Yukarı Çık




3   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   5 

           
5 yaşlarında bir çocuk, 70 yaşlarında bir adamın elini tutarak sokakta yürüyordu.

“Dede parka gidebilir miyiz? Gidebilir miyiz? Dedeeeee?”

“Peki aslanım. İlk önce marketten alacaklarımızı alalım sonrasında parka da gideriz.”

“Yeyyyyyyyyyyyyyyyy”

Birlikte markete doğru yürüdüler.

***

Dede elinde alışveriş sepetiyle reyonlara bakıyordu.

Diğer elinde tuttuğu alışveriş listesine baktı.

“ Pirinç, bulgur tamam… şimdi…domatesler nerede?..”

“Dede domatesler bu tarafta!”

Çocuk dedesinin bir kolundan tuttu. Bir eliyle de bir yeri işaret etti.

Dede çocuğun işaret ettiği yöne baktı.

“Çok teşekkürler aslanım.”

Sonra çocuğun kafasını okşadı.

İkisi domateslerin olduğu yere gitti.

“Ihm. Bu işin nasıl üstesinden geleceğiz? Daha önce hiç domates seçmemiştim. Sen seçmiş miydin aslanım?”

“Hayııııırrr”

“Allah’a emanet o zaman.”

“Hehehe”

Dede domatesleri seçmeye başladı.

O sırada 80’li yaşlarında bir adam onların yanına geldi.

“Ne o? Bu yaşta karının yerine alışveriş yapmaya da mı başladın Mehmet?”

“Evet. Neden bu kadar şaşırdınız ki, Hakan bey?”

“..! Böyle nazik konuşman çok sinir bozucu!”         

Adamın yüzü sinirden kırmızıya döndü.

Çocuk bi domateslere baktı bi de adama. Hangisinin daha kırmızı olduğunu anlayamamıştı.

‘Hep bu kadar nazik olmak zorunda mı şu pislik!? Kadın gibi davranıyor… tsk.’

Adam oradan çok geçmeden uzaklaştı.

Çocuk biraz durduktan sonra dedesine döndü.

“O adam çok sinir bozucu gözüküyordu dede. Sen ondan nefret etmiyor musun?”

“Ediyorum.”

“Eeeee o zaman neden nazik davrandın ona?”

“Şimdi söylesem de anlamazsın. O yüzden büyümeyi bekle tamam mı?”

“Şimdi öğrenemez miyim?”

“…”

Dede sadece gülümsedi.

“Peki tamam büyümeyi bekleyeceğim.”

“Aferin benim aslanıma!”

“Hehe…”

“Hadi alışverişi tamamlayalım ve sonra parka gidelim.”

“Evet! Park park park!”

***

Çocuk kaydıraktan kayıyordu.

O sırada dedesi de bir banka oturmuştu. Torunu biraz öteden izliyordu.

O sırada 3 yaşlarında bir kız çocuğu koşarken dedenin yakında bir yere düştü.

Dede kıza yardım etmek için elini uzattı.

“Hadi bakalım küçük hanım. Hadi kalkabilirsin.”

Kız çocuğu dededen yardım alarak kalktı.

“Ha şöyle. Bak hiç yara filan da olmamış. Ama yine de kendini nasıl hissediyorsun küçük hanım?”

“B-ben i-iyiyim efendim! Çok teşekküyley.”

O esnada kızın annesi geldi oraya.

“Bi tanem iyi misin? Bi yerin yaralandı mı?”



Onların konuşması uzarken çocuk olup biteni izlemişti.

‘Dedemin niye herkese bu kadar iyi davrandığını anlayamıyorum.’

***

Bu olayların üzerinden bir buçuk sene geçmişti.

Çocuğun dedesinde bir kalp hastalığı vardı ve tedavi edilemeyecek seviyeye gelmişti.

Dede yatakta uzanırken kızı, damadı ve torunları yanına geldi.

“Baba kendini nasıl hissediyorsun?”

“İyi olmaya çalıyorum kızım.”

Kadın çok kötü bir halde görünüyordu. Babasını kaybetme korkusu sarmıştı.

Dede küçük torununa döndü.

“Çok fazla zamanım kalmadı gibi aslan parçası.”

“Baba ne diyorsun öyle!”

Kadının gözleri dolmuştu. Ağlamak üzereydi.

“Damat sen karını al biraz dışarı çıkar temiz hava alsın.”

Dedenin sesi gittikçe kısılıyordu.

“Peki baba.”

Damat karısını alıp dışarı çıktı.

“Neden bu kadar nazik olduğumu merak ediyordun, değil mi aslanım.”

“Evet dede.”

Çocuğun da gözleri yaşarmaya başlıyordu.

“İkinizin de yaşı küçükken söylemek istemiyordum ama sizin büyüdüğünüzü görmeye ömrüm yetmeyecek gibi görünüyor.”

Bir an duraksadı. Acı bir şekilde gülümseyerek konuşmaya devam etti.

“Prensesim, aslanım ikiniz de çok iyi dinleyin.  İnsanlara iyi davranmak en başta insanın kendisini iyi hissettiren bir şeydir. Bu yüzden her zaman elimden geldiğince nazik olmaya çalıştım.

Nefret ettiğim insanlara karşı bile nazik olmaya çalıştım çünkü kaba olsaydım onlara benzerdim ve bu sefer kendime kızardım. Ha ayrıca şu da var. Onlara nazik davranınca ne yapacaklarını şaşırırlar. Ehehe

Tanımadığım veya hiçbir şey hissetmediğim insanlara gelirsek, Allah’ın kullarından niye nezaketi esirgeyelim ki?

Zaten insan sevdiğine de fark etmeden nazik davranır…

İnanın bana nazik olduğum zamanlar daha huzurlu hissettim. Kalbim huzur doldu o zamanlar. Siz de nezaketinizi kimseden esirgemeyin. O zaman siz de huzurun sesini duyarsınız…”

İki çocuk birbirlerine baktılar sonra dedelerine sarıldılar.

Dede kalbinde çalan şarkıyı torunlarına söyledi… bu sessiz huzur şarkısını onlara söyledi… gelecekte de bu şarkı söylenmeye devam etsin diye…


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


3   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   5 


468x60


DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.