Yukarı Çık




25   Önceki Bölüm 
           
"Oh!"

Çaresiz insanların hayatlarını korumak için her şeyi yapacaklarını söylediler. Çatlayana kadar tekrar tekrar vurmak niyetindeydim ve neyse ki üçüncü vuruşta duvar çatladı.

"Duvar ...!"

Arkamda olan Heidi şaşkınlıkla bağırdı.

Haklıydım! Çatlağın ortasına heyecanla dokundum. Bu iyi bir duvar değildi. Geçici olarak inşa edilmiş gibi, kolayca tahrip edildi.

"Ben de katılacağım!"

Bu duruma tanık olan Heidi başka bir taş daha aldı ve çatlamış olan bölgeye vurmaya odaklandık.

Güm! Güm! Güm!

İlk defa bir şeye bu kadar sert vuruyordum. Bu tür bir gücü uygulayabileceğimi görmek oldukça yabancı bir duyguydu.

Birkaç kez daha vurduktan sonra, duvardaki delik sonunda bir kişinin geçebileceği kadar büyüktü. Deliğin diğer tarafı yanımızdaki odaya açılıyordu.

Yaşayacağız! Kaçış yolumuz önümüzdeydi. Heyecanla önce Heidi'yi itti.

Aynı zamanda yangın yanımızdaki dolabı sardı.

"Leydi Nelson!"

Heidi duvardan uzandı. Elini tuttum ve aceleyle yanına koştum.

Yan odaya adım atar atmaz rahatladım. Alevlerin arasında kalıp duvarı delmeye çalışırken zamanın farkına bile varmamıştım. O yerden çıktığımda ne kadar zamanın geçtiğini bilmiyordum bile.

Bir rahatlama hissi üzerime yıkıldı, ama henüz burada rahatlayamazdım. Yangının delikten bulunduğumuz yere yayılmasını izledim.

"Bu odadan çıkmalıyız!"

Heidi'nin sırtına hafifçe iterek birlikte çıkışa koştuk. Koridorun kapısını açabilmem beni bu kadar mutlu edemezdi. Koridorda hala kimse geçmiyordu.

Heidi'nin birkaç dakika önce dinlendiği odanın kapısı şimdi sıkıca kapanmıştı ve oradan eskisinden daha kalın duman sızıyordu.

Ama kapıyı açıp içeri girdiğime emindim? Bir süre düşünürken gözlerim şüphe içinde kısıldı. Sonra farkettim ki şu anda önemli olan bu değildi.

Gecikmeden, ben ve Heidi titrek bacaklarımızla merdivenlerden aşağı koştuk. Sanki tüm gücümüz tükenmişti ve yakında her an çökebilirdik. Yine de, kalan tüm dayanıklılığımızı zorladık, güvenliğimiz garanti altına alınana kadar durmamalıyız.

Balo salonunun girişine vardığımda devriye şövalyesi gördüm. Ona bağırdım.

"Bana yardım et! İkinci katta yangın var!"

***

Bir süre sonra, yangın tamamen söndüğünde balo salonunun zemininde oturuyordum. Yanımda Heidi vardı. Kont'un hizmetçilerinin aceleyle yukarı koştuğunu gördükten sonra sonunda rahatlayabilirdim. Bacaklarım sınırındaydı ve yere yığıldım.

Saate baktım ve saat 8'i geçmişti. Geçmişte, saat 8'de tahliye edildiler, ancak şimdi yangın oldukça erken bastırıldı. Derinlerden rahat bir nefes geldi.

"Ühüüü, Leydi Nelson..."

Heidi bana tutunup yüksek sesle ağlıyordu, belki de aynı şekilde hissettiği içindir.

Ama baloya katılan tüm soylular etrafımızda akın ederken bu biraz utanç vericiydi.

"Ne oldu?!"

Chloe kalabalığın arasından geçip bağırdı.

Tuhaf olmalı çünkü Heidi ile tuvalete gideceğimi söylediğimde darmadağınık halimle geri döndüm. Elbisem yırtılmıştı ve genel durumum gülünç görünüyordu.

Acı acı gülümsedim ve Heidi'yi işaret ettim.

"Bayan Coventry'nin bulunduğu odada bir yangın çıktı."

Herkesin gözü Heidi'ye döndü. Durumu ağlayan bir yüzle açıklamaya başladı.

"Kendimi pek iyi hissetmiyordum, bu yüzden önce salona gittim. Ama başka insanlar geldi...."

Daha önce salonda gördüğüm ikisinden bahsediyor gibiydi.

"Bu yüzden sessizce dinlenebileceğim bir yere gittim...."

Bu yüzden misafir odasına girdi. Farkında olmadan hafif bir nefes aldım.

Heidi şaşkın bir yüzle devam etti.

"Yangının nasıl ve ne zaman başladığını bilmiyorum. Uyandığımda, zaten başlamıtı, her yerdeydi ... "

"Kaçtığın için şanslısın."

Kalabalığın arasında duran Kont Parker konuştu. Haberi duyar duymaz hizmetçilerle birlikte yukarı koştu, sonra aşağı indi. Şimdi alnını mendille siliyordu.

Onun yanında daha önce bizim için doktor çağırmış olan Kontes vardı. Bize endişeli gözlerle bakarken rahatlayarak derin bir nefes çekti.

"Doğru, incinmediğine çok sevindim."

Değerli taşların saklandığı dolap da dahil olmak üzere tüm oda ateş tarafından yutuldu.

Ama önceki hayatımda yangın bundan daha büyüktü. Sadece bir odayla bittiği için şanslıydım.

O sırada Heidi titreyen duygusal bir sesle bana döndü.

"Hepsi Leydi Nelson sayesinde. Yangın çıktı ama yine de beni oradan çıkarmaya geldi. Yoksa ölmüş olurdum. Hiçbir şey bilmeden uyuyordum."

"Ne?"

"Leydi Nelson?"



******************************************************************************************************************************************





Kapı kilitlenmiş. Kesin Daisy yapmıştır ... Ortada da gözükmüyor zaten bu bölümde. Üstelik kimseye haber vermemiş ve bir anda Sienna ile aynı koridorda ve yangının başladığı aynı odanın önünde karşılaşıyorlar. Ne büyük tesadüf (?)



Neyse öyle olmayabilir de :D



Sonraki bölümlerde görüşmek üzere :)


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


25   Önceki Bölüm 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.