Merhabalar arkadaşlar bildiğiniz üzere serinin bu bölümüne kadar Çeviri Lavanta daydı yeniyim lütfen hatam varsa söyleyin 😳 
Viscount Roman gizlice vasalları çağırdı. 
Theodere Dubbled'ı alt etmeliyiz ve Dubbled'ın geleceği için kader çocuğunu öldürmeliyiz 
 Ancak Roman'ın sözleri vasallara hitap etmedi. 

Bu gerekli mi. 
"Ne"
Bunu iyi birşey olarak görmeyi tercih ederim en azından dük için bir tasmamız var. 
 
O bir sahte, o bir sıradan. 
Bu da bir söylenti. 

Bunu söyleyen vasal diğerlerine baktı ve gülümsedi. 

Küçük hanımın geçen sefer yaptığı şeye tanık olmadınız mı? 

Muhteşemdi. 
Ayrıca ilahi gücünü arttıgıda doğrulandı, klise çok sevindi. (Ç. N:ya ya tabi) 
Aslında insanların ilahi güçlerinin artması çok nadirdir. 

Lebleine'yı Dubbled'ın ailesinden kabul etmeyeceklerini söyleyen köleler fikirlerini değişirler ve onu her türlü övgü verildi. 
Çocuk ne kadar küçük olrsa olsun iyiyi ve kötüyü ayırt edebilir. Biz bunu yapmamıza rağmen bizi kurtardı, cenneten inen bir melek olduğu kesindir. 

Bu kişi...!!! Kendini tut. Küçük kız kaderin çocuğı değil, dükü sallayan bir iblis. 
(Ç. N:Aynayla konuşuyor herhaldee.) 

Diğer vasal "öhö" diye bağırdı. 
Çok konuşuyorsun. 
"Hayatınız küçük hanım tarafından kurtarıldı, biraz minnettar olmalısınız.!" 
Vasalları Roman'ın kovdu. 

Akşam yemeğinden sonra dük beni ofisine çağırdı. 
Önünde durdum ve düke baktım. 
Dük:Leblaine. 
L:Evet 
Dük:Neden bana çiçekli yüzük vermiyorsun? 
(Ç. N:Kokuyu alıyormusunuz arkadaşlar kıskançlık kokosunu. Hahah) 
L:Ne!? 
Ona baktığımda pırıl pırıl gülümseyen Henry ve Issac'ı işaret etti. 
Bütün gün ellerini uzattılar ve "Aşkın dili" ve" Leblaine'nın aşkı" diyerek ona bakıyorlardı.Ve nihayet bu dükün kulağına geldi. 

Dükün işaret parmağını gösterdim. 
L:Dyuk budada biy yüzüdün bay (Dük burada bir yüzügün var) 
Dükün işaret parmağındaki yüzüğe işaret dedim. Hemen yüzüğü çıkarttı ve Nos'a fırlattı. 
Dük:Hayır artık yüzük yok. 
Böyle atabilir mi....? 
İnanılmaz bir manzaraydı çünkü o mühürlü yüzükü dük onun şerefiymiş gibi tutuyordu. 
Bir menekşe bulmak için çok geç. 
Ne yapacağımı merak ediyordum ve vazoya sarı bir lale buldum. 
Onu getirdim ve ona bir çiçek yüzük yaptım. 
Lale in kalın bir sapı vardı bu yüzden onu bağlayamıdım ve onu bir bileziğe çevirdim. 
Bitti. 
Çiçek bileziği tamamlayıp mührü Nos'un eline verdikten sonra derin bir iç çektim. 
Dük yaptığım çiçek bileziğine nazikçe baktı.
Ya denedikten sonra hoşuna gitmezse? 

Küçük çiçeklerdenn yapılmış yüzükleri bilmem ama bu bilezik küffetli görünüyordu. 

Dük kardeşlere baktı sonra kolunu kaldırdı. 
Dük:Benimki daha büyük. 

Hayır! 
Dük:seninkinden iki kat daha büyük. 
Hayır! 
Dük:Benimki daha güzel değil mi? 
Kapat şu çeneni! 
İkinci kez çok utanmıştım. Panikledim,  Henry Issac ve diğerlerine baktım. 
Lea ve hizmetçileri kıskançlıkla mendillerini sıkıyorlar. Issac kızmıştı. 
 Ama önceden anlamıştım. 
Issac kızmıştı ve dükün ağzının köşeleri yükselmişti. Issaz ne yapacağını bilmiyordu ama Henry sakindi. 
Beklendigi gibi Henry burada normal olandır. 
H:Sarı çiçek boşuna aşk demektir. Sırıttı. 
Nee... 
Mor menekşe çiçek sevgi dilidir
Henry yüzüge baktı ve dük sertleşir. 
Sonra Issac gülümsedi ve bileklik ve yüzükler baktı. 
"aha boşuna aşk" 
Dük soğuk bir bakışla ona baktı onu yatıştırmak için çok ugraştım. 
Lableine çiçek dili anlamıyor. 
Şimdi yeni bir halka yapacım iki. 
Dükün ifadesi yumuşadı. 
Garip. 
Neden çocuk yetiştiyormuş gibi hissediyorum. 


İlk serim olduğu için Bi soluklan ak maksadıyla buçuklu yaptım vaktim olursa diger yarısını akşam atarım