Kırmızı Ülkesi - Rana’nın HANI Genç kız hızlanmış nefes alış-verişi duyulmasın diye elleriyle ağzını kapattı. Kalbi yerinden fırlayacakmışçasına göğüs kafesine baskı yapıyordu. Gri saçları terden sırılsıklam olmuştu. Güneş rengi olan gözleriyle etrafını süzdü, kendisine bir kaçış planı arıyordu. Dikkatini önce halihazırda kilidi kırılmak üzere olan harabe kapı çekti. Fakat kapının önünde iki tane koruma vardı. İkisi de cildi ve gözleri dahil olmak üzere simsiyahtı. Kış ayında oldukları için solukları buhar olarak gözüküyordu ve buhar bile siyahtı. Genç kız korumaları geçemeyeceğini düşünerek dikkatini başka bir tarafa yöneltti. Küçük bir kız çocuğuna ilişti gözleri. Koskoca hanın yemek salonunda bir başına oturuyor ve somurtuyordu. İnsanı neşelendiren pembe saçları ve gözlerinin aksine aurasından saf hüznün rengi yayılıyordu; buz mavisi. Yakasında bir isim yazıyordu fakat genç kızın okuyabilmesi için yaklaşması gerekiyordu ve bu içerisinde bulunduğu fıçıdan yapılması imkansız bir şeydi. Genç kız gözlerini kapattı ve birkaç söz mırıldandı; “Kaburam ista pol.” Gözlerini açtığında güneş sarısı renk gitmiş, yerine bembeyaz bir renk gelmişti. Kızın yakasına baktığında ismini artık net bir şekilde okuyabiliyordu; Niran. Genç kız cebinden gri bir bilye çıkarttı ve bilyeye derince üfledi. Son hızla bilyeyi dışarıya fırlattı. Han öyle kalabalıktı ki ayaklarının altında dolaşan bilyeyi kimse fark etmedi, pembe saçlı küçük kız bile. Bilye yuvarlandıkça bir kedi görünümü almaya başladı, önce kulakları çıktı sonra kuyruğu. Değişimini tamamladığında gri, pofuduk tüylü, güneş gözlü bir kedi yavrusu oldu. Yavru kedi pofuduk pofuduk yürüyerek Niran’ın ayaklarının dibine yerleşti ve kısık bir sesle miyavladı. İçinden dualar ediyordu Niran’ın kedilere karşı bir fobisinin olmaması için. Kediciği gören Niran’ın gözleri parladı. Heyecanla kediciği kucağına aldı ve konuştu: “Seni renk tanrıçası Iris’in yalnızlığıma karşı gönderdiği bir arkadaş mısın yoksa?” Kedicik miyavladı ve evet dermişçesine kafasını salladı. Niran yerinden fırladı ve kahkahalar atarak kediciği etrafında döndürdü. Kediciğin sersemlediğini görünce panik dolu bir şekilde özür diledi. Biraz duraksadı ve konuşmaya devam etti; “Biliyor musun kedicik? Ailem beni istemiyor, öğretmenlerim hep azarlıyor, arkadaşlarım dışlıyor… Çünkü ben Kırmızı halkının yüz karasıyım. Tüm arkadaşlarım alev kullanmaya hakim olup kırmızılaşmışken ben hala pespembeyim.” Kedicik içinin parçalandığını hissetti ve şefkatle kızın göz yaşlarını silmek istermişçesine suratını yaladı. Kedi içinden geçirdi; ‘İyi ki kırmızı halkında doğmamışım, yoksa küçük yaşta kafayı yemiştim. Hoş, siyah halkta da pek bir şey değişmedi ya, her türlü kafayı yedim.’ Niran göz yaşlarını silen kediciğe sarıldı ve kocaman bir öpücük kondurdu. Kediyi sımsıkı kavrayıp çıkış yolunu tutmuştu ki kapıdaki siyah adamları fark etti. Sinirli bir ses tonuyla kediciğe fısıldadı; “Kedicik, seni buradan çıkartıp besleyeceğim fakat ailem beni evde istemediği için teyzemin hanından çıkmam yasak.” Elleriyle harabe kapıyı göstererek devam etti; “Şuradaki iki yaratığı görüyor musun? O yaratıklar ailemin ben buradan kaçmayayım diye büyük bir uğraşla oluşturdukları kül golemler. Sadece oluşturan kişi tarafından yok edilebilirler, kapıdan çıkmam imkansız. Hele ki yavru bir kediyle, asla ama asla. O yüzden seni tuvaletteki pencereden çıkartıp kendim için farklı bir yol arayacağım. Dışarıda beni bekle lütfen, olur mu?” Kedicik heyecan ile kafasını salladı. Niran mutlulukla kediyi bir çırpıda tuvalete götürdü. Klozetin kapağına çıkarak sakince kediyi camdan dışarıya saldı. Kedinin yerinde durduğundan emin olunca han salonuna geri döndü. O sırada kedi tuvalet önünden uzaklaşmış, han salonunu gören pencereden içeriyi izliyordu. Niran golemler ile sohbet etmeye çalışıyor fakat çalışmaları cevapsız kalıyordu. Golemler hiçbir şeye yanıt vermiyordu. Harabe kapı aniden büyük bir patlamayla açıldı, patlama Niran’ı incitecekken golemlerden bir tanesi kendisini siper etti. Diğer golem patlatanın kim olduğuna bakmadan mızrağını çıkarttı. Siyah alevler saçan mızrak oldukça öldürücü duruyordu. Dumanlar dağılınca ve gelenin kim olduğu anlaşılınca handaki herkes -golemler de dahil- diz çöktü. Han’ın sahibi ve Niran’ın teyzesi olan Rana hızlıca kapısını patlatan misafire yaklaştı. Diz çöktü ve merakla sordu; “Sizi buraya hangi rüzgar attı prens Karam?” Prens sıkkın bir ifadeyle kadını cevapsız bıraktı ve muhafızlarına arama emri verdi. Her yer delik deşik aranıyor, hiçbir detay atlanmıyordu. En sonunda kırmızı muhafızlardan biri içi deri olan fıçıyı gösterdi. Fıçının içi gri bir deriyle ve kadın kıyafetleriyle kaplıydı. Prens öfke ile bağırdı; “Herkese büyü kontrolü yapın, herkese!” Niran golemin arkasına saklanmış olan bitene anlam veremiyordu. Yanına yaklaşan bir muhafız üzerine alev fırlatınca canı yandı. Normalde kırmızı halkı ateşten canı yanmayan insanlardan oluştuğu için muhafız Niran’ın canının yanmasına kahkahalar attı. Niran’ın üzerindeki alevler maviye dönüşmeye başlayınca Prense seslendi; “Efendim, kaçak ile temas etmiş kişiyi bulduk.” Prens gaddar bir aura ile Niran’ın üstüne doğru yürümeye başladı. Golemler prensin öldürme isteğine tepkisiz kalamadı ve içgüdüsel olarak mızraklarını doğrulttular. Prens bir adım geriledi. “Anlaşılan aramızda soylu Zer klanından birileri var… Zer mer fark etmez! Geri çekilin golemler yoksa küçük kızı sorguya almam, direkt öldürürüm.” Golemler mızraklarını geri çekmek süre dursun kıllarını bile kıpırdatmadılar. Aksine siyah bir alev her taraflarını sardı, Niran goleme tutunsa ve siyah alevler eline değse bile acı çekmiyordu, şefkatli bir his uyandırıp içini gıdıklıyordu. Kedicik tüm olayı dışarıdan izliyor ve ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu… A- NİRAN’A YARDIM ET -2. BÖLÜM- B- FIRSATI KULLAN VE KAÇ -3.BÖLÜM-
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.