Bölüm 3172: Varoluşsal Kolonizasyon! I


İnsansı bir maymunun özelliklerine sahip görkemli Varoluş tarafından bir bayrak çıkarıldı ve bu Varoluş Bayrağ’ın ucunu hemen karanlık Boşluğ’a itti!


DU! DU! DU!


Bayrak, Uzay’a tam olarak sabitlenmeden önce üç kez titreşti, Bayrağ’ın üzerindeki çark amblemi dönmeye başlarken, uzakta Fantastik bir Işık Dokuma’sı ortaya çıkmaya başladı.


Tabanı’nda, düz Altın bir yüzey yayılmaya başladı ve ondan yukarıya doğru bakan Altın Sütunlar çiçek açtı.


Bunlar olurken, bu Varoluş’un çıkardığı Mavi Cihaz Otonom bir Sesle seslenmeye devam etti.


"Belgelenmemiş Omniverse, belirli Kurallar’la yönetilen bir tür Kavramsal Omniverse olarak kabul edildiği için büyük bir bütünlüğe sahiptir. Varoluş’un 9. Kademesine kadar ölçeklenen Otoriteler’in bu Omniverse’nin Yapısı’nı elinde tuttuğu belirlenmiştir. Varoluş Dokumalar’ının çoğu herhangi bir Katalizör tarafından teşvik edilmediği gibi, Varoluş Ürünler’i de tedarik edilmemiştir."


...!


İnsan’sı Maymun Varoluş’un yüzündeki gülümseme daha da büyürken ve Ses’i aynı şekilde yankılanırken, her şey hızla analiz ediliyordu.


"Bağımsız Devletler için bir hazine daha bulduk. Yakında bir bağlantı kurulacak... Peki ya Bölge Sakinler’i?"


Altın düz yüzeyden yükselen Sütunlar her şeyi aydınlatan Altın Alevler’e dönüşürken, Parlayan Gözler’le sormuştu, bu Alevler uğuldamaya ve yankılanmaya başlarken, Üzerlerinde, devasa bir Portal’ın ana hatları oluşmaya başlamıştı! 


"Yenidoğan Varoluş Solucanlar’ı Enfeksiyon’u tespit edildi, ancak Erken Aşamalar’ında olduğu tahmin ediliyor. Bu Belgelenmemiş Omniverse bir düzineden fazla Kademe 9 Varoluş olduğu tahmin edildiğinden, Sakinler’in Varoluş Sistem’i onlara karşı bir miktar etkili olabilir. Temas yakında kurula-"


’Hayır."


...!


Cihaz devam edemeden, İnsan’sı Maymun Varoluş seslenerek, onun isteğini reddetti.


"Yerlilerle kendim temas kuracağım. Enfeksiyon için... bu Yaratıklar bize karşı son derece sezgiseller, Özellikle de, henüz Yenidoğan Aşamasındayken. Sentetik Varoluş Lejyonlar’ının tedarikine ve konuşlandırılmasına başlayın."


"Anlaşıldı, Koruyucu Antonio."


Süreç çok hızlı ilerledi.


Koruyucu Antonio’nun komutlarını takiben, Alev Alev yanan Altın Sütunlar’ın üzerinde, Mavi ve Altın Rengi bir Parıltı belirdi; bir portalın Dış Hatlar’ı giderek, belirginleşti ve içinden devasa bir kaçınma gemisi süzülürken, Uzay Dalgalanma’ya başladı!


Kıpkırmızı ve Altın Rengi’ndeki bu Gemi, akkor halindeki bir Tekerleğ’in Amblemi’ni taşıyordu ve Portal’dan Sonsuz bir ihtişamla süzüldükten birkaç dakika sonra, merkezi açılarak, içinden bir Varoluş Lejyon’unun çıktığını göstermişti. 


En önde, Altın Cübbeler giymiş ve İnsan’sı bir maymuna benzeyen bir başka Varoluş vardı; bu Varoluş, göz kamaştırıcı Altın Rengi Saçlar’ı ve Kadın’sı cazibesiyle, Koruyucu Antonio’ya doğru gülümsüyordu.


"Koruyucu Antonio, görünüşe göre sizin Bulgular’ınızdan sonra pozisyonlarımız yakında değişecek."


Konuşurken, etrafına baktı, kendisinden de mavi bir cihaz akıyordu.


Arkasında, mavi Cübbeler’le süslenmiş düzinelerce Varoluş onu takip ediyordu- Cübbeler’inde bir çekiç Ekritürü vardı ve emir beklerlerken, parlayan Gözler’le etrafa bakıyorlardı!


Koruyucu Antonio, Eller’ini umursamazca sallarken, gülümsemişti. 


"Bulgu bulgudur, ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, hepsi Bağımsız Devlet’in yararınadır, Koruyucu Nia. Şimdilik, ben en güçlü yerlilerin izini sürüp, düşmanlık oluşmamasını sağlarken, siz de, bir operasyon üssü kurun. Onlara iyi haberi vereceğim ve artık Varoluş Solucanları’ndan korkmalarına gerek olmadığını bildireceğim. Bağımsız Devletler’in ihtişamını yaymaya başlayacağım ve onları ve bu Omniverse’yi önümüzdeki görkemli zamanlara hazırlayacağım."


...!


Önümüzdeki görkemli zamanlar.


Bazıları için Zafer, diğerleri için Zafer olmayabilir.


Ama yine de değişim geliyordu.


İyi ya da kötü, bu tamamen başka bir konuydu!


HUUM!


Koruyucu Antonio’nun Beden’i, Altın bir Işık parıltısıyla farklı yönlere fırlarken, birden fazla parçaya bölünmüştü! 


Arkasında, başka bir Koruyucu ve devasa bir Gemi bıraktı, tam bu sırada Koruyucu Nia arkasındaki Varoluşlar’ın Çekiç Sesler’iyle hareket etmeye başlamasını sağlayan bir komut verdi.


"Başlayın. Birçok şeyi hazırlamamız gerekiyor..."


Basit bir komut.


Ve kısa bir süre sonra, Yepyeni bir Uygarlığ’ın Dokumalar’ı oluşmaya başlarken, çevrede Yapılar’ın ve devasa Yapılar’ın ışıltısı çiçek açmaya başlamıştı! 


-


Omniverse boyunca.


Kıpkırmızı-Altın Rengi bir Işık Çizgi’si, kısa bir süre içinde akıl almaz mesafeleri aşmıştı. 


Bu, Koruyucu Antonio’dan başkası değildi ve şu anda, giriş noktasına daha yakın olan En Güçlü Yaşam Formu’nun İmzası’na doğru ilerliyordu.


Kavramlar’ın Ördüğü Perdeler’in arasından geçiyordu ama elindeki Mavi Cihaz sürekli bip sesi çıkarırken, Vücud’u onları hiçbir şey yokmuş gibi yırtıyordu.


Birkaç dakika içinde, devasa Yaşam Formlar’ıyla dolu bir yuvayı gözlemlemeye başladığında, yüksek Seviyeli bir Varoluş Otoritesi’nin perdesini aşmıştı! 


Şok içinde ona doğru döndüklerinde, Varoluşlar’ı vızıldıyordu, Bazılar’ının Vücutlar’ı Altın veya çok Renkli bir ışıltıyla parlıyordu.


Koruyucu Antonio, hepsini görmezden gelerek, bu Alan’ın derinliklerine doğru ilerledi ve doğrudan buradaki en güçlü Haşam Formu’nun imzasına yöneldi; devasa Otorite Dağlar’ının ardında, Varoluş Otoritesi’nin Kemikler’inden yapılmış bir Taht vardı.


Bu Taht’ın üzerinde oturan yalnız bir Adam’ın Figü’rü seçilebiliyordu, o anda başını sakince kaldırmış, Cihaz’ı, sadece kendisinin duyabileceği bir dizi kelimeyle bipleyen Koruyucu Antonio’nun gelişini izliyordu!


Gözlemlenen Yaşam Güc’ü, bu Omniverse ile tamamen uyumlu olmayabilecek benzersiz bir tanımlayıcıya sahiptir, ancak Varoluşu’nun çoğu zaten bu Omniverse’nin bir parçası olmak için etkilenmiştir.


Önlerindeki Varoluş hakkında hızlı bir değerlendirme yaptıktan bir süre sonra Koruyucu Antonio başını sallayarak, Seslenmişti. 


"Merhaba, bu Omniverse’nin yerlisi. Ben Koruyucu Antonio, size Bağımsız Devletler Topluluğu’nun ihtişamlı Dokumalar’ını getirdim. Size nasıl hitap edebiliriz?"


Koruyucu Antonio’nun Maymun’a benzeyen Yüz’ü, girişinden bu yana patlak veren Renksiz Otorite Dallar’ını görmezden gelirken, gülümsemişti. 


Çoklu Otorite’nin yükselen boğulma hissine Gözü’nü bile kırpmamıştı! 


Taht’taki adam cevap verirken, Gözler’i keskin bir şekilde parlarken, o sadece önüne bakarak, gülümsemişti! 


"Uterra...Eonic Uterra."


...!