(Fizik laboratuvarı) Yûki, Kohara ya isteğini anlatınca. Kohara "Biliyorsun, yüce varlıkların dediğini yapmak için bile paralı katil tutacak bir çok insan tanıyorum. Bu yüzden gideceğin yol çetin ve sıkıntılı olacak." Yûki ona cevaben; "Her şeyimi vermeye hazırım, lütfen beni eğitin." Kohara; "Gerçekten de kardeşim için mi eğitilmek istiyorsun... yoksa başka mevzular mı var.?" Yûki ona bakarak; "Aslında güçlenmek istiyorum.... sadece geçmişten kalan bir istek, ama geçmiş geçmişte kaldı... O yüzden sadece Yami’nin mutluluğunu istiyorum. Çünkü ona bir söz verdim ve bütün gücümle koruyacağım." Kohara gülümseyip; "Kardeşim gerçekten de çok şanslı. Onu böyle seven bir erkek var....ahh kıskandım bak şimdi " Yûki onun yüzüne doğru yaklaşarak; "Eğer başınıza bir şey gelirse, sizin de yardımınıza koşarım Kohara sensei. " Kohara birden geri çekilir, Yûki’nin bu davranışı yüzünden kızarmıştır. Yûki ye dönerek; "Bunun hesabını cehennemde sana soracağım!" der Yûki ise şeytanca bir gülümseme ile; "Sabırsızlıkla bekliyorum " der .
***
(Hafta sonu , Yûkilerin bahçesi)
Yûki arka bahçenin verandasına gelmiş burada Koharayı beklemektedir, Kohara da bir kaç dakika sonra dışarıya çıkmıştır, üzerine kiraz yapraklı bir kimeno giymişti Yûki ona ; "Sana çok yakışmış..... nereden buldun?" Kohara’nın yüzü kızarmıştır ona cevaben; "Bunu bana Tomo san verdi.... bana ülkenizin kültürünü iyi tanımam için fırsat olduğunu söyledi" Yûki hafif gülerek; "Seni kandırmış olmalı, bu Nipponya ya ait bir kültür bizim ülkemiz bir çok ulusun birleşiminden oluşuyor, dünya hükümeti yıllar önce tüm kıtaları birleştirerek insanlar arasındaki ırkçılığı sona erdirmiş.Bu yüzden farklı ülkelerin kültürlerini de barındırmaktayız." Kohara şaşırdıktan sonra; "Peki ya Turko, bu uluslar arasında var mı?" Yûki birden şaşırır ve Kohara ya bakar; "Turko mu ?..... öyle bir ülke adı duymadım ama..." Yûki’nin başı birden zonklamaya başlar. Kohara ona sadece ; "Anlıyorum.." der. Yûki başını tutarak; "Nedenini bilmiyorum ama o ülkenin ismini fazla söylememen gerek gibi" Kohara ona bakarak; "Kendini hasta hissediyorsan bugünlük es geçelim " Yûki; "Dalga mı geçiyorsun, tüm zaman boyunca bu anı bekledim" Kohara onun azmine saygı duyarak çimlerin oraya gelir ve ; "O zaman, başlayalım mı ? " Yûki ayağa kalkar ve vücudunu gerer; "En kısa sürede başlayalım!" Kohara ona ; "İlk önceliğimiz fiziksel olarak vücudunu geliştirmek, bu yüzden; şınav ve mekik çeşitleri, plank duruşları, koşu, zıplama, bisiklet, crunch çeşitleri, bench press… vs anlayacağın bir kaç hafta bunların eğitimini göreceksin, beslenmeyi uygun bir şekilde alacaksın..... İlk olarak kol , omuz ve göğüs çalışacağız, ardından sırt ve karın en sonunda da bacak ve tüm vücuda.... o yüzden ne kadar şınav çektiğini görelim.." ve böylelikle "training arc" başlamış oldu. Yûki vücudunun sınırlarını zorluyor arada kan kusuyordu. Kohara onun dinlemesine asla izin vermiyordu her gün 100 şınav çekmeden yemek vermiyor, 150 mekik çekmeden su içirmiyordu, her yorulduğunda ise yeniden başlaması gerekiyordu. Kohara gerçekten de ona cehennemi yaşatıyordu. Bir kaç gün geçtikten sonra daha da zorlamaya başladı, üstüne oturup çay içip, kitap okuyordu. Hatta Yûki’nin günlerdir aç kaldığı zaman üstünde yemek bile yemişti. Kohara ona beslenmeyi uygun bir şekilde alacaksın dediğinde kafasındaki tabir ile tamamen farklı bir durumdu. Yûki 1.5 hafta sonrasında artık çok rahatmış gibi şınav çekebiliyordu, tüm antrenmanlar ona tüy gibi geliyordu ama Kohara ona sürekli artıracağını ve saymak ile uğraşmaması gerektiğini söyledi. Günler geçtikçe gerçekten de saymak istemiyor tüm enerjisi tükendiğinde bırakmak zorunda kalıyordu. Kohara sık sık üzerine bazen kaya koyuyor bazen de sırtına çıkar zıplıyordu. Okula gidince Kohara ona , bol şeyler giymesini söylemişti o yüzden kendine xl bir sweatshirt almıştı ve sürekli onu giyiyordu, Kohara onun vücudundaki değişimi kesinlikle görmemesini tembihlemişti hatta bu yüzden duş bile almıyor herkes ondan uzaklaşıyordu. 3. Haftadan sonra Kohara ona fiziksel antrenmanını bitirdiğini söyledi. Haftalardır ayna karşısında olmayan Yûki üzerindeki sweatshirti çıkararak aynadaki görüntüsüne baktı ve kendindeki değişimi görünce gülümsemesini durduramadı. 16 yaşındaki birine göre kollarındaki ve gövdesindeki kaslar olağanüstüydü. Kohara kendine hayranlıkla bakan Yûki ye içinden şunları söylüyodu; "Böyle bir sonuç ,normal bir insanın aylarını hatta yıllarını bile alabilirdi üstelik kalp rahatsızlığının olmasına rağmen böyle bir sonuç elde ettin. Teian Yûki sen kesinlikle bir insan değilsin." Kohara onun aynada poz vermesini bölerek; "Şimdi de en sıkıntılı antrenmana geçelim.... Ruhsal bozukluğa" Yûki ona; "Bunun eğitimi nasıl ve ne işime yarayacak ki?" Yami ona göstermek için belindeki kılıcı havaya kaldırır ve; "FLAME!" kılıcı birden alevler sarar ardından bu alevler Kohara yı tamimiyle sarar. Yûki panikler ve ona yardım etmek için koşar ama birden büyük bir patlama ile yere savrulur. Kendini doğrultup Kohara ya bakmaya çalışırken, alevler içinde bir elbise giymiş Kohara durmaktadır. Kohara ona; "Transform, yani elementlerin insanlarla aynı ruhsal bozukluğa erişince güçlü olduğu form... seni bu eğitime hemen sokmak isterdim ama karanlığın hükmü ateşin hükmü kadar mütevazi değil.... o yüzden artık buna hazırsın... ama bunu öğrenmek bir kaç yılı alıyor hem kullanmasan bile fiziksel gücün 10 kat artacak. " Yûki ona ; "Bununla ilgili sorunum yok.... her türlü güce talibim." der gülümseyerek. Kohara ona; "Hazırsan başlayalım."
11. Bölüm Sonu
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.