Fırsat sadece bir anda gidiverdi! Shen Qingqiu’nin göz bebekleri küçülmüştü!
Avuç içi vuruşunu indirdiğinde Tanrılar ve hayaletler tarafından meydana gelmiş gibi beklenmedik şekilde tavan kirişi yıkıldı…
Eğer Shen Qingqiu hâlâ “Proud Immortal Demon’s Way”in okuyucusu olsaydı burayı okuduktan sonra telefonunu fırlatıp köpeğin kanına küfreder gibi sular seller akarcasına lanetler okurdu.
Sistem, çoktan ölümsüz olduğunu, kahramanın ölmeyeceğini katı kural olarak belirtmişti. Yani eğer kahramanın hayatını tehdit eden bir şey olursa ecel onu bulacaktı!
Shen Qingqiu Kelebek’i Luo Binghe’ya katı kuraldan yararlanıp bıçağı alarak birisini öldürmesi amacıyla vurmaya teşvik etti. Bu şekilde yapmak pek doğru değildi, Luo Binghe o denli tehlikede olmayacaktı. Bir şey olsa bile Shen Qingqiu sorumluluğu üstlenip kendisi düzeltecekti. Şu anda Luo Binghe’yı deliğe atıyordu fakat uzun süreli bakacak olursak gelecekte iyi tercihler yapmak için hâlâ şansları olacaktı.
Ama…
Gökyüzüne Ateş Eden Uçak, okuyucularını hangi akılla muamele ediyorsun?! Yeni, mükemmel görkemli malikânenin nasıl oluyor da tavan kirişi aniden kırılabiliyor?!
Eğer kahramanın hayatını kurtarmak içinse bile bu şekilde olayların beklenmedik yönde gelişmesi fazlasıyla zoraki ve gerçek dışıydı! Kötü yazılmıştı!
Neredeyse yeni yapılmış tavan kirişinin tamamı sadece Kelebek’in üzerine paramparça olmuştu, neredeyse onu yerde dümdüz etmişti, kalkamayacak durumdaydı. Luo Binghe ve Ning Yingying’in bağlı olduğu yere de bir sütun düşmüştü.
Ning Yingying’in daha öncesinde çoktan korkudan başı dönmüştü. Luo Binghe çabaladığında bağlar mucizevî bir şekilde gevşedi. Diğer taraftan, Shen Qingqiu hâlâ Ölümsüz Bağlayan Halat’la bağlı şekilde Luo Binghe’nın, düşmüş Kelebek’in yakınında sessizce duruşunu izliyordu.
Böylece… İşler sonuca varmış mıydı?
Böyle düşünse bile Kelebek tavan kirişini ters çevirip sıçradı.
Kızgın bir şekilde konuştu: “Shen Qingqiu! Cang Qiong Dağı sektindekiler tamamiyle adi ve utanmazlar, entrikayla dolular! Beni arkamdan yaralamak için ne tip bir bükme yöntemi kullandın?”
Shen Qingqiu fazlasıyla masumdu. Bu gerçekten onun işi değildi. En çok mağdur olan kişi muhtemelen Luo Binghe’ydı.
Kelebek, affetmez bir şekilde konuştu: “Yani beni kandırmayı, ilgimi başka bir yere çekip gizlice saldırıya geçmeye kalkışmayı amaçlıyordun. Diğer türlü nasıl kusursuz bir şekilde iyi olan tavan kirişleri özellikle de benim üzerime çöksün?”
Olaydaki anlamsız düzenlemeleri de fark edebilmen senin zekânın kurtulmaya yeter olduğunu mu gösteriyor? Shen Qingqiu içinden birazcık umutlandı.
Kelebek soğukça güldü: “Bu tip bir şeyin beni durdurmaya yeteceğini mi sandın? Ancak rüyanda görürsün. Ölümsüzün hazinesinden bir kılıçla kesilmedikçe Ölümsüz Bağlayan Halat kırılamaz. Normal araçlar onu açmayacak.”
Sadece seni ve senin tekrardan salakça söylediğin şeye şükürler olsun. Lütfen düşmanının nasıl serbest kalacağı hakkında konuşma! Ayrıca, Xiu Ya Kılıcı’nı koyduğun yeri gözden kaçıracağımdan mı korkuyorsun? Pelerinini bile özen göstererek bilhassa geri çekip belinden çıktığını gösterdin, hafifçe vurdun!
Shen Qingqiu artık katlanamıyordu. Sistemle konuşarak biraz zaman geçirdi: ‘O aptal… Sormam gerekiyor, bütün kötü adamlar bu tip bir yoldan mı yürüyorlar?’
Sistem konuştu: [Kolay Mod’u aktive ettikten sonra başlangıç kontrol noktasını kolayca geçtiğinden emin olmak için kötü adamın zekâ seviyesi ortalamanın altında ayarlandı.]
Shen Qingqiu fazlasıyla onayladı: ‘Hah, teşekkürler. Kolay Mod ölçülendirmenin gerçekten kullanılması için fazla kolay olduğunu söylemem gerekiyor. İyi iş, iyi iş.
Kelebek dişlerini gıcırdatarak konuştu: “Bu sefer ne söylersen söyle, seni bir daha dinlemeyeceğim! Ölümüne hazırlan, Shen Qingqiu!
Shen Qingqiu bağırdı: “Bunlar senin son sözlerin!”
Kolay Mod’un zorluğu altında Kelebek dinlemeyi bıraktı: “Başka söylemek istediğin bir şey var mı?”
Shen Qingqiu bir anlık düşündü, ardından sordu: “Altmışlı yaşlardaki yaşlı bir adamla yatmak nasıl bir duygu?”
“…” Kelebek’in yüzü büzüşürken bütün vücudu titredi, aniden Luo Binghe arkasından ilerledi!
Kelebek’in belinde asılı duran Xiu Ya Kılıcı’nı çıkartıp kılıcı çekerek odayı kar beyazı bir ışığın aydınlatmasını sağladı. Gümüş gölge geçti ve Shen Qingqiu’nin üzerindeki Ölümsüz Bağlayan Halat kırıldı.
Gerçekten bu minik boss’un zekâsı Kolay Mod altında ortalamadan düşük olmasıyla suçlanabilirdi, Luo Binghe tam arkasında duruyordu.
Kelebek haykırdı: “Bu imkânsız-“
Yeter! Dinlemek istemiyorum! Boss’un ölmeden önceki son sözlerini dinlemek istemiyorum! Shen Qingqiu ruhanî enerjisini çekti, sağ elinde toplayıp avcundan Kelebek’in göğsüne fırlattı. Kırılmış yaylı uçurtma gibi fırladı.
Bu, Shen Qingqiu’nin ilk ‘öldürme’ hareketiydi. Fakat pek tereddüt etmemişti. Çünkü birincisi, bu bir romandı. İkincisi, o sayısız insanı öldürmüş bir iblisti. Üçüncüsü, eğer o harekete geçmeseydi ölen kişi o olacaktı.
Shen Qingqiu ‘Kelebek’in’ bükülmüş bacaklarına doğru baktı, yedi deliğinin* hepsinden dehşet verici bir görüntüyle kan akıyordu, fazlaca hırpalanmıştı.
Yedi Delik: İki kulak, iki göz, iki burun ve bir ağız deliği olmak üzere toplam yedi olarak bu deliklerden bahsetmekte.
Luo Binghe’nın çocuksu yüzü çoğunlukla beyazdı.
Shen Qingqiu kendini sakinleştirdi ve yavaşça ayağa kalktı, soğukkanlılığını kazanmış numarası yaparak Luo Binghe’ya doğru döndü: “İblisi yok etme defansını ilk görüşün, fazla korktun mu?”
Durakladı, ardından devam etti: “Eğer ‘savunmak’ istersen, ‘yok etmelisin’.”
Luo Binghe dişlerini gıcırdattı ve söyleyiverdi: “Az önce...”
Shen Qingqiu konuştu: “Az önce tavan kirişi aniden düşmeseydi ne yapmayı planladığımı sormak istiyorsun, değil mi?”
Shen Qingqiu’nin sessizliğe tahammül etmesinden başka seçeneği yoktu. Gerçekten Luo Binghe’nın kalbini dinlendirmesini söylemek istiyordu, kesinlikle ölmeyecekti. Tavan kirişi kesinlikle düşecekti. Fakat o yapabilir miydi?!
Sadece kibirli ve gizemliymiş gibi davrandı: “Bu ustanı suçlamak sayılmaz mı?”
Luo Binghe kafasını salladı ve içtenlikle konuştu: “Hayır. Eğer Shizun adına hayatımı feda edeceksem bu mürit için bir onur olurdu.”
Shen Qingqiu onun ne kadar saf, beyaz bir nilüfer çiçeği* olduğu karşısında şok oldu.
Saf Beyaz Nilüfer Çiçeği: Birinden beyaz nilüfer çiçeği olarak bahsediliyorsa onun nilüfer çiçeği gibi saf ve masum olduğu dillendirilir. Bu geleneksel bir terimdir, romanda da bu anlamda geçmektedir.
Shen Qingqiu bir süre düşündü, daha güzel bir cümle seçti.
“O hâlde bu usta sana söyleyecek. Eğer bir şey olursa, senin başına hiçbir şey gelmeyecek.”
Bu fazlasıyla doğruydu. Shen Qingqiu yüzlercesinin üzerine yüzlerce defa ölseydi bile altın bedenli kahraman Luo Binghe hâlâ tamamen iyi bir şekilde yaşayacaktı!
İfadesi sakin ve emindi, en ufak bir şekilde sahte görünmeden istifini bozmadı. Sesi konuşması kadar etkiliydi: “Bu olay kesinlikle yalan değil.”
Luo Binghe sözlerini dinledi. Yeni bir hayat kazanmış kadar neşeliydi. Daha evvel yavaşça sarkan ayçiçeği, yeni kiralanmış bir hayat kazanmıştı. Elleriyle kılıcı kaldırıp saygıyla Shen Qingqiu’ye sundu: “Shizun, kılıcın!”
Shen Qingqiu bunun üzerine onu aldı.
Bu çocuğun kalbi şu anda gerçekten dürüsttü. Yine de daha evvel çukurun içine düştüğünde şimdiye kadar ruhu dışarıya doğru uçmuş, başka bir olayda kan pompalayarak tamamıyla dirilmişti. Eğer her zaman böyleysen, bu nasıl iyi bir şey olurdu?!
Sonrasında, sistemin uyarılarını dinledi. Birbirini izleyen top atışları gibiydi, gökyüzünü tersine çevirmek için yeterince havalı hissetti.
【Ning Yingying’in sana karşı iyi hisleri arttı. Kahramanın doğru şeyi yapma cesareti seviyesi: +50 puan.】
【Başlangıç kontrol noktası görevini tamamlama: +200 Puan. KD fonksiyonu çözüldü. Şu andan itibaren ‘Shen Qingqiu’ hesabının kontrolü sende. Tebrikler! Lütfen çabalarınızı devam ettirin.】
Shen Qingqiu neredeyse bu hisse âşık olmuştu, yüksek bahislerle kumar oynamak gibiydi.
Bundan sonra resmen erkek kahramanın uyluklarına sarılma uğraşına girişebilirdi!
Cang Qiong Dağı sektine döndükten sonra ilk işi sektin ana karargâhı Qiong Ding Tepesi’ne* gidip Yue Qingyuan’a rapor vermekti.
Qiong Ding Peak: Gökyüzü/Konak Tepesi demek. İngilizceye çeviren direkt olarak anlamını ‘dome’ diye almış fakat gökyüzü anlamı da var, ikisi de uygun olduğundan ikisini de yazma gereği duydum.
Yoldayken Shen Qingqiu tekrardan kıdemli çırak kardeşinin ve sektin başının tam anlamıyla görev veren bir NPC gibi olduğunu hissetti. Yine de kapıdan girdikten sonra bu his iz bırakmadan soluklaştı.
Yue Qingyuan derhal Qiong Ding Tepesi müritlerinin üzerine çöktü. İkisi de acilen sağ eliyle Shen Qingqiu’nin nabzını ölçerken karşılaştılar. Shen Qingqiu şaşırmıştı fakat ardından Yue Qingyuan başka bir hareket yapmadı ve ifadesi tamamiyle odaklanmıştı. Düşük seviye ruhanî enerjiye dalmıştı, sadece iç durumunu inceleyebileceğini, ruhanî akışının sakinleşeceğini biliyordu.
Nabız Ölçmek: Çin’in geleneksel/efsun tıp şeyidir. Yeterince iyiysen birisinin sağlığını onun nabzını ölçerek anlayabilirsin.
Ruhanî enerjisinin zarar görmemiş, düzgün bir şekilde dolaştığını gördükten sonra Yue Qingyuan nefesini koyuverip gülümsedi. Shen Qingqiu’yle ana lobiye yürürken sordu: “Onların güçleri nasıldı?”
Shen Qingqiu’nin kalbini ısıtan ölümsüz ağabeyi eve dönmüş gibi bir tutumla ve tonunda konuştu. Hatta sonrasında dillendirmesi gereken cümle pek fazla acı vermemişti bile: “Yetersizdi.”
Müritler ‘Deri Yüzen’ iblisinin gölgesini bile görememişlerdi, her şey Shen Qingqiu tarafından çözülmüştü. Müritleri tecrübe edinmeleri için bıraktıkları bakış açısıyla gerçekten yetersiz ve beklenilenin üzerinde değildi.
Yue Qingyuan konuştu: “Acele edilmesine gerek yok.”
Shen Qingqiu başını salladı ve aniden konuyu değiştirdi: “Sektin başı ağabey, dağın arkasındaki Qiong Ding Tepesi’nin ruh mağarasına inzivaya çekilmek istiyorum.”
Qiong Ding Tepesi, On İki Tepe arasında ilk sayılırdı ve doğal olarak Cennet ve dünyadan en büyük birikmiş enerjiye sahipti. Qiong Ding Tepesi’ndeki ruh mağaraları efsun için en iyi yerlerdi, az çaba gerektiriyordu. Bu nedenle sadece kıdemli sekt üyeleri veya son derecede yetenekli genç müritlerin efsun için mağaraya girmek amacıyla başvurabiliyorlardı. Sadece sekt başının iznini alırlarsa giriş talepleri geçerli olurdu.
Eğer Shen Qingqiu inzivaya çekilip ruh mağaralarında efsun yapmak isterse tabi ki de Yue Qingyuan kabûl edecekti. Sordu: “Ölümsüz İttifak Ligi’ne hazırlanmak için mi?”
Shen Qingqiu konuştu: “Aynen öyle.”
Doğrusu sadece Ölümsüz İttifak Ligi senaryosunda gerçek güce ihtiyacı olduğundan değildi.
Başka, daha karışık nedenleri vardı.
Deri Yüzen’le olan son olayla iyi efsunlanmanın önemi hakkında bilgilenmişti. Bu dünyada sadece gücüne eriştiğinde gelecekteki olaylar hakkında düzgünce düşünebilirdi.
Ayrıca, Yue Qingyuan’ın ona karşı tutumuna gerçekten diyecek sözü yoktu. Shen Qingqiu’nin doğrudan Yue Qingyuan’ı öldürdüğü sonu tersine döndürmek istese bile Shen Qingqiu hâlâ hayatının devamını hesaba katıp dikkatli olmalıydı.
Gelecekte hikâye çizgisini kontrol etmeyi daha ileriye yönelik yaklaşmalıydı.
İnzivaya çekildikten sonra Shen Qingqiu Luo Binghe’yı çağırıp ona giriş seviyesinde doğru efsun el kitabını verdi.
Luo Binghe efsun el kitabını aldı fakat hâlâ soruyordu: “Shizun, neden bu müride tamamiyle değişik bir efsun el kitabı vermelisiniz?”
Shen Qingqiu sakince zırvaladı: “Yapın biraz daha değişik. Sıradan bir efsun el kitabıyla efsun yapamazsın.”
Ming Fan’ın Luo Binghe’ya yanlış efsun kitabını verdiği gerçeğini çok çabuk açığa çıkartmak istemiyordu. Eninde sonunda olacaksa bile hâlâ biraz geciktirebilirdi.
Luo Binghe, Shen Qingqiu’nın sırtına doğru efsun el kitabını tuttu. Kalbi fazlasıyla titredi.
Bu, Shizun’un ona özel olarak verdiği efsun el kitabıydı!
Shen Qingqiu, Luo Binghe’nın bu denli büyük bir şekilde yanlış anlamasından tamamıyla habersizdi.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.