Opera birçok aristokrat tarafından sevilen popüler bir eğlenceydi. Elena birkaç kere katılmıştı. Biletler konuma göre geniş bir fiyat yelpazesine sahipti ve normal bir koltuğun fiyatı neredeyse sıradan bir kişinin bir aylık maaşına eşitti. Yine de bir çok aritokrat operaya giderdi ve gösteriler genellikle dolu olurdu.
Ancak yüksek fiyat olmasa bile, Elena ve Carlisle’nin böyle bir yerde buluşması mantıklı değildi. carlisle, Elena’nın balodan önce ilişkilerini gizli tutmak istediğinin farkındaydı, neden operaya seçtiğini merak ediyordu. Aristokratların bazen özel olarak görüştükleri bir yer olsa da ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar girişten oturacakları yere varana kadar birilerine rastlayacaklardı.
E’...Ne düşünüyorsun?’
Elena, Carlisle’nin birlikte görülmeme talebini es geçeceğini sanmıyordu. Durum bu olsaydı geri çevirebilirdi.
Elena bunları düşünürken cevabını bekleyen Kuhn konuştu.
K-“Başka bir şey yoksa , bana müsade.”
E-“Ah, bir dakika bekle. Başkentte elbise alabileceğim bir mağaza var mı bir bakar mısın?”
K-“İsterseniz bakabilirim ama benden daha uygun birine sorabilirsin.”
E-“ Daha uygun biri...?”
Elena’nın yüzünde hafif bir merak belirdi ve kuhn ayrıntılara girdi.
K-“Evet. Komutan hakkında konuşuyorum.”
E-“Prens bunu nereden bilsin?”
Carlisle’nin gençliğinden beri savaşta olduğu biliniyordu ve başkente yeni gelmişti. Moda ya da elbiseler hakkında bir şey bilen biri gibi görünmüyordu.
K-“Komutan ile şahsen görüşünce hikayeyi ondan duyacaksınız. Tüm söyleyebileceğim bu.”
Kuhn, başka bir şey açıklama niyeti olmadığını ima etti. Elena ondan daha fazla cevap alamayacağını biliyordu bu yüzden başını salladı. Bu gece operaya gittiğinde öğrenecekti.
K-“O zaman gidiyorum.”
E-“Elbette.”
Elena’nın kuhn’u burada tutmak için bir nedeni yoktu. İzin verilir verilmez bir anda pencereden kayboldu. Her şey elena’ya çok tanıdık geldi.
Nihayet odasında yalnızdı. Elena uzun bir iç çekti ve düşüncelerini yeniden toparladı.
Kungwang kungvang!
Odasına doğru koşan ayak sesleri duydu ve aniden kapı açıldı. Kapıyı çalmadan içeriye giren Mirabelle idi.
M-“Abla!”
Elena yüzündeki ifadeyi görene kadar kapıyı çalmadığı için mirabelle’yi azarlamak üzereydi.
E-“Sorun ne?”
M-“Balo elbiselerinin tamamen mahvolduğunu duydum. Bu doğru mu?”
E-“Ah.”
Elena olaydan Mirabelle’ye bahsetmemişti, kız kardeşinin uyuyamayacağından endişelenmişti. Görünüşe göre öğrenmişti.
E-“Mirabelle , biliyorsun...”
Elena, Mirabelle’nin yaklaşan hayal kırıklığına uğramasına korktuğundan terlemeye başladı. Elena , hizmetçi Tilda’nın bagajlarla yalnız olduğunu ve elbiseleri yırtarak kaçtığını kısaca anlattı. Elena, Sophie’den bahsetmedi. O konu henüz net değildi.
M-“Ee şimdi ne yapacağız? Artık baloya gidemez miyiz?”
E-“Bunu söylemek için çok erken. Şu anda sipariş alabilecek mağaza var mı bulmaya çalışıyorum.”
M-“İyi olanların hepsi çoktan doldu. Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?”
Mirabelle’nin duyguları anlaşılırdı. Veliaht prensin ilk kez ortaya çıkacağı kraliyet balosu için gelmişlerdi. Blaiseler, tüm soylular en iyi kıyafetlerini giyerken altta kalan bir görünüme sahip olmayı göze alamazlardı. Gitmemek daha iyi olurdu.
Ama Elena, Carlisle ile olan ilk resmi görüşmesini planladığı ve Mirabelle uzun zamandır bu baloyu beklediğinden bu kadar kolay pes edemezdi. İkisinin de üzülmek için farklı nedenleri vardı.
Mirabelle pişmanlıkla konuştu.
M-“Çok üzgünüm. Daha önce bu kadar güzel bir elbise giymemiştin...”
Sonra sesi öfkeyle yükseldi.
M-“Bunu kim yaptı? Tilda tek başına bunu yapamaz.”
E-“Biraz bekle. Ablan uğraşıyor.”
Elena kalbi kırık kız kardeşine yaklaştı ve saçlarını okşadı.
E-“Bir şekilde baloya katılmayı başaracağız.”
M-“...Mümkün mü?”
Elena’nın aklına bu gece görüşeceği Carlilsle geldi.
E-“Pekala, elimden gelenin en iyisini yapacağım.”
Carlisle ile görüştükten sonra yapılacak çok şey vardı. yardım etmek için ne yapabileceğini bilmiyordu ama işe yaramazsa başka bir yol bulmalıydı. Carlisle’nin araba göndereceği saati doğrulayarak saate baktı.
-*-
Zaman yavaşça geçmişti. Saat yaklaşmıştı geldi. O zamana kadar Elena bütün hazırlıklarını tamamladı. Mütevazi giyinmeyi tercih etse de bu gecelik bu durum için olabildiğince cömert davranmıştı. Diğer soylu kadınlar kadar abartılı olmasa da güzel yüzüyle bunu telafi ediyordu.
Ani geziyi açıklamak için Elena, Mirabelle elbiseler için mağaza arayacağı bahanesini sundu. Tamamen yanlış değildi. carlisle ile görüştüğünde bunu soracaktı. Saat tam olarak sekize vurdu.
Dıgıdık dıgıdık
Blaise konağının ana girişinin önünde muhteşem siyah bir araba durdu. Elena pencereden izledi ve Carlilsel’nin zamanlamasının harika olduğunu fark etti. Arabacı arabadan kalktı ve bir hizmetçi ile konuştu sonra hizmetçi uşakla konuştu.
M-“Araba geldi leydim.”
Elena zaten farkındaydı ve hemen dışarı çıktı.
E-“Teşekkür ederim. Babam gelirse dışarı çıktığımı söyleyin lütfen.”
M-“Evet leydim. Kendinize iyi bakın.”
Michael tarafından kibarca uğurlandıktan sonra Elena siyah at arabasına yaklaştı.
Arabacı Elena’ya eğildi ve kapıyı açtı.”
Tak-
Elena’nın güvenle bindiğini onayladıktan sonra kapıyı kapattı ve kısa süre sonra araba yavaşça yola koyuldu. Blaise’nin arabaları çok rahattı ama bu arabayla kıyaslanamazdı bile. Yolculuk o kadar harikaydı ki tekerleklerin döndüğünü bile hissetmiyordu. Şimdiye kadar yaptığı en lüks yolculuktu.
Kısa süre önce Carlisle’nin Blaise arabasına onunla birlikte bindiğini hatırladı.
E-“Böyle arabalara alışkınsa rahatsız olmuş olmalı.”
Elena kendi kendine gülümsedi. Bazı nedenlerden dolayı Carlisle’nin tek başına bir arabaya bindiğini hayal etmek zordu. İstediği zaman arabaya binebilen veliaht prens olmasına rağmen ata binmeye daha uygun görünüyordu.
Neden bunu düşünmüştü bilmiyordu.
E-“Bir düşün, ne zamandan beri onu görmekten hoşnutsuz değilim?”
Bu evliliği keyfinden seçmedi. Onlarınki sözleşmeli bir evlilikti çünkü bundan birçok fayda sağlayacaktı duyguları ve ilgisi bunun dışındaydı.
Ama garip bazı anlarda bütün fikri Carlisle ile doluyordu. Onu görme beklentisi yüzünde bir gülümsemeye neden oldu. Ona sürekli yardım ettiği için miydi? Carlisle’nin yeteneklerinin beklentilerini aştığı doğruydu ve onu pek çok yönden destekliyordu.
E-“Rahatsız edici bir ilişkimiz olmasından daha iyidir.”
Elena rahat hissetti. Herhangi bir desteğin iyi olacağını düşündü.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.