Temizlik yaparken İlmeğin çok huzurlu olduğunu farkettim. İkimizde konuşmadan temizlik yapıyorduk. Konuşarak da bu ortamdaki huzuru bozmak istemiyordum.
Camları silerken okulun önündeki ağacın çiçek açtığını farkettim. Yavaştan bahar geliyordu. Gerçi benim baharım yanıbaşımdaydı. Bunları düşünürken İlmeğe baktım ama o an, o da bana bakıyormuş meğer... Gözgöze geldik. Sonra ikimizde gülümsedik. Hiç konuşmadan nasıl bu kadar güzel anlaşabiliyorduk? Oysa insanlar konuşarak bile anlaşamıyor.
İlmek fazlalık kutuları taşırken ben de biraz oturup dinleniyordum. Sessizce onu izlemeye koyuldum. Her zaman kapşonlu bir şeyler giyerdi ama bu gün normal bir tişört giymişti. Boynu çok güzel görünüyordu.
Ben ona öyle hayran hayran bakarken kapı vuruldu. Öğrencilerin çoktan gitmiş olması gerekiyordu. Kapıyı açtığımda karşımda İngilizce öğretmeni Nurdan hoca duruyordu. Fazla kaldığımı düşünerek "Temizliği bitirip çıkacağım hocam" dedim.
"Yoo bunun için gelmedim, devam edebilirsin" dedi. Bir yandan da kulüp odasında benden başkası var mı diye bakıyordu. İçeri girip bir sandalyeye oturdu. İlmekle ben birbirimize baktık, neden gelmişti şimdi bu hoca.
Ben de bir sandalye çekip Nurdan hocanın karşısına oturdum. "Terapi kulübü açtığını duydum, bi hayırlı olsun diye geldim" dedi. "Teşekkür ederim hocam" dedim.
Bu işin içinde başka bir şey vardı, çünkü bu güne kadar benimle hiç kişisel olarak konuşmamıştı bu hoca, kesin başka bir şey için gelmişti ama ne içindi? Notlarımla ilgili olamazdı çünkü İngilizce en sevdiğim derslerden biriydi ve hep en yüksek notları alırdım.
"Arkadaşların senden bahsederken çok duydum, herkesin derdine deva oluyormuşsun, bence bu gerçekten harika, bu yaşta bu kadar başarılı olman çok güzel..." "Sadede gel artık" demek istedim ama sustum.
"Nasıl başarıyorsun bunu merak ediyorum." "Onları dinliyorum." Durdu devamını bekledi ama ben bir şey söylemedim. "Bu kadar mı?" "Dinledikten sonra tavsiyeler veriyorum. " Bir-iki saniye bana şaşkın şaşkın baktı. Yaptıklarımın bu kadarla sınırlı olduğuna inanmamış gibiydi. "Şey aslında" dedi olduğu yerde kıpırdadı biraz, sesini alçaltarak.
"Aslında benim de ufak tefek sorunlarım var, merak ediyorum da, beni de dinleyebilir misin?" Ben biraz şaşkın bakmış olmalıyım ki "Tabii ki ücretini vericem" dedi. Ama benim şaşırdığım kısım o değildi. Şaşırdığım birinci kısım; öğretmen olmuşsun yahu bu neyin çekingenliği? İkinci kısım; yetişkin olduktan sonra bari kendi derdinizi kendiniz çözün artık!
"Dinlerim tabi hocam" dedim. Not defterimi çantamdan alırken tuhaf bir ürperti hissettim. Bu kadar meşhur mu olmuştum gerçekten. Hepsi İlmeğin sayesindeydi ama birlikte mutlu oluyorduk. Ona karşı haksızlık yapıyor gibiyim sanki. Hak etmediğim bir şeyi elimde tutuyor gibi hissediyordum.
Aramıza bir masa çekip seansımıza başladık. Daha kulüp odasını tam düzenlememişken terapilere başlamak beni çok mutlu ediyordu aynı zamanda da korkutuyordu.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.