Yukarı Çık




1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 

           
"Konuşacak başka şeyler mi? Majesteleri, anormal bir şey istemedim. İmparatorluk Sarayı'nın sahibi olarak, sadece yaralı bir kadın getirip getirmediğinizi soruyorum. Bu daha önce hiç olmamıştı."

Aşırıya mı kaçmıştım? Normal ses tonum ve dudaklarımda her zamanki ve nazik gülüşüm vardı. Yeni Yıl Günü hazırlıklarını tartışıyormuşçasına, baskıcı görünmemek için gelişigüzel konuştum.

Ancak Sovieshu oldukça tedirgin görünüyordu. Konudan mümkün olduğunca kaçınmak istiyor gibiydi ve atmosfer giderek daha da tuhaf oldu.

"Sadece merak ettiğin için mi soruyorsun?"

Sovieshu bana kuşkuyla baktı ve ben de ona göz kırptım.

"Merak etmesem soruyor olmazdım."

"Yanlışlıkla tuzaklarımdan birinde yakalanmıştı ve tedavi olsun diye onu buraya getirdim. Çok yaralı değil, bu yüzden ona baksın diye odasına bir hizmetçi koydum."

"... Anlıyorum."

"Endişelenme. Yine senin hizmetçilerinden birini çağırmadım."

Sovieshu bifteğini kesmeye devam etti, bıçak sesleri yemek odasında yankılanıyordu. Genellikle konuşacak çok şeyi olsa da bu sefer sessizliğini sürdürdü.

***

"Majesteleri ne söyledi?"

Akşam yemeğinden sonra batı sarayına döndüğümde, odamda toplanan bir grup hizmetçi endişeyle bana yaklaştı.

"Pek... Bir şey söylemedi."

İlgisiz cevabımla birlikte Kontes Eliza’nın kaşları havaya kalktı. Bana inanmamış gibiydi.

"Öyle olsaydı bu kadar somurtmazdın."

“…”

"Sorun yok Majesteleri. Anlatın bize. Böylece hazırlıklı oluruz."

"Kızın yanlışlıkla tuzaklarından birine yakalandığını söyledi. Kaçak köle ya da öyle bir şey olduğundan hiç bahsetmedi…"

Şimdi düşününce, kızın adını bile söylemedi.

"Ona göz kulak olduğunu söyledi ve bu konuda konuşmaya devam etmekten rahatsız görünüyordu."

Sözüm bittiği gibi Laura ayağını yankılanan bir güm sesiyle yere vurdu. Daha kibar olan diğer hizmetçiler ona bir bakış attı, ama Laura çoktan suratını asmıştı ve onlara bakmıyordu bile.

"Majesteleri, babamın gönül macerasının ilk zamanlarında tam olarak ne yaptığını biliyor musunuz?"

Laura sesini yükseltti ve Kontes Eliza onu uyarmak için adını söyledi. Ancak Laura bu kadar ileri gitmişken durmayacaktı.

"Görünen o ki bunlar kesinlikle bir ilişkinin ilk işaretleri. Neden bunun hakkında konuşmak istemiyor?"

Hizmetçiler Laura'yı çok dobra konuştuğu için azarladılar ama sözlerini inkar etmediler.

Kontes Eliza beni üzgün görünce hizmetçileri dışarı çıkardı ve beni makyaj masasının önüne oturtup saçlarımı taramaya başladı.

"İmparator avlanmayı seven bir adam. Tuzağına düşmüş güzel bir kadın bulmak onun için mucize gibi göründüğünden bunu yapıyor olmalı."

"Kontes."

"Buyrun Majesteleri."

"Önceden... Annem söylemişti. İmparator başka bir kadını sevgilisi olarak alsa bile, incinmemeliyim. Bunun gibi bir sürü vaka var, bunun da farklı olmasını beklememeliyim."

Kontes Eliza'nın alnının ortası kırışmıştı. Onun kocasıyla nadir görülen bir aşk evliliği vardı ve böyle birine annemin tavsiyesi saçma gelebilir.
Devam ettim.

"Diğer hizmetçilerin önünde söylemedim ama bu duruma biraz hazırlıklıyım. Hatta İmparator köle bir kadını cariye olarak alsa bile."

"Majesteleri..."

"Ama benimle konuşmadığında... Biraz moralim bozuldu."

Kontes Eliza tarağı şifonyerin üzerine koydu. Ona bakıp dürüstçe sordum.

"İster on ister yüz cariyesi olsun, onlar hala cariye ve ben İmparatoriçe'yim. Biz hiç birbirimizi uğruna ölecek kadar sevmedik... yani sorun olmamalı. O halde niçin bu kadar boş hissediyorum?"

Kontes Eliza bana sarılmak için başıma ve omuzlarıma uzandı. Bir süre öyle kaldı ve konuşmadan önce çekildi.

"Politik bir evliliğiniz olsa bile çocukluktan evlenene kadar birlikteydiniz. Üzülmen şaşırtıcı değil. Eğer çocuklarım koruyucu ebeveyn olarak başka birini getirseydi ben de aynı hissederdim. Ailem başka bir çocuk alıp daha güzel olduğu için onu kayırsaydı üzülürdüm. Ve en iyi arkadaşım başka birini getirip ona daha dostça davransaydı da üzülürdüm. Bu doğal bir duygu."

"O zaman ben de yanıma başka bir adam alırsam İmparator da aynı mı hissedecek?"

Kontes Eliza tarağı alıp tekrar saçımı taramaya başladı ve ben de sessizliğini 'Hayır' olarak aldım. Bir süre sonra nihayet konuştu.

"Dürüst olmak gerekirse bilmiyorum Majesteleri. Aşkınız ne kadar güçlü olursa etrafı görmek o kadar zor olur."

Yani kırılan kalbimin çaresine tek başıma bakmaktan başka seçeneğim yoktu. Kendimi gülümsemeye zorladım.

"Anlıyorum. Eminim yakında daha iyi hissederim. O kızla tanışmak zorunda kalmayacağım..."

"Evet. O köle cariye olsa bile nasılsa yüksek sosyeteye giremez."

Köle olmak statünün yükselemeyeceği anlamına gelmiyordu. Bu, aile üyelerinin sebep olduğu toplu ceza yüzünden köleleşen masumlar için de geçerli. Ülke her yıl belirli sayıda köleyi orta sınıfa geri döndürürdü, ancak bu kaçak bir köle için asla geçerli değildi.

Köle olmak, işledikleri bir suç için ömür boyu hapis cezası almak demekti. Kaçak bir köle bedelini ödemeden kaçtığı için, kaçmış bir mahkumla aynı kabul edilirdi. Fazladan bir suç da eklenince kaçak köleler toplumun süprüntüleri sayılırdı. Sovieshu ona karşı ne kadar cömert olursa olsun, o kadının yüksek sosyetede kendini göstermesine veya karşılaşmamıza imkan yok. Başımı salladım ve kendimi topladım.

Evet Kontes Eliza. Uzun zamandır kocam olan biri aniden başka bir sevgiliye ilgi duyunca kendimi boş hissetmem doğaldı.

Ama şimdi daha fazla duygusallaşamazdım. Başka bir kadını olsa da benimle olan iletişimini kesemezdi. Ne de olsa bu imparatorlukta yalnızca bir İmparatoriçe vardı.

***

"İmparator her gün köleyi görmeye mi gidiyor?"

"Ona bizzat yemek bile götürdüğünü duydum."

"Çok soğukkanlı davranıyor. Küstahlık."

"Bacağını iyileştirmesi için bir saray doktoru bile çağırdı."

Çalılıkların arasında fısıldaşan sesler vardı. İmparatorluk Sarayı bahçelerinin çiçekli duvarları insan boyundan daha yüksek olmasına rağmen hala ortalıkta dolaşan dedikoduları duyabiliyordum. Bu bahçeyi kendim tasarladım ve kasıtlı olarak birçok kişinin uğramadığı bir alana yuva şeklinde bir sallanan sandalye yerleştirdim. Burası benim gizli yerim gibiydi. Hizmetçilerimi buraya getirmediğim için insanlar beni fark etmeyip yüksek sesle konuşuyorlardı.

'Yaklaşık bir hafta geçti...'

Kitabımı kapatıp kucağıma koydum. Sovieshu’nun köle kadına olan ilgisi arttıkça hikayeler de büyüdü. Herkesin dikkati İmparator'un ilgisini çekmeyi başaran kadındaydı. O kadınla hiç karşılaşmadığımız için şanslı değil miydik?

Sovieshu'yla akşam yemeği yediğimiz sonraki sefer kız hakkında soru sormadım. Onun yerine hiçbir şey olmamış gibi davranıp ve yeni yıl hazırlıklarından bahsettim.

Zamanla bu noktada uzlaşmaya karar verdim. Görmezden gel. Bilmiyormuş gibi davran.

Ama tesadüfler peşimi bırakmadı ve benimle yüz yüze geldi.

***


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 


468x60


DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.