Sugiyama’nın ağzı gerildikçe geriliyor, yüzü gittikçe daha şeytani bir hal alıyordu. Ruhu zaferin verdiği coşkuyla yanıyor, gözleri doluyordu. Sugiyama’nın sahip olduğu bu şeytani yüz aslında onun kurtuluşunun ilanıydı. Sugiyama geyiğin üstüne düşmeden önce geyiğin panik ile attığı adım kurtulmasını sağladı.
Sugiyama yumuşak karın üzerine düşerken ayaklarını esnekçe hareket ettirerek yerden tekrardan zıpladı. Bacakları çok acımıştı ama bir rüyada olmanın verdiği güvenilirlik duygusu bu acının sahte olduğuna onu inandırdı ve sıçrayışına devam etti. Ellerini öne doğru uzattı ve havada süzülmeye devam etti.
“Kaçamaz! Kaçamaz! Ben Kazandım!”
...Diye içinden yineledi. Geyik birden şaha kalktı ve Sugiyama kara kapaklandı. Dengesiz pozisyonda duran geyik birden kaldırmış olduğu ayaklarını yere doğru çarptı. Bir anlığına Sugiyama’yı ezdiğini düşündü ama arka ayağında bir sıcaklık hissettiğinde bu şüphesi yok oldu. Sugiyama yere kapaklandıktan sonra yuvarlanıp geyiğin arka ayaklarına yaklaşmıştı.
Geyik hızlıca bacağını sallamaya başladı. Her sallayışında Sugiyama daha sert tutunuyordu. Sugiyama iniltilerinin arasında.
“Pes et… Pes... Et artık...”
...diyordu. Elleri yavaşça kayıyor, bilinci yavaşça kapanıyordu. Gözleri bulanıklaştı ve bu dünyadan ayrıldığını hissetti. Erkenden ilan ettiği zafer gerçekleşmemişti.
Sugiyama uykusunda aniden uyandı. Başı ağrıyor ve dayak yemiş gibi hissediyordu. Vücudunun her bir köşesi sızlıyordu. hafif iniltiler çıkararak yattığı yerden kalktı.
“Ona ilk defa dokundum...”
Başını ellerinin arasına aldı.
“Ama bu yeterli değil. Hala bu paradokstan çıkamıyorum.”
Yataktan kalktı ve çalışma masasına oturdu. Çekmeceden bir defter çıkardı. Defterin kenarına iliştirilmiş kağıt parçasını aldı ve açtı. Çetele tablosuna bir çizgi daha attı ve kağıdı geri kapattı. Tam o sırada kolundaki morluklar dikkatini çekti. kolunu inceledi. Sonra üstündeki tişörtü çekip karnına baktı. Kolu gibi karnında da morluklar vardı. Kalemi aldı ve deftere yazmaya başladı.
“ Bu kez bağırarak onu korkuttum ve dikkati dağılmış iken üstüne atladım. Ama arbede esnasında çok fazla hasar aldığım için rüyadan koptum. Bu benim için yeni bir deneyim oldu. Galiba rüyadan kopma şartlarına bir yenisini eklemem gerek. 1- Geyikten fazla uzaklaşmak 2- Geyiğe aniden yaklaşmak 3- Ve çok fazla darbe yemek Ayrıca görünüşe göre geyik bana direkt ya da dolaylı olarak darbe vurduğunda rüya evreninde aldığım hasarın belli bir kısmı gerçek dünyaya aktarılıyor. Daha fazla araştırma yapmam gerek. Bu paradoksu şu ana kadar uyguladığım tekniklerle yenmenin bir yolu yokmuş gibi görünüyor. Yeni bir yol bulmalıyım.”
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
