Yukarı Çık




7   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   9 

           
                                                                          8. Bölüm 


Jan gözlerini açarak uyandı, her zamanki gibi yatağını toplayıp lavaboya gitti. Lavabodan sonra kahvaltı yapmaya salona gitti. Jan bu gün çok keyfliydi çünkü dün ressamlığı ve piano denilen müzik aletini öğrenmek için kursa yazılmıştı. İmparator içinden düşünerek şöyle dedi :



- Evet Jan, evet. Sen artık türk değil, bir Crossfeald gencisin! 



İmparator Jan'i dindirdi ve şöyle dedi :




- Jan bakıyorum çok coşkulusun. Dün piano ve ressamlık kursları için mi böylesin? 



Jan gülümsemesiyle :



- Evet efendim, dün olanlardan ötürü böyleyim!





Bu sırada Maria Jan'e hayranlıkla bakıyordu ve şöyle dedi :





- Jan, senin adına çok mutluyum! Jan mütevazi şekilde şöyle dedi :




- Teşekkür ederim prenses hazretleri



Jan içten :




- Bakalım ne diyecek Maria.  




*Jan piç gülüşü atar*. 



Bu sırada Maria gıcık olarak dedi :



- Jan, adımla seslen resmi seslenme demiştim ama?!




Jan tebessümle dedi :




- Tamam tamam. Maria özür dilerim! Şaka yapmıştım sadece.




Maria alttan alttan hoşlandı ve şöyle dedi :




- Peki, bu seferlik öyle olsun.



*Bu sözden sonra Maria göz kırpar*

Kahvaltıdan sonra Jan ve Maria akademiye giderler. Bu sırada İmparator, odasına giderek 3. İmparatorun, Charles zi Crossfeald'in portresin'in karşısındaki dedesi'nin, Leoluch vi Crossfeald'in bustunun kafasını eğdi ve yeraltına, sarayın altında karanlık bir yere giden bir yol açıldı. İmparator İçeri girerek bir meşale götürüp yaktı ve yavaş yavaş aşağıya doğru indi. Burası gizli ve bir o kadarda eski bir zindandı. Imparatorlukta burayı sadece İmparator ve Shnitzel biliyordu. İmparator aşağıya vardı ve en son sol köşedeki hücreye gitti. Hücrede zincirle kollarından asılmış, ölümüne işkencelere maruz kalmış, kalar içinde, cılız ve takattan düşmüş biri vardı. İmparator keyfli bir şekilde onun üstüne bir kova su döktü ve seslenerek dedi :




- Hey, Türk! Hey, türk dedim.... İltutmuş ağa'ydı değil mi adın? Hadi, diğerlerinin yerini söylede onları da Seoman gibi devşirip imparatorluğu genişledireyim!





İltutmuş imparator'un yüzüne tükürerek zar zor azca gücüyle şöyle dedi :




- It, sana söyleyecek bir şeyim yok, Alper bey'imin oğulları, Seoman ve Tuğrul bey bunun hesabını senden soracak! İmparator kahkaha atarak şöyle dedi :



-Hahahaha ahmak, Seoman artık benim kontrolümdeki bir kukla, heh zaten öleceksin yarın bir gün söyle şu türklerin yerini, yoksa sonunda karın gibi olur!




 Der ve karnı yarılmış, iç organları dışarıya çıkmış, yerde serilen, çenesi çıkarılmış, gözleri oyulmuş, kanlar içinde bedeninin her yerinde kırbaç izi olan ölü bedeni gösterir. İltutmuş sinirden deliye döndü ve şöyle dedi :  




- Küffar it! Ne istedin karımdan! Ben olmasam bile ya Seoman ya Tuğrul yada kardeşim İlteriş olsun farketmez kim olursa olsun Türkler bunun hesabını soracak!




İmparator sinirlenerek tabancasını çıkararak İltutmuşa ateş açarak öldürdü ve şöyle dedi :





- Vahşi köpeklerden türemişler, hepinizi dize getireceğim! 


(türeyiş destanı bu evrende de var ve ona direkt olarak hakaret ediyor)




Bu sırada akademide Maria sınıfın penceresinden Jan'in arkadaşlarıyla bahçede sohbet ettiğine bakar ve ah çekerek şöyle dedi :




- Jan, bir gün benim olacaksın! Elbet bir gün!




Bu sırada Sofia Maria'ya arkadan sarılarak dedi :





- Ne o Maria? Büyük aşkına mı bakıyorsun?





Gitsene yanına be kızım!





Maria utangaç ve kızgın şekilde :




- Ben yapamam! Yaparsam yine beni reddedebilir!





Sofia gülümseyerek dedi :





- Kızım, o seni reddetmedi ki, sadece çekiniyor bence.




Maria meraklı şekilde Sofia'ya bakarak şöyle dedi :





- Gerçekten mi? Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?





Sofia tebessümle dedi :





- Elbette arkadaşım! Eğer reddederse ben İmparator'a şikayet ederim seni üzdü diye!




Maria bu sözlere sevinerek Sofia'yı kucaklar ve hemen bahçeye iner. Bahçede insanlar dolup taşıyordu. Jan'i bulmak zordu ama imkansız da değildi. 10 dakikalık arayıştan sonra sonunda Jan'i bulmuştu. Bu sırada Fred Jan'in omuzuna hafifçe vurarak dedi :




- Jan, Maria geldi. 





Jan gülümseyerek dedi :





- Yemezler kanka artık bir haftadır ikiniz bu şakayı ediyorsunuz, hem onunla çıkarsam ne kazanırsınız be? Maria, Jan'in kulağına fısıldayarak dedi :




- Jan efendi! 




Jan korkudan neredeyse havada uçan tekmeli röveşata atıyordu, arkasını dönerek Maria'ya şöyle dedi :



- Kızım beni korkutmasana, çok korktum ya Maria tatlı bir gülücük atarak şöyle dedi :



- Seni seviyorum da ondan korkuttum?!




Jan bu sözlerden etkilenerek yanakları kıp kırmızı oldu.Bu sırada Jan'in arkasında Rudi ve Fred kıkırdaştılar ve Fred şöyle dedi :




- Jan, bizim biraz işimiz var da sonra görüşürüz. Bunu diyerek ikikili aradan çıkar. Böylece Jan ve Maria tek başına kalırlar. Biraz gezdikten sonra bahçenin othracaklarına otururlar. Önlerinde bahçeyi süsleyen afilli, çok şık bir fışkiye vardı. Maria gülümseyerek dedi :




- Jan, baksana nasılda çicekler, güller açmış ve arılar onlara konuyor!





Jan meraklı şekilde :





- Evet, çok ilginç!




Maria içten :





- Tanrım, ben ne söyleceğimi bilmiyorum! Ne yapacağımı!?




Jan de bu sırada içten :





- Oğlum kız normalden 1500 Kat daha çekici ne söyleceğim ki? Tanrım, ben tam bir betayım! Palavraydı, palavraydı hepsi! Boşuna sevmeyeceğim ayaklarına yatmamalıydım! Zaten bir süredir belli etmesem de ( çok belli ediyordu) ilgimi çekiyordu! Ben sanırım aşık olmaya başladım. Tebrik ederim kendimi! Büyük bir başarı! 



 Bundan sonra ikisi de aynı anda şöyle dedi :




Maria :



- Jan, benimle çıkar mısın?




Jan :




- Maria, benimle çıkar mısın?




Ikiside bu olanlara şaşırdı ve sonra gülmeye başladılar. Bir süre güldükten sonra Maria aniden Jan'i yanağından öptü ve sonra şöyle dedi :




-Tabii ki çıkarım seninle aptal!




Maria bu sözünden sonra sonra ayağa kalkarak Jan'in önüne geçti ve şöyle dedi :





- Jan, yarın ders'ten sonra saat 14 : 00'da şehr'in merkezindeki parkında bekleyeceğim. Eğer geç gelirsen ilk günden ayrılırım senden ona göre Bu sözdən sonra ders zili çaldı ve Maria önde sınıfa gitti ardıyca da Jan ayağa kalkarak yavaş yavaş sınıfa döndü. 




8. Bölüm sonu   


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


7   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   9 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.