I’m Ready For Divorce! (Novel) - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




11   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   13 


           
Sirka yutkundu ve Elody'ye döndü.
 
İlacın performansı muhteşemdi ve teklifi reddetmesi aptallık olurdu.
 
"Pekala ... anlaşmayı kabul edeceğim," dedi Sirka.
 
"Mükemmel!" Elody bir kontrat çıkarırken gülümsedi.
 
"Sözleşme imzalandıktan sonra, ilk kısım için peşinat ödeyeceksiniz."
 
"……"
 
Sinirli bakışları Elody'ye kayarken Sirka sözleşmeyi kontrol etti.
 
Çok para ödemek zorunda kalmıştı. Neyse ki, her bir hapın maliyeti görece olarak düşük olduğu için o kadar da değildi.
 
"Farklı bir fiyata dağıtırsanız, anlaşma iptal olur ve size daha fazla malzeme sağlamayacağım."
 
"Anladım." Sirka başını salladı ve ne kadar titiz olduğuna bir kez daha şaşırdı.
 
Elody elini uzattı ve Sirka geride tuttuğu eliyle elini tuttum. Sirka kesinlikle büyük ellere sahipti. Aşırı hevesli el sıkışmalarında kesinlikle bileğini ikiye ayırabilirdi.
 
"Anlaşma iyi giderse, lütfen diğer ilaçlarınızı dağıtmayı bize bırakın," diye sırıttı Sirka.
 
"Peki. Diğer ilaçları da vücudunuzda denemek ister misiniz? "
 
"……"
 
Onun sözleriyle alnı inatçı bir şekilde çatıldı.
 
‘‘Hayır… Ağabeyimi getireceğim’’
 
‘‘Harika’’ dedi Elody gülümseyerek.
 
Birden Caville hırladı, "Elini tutma."
 
Tüm zaman boyunca Elody'nin yanında oturan Caville, rahatsız edici bir bakışla Sirka'ya bakıyordu.
 
Sirka şaşırdı ve hemen elini bıraktı. Caville’in bakışlarından, Elody’nin elini tutarak ona kızdığı sonucuna vardı.
 
‘‘Caville bu sadece bir el sıkışma’’
 
‘‘……..’’
 
‘‘Pekala, ben gidiyorum. Bugün ki misafirperverliğiniz için teşekkürler. " Sirka aceleyle dışarı çıkarken dedi.
 
"Sizinle iş yapmaktan memnun oldum." diye Elody gülümsedi.
 
O malikaneden çıkarken Elody çılgınca mutluydu, hatta sersemlemişti.
 
Ayakları üzerinde zıpladı ve ellerini ovuşturdu.
 
"Yaşasın!" diye tezahürat yaptı.
 
Doğrusu, Elody fiyatı orijinal fiyattan çok daha yüksek belirlemişti.
 
‘Evet diyeceğini hiç düşünmemiştim!’
 
Sıkı çalışmasının başarı ile taçlandırılmasına sevindi.
 
"Caville, hiçbir şey için endişelenmene gerek yok! Seni zengin edeceğim. " Elody neşeli bir şekilde gülümseyip ona sarıldı ve alnından öperken söyledi.
 
‘‘……’’
 
Elody’nin aksine Caville, Elody yanında olduğu sürece başka hiçbir şeye ihtiyacı yoktu.
***
Arkalarından tozlu hava yükselirken ağaçlar vızıldadı.
 
Solar ‘‘ Madam, çok yeteneklisiniz’’ dedi.
 
Şu anda Elody, Solar'dan binicilik dersleri alıyordu.
 
Bindiği at orta büyüklükte değildi ama güzeldi, ipek kadar parlak ve kar kadar beyazdı.
 
Elody, Caville yüzünden ata binmeyi öğrenmeye başladı. Caville kılıç alanında büyük umut vaat etmişti. Ancak atlardan korkuyordu. Elody onun için endişelendi ve ‘Neden ona kendim ata binmeyi öğretmiyorum?’ Diye düşündü.
 
Böylece, Caville'i öğretme umuduyla, Elody her gün pratik yaptı. Ona kılıç dövüşünü öğretemedi ama en azından onun için bu kadarını yapmak istedi.
 
"Madam, becerileriniz inanılmaz!" Solar, ellerini çırparken iltifat etti.
 
‘‘Ah, beni gururlandırıyorsun. Ama yine de geliştirmem gereken çok yer var. " Elody, Solar'ın aşırı abarttığını bildiğini bilerek söyledi.
 
‘‘Madam, sırtınızı biraz daha esnetmeniz gerekiyor.’’ Solar ona dik dik baktığında Ren başını çevirdi.
 
Elody ilk başta korkmuştu ancak birkaç günlük çalışmadan sonra becerileri gelişti ve gerginliği gitti. Ata binmeyi çok sevmişti. Sabit toynakları, etrafta sallanan yumuşak kuyruğu ve saçlarındaki rüzgarı dinlemeyi sevdi. Beklediğinden daha eğlenceliydi.
 
‘‘Caville benimle binmek ister misin?’’ Elody ona baktığında Caville ona kaşlarını çattı ve endişeyle kafasını iki yana salladı.
 
‘‘O zaman başka bir zaman’’
 
Solar ve Ren ikisine gülümsediğinde Elody kıkırdadı.
 
Elody aniden uzaktan belli olan uşağın ona doğru koştuğunu gördü. Sesi çok zayıf geliyordu ama yaklaştıkça yükseldi.
 
‘‘Madam! Madam! Beladayız!" Norman panikledi.
 
Elody atından kaydı ve "Ne oluyor?" Diye sordu.
 
“Bu… huff…, eski Lord'un kardeşi…, K-kont Borque…. O burada!"
 
Elody hafızasının üzerinden tekrardan geçerken ‘‘Borque kontu mu?’’   dedi.
 
"Ziyaret etmesinin nedeni nedir?"
 
Norman, "Bilmiyorum ... dikkatli olun madam ... o zor bir insan," diye uyardı.
 
‘‘Caville’’ dedi Elody ona yaklaşırken ‘‘Amcan seni görmeye geldi. Hadi gidelim ve merhaba diyelim."
 
‘‘…. Amca?’’
 
‘‘Evet, senin babanın ağabeyi.’’
 
‘‘………..’’
 
Caville, sadece portresinde gördüğü babasını hatırlamaya çalıştı.
 
Tüy gibi siyah saçları vardı ve gözleri pembeydi, tıpkı Caville gibi.
 
‘‘Gel’’ dedi Elody.
 
‘‘Evet, eşim…’’
 
Elody Caville’nin elini tuttu ve Norman ile beraber konağa doğru yol aldı.
 
Norman kontun genç dük ve düşese zarar verebileceğinden endişeliydi.
 
İlk olarak Norman, eski Dük'ün gayri meşru oğlu Caville'i çaresizce aradı çünkü Kont Borque'a düklüğü vermek istemiyordu.
 
Kont Borque, eski dükten bile daha kötü bir aptaldı.
 
O kaba bir tavır ve görünüşe sahip bir adamdı. Her gün sarhoştu ve kadınlara son kullanma tarihi varmış gibi davranıyordu. Sonra parasını kumar ve uyuşturuculara harcadığında diğerleri ise yoksulluk içinde açlıktan ölüyordu.
 
Dahası, asla kibirli birisinden daha aşağı değildi. Düşündüğü şeylerin yarısını yapabilseydi, belki "güven" daha iyi bir kelime olurdu. Gerçi değildi. Doğuşunun herkesten üstün olduğu inancı ile büyütülmüştü.
 
Düklüğü miras almak için böyle bir adam gelseydi, düklük mahvolurdu.
 
Caville’nin büyükbabası bile bir ricada bulunmuştu ‘Asla düklüğü ikinci oğlum Kont Borque’nin eline geçmesine izin verme’
 
‘O bir kabus’ diye düşündü Norman.
***
Başkente giderken Kont Borque, Cernoir Dükü'nün malikanesini ziyaret etmeye karar verdi.
 
Birkaç yıl önce, kardeşinin öldüğünü duyunca sevinçle bağırmıştı. Kardeşinin ölümü, düklüğün kendisine ait olduğu anlamına geliyordu.
 
"En sonunda! Arazim var ... Hahahaha! " diye gülmüştü.
 
Kalbi umutla şişmişti.
 
Dük unvanını kazanırsa, çok güçlü bir aristokrat olur ve artık kimse onu görmezden gelmezdi.
 
Ne yazık ki, ne arazi ne de unvanı alamadı.
 
Dük Cernoir'in oğlu aniden ortaya çıktı ve mirası gözlerinin önünde aldı.
 
Kont Borque, birdenbire ortaya çıkan yeğeni karşısında şaşkına döndü.
 
‘Bir hizmetçinin oğlunun Dük'ün halefi olmasına izin vermeyeceğim!’
 
İlk başta Kont Borque protesto için imparatorun kitlesinden dinleyiciler oluşturdu ama reddedildi.
 
İmparator, zaten yeterli güce sahip olan Kont Borque'un daha geniş bir bölgeye sahip olmasını istemiyordu.
 
Eğer bölge kontun eline geçerse o zaman imparatorluktaki en büyük aristokratlardan birisi kurulacak ve bunun sonucunda aristokrat bölgesinde bir dengesizlik olacaktı.
 
İlk olarak imparator ona unvanı vermeyecekti. Miras hakkına sahip olanlar sadece Cernoir ailesiydi.
 
İmparator'un sorunları derinleştikçe Norman, Caville’in varlığıyla ilgili bir belge gönderdi ve Caville’in düklüğün halefi olduğunu hemen onayladı.
 
Diğer aristokratlar da imparatorun kararını çürütmedi. İmparator gibi, gayri meşru bir çocuğun bölgeyi miras almasının daha iyi olacağını düşünüyorlardı.
 
Kont Borque için Caville göze batan bir şeydi.
 
"Konak tam bir karmaşa. Tsk…. ” Kont Borque salona bakarken dilini şaklattı.
 
Bir dakika sonra Elody, Caville ile salona girdi. Kont onlara tiksintiyle baktı.
 
‘Dükalığı devralanların bu çocuklar olduğuna inanamıyorum! Benim olanı almaya nasıl cüret ederler!’
 
Öfkesinin onlardan çıkarmak için bu fırsatı değerlendirecekti.
 
‘‘Sizinle tanışmak bir zevk’’ Elody bir reveransla eğilirken onu selamladı.
 
‘‘Ha!’’ Caville’nin Elody’nin arkasına saklanmasına homurdanarak baktı.
 
‘Ne kadar kötü bir p*ç’
 
Yüzü öfkeyle lekeliydi ve ağzından kaba sözler çıktı ama Elody sakindi. Gülümsedi ve Caville’e kontu selamlamasını işaret etti.
 
Caville, "Sizinle tanışmak büyük zevk," dedi.
 
"Ha …… bu çılgınlık."
 
Elody, kontu görmezden gelmeye devam etti ve Caville ile oturdu.
 
Kısa bir zaman sonra hizmetçi çay ve atıştırmalıkları getirdi.
 
‘‘Sizi bizim bölgemize getiren nedir?’’ Elody çayından bir yudum alırken sordu.
 
"Ne demek istiyorsun? Bu benim evim! Gelemememin bir nedeni var mı?’’
 
Kaba cevaba rağmen, Caville atıştırmalıklarını yemeye devam ederken Elody sakince çayını yudumladı.
 
Kont Borque’un görünüşü eski dükle benzerdi ancak kısa boylu ve oldukça şişmandı.
 
"Ha…"
 
Kont suskunlaşmıştı.
 
‘Onların cesareti!’
 
Çocukları azarlayarak onları korkutmak istemişti ama çocuklar şaşırtıcı bir biçimde rahatsız olmadılar.
 
‘‘İmparator tarafından onaylanmış olmanıza rağmen toprağı sizin gibi p*çlere teslim etmeye hiç niyetim yok!’’
 
Slurp- (Çay içme sesi)
 
Munch, crunch! (Atıştırmalık yeme sesi)
 
‘‘…………’’

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


11   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   13 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.