik bazuka ya da rakibinin hayati önem taşıyan bölgelerini dürten bir pala bir hedef belirlediğin sürece kolay olurdu.

Büyük cadı Eleonora, her şeyin nasıl yapıldığına dair not tutmuştu, bu her şeyi tek seferde ezberleyemeyen Park Noah için çok elverişliydi.

Kısacası kendi evindeki her şeyde kontrolü vardı.

Bebek bir ejderhayı hizaya getirmek çocuk oyuncağı.

Bu sırada battaniyeye sarılı bebek ejderha tökezledi. Sarsıldı ve eninde sonunda onun yanına düştü. Battaniye kaydı, bir çift gözyaşları ile taşan şişmiş gözü açığa çıkardı.

Ejdeha hıçkırdı. Cadının cansız yüzünün altındaki kırılgan insanilik etkilendi. Onun vicdanı saldırdı.

"Eh... bu küçük adamla ne yapacağım..."

Eleonora eninde sonunda kendini tatlılığına verdi ve kendini ejderhanın önünde çömelirken buldu. Ejderhayı kollarına aldı ve neredeyse bunaltacak olan battaniyeyi kaldırdı.

Bunu yapınca ejderhanın ne olduğunu, dün yumurtadan çıkmış olmasına rağmen çok büyüdüğünü fark etti. Sadece bir gün önce ejderha o kadar kırışıktı ki gözlerini açamamıştı. Şimdi ise cildi sıkıydı ve gözleri genişçe açıktı.

Eleonora ejderhanın nemli çenesini gıdıkladı.

"Bebek"

Ejderha öttü.

"Yanlış adrese mi geldin?"