Bölüm 1915: Muhteşem!


>Varoluş Unsurlarınız bilinmeyen bir Doğa Yasasına tepki veriyor!>


Boyutsal Gerçekliği vızıldadı.



Şu anda, kumlu altın dağları yükselip, alçalırken, Rüya Özü’nün altın rengi toprağı bir düzlemdeydi. Noah’ın Sahte Grotto Nacresler’den oluşan dağlar kaybolurken, Kainos Rüya Boyutsal Kozmos’u sürekli olarak tekilliklerden oluşuyordu.

Doygunluğa doğru gitmeye çalışırken, sürekli genişliyordu, ancak şu anda son derece tanıdık ve aynı zamanda son derece yabancı hissettiren bir şeyin çekimini hissettiğinde titredi!


Son derece yüce!


Ana Gerçeklikte olduğu gibi ana bedeni de bu tepkiyi verdi, öz parçacığı Klonun bedenine batarken, sıkıca kavradı.


Ama...


Bu yeterli değildi.


HUUM!


Varoluş Unsurları, bu öz ortaya çıktığında su almış çorak bir çöl gibi hissetti ve şimdi daha fazlasını arıyordu - Noah’ın anlayışı, bu Doğa Yasası Özü’nün daha fazla parçacığını topladıkça, artıyordu!


İçindeki sınırsız Mana dalgaları gürledikçe, iradesi kabarıyor, özün sürekli renk değiştiren parçacıklarını buluyor ve onları bir kez daha tutmak için iradesi kabarıyordu.


Böylece, mor ve beyaz özleri kendisine doğru akmaya devam eden ve halihazırda bir anlayışa sahip olduğu parçacıklar... ayrıntılarının nicelleştirilmesini sağlayacak kadar yeterli bir alana ulaşmışken, bozulmamış bir Doğa Yasası’nın parçacık özünü çekmeye yönelik zorlu bir görev başladı.


İradesi anlaşılması güç bir Doğa Yasası’nın özünü kavramaya odaklanırken,Noah’ın  zihni Yerçekim’i ve Kutupluluk ile ilgili ayrıntılarla aydınlandı.


Doğa Yasa >Yerçekimi>:: Gerçekliğin işleyişini yöneten bir otorite. Bunu tam olarak anlamak, Gerçekliğin bu yönünü kavramak anlamına gelir, çünkü onu hayal bile edilemeyecek bir şekilde kolayca etkileyebilirsiniz. Yerçekimi’nin anlaşılmasıyla, Gerçeklikteki her bir parçacığın diğer her bir parçacığı kütlelerinin çarpımıyla orantılı ve karesel uzaklıklarıyla ters orantılı bir kuvvetle çektiği idrak edilebilir. Bu idrakten sonra, iki parçacık veya nesne arasındaki çekim kuvveti sizin tarafınızdan benzersiz şekillerde değiştirilebildiğinden, daha büyük ve daha doğrudan bir kontrol gelir. Bir kum tanesinin çekim kuvveti milyonlarca Gerçeklik’ten daha ağır hale getirilebilir ve bir Gerçekliğin kuvveti, nesnelerin kütlesini ve kare mesafesini değiştirerek, bir tüyün ağırlığına benzer şekilde inceltilebilir ve çekilebilir. Bu Doğa Yasası’nın işleyişi aynı zamanda DHARMA’nın kazanımlarını üretmek için kavramlara veya Yadigârlara’da da aşılanabilir - DHARMA özün ŞEKİLLENDİRİLMİŞ yeteneklere aşılanmasına ve onlara daha fazla özerklik, güç ve boyut kazandırmasına izin verebilen bir aşama. Yerçekimi’nin Doğa Yasası’na dair mevcut anlayış- 0.59% Yerçekimi Özü ile aşılanmış yeteneklere verilen Mevcut Takviyeler- Gerçek Hasar Değerlerine, Gerçek Savunma Değerlerine ve Gerçek Canlılık Değerlerine %5.9 Takviye. Bir Doğa Yasasını tam olarak anlamaya ne kadar yakınsanız, gerçeğe de o kadar yakınsınız demektir...


Doğa Yasa >Kutupluluk>:: Gerçekliğin işleyişini yöneten bir yönetici otorite. Bunu tam olarak anlamak, Gerçekliğin bu yönünü kavramak anlamına gelir, çünkü onu hayal bile edilemeyecek bir şekilde kolayca etkileyebilirsiniz. Kutupluluğun anlaşılmasıyla, Doğada dualite ve kutupsal zıtlıkların var olduğu ve bu dualitenin benzersiz şekillerde manipüle edilebileceği anlaşılabilir... Kutupluluğun Doğa Yasası’nın mevcut anlayışı - Kutupluluk Özü ile aşılanmış yeteneklere verilen %0.55 Mevcut Takviyeler- Gerçek Hasar Değerlerine, Gerçek Savunma Değerlerine ve Gerçek Canlılık Değerlerine % 5,5 Artış. Bir Doğa Yasası’nı tam olarak anlamaya ne kadar yakınsanız, gerçeğe de o kadar yakınsınız demektir...


İki Doğa Yasası şu an için ellerinden gelen en iyi şekilde nicelleştirildi, Noah, Doğa Yasaları’nın gücünün büyük bir kısmının DHARMA kavramlarını veya Yadigârlar’ını oluşturmak için kullanılmalarından değil, Gerçekliğin bu yönünü kendi kaprislerine göre nasıl manipüle ettiklerinden kaynaklandığını bildiği ve hissettiği için hala anlaşılması gereken çok şey olduğunu biliyordu!


Ve Noah, Kutupluluk ve Yerçekimi’nin ayrıntılarına baktıktan sonra, birçok kişinin elinden kayacak yeni ve muhteşem bir özün vahşi ve güçlü parçacıklarını yakalamak için kabarırken, belirli bir Temel Doğa Yasasından başka bir şey anlamak istemiyordu.


Bu yüzden tekrardan çalışmaya odaklandı.


Sürekli renk değiştiren muhteşem öz parçacıklarını toplamaya devam ederken, şaşırtıcı bir şekilde saatler geçti!


Ta ki...


HOONG!


Serbest bıraktığı Mana dalgaları ve öfkeli iradesi, hedeflediği Öz’den bir küme çekmeyi başardı ve bu küme zamanla daha fazla biriktikçe, daha da kolaylaştı.


Ve bu kümeyi içine aldıktan sonra... bu özün uzaktan gelen küçümseyici parçacıkları nihayet uzakta kalmadılar ve harika bir şekilde Noah’a doğru akmaya başladılar.


Hem de çok yavaş!


Ancak bu kadar çok topladıktan sonra artık çaba sarf etmesine gerek kalmamıştı çünkü çok geçmeden, sürekli değişen ışıklardan oluşan çok renkli bir akış oluştu ve zarafet ve onurla titremeye başlayan bedenine batmaya başladı.


>Varoluş Yönleriniz bir Doğa Yasası ile rezonansa giriyor>


...!


>Varoluş Yönleriniz Temel Doğa Yasası Manadinamik’in anlaşılmasını istiyor.>


BOOM



Üç Katlı gözleri üç farklı ışık huzmesi yayarken, Noah’ın  bedeninden görkemli ve kör edici çok renkli ışık huzmeleri parlamaya başladı.


Varoluş Unsurları şok edici bir temel yasayı ve bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını hissetmeye başladığında, Mana’sı çıldırtıcı bir şekilde yükselirken, ruhu sevinçle haykırmaktan kendini alamadı!


"Muhteşem!"


Doğa Yasası Özleri akın akın içine akarken, feryadı yankılandı, Doğa’nın Empyral Etki Alanı’na doğru ilerlerken, vücudu yakındaki bölgeyi tüketmeye başladı!


Bilmek istediği için bir amaç uğruna yürüdü.


Noah, bilmek istiyordu... Öz ne yaratılabildiği ne de yok edilebildiği, sadece farklı bir forma dönüştürülebildiği için... Mana’sını tamamen Boyutsal Özlere ve Gerçekliğin Özüne özgürce dönüştürebilir miydi?


WAA!


Noah, ışıltılı gözlerle ilerlerken, aniden... kaynağı şimdiye kadar bilinmeyen uğultulu bir ses şok edici bir şekilde çınladı!


"Çoğundan daha iyisin ama... buradan ayrılmana sadece yarım gün kaldı."


...!


 Noah, onun konuşana kadar varlığından bile haberdar olmadığı bir kaynaktan gelen bir ses etrafta vızıldıyordu.


Kadimliği ve acımasızlığı haykırıyordu.


Sanki bu çağa ait olmayan bir ses gibiydi!


Üç Katlı gözleri, birçok sahteliğin ötesini görüp, Doğanın Empyral Alanı’nın derinliklerine bakarken, parladı.


Görüşü, Gerçekliğin Doğa Yasaları’nın girdap gibi dönen fırtınaları tarafından engellenmişti, ancak o bölgede çok güçlü ve canavarca bir öz sakince ikamet ediyordu, sanki sesini açığa vurmasaydı, Noah, orada olduğunu bilemezdi!