"Onizaku Kohara..." diye düşünüyordu Yuki yatağının kenarındaki pencereden yıldızları izlerken. "Gerçekten de o kadın çok mu güçlü......ejderha ne demek istedi?.."
《6 saat öncesi... Yûki savaştan sonra uyuya kaldığı zaman.》
"Demek geldin he Yûki Teian........ dediğimi yaptın mı? ..... biraz talim yapman gerek, yoksa izuku* gibi olamazsın bedenin parçalanır. Benim gücümün yüzde 0.0001’i için bile yeterli değilsin.." Yûki araya girerek; "Ne demek istediğini anlamadım.... neyin gücünden bahsediyorsun... karanlığın hükmü mü?" . Ejderha; "Hııhhff.... aynen aynen... karanlığın hükmü için." Yûki heyecanla; "Gerçekten de bedenimi geliştirmeye devam edersem daha da güçlenebilir miyim?" Ejderha bir kahkaha patlatır; "Aynenn öyle evlat..... bunun için güçlenmen gerek" Yûki "Bunu nasıl yapabilirim... ne tür eğitimler almam gerek?" Ejderha; "Bunun için diğer hüküm kullanıcılarının birinin yardımına ihtiyacın var..... ama bununla seni en uygun kişi ile çalışmanı tavsiye ederim...... ilerde karşılaşacaksınız.... adı Kohara... benim gerçek gücümün bile ancak yüzde 0.005 i kadar güçlüdür...... nasıl biliyorum diye sorma çünkü beni eline alan her kişinin hatırası hafızama kazınır.... o kadın hakkında ayrı bir hikaye yazılacak türden biri...." Yûki ejderhaya; "Peki nasıl bulacağım onu?" Ejderha; "Hey bu acele niye?.... sana dedim evlat... ileride karşılaşacaksınız." Yûki ona son bir soru sormak istiyorum der ve; "Hikari no shinja...... bu örgüt nedir?.... bilgin var mı? " Ejderha; "Puffuf hahahahah" Yûki ona kızarak; "Bunda gülünecek ne var?" Ejderha gülmesini bitirdikten sonra; "O aptal şu saçma ismi hala kullanıyor mu...... kaç yıl değişti acaba..... hala aynı mıdır ki?" Yûki afallamış bir şekilde; "O , derken?.." Ejderha onu dinlememiş gibi; "O saçma örgütü yok et Yûki." Yûki şaşırır ve; "Ne?...... ama neden?" Ejderha gülerek; "Sanırım bunca zamandır hükümet denilen zorbalara katlanıp benim dönmemi beklemiş...... Yûki... şimdi beni dinle......"
《Şimdiki zaman 》
" ‘Ne olursa olsun...... onları kendi tarafına çekmelisin’ diyorsun lakin beni dinleyecekleri ne malum.... Ah bu ejdeha yok mu" der ve yatağına uzanır.... ardından kapı çalar, Yûki kim olduğunu sorar. Dışarıdaki ses; "Yûki... gelebilir miyim" bu ses Yami ye aitti. Yûki onu davet eder; "Tabi gelebilirsin...... ne oldu Yami?... Bir ihtiya..." Yami, Yûki ye aniden sarılır.... ikisinden de bir süre ses çıkmaz Yûki birden heyecanlanmıştır Yûki; "Şey Yami san?..." der ama Yami onu susturarak; "Hiç bir şey söyleme..... bir süre böyle kalalım....." Yûki onun bu isteğini geri çevirmek istemez. Çünkü güçlü bir kız asla ağladığını göstermek istemez.. Yami ondan uzaklaşır ve; "Eğer kılıcı hiç çekemeseydin ne olacaktı." Yûki ona; "İzledin mi?... başta batırdım" der gülümseyerek. Yami de ona; "Aptal..... seni ya kaybetseydim..." aniden durur ve yüzü kızarır. Aynı şey Yûki için de geçerlidir, Yami’nin böyle söylemesi onu da utandırmış ve yüzünü kızartmıştır. Yami ona; "Sakın yanlış anlama tamam mı..... Bir arkadaşımı kaybetmek istemedim sadece..... çünkü…. sen benim ilk arkadaşımsın" der yere bakarak. Yûki afallamıştır; "Sanırım dünyadaki ilk’i kast ediyorsun? " Yami hüzünlü bir sesle; "Sen benim şu ana kadarki benim ilk ve tek arkadaşımsın.... kimse benim gibi biri ile arkadaş olmak istemez." Yûki de ona; "Eminim seninle arkadaş olmak isteyecek bir sürü kişi olacaktır.... hem Rintora da arkadaşımız unutma." der gülümseyerek. Yami de gülerek; "Hah o aptalın emir almaktan başka vasfı yok der" ikisi de gülerler. Yami ona gülümseyerek bakıp; "Teşekkürler Yûki.... iyi ki varsın" der ve odadan çıkar. Yûki kapının ardından bakarak; "Ah... sonbahar olmasına rağmen neden bir çiçeğin kokusunu alabiliyorum" der ve yatağına uzanıp uykuya dalar.
***
(Sabah olmuştur ve Yûki nin alarmı çalar) Yûki alarmı kapatıp yataktan kalkar.... esnerken yüzünü yıkamak için banyoya gidecektir. Banyoya vardığı anda ise.... tabiiki de kapıyı çalarak içeride kimsenin olup olmadığını öğrenir... ne şans o sırada Yami dolu diyerek ona tepki verir. Ne sandınız bu normal bir shonuen değil. Yûki, Yami nin çıkmasını bekleyip yüzünü yıkamaya koyulur , Yami Koharayı da çağırarak Tomo nun hazırladığı kahvaltıya yardım ederler. Yûki de geldikten sonra kahvaltıya başlarlar. Kahvaltı dayken Yûki Kohara ya; "Senin okulun vesaire var mı yoksa evde mi kalacaksın?" Kohara ona bakarak; "Sanırım sizin dünyanızın standartlarına göre yaşımın 25 olması gerek. Bu da bir işte çalışmam anlamına geliyor.." Tomo; "Sizin dünyanız ? Derken.." Yûki araya girerek; "Ah dilimizi hala öğreniyorlar.... sanırım onların ülkesinde okuma ve çalışma yaşı çok farklı olmalı.... ah neden misafirlere böreğinden vermiyorsun?.." diyerek konuyu kaçıştırdı. Ardından Yami ile okula gitmek için yola koyuldular.
***
Yûki ve Yami birlikte okul yolunda yürüyorlardır... okul kapısına varınca karşıdan gelen birini görürler. Bu Yuzihara dır. Yûki onu selamlamak üzere iken Yuzihara onu görünce içeriye kaçar. Yûki içinden; "Neden kaçtı?.... acaba ona bir şey mi yaptım? " der Yami de yanında; "Hadi derse geç kalacağız.... acele etsene" Yûki de onu onaylayarak okulun içerisine girmeye devam eder.... sınıfa vardıklarında Yuzihara tamamen onu görmezden gelmektedir. Yûki, Yuzihara’nın kendisinden nefret ettiğini düşünür, ama aldırmaz sırasına geçer ve yerine oturur. Ders zili çalınca hoca sınıfa gelir. Bir süre bekledikten sonra hoca; "Bu yıl ki yardımcı öğretmeniniz hamileliğinden kaynaklı okula gelemediğinden yerine yeni birini atadılar." Tüm sınıfın dikkatini çekmişti, hoca kapıya seslenip; "Hocam içeriye gelebilirsiniz" dedikten sonra içeriye uzun boylu, zayıf ve siyah saçlı bir kadın girdi. İçeriye gelen kişi; "Kendimi tanıtayım.... benim adım Onizaku Kohara.... bu yıl ki hem yardımcı hem de ..." Yûki’nin gözlerine bakarak; "Fizik öğretmeninizim" sınıfta aniden yaygara kopar. Kimileri güzel olduğunu, kimileri Yami ‘nin akrabası olduğunu, kimileri önlüğünün altında ne giydiğini.... ama Yûki, Yami’nin geldiği zaman ki gibi şaşırmamıştı...Yami ona sorulan sorulara cevap verirken, ikisinin gözleri arasında şimşekler çakışıyordu... ve şimşekleri izleyen kişi de göğsünü tutuyordu...
*** "Biliyorum aslında gerçekten kimse sevmez gerçekten kimseyi...ama ben... sana bakınca kalbim göğsümden fırlayacak gibi oluyor.....benim yanımda olduğun zamanlarda içimi ısıtıyordun...... ama o kız geldikten sonra sanki benimle aranda mesafeler oluştu gibi. O yüzden eğer sen de beni seviyorsan o kızdan uzak durmanı istiyorum. Ben sadece senin iyiliğini istiyorum. Ben senden gerçektende hoşlanıyorum Yûki kun!... lütfen benimle çıkar mısın? " Bu sözcükler Yuzihara’nın ağzından çıkıyordu. Yûki gerçekten şoka uğramıştı ama bunun yerini daha sonra büyük bir sevinç aldı, Yuzihara yı kollarına alıp; "Böyle tatlı birini reddedemem kesinlikle evet!!" dedi....
9.Bölüm Sonu
* Kendi çapımda BNHA göndermesi :D
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
