The S-Classes That I Raised - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




1.2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   1.4 

           
Ejderhanın üstünde değil de bir yatakta oturuyordum. O berbat kan kokusuda gitmiş hatta giydiğim kıyafetler bile farklıydı. 

"...Gerçekten geçmişe mi döndüm?"

Öncelikle durum penceresini açamadım. Evanterim de yoktu. Beş yıl öncesine kadar daha uyanış geçirmemiştim.

’Yoohyun-ie şu velet bu zamanlarda çoktan başarılı bir lonca lideri olmuştu.’

Haeyeon Loncası, ’sınırların ötesi[1]’ anlamına geliyor. Küçük bir seçkinler grubunun etrafında kurulmuş bir loncaydı ve hızla büyüyerek sonunda Kore’nin en güçlü loncası haline gelerek kendilerini kanıtladılar. 

Tabii ki katılamadım...Lonca üyeleri arasında benden nefret eden çok sayıda piç vardı.

’Ve bana yaklaşık yüz kere ’Lonca Lider-nim’in[2] etrafında dolaşmayı bırakıp defol git’ denildi.’

Off o küçük pislikler. Tamam, bu sefer sessizce yaşayacağım.

Cebimi karıştırdım ve telefonumu buldum. Bugünün tarihi... Ah, gerçekten 5 yıl öncesi. En son mesaj-

’Bekle, bu Uyanış Yoldaşları değil mi?’ 

Sabahın erken saatlerinde Uyanış Yoldaşları ile iletişime geçmiştim. Bunun üzerine ansızın eskiden yaşanan olayları hatırladım. 

’Demek geri döndüğüm zaman buymuş.’

’Zindan’ denen şeylerin ortaya çıkmaya başlamasından ve Uyanmış Avcıların dünyanın dört bir yanında ortaya çıkmasından bu yana 3 yıl geçmişti. Hızla değişen toplum istikrarlı bir duruma kavuşmaya başlamıştı bile. 

S-seviye uyanış geçirmiş başarılı küçük kardeşimi arkasından izlerken aşağılık duygularımın zirveye çıktığı ve onlarla boğuştuğum zamandayım. Ve eğer uyanış geçirirsem ben de öyle olabileceğim gibi boş umutla Uyanış Yoldaşları ile iletişime geçmiştim.

Uyanış Yoldaşları mı? Kısacası bir avuç dolandırıcı. 

Uyanış geçirmemiş insanların bile bir zindanı temizledikleri takdirde uyanabileceklerini iddia eden şahsiyetler. Uyanış geçirmemiş insanları büyük miktarda para karşılığında yasadışı olarak zindanlara götürürlerdi. Ancak bunların çoğu parayı alıp ortadan kayboluyorlardı veya seni bir zindana götürseler bile seni korumayacak kötü insanlardı.

’İlk etapta zaten zindan temizleyerek uyanış geçirmiyorsun.’

Zindanlardaki tehlikeli ortama tepki olarak uyanış olasılığı yüksekti ancak oraya baskın yapmakla hiçbir ilgisi yoktu. Bu gerçek, altı ay sonra Kore Avcı Derneği, Güvenli Uyanış Tesisleri kurduğunda kamuoyuna açıklandı ve bununla birlikte dolandırıcılar ortadan kayboldu.

Neyse, aldığım parayla bir Uyanış Yoldaşlarınla görüşmeye gitmiştim. 

’Ama kardeşinin adamları beni yakaladı ve buraya sürüklediler.’

Doğru, çok net hatırlıyorum. Burası Haeyeon Loncasının binasındaki misafir odalarından birisiydi. 

Çok yakında, velet kardeşim çok yoğun bir şekilde memnuniyetsiz görünerek içeri girecek ve bana sızlanmaya başlayacaktı. Bunu düşündüğüm anda kapı çarparak açıldı. Han Yoohyun içeri girdi.

İti an çomağı hazırla. 

"Hyung."

Yaşayan kardeşim seslendi. Bana bakan yüz çok genç görünüyordu. Beş yıl sonra bile o kadar büyümüş görünmüyordu ama şimdiyse dahada genç görünüyordu. 

Şimdi tam olarak yirmi yaşındaydı. 

Zar zor bir yetişkin olarak görülüyordu. Dünya barış içinde olsaydı hâlâ öğrenci olacağı bir yaştaydı ya da sadece askere yazılmış olurdu. Elbette ordu hâlâ vardı.[3]

’Ama S-seviye bir uyanış geçirmiş biri olarak bundan muaf edilmişti.’ 

Ben askere gittim ve geri döndüm. Bir sürü pislik askerlik hizmeti sırasında uyanış geçirmiş ve erken terhis olmuştu ama ben bunu yapamamıştım bile. Uyanış geçirmiş olsaydım bile terhis olmazdım çünkü F-seviyeydim. Askerlik muafiyetleri E-seviyesinden başlıyordu.

Neyse, o şerefsiz o kadar inanılmaz biriydi ki askere bile gitmedi...Ah, aşağılık kompleksim yine gün yüzüne çıkıyor. 

Hadi açgözlülüğümden kurtulalım. Dünyevi isteklerimi bir rafa kaldırıyoruz. Namu Amita Bul.[4]

Ayağa kalktım ve ekşi bir yüz ifadesine sahip Yoohyun-ie’ye yaklaştım. Yakından bakınca 5 yıllık fark daha da belirgindi. 

Geriye dönüşümden önce bunu pek düşünmemiştim ama şimdi geriye dönüp baktığımda bu genç velet zor zamanlar geçirmiş olmalı. S-seviye olsa bile neticede kendi loncanı kurmak ve büyütmek her yiğidin harcı değildi. 

Ve bu sırada biricik şerefsiz hyung’u sürekli başını belaya sokuyordu.

...Hatalı olan bendim. 

"Zindanda uyanış-" 

"Üzgünüm." 

Önce özür diledim. Kardeşim, dırdır eden eleman, sıkıca çenesini kapattı. 

O herif bana sanki yeni bir yaşam formuyla karşılaşıyormuş gibi baktı.

"Bir daha yapmayacağım."

Bu ve şu, hepsini. Sadece kendi köşemde kalıp sessiz bir hayat yaşayacağım. Yoohyun-ie ağzını yavaşça açmadan önce kafası karışık bir ifadesi vardı.

"Eğer başın büyük bir belaya girdiyse ya da benzeri bir şey olduysa..."

"Öyle bir şey yok."

Şu velet, hyung’una güvenmiyordu. Ama güvenmemesi mantıklıydı.

Gülümseyerek koluna vurdum.

"Biraz oturup düşündükten sonra hiç olgunlaşmadığımı hissettim."

Ejderhanın sert sırtı soğuktu bu yüzden başımı serinletmek için mükemmel bir yerdi.

Hafif utanç dolu sözlerim üzerine kardeşim şaşırmış gibi göründü.

"Hayır, buna olgunlaşmamışlık demek... O kadar da kötü değildin."

" ’O kadar da kötü değildin’ derken neyi kastediyorsun? Hey, sana bir kez sarılabilir miyim?"

"H-huh?"

"En son sarıldığımızdan üzerinden uzun bir zaman geçti."

O adam için uzun zaman olmuştu benim için değil. Kollarımdaki soğuyan bedeninin hissi canlıydı.

"...Eğer istiyorsan."

Yoohyun-ie tereddüt etti ama başını salladı. Velet, bir hyung’un küçük kardeşine sarılmasında bu kadar utanç verici olan ne?

Ama benim de tüylerim hafifçe diken diken olmuyor değildi. 

Kollarımı açtım ve çok büyümüş olan küçük kardeşime sarıldım. Uyanış geçirmeden önce minicik bir şeydi. 

"Benim minik kardeşim Han Yoohyun."

Kollarımdaki vücut sıcacıktı. Hafifçe hızlanan kalp atışlarını ve nefesini duyabiliyordum.

İçimde derin bir rahatlama ve boğuk bir his yükselirken normalde asla söylemeyeceğim kelimelerin ağzımdan çıkmasına izin verdim.

"Seni seviyorum."

O herifin vücudu sarsıldı. Hey, ben de utanıyorum bu yüzden tek kelime etme. Sadece-

[Uyanışçı ’Han Yoojin’in’ kaydı tamamlandı.]

...Ha?

[Efsanevi rütbe ’Mükemmel Bakıcı’ ünvanı elde edildi!]

Haaa? 

[’Mükemmel Bakıcı’ ünvanı etkinleştirildi. 

Mükemmel Bakıcı’ın ek becerisi---Benim Veledim En İyisi. 

Uyanmış ’Han Yoohyun’un büyüme hızı iki katına çıktı.

Süre -- 3 gün.]

Neeeh?! 

Delilik. Bu hilevari beceri de ne?! 

Bakıcı ünvanı yaygındı. Uyanmış insanlara bakan insanlar, örneğin ebeveynler ve kardeşler gibi, bunu kolayca elde edebilirdi. Kan bağı olmasa bile mümkündü.

Eğer vasisi olduğun Uyanmış rütbesi C-seviye veya daha yüksekse birde iyi bir ilişkileri varsa, ona bir, ünvanı verilirdi. C-seviye veya B-seviye olan bir kişiyse ’Sakar Bakıcı’ olurdu. A-seviye içinse ’Babacan Bakıcı’ olurdu ve son olarak S-seviye için sadece ’Bakıcı’ olurdu.

S-seviyenin üstünde Uyanmış kimse olmadığından ’Bakıcı’ unvanının mümkün olan en yüksek rütbe olduğunu düşünmüştüm.

’Mükemmel Bakıcı mı? Bu da neyin nesi?’

Üstelik büyüme hızı da neredeyse iki katına çıktı.

Önceki ünvanım olan ’Bakıcı’ %10’a kadar ek bir büyüme artışı sağlıyordu. Süresi de sadece bir gündü. Ancak bu, iki katına çıktı. Yani bir yıllık seviye artışının yarım yıl süreceği anlamına gelmiyor mu? 

’Hayır, beceriler seviyeden daha önemlidir. Bir becerinin rütbesi ne kadar yüksekse gelişme hızı o kadar dayanılmaz derecede yavaştır!’

Vay be, bu tamamen bir hileymiş. Eğer güçlendirmeyi bir kişi zindana girmeden hemen önce uygularsam ışık hızında gelişir. 

"...Hyung?" 

"Oh, um yok bir şey." 

Ona sarılmaya devam ettiğimi fark edince şaşırdım. 

Kollarımı çözdüm ve aceleyle geri çekildim. Yoohyun-ie pembe bir yüzle boğazını temizledi. 

"Ben- birçok kez kontrolcü davrandım, bunu söylediğin için teşekkür ederim hyung."

"Y-yok sakın söyleme."

"........."

"........."

Tuhaf bir sessizlik oldu. Hımm. Öhöm, hmm.

Tam bu hassas havaya daha fazla dayanamayıp camı kırıp dışarı atlamayı düşündüğüm sırada ilk konuşan Yoohyun-ie oldu. 

"...Daha sonra birlikte akşam yemeği yemek ister misin? Uzun zaman oldu."

"Oh, çok isterim."

"Tamam o zaman, yapmam gereken işler var."

"O-oh, iyi çalışmalar."

Kardeşim gitti ve kapı kapandı. Saçımı çektim.

’Hasiktir, bu gerçekten garipti.’

Akşam yemeği yediğimizde böyle hissetmezdim, değil mi? Yoohyun-ie için 3 yıl olmuştu ama benim için 8 yıl. Kabul etmemeli miydim? Şimdi bile, hala iptal edebilirim-

Birdenbire. 

"Unuttum."

Gittiğini sandığım Yoohyun-ie kapıyı tekrar açtı. Bu beni şaşırttı.

"Uyanış Yoldaşlarının iletişim bilgilerini sil."

O herif ranzadaki telefonuma baktı ve dedi ki:

"Öyle bir şey yapacağım ki arasan bile cevap veremeyecekler zaten ama yine de."

"...Ne?"

Sanki gidip onları dövecekmiş gibi geldi ama bu muhtemelen benim hayal gücümdü, değil mi?

 Yoohyun-ie adlı herif konuşmayı bitirmişti ama gitmedi ve bana baktı. Hemen silmemi mi istiyordu?

Telefonumu alıp kendisine Uyanış Yoldaşlarının iletişim bilgilerini sildiğimi gösterdiğimde, şerefsiz memnun bir ifadeyle yanımdan ayrıldı.

Kardeşimin tavrını biraz şüpheli buldum ama ondan daha önemlisi. 

’Benim Durum Pencerem!’ 

Çabucak Durum Penceresini açtım. 

[Uyanışçı Han Yoojin 

Ünvanlar --- Ejderha Katili(L), Mükemmel Bakıcı(L)] 

Du-dur bir iki dakika. Ejderha Katili mi? 

’Neden bu burada?’ 

______________________________

[1] "Edge of the Earth" Türkçede "Dünyanın Kenarı" veya "Dünyanın Ucu" şeklinde birebir çevirisi. Bu terim, genellikle keşfedilmemiş yerleri veya sınırları zorlamayı simgeliyormuş.

[2 ]nim (-님) - saygı duyulan kişiler için kullanılan en nazik onursal ifade. Genellikle "Yönetici/Müdür/Direktör" gibi ünvanlara eklenir.

[3] Kore’de erkekler 19 ila 28 yaşları arasında başlamak üzere yaklaşık 18 ay zorunlu askerliğini tamamlamak zorunda. Genellikle 18 yaşındaki lise mezunları iki yıl üniversiteye gider, 20 yaşında askerliğini yapmak için ara verir ve geri döndüklerinde notlarını tamamlarlar.

[4] Korece’de "Namo Amitābhāya" ifadesi "아미타불에 귀의합니다" (Amita bul-e gwi-ui-hamnida) "Amitabha’ya sığınırım" anlamına gelirmiş. Bu, Amitabha Buddha’ya duyulan saygıyı ve ona olan inancı ifade eden bir chant(ilahi gibi bir şey) veya dua biçimi. Amitabha, Mahayana Budizmi’nde önemli bir figürdür ve genellikle aydınlanma ve kurtuluş ile ilişkilendirilir. => Bütün bilgi chatGPT’ye aittir dhdjdjdkdk


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


1.2   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   1.4 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.