2. Ders bitmişti ve zil çalınca bir çok öğrenci sınıfta değildi. Yûki 3. ders için hazırlık yaparken o sırada yanına biri geldi, gelen kişi Yuziharaydı ona ; "Yûki kun... müsaitsen benimle öğle arasında çatıda buluşur musun?" diye sormuştu. Yûki birdenbire heyecanlanmıştı ona; "Müsaitim.... Yuzihara san .. benimle ne konuda konuşmak istemiştin?" Yuzihara etrafına bakınır ve başını eğer; "Bu biraz önemli ve hassas bir konu ... o yüzden ikimiz haricinde kimsenin bilmesini istemiyorum" Yûki nin kalp atışları birden hızlanmaya kanı kaynamaya başlamıştı. Ona; "Ggg..gelirim, öğle arasında çatıda. " Yuzihara bir gülümseme ile sınıftan dışarıya koştu. Yûki nin ise ağzı kulaklarına varmış türlü türlü hayallere dalmıştı. 3. ders başlamıştı ve Yûki çok sabırsızdı. Dersin çabuk bitmesini istiyordu, normalde çalışkan olmasına rağmen bugüne özel öğle arasını iple çekiyordu. Yuzihara’nın onunla ne konuşacağını o kadar çok merak etmişti ki 3. Teneffüste bununla ilgili rüya bile görmüştü*. 4.derse başlıktan sonra Yûki Yami’nin 4.derse gelmediğini fark etmişti. Rintora ya dönerek; "Yami’nin nerede olduğunu biliyor musun? Dersleri hiç aksatmazdı. " Rintora ona; "Sanırım Kohara sama çağırdı, onunla konuşması gereken mevzular olmuş." Yûki, Rintora’nın cevabı üzerine önüne dönmüştü. Belki kraliyet ile ilgili bir konu hakkında konuşuyorlardı. Bu yüzden daha fazla düşünmek istemedi. Zil çalmıştı ve ders bitmişti. Yuzihara ile buluşmayı dört gözle bekliyordu , bu yüzden daha fazla beklemeyerek çatıya çıkmak için yola koyuldu. Yûki çatıya varmıştı, vardığında başka biri daha oradaydı, Yûki başta tanıyamadı ama sonra onun Yami olduğunu fark etti, Yuzihara daha gelmemişti bu yüzden onun yanına gitmeye karar verdi. Yûki ona doğru giderken çatının kapısını açık unutmuştu, bu yüzden kapı rüzgardan aniden kapandı. Yami aniden irkilerek arkasını döndü, döndüğünde gözlerinden akan yaşlar vardı, yam, Yûki yi görünce önüne dönüp gözlerini silmeye çalışıyordu. Bu durum Yûki’nin gözlerinden kaçmamıştı. Yami gözlerini sildikten sonra; "Seni hangi rüzgar attı buraya..... seni ablam mı yolladı yoksa" dedi hüzünlü bir sesle. Yûki ona cevaben; "Hayır aslında Yuzihara ile bir şey konuşacaktık...... sen neden buradasın...bir şey mi oldu?" Yami önünde ki korkulukları tutarak şehirin manzarasına bakıyordu ; "Biliyor musun... dünyaya ilk geldiğimde bir çarpışmadan sağ kurtulmuştum... beni sen kurtarmıştın.. o gün hangi okulda okuduğunu araştırmıştım. Bu okulda okuduğunu öğrenince bir gezeyim demiştim... ve burayı buldum.... erik ağaçlarının izleyebileceğin en güzel yeri.... bak hatta geminin düştüğü yere yakınmış... seninle ilk karşılaştığımız yer.." Yûki onun konuşmasını keser ve ; "Bu konuşma da ne böyle..... sen ne demeye getiriyorsun ?" Yami ona bakar ve ağlayarak; "Yüce varlıklar benim ölmemi istiyor... yani babam başarısız oldu. Beni gizlediği için de başı belaya girebilir... bu yüzden ablam bugün beni gemiye bindirip bulamayacakları bir gezegene yollamak istiyor. O yüzden buraya veda etmeye geldim " der ve gülümseyerek; "Bu arada sana da veda etmeyi planlıyordum , ama sanırım gerek kalmadı..... artık gidip ablama hazır olduğumu söyleyebilirim." dedi ve Yûki’nin yanından kapıya doğru gitti, Yûki o anda bağırarak; "NEREYE GİDİYORSUN.... BANA O YÜZ İFADESİ İLE Mİ BANA VEDA EDECEKSİN?" Yami kapıya dayandığında zar zor göz yaşlarını tutabiliyordu. Yûki avazı çıktığı kadar bağırarak; "SEN BENİM NİŞANLIMSIN VE SENİ BENDEN KİMSE AYIRAMAZ!!.... SENİ BÜTÜN GÜCÜMLE KORUYACAĞIM!!" diye çatıda yankılanmaktadır. Yami döner ve ona doğru koşarak sarılır, o sırada ağlamasını durduramaz. Yûki de onun başını okşar Yami , Yûki ye; "Aptal ... sen gerçekten de bir aptalsın der" Yûki de ona; "Biliyorum" diye karşılık verir. Sonra Yami ona bakarak; " Yûki..... seni seviyorum " der. Yûki birden heyecanlanır ve; "Ne?..... beni ss..seviyor musun? " Yami de ona bakarak; "Evet seni seviyorum.. arkadaşlar çok yakın olunca bir birilerine sevdiğini söylemezler mi? " Yûki birden afallamış; " Yami sen durumu tamamen yanlış anlamışsın... o söz yakın arkadaşlar arasında söylenmiyor" Yami ona sorar: "Bana sınıftaki kızlar söyledi... ne için kullanıyor ki?" Yûki: "Ahh... sanırım seni kandırmışlar..... onu anca aşık olduğun birine söyleyebilirsin. " Yami birden kızarmaya başlamıştı, ona; "Bunu isteyerek yapmadım tamam mı... sırf çok yakın bir arkadaşımı nasıl mutlu ederim diye sormuştum onlarda erkek ise böyle dememi söylediler " Yûki durumu anlamış ve gülmüştü. Yami ona kızarak; "Neye gülüyorsun sen!" Yûki de ona; "Aslında bir anlamda doğru, sonuçta arkadaş olarak sevebilirsin." Ardından Yûki içten bir gülümseme ile; "O zaman ben de seni seviyorum Yami " der Yami yine kızararak; "Aptal.... aptaldan başka bir şey değilsin. Seni düdüklü makarna" Yûki biraz güldükten sonra ona; "Hadi ablana söyleyelim, burada kalıp seni birlikte koruyabiliriz" Yami de ona gülümseyip başını sallar. İkisi de çatı kapısından aşağı inmiştir. Kapıyı ardıllarından kapattıktan sonra başka birinin gölgesi görünür. O, kişi Yuziharadır ve olayın en başından beri de çatıdadır. Korkulukların oraya giderek; "Demek seçimin bu Yûki kun..... gerçekten de kalbimi acıtıyorsun".
10. Bölüm Sonu
*bir önceki bölüm sonu :D
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.