Bölüm 1071: Akıl Almaz! II


Bundan sonra meydana gelen olaylar sanki uzun bir zaman diliminde gerçekleşmiş gibi anlatılmalıdır... ancak gerçekten de birkaç saniye içinde gerçekleşmiştir.


Chthonian Evreninde, Noah’ın vücudu bilinmeyen bir güçle titrerken, gözleri 9 korkunç varlığa kilitlenmek için ışık hızında hareket etti.


Kökeni içindeki Kozmik Hazine, içine mana dalgalarının dolduğunu hissederken heyecanla gürledi, Noah bu hazineyi tamamen bu yenilmez düşmanlara karşı saldırı için kullanmayı planlıyordu çünkü onlara başka türlü zarar vermenin çok zor olacağını biliyordu.


Hilenin Daosu da çılgınca çalkalanıyordu ve asıl amaç ne olursa olsun bu kozu gizli tutmaktı.


Kozmik Dao’nun kızıl rengi ve baskıcı tavrı Noah’ın dış dünyaya gösterdiği Chronos ve Yok Etme’nin karışımı olan siyah bir öz gibi görünmediğinden, bir hamle yapmadan önce her şeyin olması gerektiği gibi çalıştığından emin olmak için zihni hızla hareket ediyordu!


BOOM!


Yaydan fırlatılan görkemli bir ok gibi, Noah uzayda ışıktan daha hızlı bir şekilde ilerleyerek korkunç Üç Yüzlü İhtiyar’a doğru uçtu.


Kendisinden neredeyse 5 kat büyük olan devasa Chthonian’a doğru sadece bir yumruk atıyormuş gibi görünürken elini uzatmıştı!


Ancak bu sadece bir yumruk değildi, çünkü yumruğu geldiği anda... Evrenin dokusu parçalanacak ve Gaspçı’nın bu Boyunduruğu duygusuz bir Yıkım Denizi’nin gazabına uğrayacaktı.


Noah, parlak bir ışık huzmesi gibi Üç Yüzlü İhtiyar’a doğru ilerlerken, Animus Çağrıları daha parlak bir şekilde parıldıyordu.


Noah’ın tüm çağrılarının etrafında, Chronos’un özüyle dolu mor-kızıl rünik daireler sürekli dönüyordu.



Öyle ki, bedenleri bu korkunç düşmanların saldırıları nedeniyle bir yıkım sürecinden geçiyor olsa bile, her zaman yıkılmadan önceki bir döneme geri dönecekleri için anında [Zamansal Tersine Çevirme] kullanabiliyorlardı!


Gaspçının Boyun Eğdirmeleri’nin saldırıları buldozerlerin bir binayı yıkması gibiydi ve yine de [Zamansal Tersine Çevirme]’nin sürekli kullanılabilir kalıpları, yıkılan binayı tamamen çökmeden önceki haline her zaman geri getiriyordu!


Bu, tek bir varlık dışında kimsenin kullanamayacağı bir süreçti.


Kullanmak ve her zaman sabit tutmak için muazzam miktarda mana gerektiren bir süreç!


Mavi Balçık liderliği ele alan ilk kişi olurken tüm çağrılarını çevreleyen güç buydu; figürü Derinlerin Trepidity’lerinden birinin önünde belirirken, serulean mavisi gözleri ışıl ışıl parlıyordu.


Noah’ın Cthulhu formunun aynısı olan bu Mavi Balçık’ın saldırısı çok basitti, çeneleri korkunç bir şekilde genişlerken ağzından sayısız dokunaç fırladı, Yok Oluş ve Chronos’un ışığı çılgınca parlarken, Balçık hemen Yutma’yı denemek için doğrudan bir saldırıya geçti!


ROAAAR!


Ejderhalar Kraliçesi’ böğürürken, ikiz Ejderha Yılanlar teyzesiyle yan yana dövüşürken, Ejderhaların yoğun aurası görkemli bir şekilde patlarken, üçü de Derinlerin diğer Canavarını ele geçirdi, üçünün çeneleri yoğun bir şekilde Yıkım özüyle dolu Ejderha Nefesi sütunları saldı.


Tiamat’ın ve Ejderha Yılanların çok sayıdaki başlarından çıkan rengârenk Ejderha sütunların uzayı parçalaması ve hepsinin Gaspçı’nın tek bir Boyun Eğdirme’ye doğru koşması muhteşem bir manzaraydı.


Yanı başlarındaki Altın Karga, milyonlarca galaksiyi yakmaya yetecek sıcaklıkta kanatlarını görkemli bir şekilde serbest bıraktı ve Abyssal Evrenden gelen devasa Şeytani varlıklardan birine doğru çarpmak için ışık huzmesine dönüştü!


OOOOH!


Kraliyet Felaket Ayısı çok yakındaydı ve  bir noktada bu korkunç çağrının başının üzerinde görkemli bir obsidyen taç belirdi, kollarını diğer Şeytani Varlığa doğru uzatarak ileri doğru koşarken, kürkü beyaz ve siyah parıltılarla parlıyordu.


Bu arada, Oculothorax, Leviathan, Galaksi Yutan Yılan ve Obsidyen Panter, Özgürleştirilmiş ve Mikrobiyal Evrenlerden Gaspçının kalan Boyunduruklarına doğru koşarken, muhteşem ışık çizgilerine dönüşmüşlerdi!


Oculothorax’ın altın gözünden çıkan Yıkım Özü ile dolu ölümcül bir söndürücü ışık ışını, zar zor görülebilen Mikrobiyal varlığı yok etmekle tehdit ediyordu.


Leviathan, Galaksi Yutan Yılan ve Obsidyen Panter’in figürlerinin hepsi, Yıkım Özü içeren korkunç saldırılarını serbest bırakırken ışıl ışıl parlıyordu ve tüm Çağıranlar, her an kullanılabilecek Zamansal Ters Çevirmeleri temsil eden Chronos’un dönen rünik dairelerine sahipti!


Tüm bunlar... Noah’ın figürü uzayda ışık hızıyla ilerlerken, Cthulhu formu parlak bir galaksi renk cümbüşü içinde parlarken, gezegen büyüklüğündeki Üç Yüzlü İhtiyar’a doğru ilerlerken oldu; ihtiyar ön tarafa bakan ağzını çoktan açmış, yaklaşan figürüne çarpması için Noah’ın kendisinden bile daha büyük bir kaotik ışık sütunu salıvermişti.


THRUUM!


O anda Noah’ın vücudu obsidyen bir ışıkla aydınlanırken, etrafında bir kara delik belirmiş gibi görünüyordu; bu kara delik gezegen figürünün ağzından salınan tüm kaotik özü emerken, ölümcül ışık sütunu boyunca ilerleyen bir kara deliğin şok edici sahnesinin oluşturdu!


...!


Herhangi bir Paragon’u parçalayabilecek bu korkunç ışık sütununun içinden geçerken Noah’ın figürü zarar görmemişti; kısa bir süre sonra Chthonian’ın devasa bedenine ulaştığında figürü tüm Kozmik Özleri aşan ilkel ve durdurulamaz bir güç gibi görünüyordu!


Hareket ederken etrafındaki Evren’in dokusunu yırtmıştı ve bunu vücudunun etrafında tutarak, Üç Yüzlü İhtiyar’ın korkunç figürüyle temas ettiği anda Evren’in yırtılma sürecini yumruğuna odaklamıştı!


Basit bir yumruk.



İçinde herhangi bir güç hissi barındırmıyor gibi görünen bir yumruk.


Ancak bu yumruktan, Yıkım Denizi olarak yayılan bir Evrenin kırılması... aslında Gaspçının Boyunduruğunun karşılaştığı saldırıydı.


Noah’ın yumruğu, figürü Üç Yüzlü İhtiyar’ın sert bedenine sorunsuzca girerken, bir taraftan girip diğer taraftan şok edici bir şekilde çıkarken, çıldırtıcı siyah bir ışık yayıyordu!


WAA!


Yüzlerinden birinden girerken ve diğerinden çıkarken aslında temiz bir şekilde kesmişti!


"..."


Yıldız savaş alanına sessizlik çöktü.