Yukarı Çık




6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 

           
Titriyen gözlerimi yavaşça Klein e kaldırdım.

"S-siz nasıl-"

"Ah.. tanımadığınız birinden adınızı duymak sizi korkutmuş olmalı. Büyücü olduğumdan en küçük fısıltıları bile duyabiliyorum. Ve demeliyim ki çok komik birisiniz."

Düşen kadehe büyüyle engel oldu ve elime geri uçurdu.Rahatlatıcı gülümsemeyle bana baksada bende o etkiyi yaratmadı. 

"Komik derken?..."

"Majestelerine(diego) karşı muzip kelimeleriniz beni cok eğlendirdi. " Derken neredeyse kıkırdıyordu.

"Ben majesteleri için ne-...ah"

'Diego ya söylediğim alaycı sözleri kastediyor! Yani gerçekten hepsini duydu.! Bir dakika? Şimdi herşey yerine oturdu. İsmimide ben konuşurken duymuş olmalı. Hahh...  Şuan neden rahatlıyorum ki!? Ben resmen Krallık büyücüsünün duyacağı şekilde diego ya hakaret ettim!!...'

"Merak etmeyin. Sizi ispiyonlamak gibi bir amacım yok. Sadece...eğlenceli insanlardan hoşlanıyorum. Sizi tanımak istememin nedeni bu." Dedi nazik bir tonla.

Yüzümdeki tedirginliği görmüş olmalı ki açıklama gereği duydu. Birazda olsa beni rahatlatsada ona karşı güvensizdim. 

Çünkü büyücülerin en büyük düşmanı cadılardı.

Ve bende bir cadıyım.
  
Simdi yüzüme gülsede cadı olduğumu öğrendiğinde yine böyle gülebilecekmiydi. Bana nefretle yanan kırmızı gözlerle baktığını düşünmek bile tüylerimi ürpertti. Kesinlikle onun yanında çok dikkatli olmalıyım.

"Büyük cömertliğiniz icin teşekkür ederim. Adım İsabella Ginger."

".?..meyra dediğinize eminim."Kafasındaki soru işaretiyle bana baktı.

"Ahah.. şey ..o takma adım. Samimi arkadaşlarım bana öyle seslenirler." Diyerek beceriksizce sırtım.
' küçük atda civcivler yesin'

"Hmm... Hiç böyle bir isim duymamıştım. Anlamı nedir?"

"..Bir anlamı yok. Uydurulmuş bir şey... Ah! Nasılda unuttum. Arkadaşıma hemen döneceğimi söylemiştim. Sizinle konuşmak büyük bir zevkti ama artık ayrılmalıyım."dedim aceleyle. 

"Anlıyorum. Tanıştığımıza çok memnun oldum leydi isabella. Bir sonraki görüşmemizi sabırsızlıkla bekliyor olacağım." Diyip gülümsediğinde meleklerde gülümseyebiliyormus diye düşündüm. Neyse ki çabucak kendimi toparladım.

'lütfen bekleme ve böyle gülmeyi de kes!' ( iç çığlık)

Birbirimize reverans yaptıktan sonra hızlıca julia nın yanına döndüm. Dilimi ısırmamak için kendimi zor tuttum. Sonumu başkası değil de bu tutamadığım dilim getiricekti. Salonda başka büyücüler de gözüme ilişti ama duyabilecekleri konusunda endise etmedim.

Çünkü bu büyü fazla mana istediğinden sadece klein kullanabilirdi. 

Webtoonda böyle yazıyordu ve umarım ki öyledir. Nacizade köşeli jetonuma minnetlerimi sundum


" Çok dalgınsın isabella. Eğlenmiyor gibisin. Seni rahatsız eden bir şey mi var?"

Julia nin sesine döndüğümde kaygıyla bana bakıyordu. Elimi kavrayan eli sıcacıktı.

"Ah hayır. Bir anlığına gözüm dal-"

" Neden böyle olduğunu az çok anlıyorum. Çok canın yanıyor olmalı. Emin ol sen o kızdan daha iyisin. Arkadaşın olarak mutlu olman için elimden geleni yapacağım."

Kararlılıkla elimi sıkarken ben ne demek istediğini anlıyamadım. Gözlerini takip ettiğimde gördüğüm şey karşısında şaşırmadım beni sasirtan julianin yanlış yorumlamasıydı.

 Diego yine bir kızla flört ediyordu.

 Alevli dalgalı denizi andıran kızıl saçları ve zümrüt yeşili gözleri vardı. Göz rengindeki kabarık elbisesi ve cüretkar göğüs dekoltesiyle ben burdayım diyordu. 

Nefes kesen bu kızla beni karşılaştırdığı için julianın kafasına şaplak atmak istesemde o sıra kafama dank etti. 

Bu kişi hikayenin ana kötü karakteriydi.

Adı Aria ve diegoda gözü vardı. Diego nun julia ya artan ilgisini fark ettiğinde sinir krizleri geçirdi ve julia ya eziyet etmeye başladı. Kafasından aşağı cay dökülmesinden tut yemeğine zehir atmaya kadar etmedigini bırakmadı. 

Zavallı julia onun yüzünden çok göz yaşı döktü. 

Ama sonunda kraliyet ailesine zarar vermekten idam edildi.

Acaba geleceğini ona söyleseydim yine böyle davranır mıydı? Tabiki söyleyemeyeceğimi biliyorum ama julia nin çektiği acıları düşününce yüzümü buruşturdum. Onu kesinlikle julia dan uzak tutmalıydım. Halen bakışlarım aria nin üzerindeyken yüzümdeki ifade julia nin gözünden kaçmadı.

" Ben gayet iyiyim julia. İkisini yakın görmek de beni rahatsız etmiyor. Merak etme. Ayakta durmaktan yorulmadın mı? Ben çok yoruldum." dedim kocaman bir gülümsemeyle. 

Ama acısını göstermeyen , güçlü durmaya çalışan bir kız olarak algılandım. julia keyifsiz bir gülümsemeyle karşılık verdi.

"Bende yoruldum. Gidip oturalım o zaman."

Şanşızlığıma ki masamız diego ve aria nin oldugu tarafta kalıyordu. Julia yı özellikle aria dan uzak olan tarafima alıp ilerledim. Aria nın arkasına yaklaştığımızda diego dans teklifi icin elini öne uzatmıştı.

Ve birden arkamdan itildim. 

Topuklu giydiğimden bir kaç kez sendelememle düşmemek için elimi ilk attığım şeye tutundum. 
' huhh.. nerdeyse düşüyordum. Bi rezil olmadığım kalmıştı. Hangi vicdansız be-'

İçimden söylenerek başımı kaldırdığımda bir eli tuttuğumu fark ettim. 

Bakışlarım daha yukarı kaydığında nerdeyse küçük dilimi yutucaktım.

Tuttuğum el diego nun eliydi.

Ne yaptığını zannediyorsun seni çirkin kaltak der gibi bir ifadeyle baksada şuan ki durumu idrak etmeye çalışıyordum. Eveet.. Arkamdan itildim ve düşmemek için diego nun  leydi aria ya dans teklifi için uzattığı eli tuttum...' aha sıç-tım'

Kafamın arka tarafının kaşınması düşüncelerimi haklı çıkardı çünkü Aria nin tehditkâr bakışları üzerimdeydi.
 
Ne yapmam gerektigini bilmediğimden kalakaldım. Sanki salondakilerde benim gibi nefeslerini tutmuş neyle karşılaşacaklarını bekliyorlardı.

Korkuyordum çünkü az önce asıl kötü karakteri düşman edinmiştim. Eğer diego elimi bırakıp beni geri çevirirse kurtulma ihtimalim olabilirdi ,rezil olmam kaydıyla. 

Ama ilk elini ben bırakamayacağımı biliyordum.

Çünkü bu diego ya yani kraliyet ailesine saygısızlık olarak algılanabilirdi.

Başımı öne eğdigimde ' lütfen elimi bırak, lütfenn' diye içimden gecirdim.

"Bu dansı bana lütfettiğiniz için teşekkür ederim leydi isabella" dedi. Sırıtışı bir o kadar sexy bir o kadarda duygusuzdu.

Öne egilerek tuttugu elime hafifçe dudaklarını değdirdi. Şaşkınlıktan büyüyen gözlerimle beni dans alanına sürülmesine izin verdim. 

Diego benle dans etmek istemesede prens olsa bile bu kadar insanın içinde bir leydiyi utandirması yadırganmasına neden olucakti.  Özellikle genc leydiler tarafından. Böyle davranmasının benim için başka bir açıklaması yoktu.

" Şu kıza bak nasılda kenidini majestelerinin kollarına attı."

"Leydi aria yı kıskandı bence ."

"Kendini böyle öne atmaya utanmıyor mu? "

"Aşağılık olduğunu nasılda belli ediyor."

Salondaki fısıldaşmaları net bir şekilde duyabiliyordum. Üstündeki küçümseyici bakışlar ve hoşnutsuz yüzler heryerdeydi. Benim hatam değildi ama ceremesini ben çekiyorum. Ahh kahpe hayat. Birinin beni ittiğini söylesem de inanmazlardı. Öncelikle beni iten kişiye küçük bir lafım vardı.

'Beni iteni bir bulursam var ya onun ağ-'

Sinirle kafamı arkaya çevirdiğimde  julia bana sırıtarak göz kırpıyordu. Sanki kavuşamayan iki aşığı buluşturmuş gibi bir mutluluk vardı üstünde. 

Ona boş bakışla bakarken arkadaşlığımı bitirmeliyim diye düşündüm. ' Bu mutlu olunacak bisey değil julia. Herşeyi yanlış anlıyorsun! Bu kadar da saf olunmaz ama...ühü ühü'

" Benimle dans etmek icin bu kadar uğraştıktan sonra yüzüme bakmıyor musun? Tch ne kadar da küstahsın." Sesiyle irkilip ona baktığımda gözleri gülümseyen yüzünün tam tersiydi.

"Beni yanlış anladınız majesteleri. O sıra ayağım takıl-"

" Kes sesini. Yalanlarını kendine sakla. " Kulağıma fısıldadı.Sesi keskin ve ürperticiydi. 

"Ah!.."

Elimi öyle sıkıca kavradı ki ağzımdan küçük bir inilti yükseldi. Ve diğer elini belime koyduğu gibi müziğin ritmine uyarak dans etmeye başladı. Bende ona ayak  uydurdum.

Fevri hareketleri karşısında sinirlensemde ağzımı açıp bir sey diyemedim. Hadi ama.. Bu hikayenin kötü karakteri ben değilim ki.Soğuk ve gaddar yönünü sadece bana gösteriyordu.

İsabella nin önceden diegoyu ne sekillerde rahatsız ettigini bilmesem de nedeni ya diego ya aşıktı yada kraliçe olmak istiyordu. 

O sırada aklıma bir fikir geldi.

 Eger kralice olursam, çok göz önünde olucaktım belki ama beni öldürmek istiyenler için kolay bir lokma olmayacaktım. Aslında yararından çok zararı daha fazla. Kraliçe pozisyonuna göz koyanlar da bana tehlike oluştutacaklardı.Hahh.. burada hayatım bir kumardan ibaret. Ya kazan yada kaybet. İki şekilde de tehlikede olucağım için kaybedecek bir şeyim yoktu. 
 
Tek sıkıntı soğuk mavi gözlerinin içindeki kar fırtınasında yutulucak gibi hissettmeme neden olan bu adamı nasıl ikna edicektim. 

"Majesteleri neden benden nefret ediyorsunuz?"

"... Senden nefret etmiyorum. Sadece hoşlanmıyorum." Dedi ilgisiz bir tavırla.

"O zaman hala bir şansım var. "Gülümsemem karşısında garip bir ifade takındı.

"...Gurursuz olduğu söyleyen hiç olmadı mı senin?" 

"Adım isabella majesteleri ,sen değil . "

"Hah.. umrumda değil. Korku nedir bilmez misin cirkin? " Yüzüne ne kadar yumruk geçirmek istesemde dişlerimi sıkarak  zoraki bir gülümseme gösterdim.

"Ha ha.. farklı bir mizah anlayışınız var majesteleri.Tabiki biliyorum ama sizinle evlenmek istememe engel değil."

" Sen cidden kafayı yemişsin. Evlenmek ? Hemde seninle?." Hakaret eder gibi söyledi.

"Ama sizin işinize yaraya-"

"Eğer biraz daha sacmalarsan bugün son günün olur." Alaycı bakışlarının yerini donuk ve acımasız bir ifade aldı. 

Duygu kırıntısı olmayan sesi dilimi bağladı. Sadece yutkundum. Bu hayatta kalma mücadelesi mantığımı köreltti belki. Dogru veya yanlış bir şey yaptığımı ben bile bilmiyorum. Ama yinede vazgecmiyeceğim.

Korktugumu belki etmemek icin inatla gözlerimi kaçırmadan ona diktim. Sonradan yüzü yumuşasada ağzımı açıp gıkımı bile çıkarmadım. Usulca dansımıza devam ediyorduk... ve müzik sonlandı.

'Allah'ım çok şükür! Bir an hiç bitmeyecek zannettim!!.'

 İçimdeki coşkuyu bastırarak reverans yaptım. Diego da eğildi ve ilgisiz bir tavir yanımdan çekip gitti. Gidişine mutlu olsamda bugün başarısız olmuştum.' Sana ayılıp bayılan kim be. Prens olmasan bir boka yaramazsın .' diye bagirmak istedim. Tabikide bagiramadim.
 
 "İsabella. Dans ediyorken çok güzel gözüküyordunuz. Seni itmekle iyi yaptim degil mi?"
 Dedi masum gülümsemeyle. 
 
Kendi erkeğini bana ayrlamaya çalışan julia, ne kadar iyi bir arkadaşsın. Bu adamı kendine aşık edebildiği için çok büyük saygı duydum.

Tuttuğum elinin sırtına çenemi değdirip alnımı koydum( Bizde bölee :)). Şaşkınlıktan gözleri büyüdü.
 
"N-ne yapıyorsun isabella?"

"Saygımı gösteriyorum. Seni yüceltecek bir kelime bulamıyorum julia."

"Bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha önce yapardım" . Utanmış yüzünü öne eğdi.

' lütfen bir daha yapma! Ayrıca mutlumu görünüyorum ben hı! Değilim!.. '

"Haha.. masamıza geçelim mi? Biraz yoruldum."dedim zoraki bir gülümsemeyle. 

Neşeyle kafasıni salladı ve masamıza geçtik. 

Bugünün çabucak bitmesini diledim. Başka bir olay daha kaldıramazdım. Julia hararetle bir şeyi anlatırken gözüm bahçeye çıkan kapının önündeki birine kaydı. 

Bu ısaac tı. 

Bahçeye doğru ilerliyordu.

 Garipsedim çünkü bahçeye gitmesi için bir neden yoktu. Belkide beni beni arıyordu.
 
" Julia müsadenle 5 dakikalığına ayrılacağım. Galiba yardımcım beni arıyor ama yanlış tarafa gitti. Böyle yerlere alışık da değil. Onu alıp geleceğim." Dedim ve yerimden kalktım.

" Çok düşüncelisin isabella. Burada bekliyorum."
Yüzünde hiç solmayan gulumsemesiyle juliayi ardımda bırakarak bahçeye ilerledim. 

Akşam olduğundan hava kararmıştı ama bahçedeki aydınlatmalar sayesinde loş bir ortam vardı. İsaac in baya gersindeydim. Ve bir anda gözümün önünden kayboldu. Adımlarımı hızlandırdım, gittikçe gittim ama isaac i bulamadım.

"Nereye gitti bu adam ya. Kaç metre bacağı var ki arayı bu kadar açtı.hah..hah.. eve gittiğimizde ilk işim bacak boyunu ölçmek olucak."

Nefes nefese söylenirken köşeyi döndüğümde olduğum yerde kaldım. 

Az ilerde isaac ın sırtı bana dönük şekilde ayakta duruyordu. 

Sarmaş dolaş olduğu biri daha vardı. 

'Yok artık yoksa öpüşüyorlar mı?' Beni görmemeleri icin hızlıca köşeye saklandım. 

'İsaac beni gerçekten şaşırttı. Bu kadar çabuk birini nasıl buldu ve bu haldeler ? Aslında kanı kaynayan biri için normal heralde. Yardımcımda olsa özel hayatına karışamam. Çabuk burdan ayrılmalıyım .'

Ama merakıma yenik düştüm. Köşeden kafamı uzatıp kiminle öpüştügünü görmeye çalıştım. 

Nerdeyse küçük dilimi yutuyordum. 

Öpüştüğü kişi... Erkek mi?!!


~~~~~~



Evettt biraz düzenleyerek yazdım. Nasıl olmus? Böyle mi daha iyi yoksa diğer türlü mü? Vee bu bölümki yorumlarınızı bekliyorum... Seviliyorsunuz by 😜

 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.