Yeowun'un annesi o on yaşındayken öldü. Lord, annesine bakması için Doktor Baek'i gönderdi ama artık çok geçti. Daha sonra annesinin zehirlenme nedeniyle öldüğünü öğrendi. Zehir, yiyeceklerin içine gizlenen bir türdü ve tüketen kişiyi öldürene kadar fark edilemiyor, böylece suikaste kurban gidiyordu.

Yeowun da zehirlenmişti ancak o fazla yememişti ve Doktor Baek'in ilacını alarak hayatta kalmayı başardı. Bu olaydan sonra Jang her zaman yemeğini hazırladı.

Jang, Yeowun'un kahvaltısını hazırlamadan önce antrenman yapmak için her zaman sabah erkenden uyanırdı. Ne zamandan beri emin değildi ama Yeowun da her zaman erken kalkıyor ve Jang'ın antrenmanını izliyordu. Wulin standartlarına göre, bir başkasının eğitimini dikizlemek kabalıktı ancak Jang, dövüş sanatlarını öğrenemeyen Yeowun için üzülüyordu ve bu konuda pek bir şey söylemedi.

Ve bugün, Jang hançer becerilerini geliştirmek için erkenden kalktı.

'Bugün.'

Yeowun o gece geç saatlere kadar uyumamıştı ve artık akademiye katılma vakti gelmişti. Akademinin kapısından girdiğinde Jang'ın korumasını kaybedecekti. Jang'ın eğitimine bakarken yüzünü buruşturdu.

'En azından onun sanatlarından bazılarını öğrenseydim daha mı iyi olurdu?'

Bunu her zaman düşünmüştü ama klan üyeleri her zaman onları izliyordu, bu yüzden öğrenemiyordu. İşte o zaman Nano Makine onunla konuştu.

[Muhafız Jang'ın hareketlerini taramak ister misin?]

'Ne?'

Yeowun şok içinde gözlerini açtı.

'Bir insanın hareketlerini de tarayabilir misin?'

[Bu mümkün.]

'Yani Jang'ın dövüş sanatı hareketlerini tarayıp kafama aktarabileceğinizi mi söylüyorsunuz?'

[Evet, Usta. Ve şu anda size aktarabileceğim çok sayıda dövüş sanatı tekniği verisi var].

Yeowun bilmiyordu ama Nano Makine gelecekten gelen ileri teknoloji ile yaratılmıştı. Jang'dan onay alamamıştı ama öğleden sonra akademiye gidecekti. Bir seçim yapmak zorundaydı.

'Tamam. Tarayın.'

[Tarama etkinleştiriliyor]

Yeowun'un odağı hızla titremeye başladı ve ardından Jang'ın hareketlerini taramaya başladı. Yaklaşık otuz dakika boyunca hareketlerine baktıktan sonra, Nano'nun sesi kafasını doldurdu.

[Hareket taraması tamamlandı. Transfer başlıyor.]

Ve sarsıntıyla birlikte hareket Yeowun'un kafasında tekrar oynamaya başladı. Ve çok geçmeden tamamlandı.

[Transfer tamamlandı.]

Hafif bir baş dönmesiyle birlikte tamamlanmıştı. Yeowun'un gözleri şaşkınlıkla parladı. Bu şaşkınlığın da ötesindeydi.

'Nano... Buna inanamıyorum. Sanırım Jang'ın hançer becerisini kullanabilirim!'

Yeowun, Jang'ın onu görememesi için pencereyi kapattı ve kendini hazırladı. Bu, Jang'ın becerisini ortaya çıkarmadan önce yaptığı temel duruştu. Yeowun daha sonra hançerini serbest bırakmak için kolunu savurdu.

Ne öğrenmişti ne de öğretilmişti ama hareketleri artık Jang'ın dışarıdaki hareketleriyle eşleşiyordu. Jang hareketlerini yirmi yıl boyunca eğitmişti ama Yeowun onun hareketlerini mükemmel bir şekilde taklit edebiliyordu. Nano'nun sesi yine kulaklarında çınladı.

[Hareketleri eğitmek için kas analizi tamamlandı. Kaslarınıza aktarımı kabul ediyor musunuz?]

'Kas transferine de mi ihtiyacım var? Yeowun merakla sordu.'

[Hareketiniz için uygun gelişmiş kaslara sahip değilseniz...]

'Ugh!'

Nano sözünü bitiremeden Yeowun tüm kaslarını yırtan bir acı hissetti. O kadar şiddetliydi ki hareket bile edemiyordu.

[Henüz harekete uygun olmadığı için kas hasarı var].

'Tamam... şimdi anlıyorum. Lütfen anlamamı kolaylaştırabilir misiniz?'

Yeowun zar zor ayağa kalkıp yatağa otururken düşündü.

[Dili kullanıcının seviyesine uyacak şekilde değiştirme]

'Seviye mi?'

Yeowun çok iyi hissetmediği için kaşlarını çattı ama tam olarak da anlayamadı.

[Çeviri tamamlandı. Jang gibi uzun süre antrenman yapmadınız, bu nedenle vücudunuz beyninizin öğrendiği hareketlere henüz alışmadı. Ancak hareketleri simüle ettikten ve kas gelişimi gereksinimlerini analiz ettikten sonra tam olarak kullanabilirsin].

'Tamam... Sanırım şimdi daha iyi anlıyorum. Hâlâ biraz zor.'

Nano'nun kullandığı terimlerin çoğu günümüz insanında kullanılmıyordu ve bu da anlaşılması zor bir durumdu.

[Dil seviyesini en düşük seviyeye indirmek ister misiniz?]

'...Hayır, buna gerek yok. Yani, kas gelişimini transfer edersem, bu kötü ağrıyı çekmeyecek miyim?

[Bu doğru. Transfere başlayacak mısınız?]

'Ne kadar sürer?'

[Kasları yeniden şekillendirmek için vücudun içindeki her Nano Makineye ihtiyaç duyulacak ve bu da yükleme zamanını alacaktır].

'Yükleme süresi mi? Peki ne kadar sürecek?'

[Yaklaşık iki saat.]

Henüz sabahın erken saatleriydi, o yüzden iki saat yeterliydi. Yeowun başını salladı ve transferi kabul etti.

[Kas transferi etkinleştiriliyor. Şiddetli bir ağrı olacak, bu yüzden anestezi altına alınacaksınız].

'Acıyor mu?'

[Şiddetli ağrıyla birlikte gelir. Acıdan bayılan milyonlarca vaka oldu.]

'Anestezi olmadan deneyeyim mi?'

Yeowun merakla sordu.

[Anestezi olmadan devam edecek misiniz?]

'...Eğer dayanamazsam, beni uyutabilir misiniz? Yeowun ekledi.'

Kısa süre sonra son kısmı eklemekte haksız olmadığını anladı.

[Süreç başlıyor.]

Milyonlarca nanomakine kaslarına doğru hareket etmeye başladığında gıdıklandığını hissetti.

'Bu hiç de...'

Ve kas değişimi bir anda başladı.

'UGH!' diye nefes nefese kaldı. Kasları büküldü ve yoğun acı karşısında gözleri geriye doğru kaydı. Çığlık atamıyordu ama kendini de tutamıyordu.

'Nnnnnnggghhhhhaaaaaah...'

Yeowun acı içinde iki büklüm oldu ve Nano'nun sesi kafasının içinde çınlarken neredeyse çığlık atacaktı.

[Anestezi enjekte ediliyor.]

'Gg....r....'

Ve Yeowun uykuya daldı.