Yukarı Çık




57   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   59 

           
58. BÖLÜM – SATILACAK BAŞKA BİR ŞEY?
 
Alçaktan batan güneş, zarif yüzünü kırmızımsı bir renge boyadı. Biraz öncesine kadar çalışıyormuş gibi parmaklarının arasından incecik bir kağıt sarkıyordu. Ssşş – Bağda dalgalanan yeşil dalgalara neden olan rüzgar onunda alnının üstündeki koyu saçları kıpırdattı. Tıpkı bir çocuk gibi görünüyordu. oynamaktan yorulup uykuya dalan savunmasız...
 
Merkezde adamın düzenli olarak  inip kalkan gömleğini izleyen Emilia boş sandalyeye oturdu. gerçekten tuhaftı. İlk başta onu uyandırmaya çalışacaktı. Ama onu derin bir şekilde uyurken görünce aniden kalbi sızladı.
 
Üstelik kapağı açık küçük şişe, yanan savaşma isteğinin bir süreliğine sönmesine neden oldu. Çünkü doktorun uzun zaman önce Charlotte’un sık sık nöbet geçirdiği zamanlarda verdiği ‘sakinleştiriceye’ çok benziyordu.
 
Hadius bir süre uyanmadı. Bu sırada gölgeler uzadı ve gökyüzü daha koyu bir ışıkla renklendi.  Adama mıhlanmış olan bakışı yavaş yavaş terasa kaydı. Güzel bir yerdi, yanan kalbini serinletecek kadar.
 
Çeşme ile başlayan iki tarafında uzun ağaçların uzandığı ve sonunda nilüferlerle dolu bir gölün bulunduğu bir yerdi. Güzel bir yaya köprüsü küçük dereden geçiyor ve üzüm bağlarına doğru sizi götürüyordu. Terastan görünen geniş bağ, tarifsiz güzellikte bir manzaraydı. Kraliyet ailesinin sahip olduğu villanın muhteşem olduğunu duymuştu ama çok daha fazlasıydı. Boş boş bakıp düşüncelere dalan Emilia aniden garip bir şey farketti.
 
‘Aklıma gelmişken, neden bu adam burada uyuyor? Burası yüz yıldan daha fazladır kraliyet ailesine ait olan bir yer...’
 
“Bunu beni vazgeçirmek için mi yaptın?”
 
Emilia ani sesle birlikte başını yana çevirdi. Hadius çoktan uyanmış ona bakıyordu. Sadece bir an için kalbi o uykulu gözler yüzünden çarptı. Utanmış gibi kısa saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.
 
“Saçlarımı sadece Genç efendinin kalbini sarsmak için mi kestiğimi düşünüyorsun?”
 
“Başka bir sebebi mi var?”
 
Hadius böyle dedi ama her zamankinden farklı bir ifadesi yoktu.
 
‘Şaşırmış gibi davranacağını düşünmüştüm...’ saçının uzun yada kısa olmasınyla ilgilenmiyormuş gibi görünüyordu, ya da Emilia’nın alycı olup olmamasıyla. İşin garibi bu tutumu yalnızca şüphesini körüklemişti.
 
“Neden Genç efendi bilmemezlikten geliyor?”
 
“Ne demek istiyorsun?”
 
“Paradan bahsediyorum. Daha net olmak gerekirse üvey annemin aniden borç aldığı paradan.”
 
Emilia elindeki cüzdanı açtı. Saçları da dahil elindeki kıymetli şeyleri satarak üvey annesinin Ramsco’ya geri vermesi gereken tüm parayı toplayabilmişti. Hemen geri ödemek üzere olan kadın kısa bir süreliğine fikrini değiştirdi ve onu buraya kadar getirdi. Bütün bunlar o adamın bunu planlayıp planlamadığını kontrol etmek içindi.
 
“Bunu genç efendi yapmadı mı?”
 
Emilia doğrudan sordu ve Hadius gözlerini yavaşça kırptı. Adamın durgun gözleri cüzdanda gezindi sonra tekrar saçlarına döndü.
 
“...Saçlarını sattın.”
 
“Evet, lütfen konuyu değiştirme ve bana hemen cevap ver. Bu gerçekten de tesadüf müydü? Cavendish, maaşları geciktiren fabrika, üvey annemin borcu gerçekten de bütün bunların aynı zamanda olması sadece tesadüf mü? Genç efendi tam olarak ne kadar müdahale etti?”
 
Emilia hayal kırıklığından dolayı çıldırmak üzereydi ama onun aksine Hadius ağzını açmadı. Emilia ona sessiz bir şekilde ve hareketsizce baktı.
 
Adam hiç utanmıyordu. Alaycı ifade takınmadı ya da mazeret üretmedi. Her zamanki gibi birbirlerine baktılar.
 
“Genç efendinin işi... değil mi?”
“Neden bunu soruyorsun? Sanırım  kalbinde cevaba çoktan karar vermişsin.”
 
“..Yine söyleyeceğim.” Emilia yutkundu ve devam etti.
 
“Kurtulmaya çalışma ve bana doğru cevap ver. Şu anda ben... zar zor dayanıyorum.”
 
Hadius kadının patlamanın eşiğinde olduğunu hissetmiş olsa da heyecanlanmadı.
 
“Hadi.”
 
Emilia onu acele ettirirken ağzı nihayet açıldı.
 
“Evet.” ÇN: yemin ederim mal bu yapmadı kesin.
“...!”
 
Bir an için Emilia uçurumun kenarından düşüyormuş gibi hissetti. Gözlerini sıkıca yumdu.
 
“Tek bir şeye katılıyorum. Genç efendi bu işte usta. Nasıl üvey annemin fabrikasını bile yönetmeyi başardın... nasıl Rose teyzeyi ikna ettin?”
 
Emilia sinirli olmasının yanında ümitsizliğe de düşmüştü.
 
“Aslında bu genç efendi gibi insanlar için nefes almaktan daha kolaydır. Beni ve ailemi koruyacağını söylemiştin. Ama sonra bize yüksek faizli borç aldırdın ha?”
 
Konuşurken fark etti. Şu an göğsünü acıtan bundan başka bir şey değildi.
 Hayal kırıklığı.
Onun yüzünden o kadar haya kırıklığı yaşıyordu ki nefes almak bile zordu.
 
“Masum anneme Ramsco gibi bir yerden yalvarttığına inanamıyorum.. gerçekten iğrenç ve utanç verici.”
 
Yumruklarını sıkan Emilia’ya bakan Hadius ayağa kalktı. Büyük gövdesinden salınan battaniye düştü. Uzun kolu uzandı ve bir şişe su aldı. Emilia her hareketini izledi kapağı açarken, bardağa su dolduruken ve onu mideye indirirken. Kalbi yine tutuştu.  Yağı dökmeye karar vermiş gibi yine yanlış şeyi sordu.
 
“Beppy Dilson ile birlikte  olmalısın değil mi? Ramsco’ya giderken.”
 
“...Göremiyor musun?”
 
Emilia boş boş cevapladı ve odada oturan orta yaşlı adamı gösterdi.
 
‘Ama olamaz! Beppy uyukluyor.’
 
“Devam et.”
 
“...Ne?”
“Bu kadar para nereden geldi? Sadece saç buna yetmez.”
 
“Beni zavallı bir soylu gibi gösteren her şeyi sattım. Şimdiye kadar biriktirdiğim para ve Bay haspel’den aldığım para hepsi burada.”
 
Aniden gözleri doldu. Boğazını takılan yumruyu zorla yuttu.
 
“Ne var biliyor musun? Bu  Mitch’nin yeni üniforma parasıydı. Charlotte’yi körler okula göndermek için biriktirildi. Ayrıca bayımın elveda hediyesi ve Laura’nın düğün hediyesiydi. Her şeyden önce bu kendi kendime kazandığım ilk paraydı.”
 
Titreyen dudaklarıyla her kelimeyi söylemeye çalıştı, aniden önünde bir bardak su belirdi. Onun kayıtsız davranışı dişlerini sıkmasına neden oldu ve bir kez daha sinirlendi. Emilia kaynayan duygularını bastırmaya çalışarak tırnaklarını avucuna gömdü. Ne zaman sinirlense kötü bir ley olurdu.
 
‘Şu andan itibaren buz gibi bir insan olacağım.’
 
“Genelev ne demek merak ediyordum ve paranın kadınları satın alabileceği bir yer olduğu ortaya çıktı. Genç efendi bunu yapmaya çalışıyor. Beni bir f*hişe yapmak...”
 
Hadius onun sözlerine karşı kendini savunmadı ve sessizce Emilia’yı dinledi.
 
“Bu kadar kolay pes edeceğimi mi sanıyorsun? Ne kadar? Acele et ve al. Ana para artı faizi öder.”
 
Üstündeki bakış o kadar yoğundu ki titreyen ellerini sımsıkı tutmak zorunda kaldı.
 
“...O zaman, ya şöyle dersem?”
 
Alçak, ıslak ses omurgasından aşağı indi. Emilia yavaşça başını kaldırdı. Adamın bakışlarıyla buluştu ve dondu.
 
“Ya daha fazla para ödemek zorunda kalsaydın?”
 
Şok oldu.
 
“O zaman ne yapacaksın? Kıymetli saçlarını kestin. Şimdi ne  satacaksın?” uykulu gözleri Emilia’ya dalgın dalgın bakıyordu. Emilia bu bakışın ne anlama geldiğini hemen anladı.
Midesi bulandı ve bedeni titremeye başladı.
 
“Gerçekten neyi satabilirsin?”
 
Çığlık atmayı düşündü. Beppy’i çağırmak üzereydi bütün gücünü diyaframına verdi. Yüksek çığlık dudaklarını arasında çıkmak üzereydi.
 
“Endişe etme, Emilia. Şimdi değil.”
 
Hadius aniden değişti. Sanki hiç şaşırtıcı bir şey söylememiş gibi seçkin bir hareketle Emilia’dan uzaklaştı. Bir süre sonra su bardağı yeniden uzatıldı.
 
“İç. Bayılmadan önce.”
 
‘Bu rüya olabilir miydi ? ya da bir oyun?’
 
‘Belki de iki yüzlü bir deliyi izliyorum...’
 
Emilia donmuşken Hadius onun ellerini aldı ve bardağa doladı. Düşürmesin diye bardağı bile destekledi. Bütün bunlar olurke adamın eli sıcaktı. Avuçlarındaki bardak onun donmuş duyularını yavaşça çözdü.
 
Emilia bir yudum su aldı ve kuru dudaklarını ıslattı. Kalbin sürekli soğuk olacağına dair yemin etmişti.
 
“Her zaman bunu düşündüm. Seni gerçekten parayla satın alabilir miyim? Yaparsam ne kadar ileri gidebilirim? Bunun gibi şeyler.”
 
“Delisin.”
“Doğru öyle.
 
Hafif kıkırdama sesiyle bir an için aklını yitiren Emilia boş ilaç şişesine tekrar baktı. Sakinleşmeyi bekledi sonra yine konuştu.
 
“Ben.. asla Genç efendiye güvenmeyeceğim. Ne dersen de ya da ne yaparsan yap.”
 
Hadius uzun bir süre ciddi ciddi baktı. Sonra aniden yanından geçip terastan çıktı. Adımları Beppy’nin önünde durdu. Tabiki onu uyandırmak için sarstı. Şaşkınlıkla efendisine baktı. Hadius bir şey söyledi ve Beppy’nin omuzları çaresizce düştü. Daha sonra koca eli başının arkasını kaşıdı.
‘Azarlandın mı?’ boş boş durup düşünürken Hadius Beppy ile terasa döndü.
 
“Bayım?”
 
Beppy sessizce Emilia’nın arkasında durdu.
 
“Şimdi otur.”
 
Hadius yavaşça şezlonga yaslandı. Emilia ona baktı.
 
“Bu ne tür bir şaka?”
 
“Beppy seni izliyor. Yani rahatça otur.”
 
“Hayır.”
 
Emilia başını salladı.
 
“Sana inanmıyorum sonuçta bayım senin adamın. O yüzden o sen ne dersen onu yapacaktır benimkini değil. Böyle kritik bir anda beni  buna inadırmaya çalışıyorsun...”
 
Birden arkasından bir kükreme yükseldi.
 
“Beppy iyi bir hizmetçi. Emilia’yı koru! Koru!”
 
Emilia biraz şaşırdı ve Beppy’e bakmak için döndü.
 
‘Nasıl kabul edebilirim?’
 
Adamın gözleri samimi görünüyordu ama sorun sahibinde yani Hadius Meyer’de idi.
 
“Hala anlamadın mı? Beppy Dilson gerçekten senin.”
 
Sert bir şekilde konuşarak Beppy’e baktı.
 
“Sana biraz önce ne dedim? Leydiye tekrar et.”
“Emilia zorbalığa uğrarsa cezalandır. Hadius’u da cezalandır. Ayrıca bir silah.”
 
Gerçekten elinde silah vardı. emilia bir kez daha şok oldu.
 
“Beppy’e söyledim. Biri sana dikkatsizce dokunacak olursa oracıkta icabına bakacak. Ben dahil. Değil mi? Beppy dilson.”
 
Beppy başını salladı ve silahı beline taktı. Sonra ceketinin eteğiyle örttü. Sanki hiç görünmemiş gibi. Silahı tutarken oldukça yetenekli görünüyordu. ne zaman  öğrenmi...?
 
“Yani Emilia lütfen sessiz ol ve şuraya bak.”
 
Bağın üsütündeki gökyüzü gösterdi. Ne görmesini söylediğini tahnim edebiliyordu. Muhteşem bir  gün batımı, bağları kana bulayan kızıl güneş. Doğanın oluşturduğu harika manzara Emilia’yı baştan çıkarıyordu. Ama başını hiç çevirmedi. Kalbinde derin bir güvensizlik vardı.
 
“Buyur söyle. Ne kadar ödemem gerek?”
 
Hafif soğuk gözler uzun bir süre Emilia’ya baktı.
 
“Lütfen benim için hala iyi şeyler hissediyorsan söyle. Üvey annem ne kadar daha borç aldı?  Ramsco kesinlikle bu kadar ödememi söyledi. Başka hangi cehennemden borç aldı...?”
 
Kalbi endişe ile attı. Özgüveni yok olmak üzereydi.
 
‘Tabi Hadius Meyer fazla esprili. Söz konusu fiyata tuzak kuracak bir insan değil.’
 
‘ Ne kdar eder? Geri ödeyebilecek miyim? Neden annem bu kadar fazla borç aldı?’
 
Ödenmemiş maaş sadece üç aylıktı ve arada özel bir şey de yaşanmamıştı. Sıradan insanlar aniden borca girdiğinde bunun nedeni ya kumar ya da hastalıktır. Ya da biri tuzak kurmuştur...
 
“Ne kadar ödemek zorundayım?”
 
Hadius yüksek sese karşı başını hafifçe çevirdi. Göz seviyesinde solunda kalan para cüzdanını kaldırdı ve dedi:
 
“Bunun iki katı kadar.”
**
 
 
 
 
 

 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


57   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   59 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.