Bölüm 3212: Outerversal Morphon Ozymandias! II


Bir Gösteri.


Noah, bunu en iyi bu şekilde tanımlayabilirdi, çünkü Bağımsız Devletler Genel Valisi’nden başkasının olmadığı devasa Hayal’i bir Görüntü çok yukarıda gösteriliyordu ve El’i, Outerversal Morphon Ginnungagap Bildirgesi’nin ilerlemesini durduran Altın Işığ’ı yayarak, aşağı doğru bastırıyordu!


Obsidyen Aşan daralıp, küçülürken, Altın Parlaklığ’ı Gladyatörler Arenası’nın etrafındaki her şeyi sarmıştı. 


Outerversal Morphon Tapınağ’ı, Arena’nın merkezine doğru geri itiliyor, İzleyicileri’n Tahtlar’ı nihayet hepsinin katledilmek üzere olduğu Sonsuz bir Karanlık Çağ’dan çıkarılıyordu.


"Ah..."


Omniverse X-999’u ziyaret eden Bağımsız Devletler Vatandaşlar’ı Eller’ini kendilerini kurtaran Parlaklık Görüntüsü’ne doğru kaldırmıştı’


Genel Vali’ye doğru!


Onun buradaki Parlaklığ’ı kuşkusuz Bağımsız Devletler Topluluğu’nun denetlediği diğer Omniverseler’e de yayılacaktı - O’nun Parlaklığ’ı bizzat bir Outerversal Varoluş’un etkisine karşı geliyordu!


"Küfür!"


...!


Görünüş’ü, sanki bir hayvanmış gibi kıpırdanan Obsidyen Bildirge’ye doğru böğürmüştü! 


Kaynayan Altın parlaklığı, Şok edici bir şekilde bir Tekerlek şeklini alırken, yukarıda bir araya gelmişti. 


Bitmek tükenmek bilmeyen bir Parlaklığ’a sahip altın bir Tekerlek, devasa bir Daire’nin içinde yer alan birçok Küçük Daire’nin bir araya gelmesiyle oluşmuş gibi görünüyordu - Merkez Noktalar’ında Genel Vali’nin meditatif bir pozisyonda oturmuş başka bir Hayal’i Görüntü’sü vardı ve o anda bu Tekerlek yavaşça dönmeye başlamıştı. 


HUUM!


Yavaş bir dönüş.


Ancak Çark’ın bu Dönüş’ü başladığı anda, hayal edilemeyecek kadar ağır bir Basınç aşağıya doğru gürledi ve Outerversal Morphon Ginnungagap Bildirgesi’nin Boyutu’nu yarı yarıya küçülttü.


Arena’nın merkezinde, giderek, daha gerçek hale gelen Outerversal Morphon Ginnungagap’ın yükselen Tapınağ’ı çatladı ve daha Hâyâl’i hale geldi.


Ve Çark dönmeye devam etti.


Sanki bir şeyleri Öğütüyor’muş gibiydi. 


Sanki Tekerleğ’in yaptığı her Dönüş’te, Dokunulmaz bir Güç Dokuma’sı aşağı iniyordu.


Tam bir Dönüşü Tamamladığı’nda.


ÇATLAK!


Outerversal Morphon Ginnungagap’ın Hâyâl’i Tapınağ’ı çatlamıştı!


Şok edici bir Şevkle yayılan ve her şeyi Yutan Dokunaçlar, buruşup, Hiçliğ’e karışmaya başlamadan önce Doğal Düşmanlar’ıyla karşılaşmış gibi Çığlık atmıştı. 


Outerversal Morphon Ginnungagap’ın Dokumalar’ı ortaya çıkarken, Çark’a doğru yukarı doğru Çığlık atmıştı! 


İçinden, binlerce devasa Dokunaç’la birlikte devasa bir Obsidyen Gözbebeğ’i açılmıştı. 


Gözbebeğ’i, girişini durduran Varoluş’a dikmiş gibi görünüyordu ve Genel Vali Gılgamış’ın Kayıtsız ifadesi aşağıya bakarken, Bakışlar’ını yukarıya kilitlemişti! 


Ve onun altında, Altın Çark bir kez daha dönmüştü! 


Dönüşünü tamamlamak üzereyken, bir dirençle karşılaşmış gibi görünüyordu; Ancak bu küçük Direnç Nokta’sı, Vali Gılgamış’ın ayağını yere bastığı anda kayboldu ve dönüş tamamlandığında, Tekerlekler’inin içindeki Halkalar titreşmeye başladı!


RIIP!


Outerversal Morphon Ginnungagap Tapınağ’ı kendi içine katlanırken, bir şeyin parçalanma Ses’i yankılandı ve görkemli bir şekilde parçalandı.


Sanki Etrafı’ndaki her şey Sıkıştırılıyor ve Siliniyor’du!


Yayılmakta olan Sayısız Obsidyen Dokunaç, bir anda soluk bir Tekilliğ’e sıkıştırılmıştı...


...!


Outerversal Morphon Ginnungagap’ın Otoritesi’nin İzler’ini taşıyan Tüm Kaynaklar bile ortadan Kaldırılmış’tı.


Yukarıda, Genel Vali’nin Görüntü’sü kalan tek şeydi.


Sınırsız idi. 


Mükemmel idi. 


Omniversal idi. 


Seslendiği altın Çark, Düşman ortadan kaldırılmadan önce sadece iki kez dönmüşyü Seyirciler’in Tahtlar’ındaki Kraliyet Varoluşsal Omniversal Simianlar anında Dizler’inin üzerine çökerek, Eller’ini Genel Vali’lerine doğru kaldırmışlardı! 


Eller’ini ona doğru kaldırarak, coşkularını ifade etmek istemişlerdi. Sadakatler’ini. Bağımsız Devletler’im Genel Valisi’ne duydukları Huşu ve Saygı’yı.


Aşağıda, Altın Kumlar’ın üzerinde Noah, Vali Gılgamış’ın Eli’ni sallayarak, kurtardığı devasa, karmaşık Altın Çark’a baktı, kitleleri süzerken, Bakışlar’ı Buyurgan görünüyordu ve Ses’i yankılanıyordu.


"İşte, biz buna karşı savaşıyoruz."


WAA!


"Her gün yaptığımız şeyi Varoluş’un korunmasını sağlamak için yapıyoruz. Bu Yaşam Korunuyor. Biz, hiçbirinin Düşmanlar’ımızın eline geçmemesini sağlarken, Bağımsız Devletler Topluluğu’nun görkemi bilinen ve bilinmeyen Omniverseler’in her köşesine yayılmaya devam edecek!"


...!


İçten bir konuşma!

 
Bağımsız Devletler Vatandaşlar’ının Kalpler’iyle Duyduklar’ı ve yankıladıkları, Eller’ini havaya kaldırarak, onayladıkları bir Ses’ti. 


"OOOH!"


"Bağımsız Devletler’e Zafer!"


"Çok Yaşa Bağımsız Devletler!"


"Çok yaşa Genel Vali!"


"Çok yaşa!"


Bol miktarda Yiğitlik ve Onur Haykırışı.


Nuntius Eshkeri’nin Suret’i, aşağıya süzülerek, önünde dururken, Noah, Arena’nın Kumlar’ı üzerinde tüm bunları izledi.


Diğer Koruyucular yukarıdaki boşlukta süzülerek, Genel Vali’nin Figürü’ne saygıyla baktılar ve ancak o gözden kaybolmaya başladığında, hareket etmeye başladılar.


Nuntius Eshkeri, Noah’a doğru yürürken, konuşurken, Yüzü’nde Ciddi bir İfade vardı, arkasındaki Parlak Maymun Kuyruğ’u Altın Işık Yaylar’ıyla titreşiyordu.


"Baş Vatandaş İmparator Osmont, bugün bir Anti-Yaşam Ajanı’nı ortaya çıkarabildiniz ve Onlar’ın Bağımsız Devletler’in daha Derin Saflar’ına girmesini önleyebildiniz - Bu, sizi zaten bir Koruyucu’nun işini yapan biri olarak ayırt ediyor. Bu nedenle Statünüz’ün yükseltilerek, Topluluğ’un gerçek bir Koruyucu’su olmanız uygun görülmüştür!


...!


Bağımsız Devletler’in Koruyucular’ı olma şansı için Arena’da birbirleriyle dövüşen Gladyatörler arasında bir değerlendirme yapılması gerekiyordu.


Eonik Omniverse Kayıt’ta bir Koruyucu’nun ağır yaralanması nedeniyle böyle bir şey olmuştu. 


Ve şimdi, Bağımsız Devletler’in bir parçası olan birinin aslında bir Anti-Yaşam Ajan’ı olduğu ve Noah’ın bunu tesadüfen ortaya çıkardığı başka bir olay meydana gelmişti. 


Ve sonuç olarak... Koruyucu Pozisyon’u şimdi O’na Teklif ediliyordu.


"..."


Sebep ve Sonuç.


Noah, Gözler’i Şeytani bir gülümsemeye dönüşürken, kendisine Sert bir Parlaklıkla bakan Nuntius Eshkeri’nin Yüzü’ne baktı!