Bölüm 2958: Bir İhlal! II


Cam kırıkları gibi her şey paramparça olmuştu!


Archon Vitalis Pylos’a girişi engelleyen koruyucu sınır, bir sonraki anda, Noah’ın parmaklarının onlara temas etmesiyle tamamen paramparça olmuştu...


Hakumiyeti’nin Niyet’i devam etmişti.


Bir an sonra, durdurulamaz olduğu basit gerçeğini ifade etmek için hala Varoluş’u çarpıtarak, ilerlemeye devam ediyordu.


Uzay’ın Kayıtlar’ı bile bükülüyormuş gibi görünürken, her türlü engeli parçalayarak, Noah’ın gözlerinin önünde beliren, beyazlığın göz kamaştırıcı genişliği, Archaeos Vitalis Pylos’un ana hatlarından başkası değildi!


-


Basileus Amelusa, Al-Abalem Mirası’nın düzinelerce diğer Basileus’unun yanında duruyor ve Extremity Kodeks’i tarafından kontrol edilen gökyüzündeki kör edici siyah ve beyaz kütleye bakıyordu.


"Kodeks, neden Extremity Dikastes’inin Yapılar’ını kullanacak kadar ileri gitsin ki..."


Gümüş beyazı saçları ışıl ışıl parlıyordu ama sorusuna yanıt alamadı çünkü buradaki tüm Basileuslar’ın kafa karıştırıcı pek çok endişesi vardı!


İlk olarak, Archon ve en güçlü Basileus kendi Miraslar’ını temsil etmeye gittiğinde, düşman bir Miras ortaya çıkmıştı.


Ancak, çatışmanın sadece Archonlar’ın kendileri tarafından ortadan kaldırılacağını biliyorlardı, sadece çözümü duymayı bekleyebilirlerdi!


Ancak dağdemin, yabancı Hakimiyetler’in bir anda yayıldığını ve ihtişamını haykırdığını hissetmişlerdi.


Dışarıda tam olarak ne oluyordu da, yabancı Hakimiyetler parlaklıklarını buraya yayacak kadar cesur davranıyorlardı?


Böyle bir atmosferde, çevrelerindeki toprak bulutlarının ardında, beyaz kıyafetlerle süslenmiş muhteşem Basileuslar uçarken, devasa küresel bir bina açıldı, onlar, Al-Abalem’in Hanımefendileri olarak yüksek bir ayrıcalığa sahiplerdi!


Dokuz tanesi dışarı çıktı, her biri, bir öncekinden daha güzeldi, en öndeki Kadın konuşurken, Gözler’i, Ruh Hakimiyeti’yle dolup, taşıyordu.


"Bu konuda endişelenmenize gerek yok. Archon her zaman olduğu gibi işleri halledecek ve Kodeks, aşağıdaki Bozulmuş Tohum’a uyum sağlarken, onu silecektir!"


...!


Parlak beyaz bulutların üzerinde toplanan onlarca Basileus, Al-Abalem Hanımlar’ının bu önde gelen üyesini saygıyla selamlarken, Kadın’ın Sesci, gerçekten de Otorite’yle doluydu.


"Evet, Basileus Moraine."


Keskin gözlerle, uzaktaki alevli gökyüzüne doğru bakarken, onaylamıştı.


Endişeli değildi.


Onların Miras’ı, büyük bir Miras’tı.


Karşılaştıkları her türlü sınavı atlattıkları için çağlar boyunca uzanan bir Miras’tı.


Başka hiçbir Miras onları temellerinden sarsamazdı, ne de altlarındaki topraklarda anlamsız bir Bozulmuş Tohum onları tehlikeye atacak bir şey yapabilid-


BOOM... CRACK!


Altlarındaki toprakların çatladığını, beyaz bulutların çalkalandığını ve uzaklarda amansız bir güçle patladığını hissettiklerinde, tüm düşünceler ve Niyetler bir anda durmuştu!


Beyaz Vitalis Bulutlar’ı, sanki, içlerinden dipsiz bir canavar fışkırıyormuş gibi çalkalanıp, dağılırken, tüm bu alan sanki içine girilmesini istemeyen bir zar tabakasıymış gibi titreşip, sallanırken, İradeler, şok edici bir şekilde bu alana doğru bakmıştı.


Ve...


BOOM!


Beyaz Bulutlar dağılıp, buhar oluştururken, bir patlama sesi daha yankılanmıştı.


Sanki Bulutlar, sadece basınçtan yanarak, yok oluyorlardı.


Ve dipten yükselen bir Varoluş’un Suret’i, durdurulamaz bir ivmeyle yükselmişti.


Beyaz alevlerle dolu gökyüzünün üzerindeki bir Kodeks’in göz kamaştırıcı tezahürüne anında odaklanırken, başını, yukarı kaldırmıştı.


Aynı zamanda, Al-Abalem Mirası’nın Basileus’unun uzaktaki figürlerine ve arkalarında devasa küresel yapılarla dolu göksel bir şehrin sonsuz uzantısına kilitlenmişti!


Basileus’ da kuşkuyla ona kilitlenmişti.


Vücud’u, eski bir imparator gibi yontulmuş, uzun boylu ve gururlu bir adamın tanımını görmüşlerdi.


Parlak obsidyen pantolonu onu örten tek şeydi, açık renkli göğsü çıplaktı, Vücud’unu saran beyaz Hakimiyet’in belirgin tonu takdir edilebilirken, üzerinde, altın dalları dolaşıyordu.


"...!"


İki taraf, bir anlık şok edici bir sessizlik içinde birbirlerine baktı, Basileus, gördükleri şey mümkün olamayacağı için İnanılmazlıktan neredeyse donup, kalmıştı!


Ama bu gerçekti.


Aşağıdan bir şey yükselmişti.


Onlar’ı, Vitalis Hyperversal Alanı’ndan uzaklaştıran Varoluşsal Kayıt bariyeri paramparça olmuştu - bu Varoluş ortaya çıkmadan önce bunu açıkça duymuşlardı.


Dolayısıyla, Köken’i açıktı.


Dışarıdan değildi.


Ama denetledikleri toprakların içinden geliyordu.


O, Basileus değildi.


Herhangi bir Miras’a ait değildi.


O ,bir Tohum olmalı!


Ve sorunların kaynağı olan tek Tohum da şundan başkası değildi.


"Hayır... Osmont!’


Basileus Amelusa’nın ağzından çıkan bu sözler bir inançsızlık duygusuyla doluydu.


Extremity Kodeksi’nin tam olarak bu Bozulmuş Tohum için başlatıldığından bile emin değildi ama o ve diğerleri bunu içgüdüsel olarak hissedebiliyordu!


Ama her şeyi çok daha inanılmaz kılan da şuydu: Bozulmuş bir Tohum nasıl burada olabilirdi?


Ve daha da inanılmazı, neden bir Varoluşsal Hakimiyet Âlem’i Varoluşu’nun ilk aşamalarının göstergesi olan beyaz parıltıya sahip olsundu ki?!


Bu, Varoluş’un Gerçeküstü bir Dokuması’ydı ve yine de Basileus Amelusa’nın Niyet’i yayıldıktan sonra, çok önlerindeki Varoluş, bu Niyet’i inkar etmediği için şeytani bir şekilde gülümsemişti.


Ve bir an sonra... Çehre’si, durdurulamaz ivmesini sürdürerek, onlara doğru yükselmeye başlamıştı, bazı Basileuslar, sağduyuları devreye girmeden önce içgüdüsel olarak bir adım geri çekilirken, Hakimiyet Ruhlar’ı, bu duruma şaşkınlıkla bakmıştı.


"Küfür!"


WAA!


Kimdi onlar?


Neydiler?


Ve önlerindeki bu Varoluş neydi?!


O, sadece bir Tohum’du! Ve onlar... Al-Abalem Mirası’nın Basileuslar’ıydı!


İki taraf arasında kıyaslama yapılamazdı.


...!


Beyaz Hakimiyet Ruhlar’ının parıltısı, bir anlık inançsızlığın ardından Al-Abalem’in Basileus’u Bozulmuş bir Tohum’un izinsiz girişine tepki verirken, uyanmaya başlamıştı!