Bölüm 2200: Mantığa Tamamen Saygısızlık! III


Noah’ın nutku tutulmuştu çünkü YAĞMA Sınırı gerçekten de adının hakkını veriyordu!


Şu andan itibaren ve ömrünün sonuna kadar ne kadar çok Ganimet toplarsa, hepsi onu daha güçlü kılmaya yarayacaktı!


Ve burada dikkat edilmesi gereken değer, Tüm Aeonik Parametre Değerlerine +%100 idi.


Aeonik!


NULLITY gibi kavramların verdiği Tüm Gerçek Parametre Değerleri Artırımı vardı. Şimdi de Tüm Aeonik Parametre Değerleri Güçlendirmesi geldi ve tüm bu süre boyunca yükseltilmekte olan Aeonik Ruh Değeri 225’ten 300’e çıktı... Noah’ın ruhundaki kabaran değişiklikleri hissetmesinin nedeni buydu ve bu rakam  şimdi iki katına çıkmıştı!


600’lük bir Aeonik Ruh Değeri.


Çok kısa bir süre önce Boyutsal Gerçekliklerini tamamlamadan önce 100’den azdı!


Yaptıkları, ilerleme hızını ve diğerlerine kıyasla ne kadar gülünç olduğunu daha da iyi ifade ediyordu.


Bu değer ne kadar yüksekse, Varoluşun diğer Yönleri o kadar güçlü hale gelir ve kavramları EXTREMITY’E doğru götürme yeteneği o kadar hızlı olur.


Güç gücü doğurur. Güç gücü doğurur. Bu, Noah’ın sonuna kadar takip edeceği fantastik bir döngüydü!


Aeonik Ruh Değeri’nin yanı sıra, Aeonik Hasar Değeri de bu +%100 Tüm Aeonik Parametre Değerleri Artırımından etkilendi ve şu anda becerilerden salabileceği yaklaşık 140-160 Aeonik Hasar Değeri aralığı etkili bir şekilde iki katına çıktı.


Bu Zaferdi.


Bu Quintessence idi!


Ama hepsi bu kadar da değildi!


HOONG!


Vücudu, sanki, KATRİLYONLARCA kez yeniden dövülen bir Göksel metal gibi uğulduyordu.


Bedenini ve ruhunu güçlü kılan Aeonik Quintessential Kainos Empyral Foundation’a sahipti.


Yalnızca bedeni için 100 Aeonik Hasar ve Savunma Değeri ve Ruhu için 25 Değer sağlıyordu; bunların hepsi herhangi bir kaynak maliyeti olmadan ve yalnızca güçlerine bağlı olarak gerçekleşiyordu!


Quintessence’nin Gerçek Tahtında otururken, kas yapısı daha da büyülü bir hal aldı, sanki empiral kristal metaloidler kemiklerini ve dokularını oluşturuyordu ve bu Değerler de iki katına çıktığı için YAĞMA’NIN Üçüncü Sınır Katmanından etkileniyordu.


Sadece Vücudu, ellerinin bir hareketiyle 200 Aeonik Hasar Değeri açığa çıkarabiliyordu.


Hatta ellerini geçelim sadece saçının teli ve hareketi 200 Aeonik Ruh Hasar Değerini açığa çıkarabiliyordu.


>...>


Bu, Sınırlar’ın neden bu kadar çok tercih edildiğinin bir göstergesiydi.


Milyarlarca yıl boyunca MANADİNAMİK veya benzeri herhangi bir Temel Doğa Yasası için Üçüncü Sınır Katmanı’na ulaşılamayacak kadar EXTREMITY’E doğru yükseltilmesi zor olan Doğa Yasalar’ı kavramlarıyla karşılaştırıldığında, neden daha yönetilebilir Sınırlar için geride bırakılmasınlar ki?


"Hmm..."


Noah, sırf QUINTESSENCE’NİN Birinci Sınır Katmanı sayesinde açılan Ganimetin Dördüncü Sınır Katmanına bakarken, gözleri hevesle parlarken, vücudunun etrafında dönen çok renkli dalların sağanak dalgalarını hissetti.


>YAĞMA’NIN Dördüncü Sınır Katmanı >(Pasif):: Ganimet’i ararken, neden tek bir düşmana odaklanmak zorundasınız? Bu Katman, Gerçek Quintessence İmparatoru’nun Pasif Yağma Emilimine yol açarak, etrafınızdaki her yerde Ganimet elde etmenizi amaçlar. Bu yeteneğin size hiçbir maliyeti olmadan, yakın çevrenizde düşman olarak belirlenen herhangi bir varlığın Varoluş Unsurları, Yaşam Gücü, Yaşam Süresi, Kavramları... sizin tarafınızdan özlü bir ganimet olarak tüketilirken, onların resmen her şeyini boşaltıp,  alacbileceksiniz. Bu pasif yetenek, düşmanları Aktif Yağma Emme aracılığıyla onda biri hızında emebilir, Maksimum Aeonik Çıktınıza dayanamayan daha zayıf düşmanlar çok geç olana kadar bu süreci fark etmez ve daha güçlü hedefler, kendileriyle ilgili her şeyin Ganimete dönüşmesini önlemek için Sınırlarına güvenmek zorunda kalacakları için daha fazla direnç gösterirler.


"..."


Görkemli bir Dördüncü Sınır Katmanı!


Noah, İkinci Sınır Katmanından tek hedefli Aktif Yağma Emilimi kazanmıştı ve şimdi Dördüncü Sınır Katmanı için kendisine hiçbir maliyeti olmayan bir etki alanı Pasif Yağma Emilimi elde etti.


Düşmanı olmaya karar verecek kadar şanssız olanlar, ona yaklaştıkları anda Ganimete dönüşeceklerdi.


Bu Sınır’ın Noah’ın hoşuna gitmeyen tek bir yanı vardı. Özellikle midesini bulandıran... adını bile ağzına almak istemeyen bir yönü vardı.


Bu " YAKIN ÇEVRE" idi. Bunun ne tür bir mesafe olduğunu bile bilmiyordu.


Bu onun midesini bulandırıyordu. Çünkü o sınırsız olmak için uğraşan bir varlıktı.


Ancak Sınır Katmanları’nın bu son genişlemesiyle - özellikle de YAĞMA’NIN Üçüncü Sınır Katmanı’nın etkileriyle - Noah, Atalar’ın Soyundan gelenlerle ve Boyutlar’ın asimilasyonuyla uğraşmaya başlamaya hazır hissetti.


Hâlâ yükselme sürecinde olan pek çok yönü ve henüz başlamadığı ZENITH Kan Soyları’nın asimilasyonu gibi diğer yönleri olsa da, başlamak için yeterince hazır hissetti!


HUUM!


İradesi hareket ederken, alçak bir savaş senfonisi yükselmeye başladı.


Hâlâ yapılacak çok şey olduğu için Ana Bedeni Gerçekliğin Kaynağı’nın yakınında kalacaktı ama klonları ve hatta Vasalları... onları kullanacaktı!


Noah, Çorak Topraklar’daki son savaş için güçlerini harekete geçirmeye başladığında sesi ilgili kişilere yayıldı:


"Hepinizi ön saflara koyalım... göreviniz dikkat dağıtmak olsa bile!"


...!


Guinevere, Morgana, Albus, Lilith... Sahte Epochal Quintessence Kılıçlarını alan ve en azından Gerçek Sanguine Klonları’nın yolunu açan [Kan Lordu] beceri ağacının köklerinde ustalaşmak için bu zamanı ayıranların hepsi, başları yükselirken, yeni yürürlüğe giren klonlarını toplu halde hareket ettirmeye yönlendirildi.


Ayna Boyutunda Büyük Gaspçıya, kendisi ve Hortlak Lejyonları hareket etmeye başlarken, Sahte Epochal Quintessence Kılıcı ile Prana Boyutuna doğru bir yol gösterildi; İradesi, ruhunun bir acı hissettiği uzaktan meydana gelen savaşların dalgalanmalarından uzaklaşıyordu.


Şu anda tam olarak bilmediği bir ölüm çağrısının sesini duruyordu, çünkü bu ÖLÜMÜN Sınırıydı!


RUUMBLE!


Boyun eğdirdiği Boyut Cehennem Hükümdarı’nın Ejderha bedeni uzayın kıvrımlarına girerken, güçle kükredi, bir EPOCH Yadigâr’ının cazibesi, Quintessence’ın Gerçek İmparator’u Çorak Toprakların sakinlerini evlerini kurtarmak için çalışmaya zorlarken, yol gösterdi!


Not: Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Gerçekten Noah artık kelimeler bulamadığım yeteneğe bir hiç gözüyle hâttâ mide bulantısı gözüyle bakıyor. Infinite Mana kafayı yedirtir adama.