Yukarı Çık




0   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   2 

           
Not: Sonunda beklediğiniz gibi ilk bölümü toparladım, umarım daha anlaşılır olmuştur. BC Novels’ın çevirisini kullanıyorum, ilk bölümü editlenmemiş versiyonuyla çevirmiştim. Editlenmiş hâli sadece daha anlaşılır bir dil içerip aynı şeyi anlattığından tekrardan çevirmek yerine çevirimin üzerinde oynamayı doğru buldum. Anlamadığınız yer olursa okumaya devam ettiğinizde anlaşılır olacaktır, olmadı bana sorabilirsiniz. İyi okumalar dilerim. J
 
“Proud Immortal Demon’s Way*” bir YY aygır romanıydı.*
 
PIDW: “Ölümsüz İblis’in Gururlu Yolu” gibi bir anlama gelmekte.
 
 
YY aygır romanı: Bir roman tipidir. YY, kahramanın kısaltılmışıdır. Özellikle bu romanlar kendileri için çıldırmalarını sağlayan cazibe etkisine sahip kahramanları içerir. Çoğu harem konuludur. Harem kahramanlarını bir sürü kısrağın (başka bir deyişle kızların) üzerindeki aygırlar ya da damızlık atlar olarak düşünebilirsiniz.
 
 
Sadede gelecek olursak, ‘’Proud Immortal Demon’s Way’’ Tanrı’ya meydan okuyan altın parmağı, haremi üç haneye ulaşıp bütün kadın karakterleri kendine âşık eden bir kahramanın bulunduğu alışılmadık ve kıyasalanmaz uzunluğa sahip havalı, canavarları yenme ve efsun üzerine bir romandı.  
 
Altın parmak: Kahramanların her zaman almayı başarmak için pençelerinin üzerinde olduğu Tanrı seviyesindeki hileli eşyalardır.  Bunu, hep %1 düşürme ihtimâliniz olan bir Tanrı katındaki eşya olarak düşünebilirsiniz.
 
 
Dengi olmaksızın bu yılın en popüler aygır romanıydı!
 
 
Kitabın erkek kahramanı, Luo Binghe, gökyüzünün gururlu ejderhasının yolunda* ilerlemedi, heba edilen yoldan da ilerlemedi. Fakat yine de binlerce okuyucuyu edebi ağına bir fırtına gibi çekip bundan sonraki sayısız YY romanını etkileyen bir örnek olmuştu.
 
 
Gökyüzünün gururlu ejderhasının yolu, heba edilen yol: Efsun romanlarında yaygın olarak kahramanların özgeçmişi güçlü bir şekilde başlayıp idealize edilmiş ve görünüşte kusursuz kurgusal karakter olma ya da zayıf bir şekilde başlayarak zorlukların üstesinden gelerek güçlenmesi üzerine kurulu olmasından bahsediliyor.
 
 
Zifiri karanlık yolda yürüdü.
 
 
Kararmadan önce, kederli bir yolda yürüyordu.
 
 
Gelecekte, kitabın emektar okuyucusu Shen Yuan sayısız kıyım ve ölüm listesinin detaylarını dahil etmeyince on milyonlarca kelimeli harika bir eseri büyük üstadın kısa özetine dönüştürmüştü.
 
 
 
Luo Binghe* doğduğu gibi ailesi tarafından terk edilmişti. Beyaz bir kumaşa sarılarak tahtadan bir leğene koyulup suya bırakılmıştı.
 
 
Yılın en soğuk gecesiydi ve soğuktan donarak çocukluğunun başında ölmemesinin tek nedeni bir balıkçının onu nehirde yanlışlıkla çekmesiydi. Nehrin ince bir buzla kaplandığı mevsimde Luo Nehri’nin üzerinde yüzmesinden dolayı şimdiki adı verilmişti.
 
 
Bing he: Buzul demek fakat karakterin adı ayrı ayrı, buzul ve nehir olarak alınmış. Luo, İnmiş anlamına geliyor. Hepsi birlikte, buzul nehre inmiş / buzul nehre inmiş gibi oluyor.
 
 
Gençliğinde sokakları başıboş bir şekilde dolaştı, açtı ve asla yeterince sıcak hissedecek kadar giyinemiyordu. Kasvetli bir çocukluktu. Zengin ailenin çamaşırcı kadını, çocuğu acınacak hâlde gördü. Dizlerine aldığı bir çocuğu da yoktu, o yüzden onu evlat edinip yetiştirirken gerçek oğlu gibi davrandı. Anne ve oğul fakirdi, yaşamak için ihtiyaç duyup dayandıkları hayrı yapan zenginlerin aşağılamalarını çekiyorlardı.
 
 
 
Fazlasıyla sağlıksız büyüme ortamında çocukken ekili olması Luo Binghe’nın doğasının sapmasına neden olan yıkımın tohumunu ekmişti. Karardıktan sonra, onu hafife alan herkesle savaştı. En ufak sıkıntıda bile öcünü alıyordu, gülümseyip kabûllenirken öldürmek için kalbine binlerce bıçak koyulmuştu.*
 
Gülümseyip Kabûllenirken Kalbine Binlerce Bıçak Koyulması: ‘Dışından insanlara gülümserken içinde kıyametler kopuyordu’ gibi bir anlama geliyor. Bunun gibi size garip gelecek betimlemeler olacak, mâlûm Çince eser… Bazı zamanlar direkt paragrafta bize göre çeviriyorum, bazı zamanlar not olarak düşüyorum fakat bazen yapabileceğim bir şey olmuyor. Eserin edebî unsuru olarak bakın.
 
 
Bir kâse ılık, etli yulaf lapası için ev sahibinin oğlunun dayağına katlanmış, bu yüzünden geç gittiğinden üvey annesinin ölmeden önce ağız dolusu lezzetli bir yemek yemesini sağlayamamıştı.
 
Tesadüfi bir şansla, Luo Binghe dördünün içinden o zamanın en büyük efsuncu sektine, Cang Qiong Dağı* Sekti'ne seçildi ve Xiu Ya Kılıcı’nın*, yani Shen Qingqiu’nin çırağı oldu.
 
Xiu Ya Kılıcı: Bir unvandır. ‘Zarif Efsun Kılıcı’ gibi bir anlama gelmektedir. Shen Qingqiu, nam-ı diğer Pislik Kötü Adam, Shen Yuan’ın reenkarne olduğu kişidir. Qing Qiu, Berrak Sonbahar demektir.
 
Bu andan itibaren sonunda doğru bir ize adım attığını düşünmüştü fakat beklenmedik bir şekilde Shen Qingqiu dıştan iyi, içten kötü, tam en berbat türdeki karakterdi. Luo Binghe’nın eşsiz ve son derece iyi yeteneklerini kıskanıyordu. Kalbi, efsunu gün geçtikçe büyük bir hızla gelişen müritten dolayı korkuyla doluyordu. Shen Qingqiu her zaman onunla her yoldan alay ediyor, binlerce yoldan aşağılıyordu, beraberinde yoldaşı olan sekt üyelerini de getirip birlikte dalga geçiyorlardı.
 
Luo Binghe birkaç yıl çalıştı ve mağduriyetini sessizlikle karşıladı. Henüz bir başka kalp sızlatan, kan ve gözyaşlarıyla dolu bir tarihti.
 
Luo Binghe için on yedi yaşına girmek zordu, sonunda üç yılda bir yapılan efsun dünyasının dev seremonik Ölümsüz İttifak Ligi’yle karşılaşmıştı. Ölümsüz İttifak Ligi boyunca Shen Qingqiu, Luo Binghe’ya dolap çevirip onu İblis Âlemi’yle İnsan Âlemi sınırındaki çatlağa düşürdü… Sonsuz Uçurum’a.
 
Evet, bu hikâyenin asıl başlangıcıydı!
 
Luo Binghe sadece ölmemişti, Sonsuz Uçurum’un içinde ona ait olan Xin Mo* kılıcını da bulmuştu. Böylece, kendi geçmişini öğrenmişti.
 
Xin Mo: İblis’ın Kalbi olarak çevrilmekte. Gelecekte Xin Mo kılıcının tekniğine değinilecek.
 
İblis Âlemi’nin Kutsal Hükümdarı ya da Sheng Jun ve İnsan Âlemi’nden olan bir kadının birlikteliğiyle doğduğu ortaya çıkmıştı. Cennet’ten düşen antik iblislerin kanı ve insan ırkının kanı eş zamanlı olarak damarlarında akıyordu. Öz babası, Tian Langjun, büyük dağların altında bastırıldı, kendini sonsuzluktan kurtarmaktan acizdi. Öz annesi ünlü Dürüst bir sektin nezih müridiydi. Gizlice İblis ırkıyla bağı olduğu için sektten kovulmuştu, bu o zamanlar mümkün olan bir şeydi. Luo Binghe’yı doğurduktan sonra aşırı kanamadan dolayı hayatını kaybetti. Ölmeden önce oğlunu, içinde doğurmuş olduğu kasvetli kayıktan çıkarmış, ancak o zaman Luo Binghe’ya hayatta kalma şansıyla terk edebilmişti.
 
Luo Binghe, Xin Mo Kılıcı’nı vücudundaki iblis ırkının kanındaki mührü silmek için kullandı. Karanlık uçurumda, Cang Qiong Dağı Sekti'ne geri dönmeden önce azimli bir şekilde efsunsal ve dünyevi olmayan başarıları kavradı.
 
Bu andan itibaren Luo Binghe adım adım, tereddütsüz bir şekilde kötülüğün yolunda ilerlemeye başladı.
 
Eski düşmanlarının hepsi ellerinde her türlü işkenceye maruz kalarak feci bir şekilde öldü. Luo Binghe içten tersiyken dıştan fedakâr görünerek aldatmasında, gizlenme ve dolap çevirme becerilerini kullanarak gitgide daha iyi olmuştu. Adım adım, hilekârlık vasıtasıyla, ele geçirdiği güçle üste çıktı. Gökyüzüyle yarışan okyanus dalgasıydı ve dehşetin egemenliğini başlatmıştı. Hikâye çizgisi geliştikçe, Luo Binghe’nın karanlığı daha da arttı ve şiddetlendi. İblis Âlemi’ne geri döndü ve Kudretli Jun’un mirası olan mevkisini aldı. Hâlâ tatmin olmamıştı, İnsan Âlemi’ndeki bütün büyük Dürüst sektleri kılıçtan geçirip yok etmeye başladı. Ona zıt olan bütün sesler köküne kadar imha edildi!
 
Sonunda, ölümsüzlerin ve iblislerin neslinde Luo Binghe bir efsane oldu. Üç Âlem’in* birleşmesi, sayılamayacak kadar harem ve sonsuz sayıda oğul demekti!
 
Üç Âlem: Şeytan, İnsan, Ölümsüz/Tanrısal.
 
“Aptal yazar, aptal roman!”
 
Shen Yuan’ın ölmeden önce dillendirdiği son kelimeler bu sövmelerdi.
 
Onun gibi kurallara uyup orijinal versiyonunu okumak için V para birimiyle* satın alarak parasını harcayan nazik bir çocuğun insanları ölmeden önce öfkeden dilinin tutulmasını sağlayan para tuzağı bir aygır romanını bitirmek için ısrar edeceğini kim bilebilirdi ki? Nasıl sövmezdi?
 
V (para birimi): Online para birimlerine atıfta bulunuluyor.
 
“Proud Immortal Demon’s Way” Yazar: Gökyüzüne Doğru Ateş Eden Uçak (Xiang Tian Da Feiji)
 
 
Sadece onun kullanıcı adına baktığınızda bile yüzünüzü ahlaksızlık saldırısının aurası kaplardı. Minik bir ilkokullunun yazı biçimi gibi kopuk hikâye çizgilerinin uçları yıldırım gibi her yere savrulmuştu. Yazarın oluşturduğu Dürüst Efsun Dünyası’nın sisteminin tutarsız yapıda ve dağınık olduğunu dillendirmek Shen Yuan’ın kendisini bile mahcup etmişti.
 
Ahlaksızlık Saldırısının Aurası: Yazarın takma adının ayrıca pis edebikelâmı, Dik Duran Erkeklik’ti.  Yazarın takma adının birleştirilmesiyle ‘Gökyüzüne Karşı Mastürbasyon’  gibi bir anlam çıkabiliyor. Bu sebeple Shen Yuan iğreniyor.
 
Bütün gün sadece ata binerek ya da at arabasında gezerek geçen bir efsun dünyası görmüş müydünüz? Oruçtan sonra bile yemenin ve uyumanın gerekli olduğu bir efsun dünyası görmüş müydünüz? Yazarın bazen Temel ve Yeni Oluşum Ruhu’nun gelişim aşamalarını bile karıştırdığı bir efsun dünyası görmüş müydünüz?
 
Kahramanın önünde, herkes onun alçak havasından aklını kaybetmiş gibi davranıyordu. Özellikle de Luo Binghe’nın shifu’su*, o Shen Qingqiu... O geri zekâlılardan da geri zekâlı, Li Tianyi* çetesindeki pisliklerden de pislikti, hatta bunların en önde gideniydi! Bunun asıl sebebi ölümüne susamasıydı. Devamında ölümüne susamakla kalmayıp kahraman tarafından ecelini bulmuştu.
 
Shifu: Kung Fu Panda’dan biliyor olmalısınız, usta anlamına geliyor.
Li Tianyi: Günümüzde Beijing’te bir kadının tecavüz edilmesine neden olmuş, gerçekte var olan pislik bir çete.
 
Öyleyse, tam olarak neden Shen Yuan bu tip bir romanı en sonuna kadar okudu?
 
Yanlış anlamayın, Shen Yuan mazoşist değildi. Aynı zamanda onun için en zor şey olmasının sebebi de buydu.
 
Bu romanda sayısızca önceden imâ etmeler vardı, hikâye konusundaki boşluklar her yerdeydi, bir sonrakinden sonra bir başka gizem, kafa karıştırıcı kırmızı ringalar katman katman, üst üsteydiler. Sonuç aynıydı, bir tanesi bile çözülmemişti!
 
Gökyüzünün en üst kısımlarına ulaşacak şekilde ağız dolusu kan öksürmek için yeterliydi!
 
Niye yaygın olmayan nadir bitkiler, ruh hapları, mucizevî ilaçlar ve son derece güzel kadınlar değersiz gibi her yerde bulunuyordu? Niye kötü adamların sözleri ve pozları ölüme kur yapar gibiydi, ölümleri hep klişe ve benzerdi?
 
Sonunda hareme alındığı söylenen o zarif leydiler neredeydi? Pekâlâ, bu şimdilik atlanmış olabilirdi, peki ya bütün o katliamları yapan cani kimdi?  Mükemmel itibarlı karakterlerin belalı ve rakipsiz olarak tanımlanmasındaki amaç neydi? Niye hepsi eşit gösterilip en sonunda bile açıklanarak anlatılmadılar?!
 
Gökyüzüne Karşı kardeş, Uçak kardeş, Yüce Tanrı, hadi tartışalım. Doldur! Hikâye konusu! Boşluklar! Tamam mı?!
 
Shen Yuan, kendini ölümden dönecek kadar öfkeli hissetti.
 
Sonsuz karanlıkta, kulağının dibinde mekanik bir ses işitti.
 
Aktivasyon Kodu: “Aptal yazar, aptal roman.” , otomatik olarak sistemi başlattı.
 
“Size nasıl hitap edebilirim?” Ses tonu Google Çeviri’ye benziyordu.
 
Shen Yuan etrafına baktı. Sanal boşlukta yüzüyor gibiydi, zifiri karanlıktı. Ses her taraftan geliyordu:
 
Sistemimizin içine giriş yaptığınız için hoş geldiniz. Bu sistem “Başkalarını eleştirirken bir şeyi yapabileceğini düşünüyorsan git ve başar, başaramazsan saçmalamayı bırak”* görüşüyle gelişip ona dayanmaktadır. Size en iyi deneyimi sağlamayı umuyoruz. Sizin deneyiminizin gidişatında neyi hak ediyorsanız ona ulaşacağınızı içtenlikle umuyoruz. Aptal parçası yazıları değiştirerek dileğinizdeki gibi yüksek kalite, etkileyici ve birinci sınıf klasik esere uyumlayabilirsiniz. Mutluluğunuz için duâ edeceğiz.
 
You can you up, no BB: Çin’de kullanılan popüler bir sözmüş, açıklamasını çevirerek yerleştirmek zorunda kaldım.
 
Baş dönmesinin ortasında, kulağının dibinden bir erkek sesi hafifçe sordu: “Küçük çırak kardeş? Küçük çırak kardeş, benim dediklerimi duyabiliyor musun?”
 
Shen Yuan şiddetlice ürperdi, aklî durumunu yatıştırdı ve güçlükle göz kapaklarını araladı. Gözlerinin önündeki görüntü, etrafında dönen binlerce çiçek ve on binlerce yapraktı; bir süre sonra bir noktada birleştiler, her şey gitgide berraklaştı.
 
Yatakta yatıyordu.
 
Yukarı baktı, tavanda beyaz müslinden* geniş, gergin bir gölgelik vardı ve keskin kokulu torbacıklar dört yandan da sarkıyordu.
 
Müslin: Düz dokuma bir pamuklu kumaş tipidir. Çok şeffaf ince dokumalardan kaba dokumalara kadar birçok farklı kalınlıkta üretilirler.
 
Aşağıya baktı, bir dizi kehribar kokulu antik beyaz kıyafetler giyiyordu. Yastığın yanına kâğıttan bir yelpaze koyulmuştu.
 
Soluna baktı, xuan duan* stilinde giyinmiş yakışıklı, genç bir adam yatağın yanında oturuyor ve endişeyle ona bakıyordu. Shen Yuan gözlerini kapadı, aniden elini uzatarak kâğıttan yelpazeye ulaşıp kavradı. Çat diye açtığı yelpazeyi hafifçe salladı, başından aşağıya akan soğuk terleri yelpazeledi.
 
Xuan Duan Stili: Daha çok siyah kıyafetleri içeren giysi stilidir. 
 
Genç adamın bakışlarında mutluluk ışıltıları vardı, samimi bir sesle sordu: “Küçük çırak kardeş sonunda uyandı! Vücudunda hiç ağrı var mı?”
 
Shen Yuan çekingen bir şekilde cevapladı: “Hiçbir sorun yok.”
 
Bilginin yükü bir nebze büyüktü. Şaşkına dönmüş bir şekilde doğrulmaya kalkıştı. Bunu görmesi üzerine, adam aceleyle elini yakalayıp sırtından destek verdi, yatak başına doğru dayandırıp bıraktı.
 
Zhongdian’ın* birçok reenkarnasyon romanını okumuştu ve Shen Yuan öncesinde kesin bir karara varmıştı. Eğer bir gün, uyanıp yattığı yerde bir şeylerin döndüğünü algılarsa önceden şartları kavrayacak ve kesinlikle sevinçle kıkırdayarak “TV şovu mu çekiyorsunuz? Sahne eşyaları çok gerçekçi. Oyuncular ve ekip üyeleriniz gerçekten çok havalı!” demeyecekti. Bu tür kuşkulu, iradesiz kelimeler güven duygusu aradığını belirtirdi. Sadece daha yeni uyanmış hâlde rol yapmaya kendini kaptırdığından ifadesi dalgındı: “Ben… Burası neresi?”
 
Zhongdian: Bir Çin webnovel sitesiymiş.
 
Adam bir anlığına afalladı, ardından konuştu: “Zihnini bulanıklaştıracak kadar çok mu uzun uyudun? Bu senin Qing Jing Tepe’n*.”
 
Qing Jing Tepesi: Tamı tamına ‘Berrak Sakin Tepe’ anlamına gelmektedir. Shen Qingqiu’nin Tepe Lordu olduğu yerdi.
 
Shen Yuan’ın kalbi durur gibi oldu, fakat oyunculuğuna zihni bulanmış gibi düşünerek devam etti: “Ben… Neden bu kadar uzun süre uyuyayım ki?”
 
Adam konuştu: “Henüz düzgünce soramadım. Nasıl birdenbire aniden ateşlendin? Biliyorum, Ölümsüz İttifak Ligi yakında düzenlenecek, o yüzden başarıya ulaşma isteğinden müritlerine talim yaptırıyorsun. Ama bizim Cang Qiong Dağı’nın* tarihini ve ününü, herhangi birisini lige katılsın diye göndermesek bile bizi sorgulamaya cüret edecek birisi yok. Bu yalan yanlış söylentilerden kendini sorumlu hissetmene gerek yok.”
 
Cang Qiong Dağı Sekti: Genel olarak, ‘Mavi Gökyüzü Dağı‘ Sekti diye geçiyor.
 
Shen Yuan dinledikçe bir şeylerin daha da çok doğru gitmediğini hissetmeye başladı. Neden bu sözler fazlasıyla tanıdıktı?
 
Hayır, neden bu olaylar fazlasıyla aşina geliyordu?
 
Ardından, adamın delil niteliğini taşıyan samimi cümlesi şüphesini doğruladı.
 
 “Küçük çırak kardeş Qingqiu, kıdemli çırak kardeşinin sözlerini dinliyor musun?”
 
Bu sırada, ding sesiyle birlikte mekanik Google Çeviri’nin tınısındaki ses Hayaldiyarı’ndan tekrardan konuştu.
 
Sistem başarıyla aktive edildi! Rolünüz tespit edildi: Luo Binghe’nın ustası, Cang Qiong Dağı Sekti'nden Qing Jing Tepesi, Tepe Lordu Shen Qingqiu. Silahı: Xiu Ya Kılıcı. Başlangıç B Puanı*: 100
 
B Puanı: Aktif internet kullanıcıları tarafından birisinin ne kadar aşağılık ya da kendini beğenmiş bir geri zekâlı olarak yükselebileceğini görmek için yaratılmıştır. Ne kadar B puanın varsa o kadar aşağılık birisin yani.
 
Siktir, siktir, siktir, ne tür bir oyuncaksın sen? Nasıl direkt olarak beynimin içinden konuşuyorsun gibi geliyor?  Gökyüzüne Doğru Ateş Eden Uçak’ın “Proud Immortal Demon’s Way”in hikâye konusunun aşırılması hakkında bilgisi var mı?
 
Tabii ki de Shen Yuan sesli bir şekilde konuşmadı, fakat ses çabucak cevap verdi.
 
 Sistemin uygulanması emredildiği gibi başlatıldı ve çoktan Shen Qingqiu hesabına bağlandınız.
 
Hikâyenin konusu işledikçe puan veren görevler yavaş yavaş açılacak. Lütfen her görevden kazanacağınız puanının 0’dan az olmadığından emin olun. Aksi takdirde sistem otomatik olarak ceza verecektir.
 
Sistem Puanları Hakkında: Hikâye işledikçe, bizim ana karakter yaptığı şeylere bağlı olarak belli bir puan kazanacak. Toplam puanı da görevlerin verdiği puan da 0’dan aşağısı olamaz. 0 puan cezalandırılmaya, o da ölüme eşit olacaktır. Çünkü ölmüş olan asıl bedenine sürgün edilecek.
 
Dur. Yeter. Shen Yuan artık emindi, ödülü kazanmıştı. Reenkarne olmuştu!
 
Okumayı daha yeni bitirdiği romanın içine reenkarne olmuştu. Ve dahası, bu beğenmediği zifiri karanlığın yolunda ilerleyen bir aygır romanıydı. Ek olarak, yanında tuhaf bir sistemle getirilmişti. 21. Yüzyılın Zhongdian Literatürü sitesinin tecrübeli ve önemli bir okuyucusuydu ve ilk tecrübelerini bütün bir yıl boyunca her tür reenkarne olma veya yeniden yapılan YY romanlarını okuyarak edinmişti. Shen Yuan resmen bu durumu çabucak ve neşeyle kabul edebilecek kabiliyete sahipti. Ne yazık ki ödünç aldığı dış görünüş kahramanların Pislik Kötü Adam shifu’su, Shen Qingqiu’ydi. Bu… Eh, durumu şu anlık birazcık karıştırmıştı.
 
 
 
Arkasındaki adam, fazlasıyla sıcakkanlı gözüken ağabey, Cang Qiong Dağı Sekti'nin sekt lideri, Shen Qingqiu’nin kıdemli çırak kardeşi, Xuan Su Kılıcı*, Yue Qingyuan’dı. Siktir.
 
 
Shen Yuan’ın Yue Qingyuan’a laf etmesinin büyük bir nedeni vardı, orijinal eserde Yue Qingyuan’ın ölümü onun iyi, küçük çırak kardeşi Shen Qingqiu yüzünden oluyordu, tamam mı?
 
 
‘Xuan Su Kılıcı’ Yue Qingyuan: Unvanının anlamı ‘Siyah Vakur’ / ‘Gizemli Vakur’.
 
 
Eğer sadece öyle çok feci bir şekilde ölmeseydi...
 
On binlerce ok, iskeletinin varlığına bile son verene değin bedenini delik deşik etmişti!
 
Tam o anda, kurban direkt olarak onunla, katille, yüz yüze gelmişti ve onun iyi olup olmadığını sormuştu. Baskı çok ağırdı.
 
Fakat şimdiki duruma bakıldığında açıkça görülüyordu ki hikâye daha o aşamaya henüz gelmemişti. Yue Qingyuan hâlâ gayet iyiydi, şu anki Shen Qingqiu ne ikiyüzlü maskesini çıkartmıştı ne de itibarı yıkılmıştı.
 
Yue Qingyuan çok iyi bir insandı ve korkacak hiçbir şeyi yoktu. Buna rağmen mağdur olmuştu, Shen Yuan okuduğu zamanlarda biraz bu karaktere benziyordu. Yavaşça rahatlarken, aynı zamanda bir dizi bilgiler garip bir şekilde aklında süzülüyordu.
 
Kasvetli, karanlık bir odanın içinde tavandaki kirişlerde metalden bir halat asılı duruyordu. Metal halatın ucuna halka geçirilmiş durumdaydı. Halka, bedenin belinin çevresine bağlanmıştı. Tabii onu hâlâ kişi diye sayabilirsek, her neyse. O kişi, dağınık saçları ve kirli yüzüyle bir deliye benziyordu. En korkunç şey ise dört uzvunun kesilmiş olmasıydı. Omuzları ve kalçası sadece süssüz dört et toplarıydı. Bir kere dokunulduğunda, boğuk bir ‘Ah ah’ sesini koyuveriyordu. Dili de birisi tarafından kopartılmıştı, o nedenle düzgün cümleler kurmaktan da acizdi.
 
 “Proud Immortal Demon’s Way”den seçili olan bu paragraf, Shen Qingqiu’nin sonuydu.
 
Shen Yuan, hayır dur, Shen Qingqiu başını eğdi ve eliyle destek aldı.
 
Nasıl başka insanların feci bir şekilde ölümüne hâlâ ağıt yakabilecek nitelikteydi? En feci bir şekilde ölen kuşkusuz ki oydu!
 
Kesinlikle büyük bir hata yapmamalıydı!
 
Hatanın ilk belirtileri ortaya çıkmadan önce önlenmeli √
 
Şu andan itibaren erkek kahramanın uyluğuna delicesine sarılmalı* √
 
 
Uyluğa sarılmak: Mümkün olduğunca güçlü ve kuvvetli bir şekilde şahsı tutma söylevinin gerçekleştirilmiş hâli. 
 
 
Samimi, istekli bir öğretmen olup kibarlıkla öğretirken her türlü yolla kahramanı şımartmalı √
 
 
 
Bir dizi alarm ansızın Shen Qingqiu’nin zihninde patladığında planı daha yeni meydana getirmişti. Sanki binlerce polis arabası binlerce cırtlayan mistik yaratığı taşırken vınlayarak geçmişti. Bütün vücudunu sarsıp acıyla başını kavratacak kadar çok gürültülüydü.
 
Yue Qingyuan endişeyle konuştu: “Küçük çırak kardeş, başın hâlâ ağrıyor mu?”
 
 
Shen Qingqiu dişlerini gıcırdattı ve cevap vermedi.
 
 
Sistem hızla uyardı: Dikkat. Şu anki planın fazlasıyla tehlikeli. Davranış ihlâli, lütfen denemeyin. Aksi takdirde sistem otomatik olarak ceza verecek.
 
 
 “Neresinde ihlâl var?”
 
Şu an başlangıc evresindesiniz ve KD fonksiyonu dondurulmuş. Çözmek için başlangıç evresinin görevini tamamlamalısınız. Eğer asıl Shen Qingqiu karakterinin özelliklerine fonksiyonu çözmeden aykırı bir hareket yaparsanız kesin olarak B puanınızdan düşürülür.
 
Shen Qingqiu geçmişte, yarı otaku* olarak,  anlayacağınız üzere zaman zaman sanat hakkında kitaplar okurdu. Tabii ki de KD’nin anlamını biliyordu.
 
Karakter dışının kısaltılmasıydı. Edebî anlamı karakterin asıl doğasına uygun olmayan çöküntülerin refere edilmesiydi.
 
Yarı otaku: Otaku Çince bir terim değil fakat anlamı yakın diye kullandım. Gerçek anlamı ev kuşu/ inek (öğrenci) / hayran kelimelerine yakın.
 
 
“Yani, her ne fonksiyonuysa, onu çözmeden önce benim eylem ve hareketlerim Shen Qingqiu’nin yapabileceği şeylerin sınırını aşamaz mı?”
 
  Doğru.
 
Çoktan direkt olarak Shen Qingqiu’nin kabuğuna reenkarne olmuştu ve onun yerine geçmişti, fakat hâlâ KD’nin bir şeyleri, bunun gibi bir detay önemseniyor muydu?
 
Shen Qingqiu tekrardan sordu: “Daha önceden puanlar 0’dan daha az olamaz gibi bir şey söylemiştin. Eğer 0’dan daha az olursa ne olacak?”
 
Otomatik olarak asıl dünyanıza sürgün edileceksiniz.
 
Asıl dünya? Ama asıl dünyada, Shen Yuan’ın maddesel bedeni çoktan öldü.
 
Başka bir deyişle, o B puanları ya da her neyse bir hiç için çıkarılmıştı, onu bekleyen şey: Ölümdü.
 
O zaman eğer erkek kahramanı tamamıyla umursamazsa ve hiçbir şey yapmazsa iyi olacaktı, değil mi?
 
Başını kaldırdı ve etrafına bakındı. Kenarda durup ihtiyacı olduğunda ona hizmet etmek için bekleyen müritler arasında Luo Binghe’nın görünüşüne benzeyen birisini görmedi. Yalandan ilgisizliğini sözlerine de yansıttı: “Luo Binghe nerede?”
 
Yue Qingyuan durakladı, ona doğru baktığındaki dik bakışları tuhaftı.
 
Shen Qingqiu daha fazla konuşmadı, hareket de etmedi fakat gizliden gizliye, kelimelerin tarif edemeyeceği kadar, mutluydu. Bu, erkek kahramanın Cang Qiong Dağı Sekti'ne girip çırağı olarak verilmediği bir yanlış zaman olabilir miydi?
 
Yue Qingyuan konuştu: “Küçük çırak kardeş, üzülme.”
 
Shen Qingqiu’nin içinde uğursuz bir önsezi doğmuştu.
 
Yue Qingyuan iç çekti ve konuştu: “Onu sevmediğini biliyorum. Ama o çocuk çoktan yeteri kadar çaba gösterdi ve hiç büyük bir pot kırmadı. Onu tekrardan cezalandırmana gerek yok.”
 
Shen Qingqiu’nin dudakları kurudu ve onun konuşmasını dinledi. Dudaklarını yalayıp konuştu: “Kafandakini söyle, nerede o?”
 
Yue Qingyuan bir süre sessiz kaldıktan sonra konuştu: “Onu bağlayıp dövdükten sonra her zaman odunluğa kapatmıyor musun?”
Shen Qingqiu’nin gözleri karardı.
 
 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


0   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   2 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.