Bölüm 2610: Yukarıda Ne Varsa, Aşağıda da O Vardır! I


EXTREMITY Kutsallaştırması’na tabi tutulan son Cennet.


İlk EXTREMITY Cenneti’nin ortaya çıkışından beri devam eden doğal bir süreç!


Genesis ile başladı ve şimdi de Çözülme Cennet’i ile sona eriyordu.


Pek çok güçlü varlık son EXTREMITY Kutsallaştırması’nın büyük bir şey olacağını biliyordu.


Biliyorlardı ama tam olarak ne ölçüde olduğunu bilmiyorlardı!


Şu anda, Çözülme Cenneti’nin içinde.


Sonsuza kadar uzanıyor gibi görünen bir obsidyen EXTREMITY Damar - yıldız siyahı toprağın altından yükselen damar! Uçları, Cennetler arasındaki Duvarlar’ın altında kayboluyor gibi görünen damar vardı.


O anda, sanki içindeki tüm enerji birikmiş ve kritik bir eşiğe ulaşmış gibi davranarak, sarmal bir yay gibi yukarı doğru patladı.


BOOM!


Sanki Cennetler birbirinden ayrılıyormuş gibi hissedildi.


Bu şaşırtıcı ve kalıcı bir değişimin başlangıcıydı!


Anlık değişiklikler, Apex Aeonik Yaşam Formlar’ının her taraftan şok içinde bakmasına neden olurken, uzayın perdelerinde gizlenen Hyperversal EXTREMITYLER tamamen ciddileşti.


Çok daha fazla kuvvet gelmişti ve hepsi de Damar’ın gökyüzünün en yükseklerine kadar yükseldiği şaşırtıcı sahneye tanıklık ediyordu; ve böyle bir eylem, Cennetler arasındaki Duvarlar’a uzanan uçlarının da yukarı doğru patlamasına neden oldu!


Güçlü Hyperversal Çözülme Otorite’si ve sayısız Kaos Kaynağı’ndan oluşan kalın ve sisli duvar çalkalandı ve yarıldı.


Sanki duvarlar yıkılıyormuş gibiydi!


Sanki EXTREMITY Damarı’nın yükselişiyle bir yol açılmıştı!


Çözülme’nin içindeki Damar, obsidyen rengindeydi ve bu renk tüm Cennet boyunca kaldı. Ancak bugün, bu Cennet’in zirvesine doğru yükseldikten sonra, birisi, Çözülme’nin EXTREMITY Damarı’nın sayılamayacak kadar çok sayısız ışık yılını takip ederse... Cennetler Arası Duvarlar’ın artık çatlamış olan kısmının yavaş yavaş renk değiştirmeye başladığını fark edebilirdi.


Öyle ki, eğer biri Çözülme Damarı’nın Kuzey Tarafını takip ederse - yıkılmakta olan Cennetler Arası Duvarları geçtikten sonra... siyah rengin yavaş yavaş altın tonuna dönüştüğünü fark edecekti.


Ve bu altın tonu, Cennetler Arası Duvarlar boyunca sayısız ışık yılı ilerledikçe, daha da güçlü hale geldi, ta ki sonunda...


Helios’un Aeonik Cenneti’ne gireceklerdi.


Helios!


Sanki arkasındaki Cennet’ten yükselen damarın teşvikiyle, Helios’un diğer tarafındaki Cennetler Arası Duvar’ın bir kısmı da yırtılıp, parçalanırken, Helios’un içindeki EXTREMITY Damarı’nın altın kısmı da bu cennetin en yüksek zirvesine yükseldi.


Takip edebilenler, nefeslerini tutarak, izledi.


Helios boyunca uzanan damarın kuzey ucunu takip ederek, başka bir Cennetler Arası Duvar’a varanlar, rengin yavaş yavaş altından muhteşem bir maviye dönüştüğünü fark ettiler.


Bu mavi renk, daha da sayısız ışık yılını geçtikten sonra gittikçe, daha da büyüyüyordu... şu anda gerçekten de Oceanus Cenneti’ne ulaştı!


Tüm Oceanus’ta aynı sahne tekrarlandı, cerulean renkli Damar zirveye yükseldi ve rengi mora dönüşene kadar Cennetler Arasındaki bir başka Duvar boyunca uzandı.


Andromeda’nın mor ışığı.


Andromeda’dan ve Cennetler Arasındaki bir başka yırtık duvardan geçerken, rengi mordan gölgeli bir karanlığa dönüştü.


Artık Penumbra Limanı’nın içindeydi.


Yanıp Sönen Gölge ve Gölge EXTREMITY’Sİ Derebeyi’nin boyun eğmeyen ve isteksiz suretleri bu Cennet’in bir köşesinde, yıkılmış Miraslar’ının üzerinde görülebiliyordu; gözleri, şu anda bu karanlık Cennet’in zirvesindeki ışıltılı siyah Damar’a bakıyordu.


Ve EXTREMIT Damarı’nın bu muazzam gölgeli karanlığından dışarıya doğru uzanmaya devam etti, bu sefer renk Elera’yı temsil eden açık kırmızı bir tona dönüştü!


Ve Elera’dan itibaren EXTREMITY damarı, daha da sayısız ışık yılını aştı, kızıl renk pembeye dönüştü ve sonunda pembe solup, süt beyazı oldu.


Muhteşem bir beyaz.


ilk Cennet’e ulaşmıştı.


Yükselen EXTREMITY damar, şok edici bir şekilde Çözülme’den Helios, Oceanus, Andromeda, Elera, Penumbra ve nihayetinde... Genesks Cennet’ine kadar uzanmıştı.


Ama orada bitmiyordu.


Genesis’in diğer ucundaki cennetler arasındaki duvarlar da süt beyazı renginin bir kez daha obsidyen rengine dönüşmesiyle paramparça oldu... Genesis’in kuzey ucu Çözülme’nin güney ucuyla birleşti.


Bir döngüye benzer.


EXTREMITY Damar’ı sadece her bir Cennet’te ayrı ayrı bulunan tek bir yapı değildi.


Bugün, Kayıtlı Tarihte ilk kez gökyüzüne yükselen ve ihtişamla titreşen Yedi Cennet içindeki EXTREMITY Damarı’nın karmaşık bir şekilde birbirine bağlı olduğu herkese gösterildi!


Noah’ın bedeninin içinde bulunduğu Cennetler’de... Noah, bu sahneyi hayret ve merakla izledi.


Çözülme Yargıcı’nın yanındaki klon sayesinde daha da eşsiz bir görüntü elde edebildi, bir Cennetten diğerine geçerken, Yargıç, EXTREMITY Damarı’nın değişen renginin hayali ekranlarını göstermek için ellerini salladı.


Varlığın Yedi Cennet’in gerçek yapısı hakkında düşünmesine neden oluyordu.


Sanki hepsi boyunca uzanan, tek bir devasa halkalı EXTREMITY Damarı varmış gibi


Sanki Yedi Cennet’in tamamı, saf ihtişamlı bir halkaya bağlanmış devasa ve sonsuz kıtalardı!


Sürekliliğini ortaya çıkardıktan sonra sürekli titreşen halkalı bir damar-


Her bir cennetin içindeki farklı renkler titremeye ve hareket etmeye başladıkça, frekansları da artıyordu.


Ve sonra, sanki damar içindeki farklı renklerdeki Otoriteler harekete geçmiş gibi, hareket etmeye ve ileriye doğru akmaya başladılar.


Mürekkep siyahı Çözülme Otorite’si sanki bir damar boyunca akan kan gibi akmaya başladı.


Önünde Helios’un altın Hyperversal Otorite’si de akarken, bu gelgit, kadim ve fantastik bir his uyandırdı - bu reaksiyon sarmal halkalı yapı boyunca devam etti!


Farklı Cennetler’in Hyperversal Otoriteler’i akmaya başlarken, Noah, Genesis’in süt beyazı renginin Çözülme Cenneti’ne akmasını hayretle izledi!