Obsession; i love you money - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




02   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   04 


           
"Galiba, burasıydı ?"

Huajin'in ona bakan aileyle yaşadığı malikaneye tuhaf hislerle baktı.

Prens olduktan ve bu aile öldükten sonra bu malikane terk edildi. Bakımsız ve uğursuz havası şuandaki bakımlı ve temiz andan farklıydı.

Ellerine baktı.

Bir yetişkinin elleri.

Şuan yetişkin formundaydı.

Elbette 10 yaşındaki görünümüyle buraya gelemezdi. Zihinsel yaşı çoktan 20 küsürdü.

Kapıyı çalarak elindeki çantayla ilerledi.
Imparatorluk şuan gerçekten iyi bir yönetime sahip, direk cinayet işlenirse soruşturma başlatılır. Bunu 'doğal görünüşe sahip' bir yoldan denemeliydi.
Kapıyı tıklattı.

Beyaz eldivenler eline tam oturdu.
Uzun lacivert saçlar toplanmış, beline ulaşıyor ve her saç teli düzenli, bakımlı gibi taranmıştı.

Altın çerçeve gözlüğün ardındaki gümüş rengi gözler keskin ve kasfetliydi.

Sinirliydi.

Ondan her şeyini alan kişi bu kapının ardında. Bir çocuk dahi olsa...
Kapı açıldı.

Profesyonel bir şekilde gülümsedi.

"Öğretmen aradığınızı duydum, bunun için bir şansım var mı acaba ?" Elini hafifçe göğsüne koyması ile haraketleri zarif ve akışkandı.

12 yaşında olan Huajin için, kraliyet ailesine katılmadan önce görgü kuralları ve adap dersi için öğretmen arandı. Daha sonra Bu öğretmenin ortadan kaybolduğu söylentisi vardı.

Uzun aramadan sonra gerçekten o kişiye ulaşılamadı.

Daha sonra prensin zulümleri başladığında ilk bu kişiyi hedef aldığı tahmin edildi.

Yani Huajin'in ilk cinayeti, sözde öğretmeniydi.

Gümüş gözler kılıç keskinliği eşliğinde onu içeri davet eden kişiye düştü.
Konuşma ve kararlaştırmadan sonra önüne konulan kağıda baktı.

"Bu... gizlilik yemini imzalanmalı..."
Soylular arasında epeyce yaygın olan bir sözleşme.

Kalemi çıkararak kağıda imzasını bıraktı. Hafif ışık yazdıktan sonra imza bir logo gibi kağıda basıldı.
"Ne zaman başlıyoruz ?" Sesi derin ve çekici.

Biran Furue bile büyülendiğini hissetti.
"Bu size kalmış, yine de en yakın zamanda dersi tamamlamasını umuyoruz" gülümsemeyle izah etti Furue.

"Lütfen yol gösterin"

Kadın kalkarak ilerledi.
Hafif adımlarla ardından ilerleyen adamın gözleri her adımda daha da keskinleşti.

Çevrede hiç hizmetçi yok.
Böyle lüks bir konakta alışılmadık.
Kadının durmasıyla adam da durdu.
"Burada, benim işim var. Lütfen iyi geçinin"

Gülümsemeyle ayrılan kadını arkasına bakarken baş parmağıyla işaret parmağını ovuşturdu. Düşünürken yaptığı bir akışkanlığıydı, bakışlarını ağırca kapıya çevirdiğinde gözlerini kıstı.

Hapishaneyi andırıyor. Bu yaşta bir çocuk bundan nefret eder, Huajin gibi 'özgürlüğe' takmış, başına buyruk bir kişi için çılgına dönme sebebi.
Ama yine de, öldürmesi konusunda hak vermiyordu.

Eli kapıya ulaştı, gıcırtı ile acılan kapının ardından yoğun toz bulutu yüzüne akın etti.

Karanlık.

İçeriye adımını atarken eliyle ışıkları yaktı.

Enerji taşları aydınlanırken kenardaki figürü ortaya çıkardı.

Elindeki çanta yere düşerken gördüğü sahne ile gözleri genişledi.

"S-Siktir"

Küfür edişi bile asilceydi.
Yatağa yavaşta yaklaştı.

Minik, gerçekten ona gore oldukça kısa kalmış bir çocuk yataktaydı. Beline ulaşan altın sarısı saçlar yatağa dağıldı, ufak kollar yastığa sarılarak yüz yastığa gömüldü.

Yanaklar zayıf, yüz narin, cilt beyaz ve beden ufak.

Gelecekteki korkutucu ve çökmüş görünümlü düşmanı karşısında savunmasızca yatıyordu.

Özellikle yanakları...

Küçük bir sincap yavrusunu andırıyordu.

Ama zayıftı.

Çok zayıf.

Elleri titredi, çocuğa uzanırken şokunu ifade edemedi.

O...

Onu öldüremez.

O bir çocuğu öldüremezdi.

Parmaklar çocuğun yanağını dürterken bedeni kaskatı kesildi.

Yumuşak.

Ve en önemlisi savunmasız.

Sıkıntıyla yatağa oturdu. Omuzları çökmüş gibiydi.

2 yıl her gece uyumadan önce düşmanını ne şekilde öldüreceğini planlarken çocuk olduğu gerçeğini görmezden geldi.

Çünkü onun gibi birisi aklında bir çocuk olarak canlanamıyordu.

"Ne...yapmalı ?"

Şimdilik durup gözlemleyecekti.

***


Gözler yavaşça açıldı, kiprikler titredi.
Mor gözler pusluydu, uyuşuk ve dalgınca boşluğa baktı. Odaksızdı.

Dağılmış saçlarını umursamadan yataktan doğruldu.

Daha odada herhangi biri olduğunu fark etmemişti.

Çevresini zorla seçerek ilerlese de yerdeki küçük eşyaları göremiyordu. Bulanık gören gözleri 2 yıl öncesine kadar daha iyi olsa da, hala buharlı cam misali görüşünü engelliyordu.

"Ah-" kısık bir sesle tıslayarak çömeldi, ayağına batan eli büyüklüğündeki cisme dokundu.

Ayağından çekti, cisim çıkarken kan fışkırdı.

Cismi elinde tutarken tekrar ayağa kalktı. Kan elinden ve ayaklarından damlarken umursamazca kapıya ilerledi.

Kapı kilitli ve çalmadığı sürece onu yoklayacak biri olmayacak.

Kapıyı tıklatırken sessizce bekledi.

Tekrar bir gıcırtı sesiyle kapı açıldı.
Gelen bir hizmetliydi.

"Ah! Her yeri kirletmişsin!"

Hizmetçi onu iterek sinirle bağırdı.
Itilen ufak beden dengesini kaybederek yere düştü.

Güçsüz.

Gelecekteki o zalim ve güçlü imparatordan farklı.

Hizmetçi sorhanarak yerleri temizledikten sonra " Ne istiyorsun ?" diye sordu sınır bozucu bir sesle.

"..."

Çocuk sessizdi.

"Ah" hizmetçi alayla güldü. "Doğru ya, daha konuşmayı bilmiyorsun" çocuğa yaklaşan kadın uğursuz bir gülümsemeye sahipti.

Hizmetçi odada birisi olduğundan habersizdi. Geçmişin büyü güçlerini de ruhuyla beraber getiren Liang Feng'in tek eksikliği fiziksel güç idi.

Bu nedenle bu iki yılda tek odaklandığı konu da buydu.

Her şekilde önceki hayatı kadar güçlü olan Liang Feng için bir hizmetçiden saklanmak nefes almak kadar kolay ve doğaldı.

Suskunca çocuğun bulunduğu ortamı gözlemledi.

Itildiğini görünce bir çocuk için kötü hissetse de 'başlıyoruz' diye düşündü.
Onun gibi gaddar biri, kesinlikle bu kadını işkenceyle gebertecekti.

Ama beklediği tepki gerçekleşmedi.

Çocuk ne bağırdı, ne de hareket etti.
Suskundu.

"Ah, doğru ya sen daha konuşmayı bilmiyorsun"

Hizmetçi sertçe çocuğun çenesini sıkıp ağzını açtığında Afeng nefes almayı unuttu.

"O...dilsiz değildi ?"

Kendi kendine mırıldandı.

"O kadar gerizekalısın ki, madam 'konuşamıyorsan ne gerek var' diyerek dilini kesmişti" kadın çenesini sıkarak keyifli bir tonda konuştu.

Afeng'in bedeni buz kesildi.

Duyduğu kelimeler bırak bir çocuğu, bir yetişkinin bile kaldırabileceği şeyler değildi.

Çocuk tepkisizdi.

Gözleri dahi, ölü gibi cansız.

Uyurkenki rahatlığından farklı, bütün vücudu gerilip ufaldı.

Bedenin refleksinin haricinde yüz mimiksizdi.

"Tch..." kadın yüzünü sinirle itti.

"İlk geldiğin zamanki kadar eğlenceli değilsin" ilgisizce kapıyı çekip çıktı.

Bu malikaneye girme ve çıkma durumları çok azdır. Hizmetçiler bile sıkı kontrol altındadır.

Bu nedenle herkes buradaki tek eğlencesi olan Huajin'e odaklandı.
-Devam Edecek-




Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


02   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   04 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.