Yukarı Çık




116   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   118 

           
***

"Ne, neden bu oda bu kadar karanlık?"

"Işıkları açma!"

Odama birisinin geldiğini anladığım an, aceleyle bağırdım. Ama çok geçti. Ahh, gözlerim! Çok hızlısın!

Kişiyi görmek için gözlerimi kıstığımda siyah saçlı ve kırmızı gözlü bir oğlan gördüm. Anında oda aydınlandı ve odadaki her şeyi görebildim.

Lucas kafasını hafifçe yana eğdi.

"Işıklar kapalı bir şekilde tek başına burada ne yapıyorsun?"

Ne var yani. Bunu ışığı açmadan önce soramaz mıydın? Ancak nazik ve geniş fikirli olduğum için, Lucas'ı anlamaya karar verdim, bu yüzden yatağımda rahatça uzandım ve elimi sallayarak Lucas'ı çağırdım. (Çn: Ne?)

"Lucas, buraya gel."

"Köpek miyim ben?"

Ah, neden herkes kendini köpeğe benzetiyor? Son zamanlarda popüler olan bir trend falan mı? Herkes kendini köpek mi sanıyor? Özellikle tuhaf hissediyorum. Lucas, memnuniyetsizce homurdansa da, dediğimi yaptı. Bak, yine de itaatkar bir şekilde buraya geleceksin.

"Lütfen yakınlaşabilir misin?"

Neden gelmiyorsun?

Hala yatağımda uzanıyordum, kafamı çevirdim ve Lucas'a baktım. Ancak ona seslensem bile, Lucas yaklaşmak istemiyormuş gibi kaşlarını çattı.

"Ne oldu? Buraya gel."

Bu sinir bozucu. Nihayetinde yataktan üç ya da dört adım uzaktan olan Lucas'a elimi uzattım.

Kolunu çektiğimde Lucas geriye adım attı. Kolunu bir daha çektim. O sırada, Lucas tereddüt ediyor gibi gözüktü ancak umursamadım ve daha da çok çektim.

Lucas önceki gibi karşı koymadığı için, kolayca yanıma uzanmasını sağladım.

"Şuna bak."

Elimi havada döndürdüm ve ışıkları kapattım. Üç yıldır büyü çalışıyordum ve artık gözlerimi kapatarak büyü kullanabiliyordum. Manamı daha fazla yayarken tavanda bir büyü çemberi oluştu... Bu daha önce tavana çizdiğim büyüydü.

Dün büyüler hakkında çalışmadan önce çok sıkılmıştım ve manamı aynı bir ip gibi tavanda büyü çemberi oluşturmak için kullandım ve artık sanki bir galaksi gibi parlıyordu.

Ah, çok rahatladım. Sırtımı çimlere verip karanlık gökyüzünü izlediğim zamanları hatırlıyorum...

"Bu büyü sanki bir takımyıldızı gibi değil mi?"

"Son zamanlarda oldukça büyü çalışmaya ilgi duyuyorsun gibi gözüküyor."

Böyle güzel bir manzarayı gördükten sonra bile, bir şekilde Lucas bunu mutsuz bir yüzle söyledi.

"Güzel değil mi? Bunu tamamen daha dün buldum ve ilk sana göstermek istedim!"

"Evet, güzel, güzel."

"Ah, biraz önce iç çektin! Çok berbat olduğumu mu düşünüyorsun?"

"Bundan ziyade..."

Lucas kendi kendine bir sebepten dolayı hafif pişman bir ses tonuyla konuştu. Ancak, parıldayan tavanın altındaki hafif ışıkla birlikte, kasvetli yüz ifadesinden kafasının karıştığı belli oluyordu ve ben de şaşırdım.

"Şimdi, birden neden seninle bu küçük evcilik oyununu oynadığımı merak ettim?"

"Ne, evcilik oynamak mı?"

"Evet, evcilik oynamak."

Birkaç saniye sonra gözlerimi kırpıştırdım.

"Evet, evcilik oynamak." sesi kulaklarıma nedense öncekine göre çok daha alçak ve kalın gelmişti ve tam o anda karşımdaki oğlan bir yetişkine dönüştü. Yukarıda gördüğüm kızıl gözlerinin, sessizce bana baktığını görebiliyordum.

Ve o sırada nefes alamadım.

"Çat!"

Sakinliğimi kaybettiğimde, manam hızlıca dağıldı ve tavandan gelen ışık yol oldu.

Ah! Şoka girmiştim ve bilinçsizce yerimde zıpladım.

"Baksana! Öncesinde bunu yapmamanı söylememiş miydim...?"

Ne, neden saygı ifadeleri kullanıyorum? Yeteri kadar tuhaf... Yetişkin Lucas'ı gördüğüm zaman her zaman olduğum kadar rahat olamıyorum?

Oda aniden karardı ve birbirimizi göremedik, ancak bu beni rahatlattı. Lucas utanmış yüzümü görmeyecek.

Uykulu bir ses karanlıkta yayıldı.

"Bence çok savunmasızsın."

Ancak aniden bileğimde bir sıcaklık hissettim ve korktum.

"Bana dokunmak istemezsin."

Fazla güçlü değildi, ancak yine de hareket edemiyordum. Yani sonunda tekrar yatağa uzanmak zorunda kaldım.

Karanlık olmasına rağmen, Lucas'ın çok yakın olduğunu görebiliyordum.

Hadi sakinleşelim! Bu kişi Lucas! Evet, her ne kadar biraz yetişkin gözükse de sorun yok, çünkü bu Lucas! Kendimi sakinleşmeye zorlayarak konuşmaya çalıştım.

"Odama sabah ya da akşam birisinin giremeyeceğini ve girse bile böyle bir şey denemeyeceğini düşünüyorum. "

"Yine de, sadece ben sana bunu yaptığımda farkına varıyorsun. "

Kulağımda hafif bir kıkırdama duydum. Ah, ama garip. Neden bu kadar gerginim? Kulaklarıma değen dudakları yüzünden kulaklarım gıdıklanıyor ve delirecek gibi hissediyorum...

"Artık bir çocuk olmadığımı yeterince biliyorsun."

Sonra birden tenime baskı yapan sıcaklığa şaşırdım.

Peki, bekle bir dakika? Neden bileğime bu kadar garip bir şekilde dokunuyorsun?

Lucas hala beni bileklerimden tutuyordu ancak parmaklarını tenime sürtmeye başladığında istemsizce hafifçe kıvrandım.

"Oh! Prenses'imizin iyi bir hafızası yok mu?"

Ah... Lucas? Sen ve benim biraz fazla yakın olduğumuzu düşünmüyor musun?

Ayrıca, ağzına bal falan mı sürdün? Kulağıma fısıldayan sesi çok...

"Sana her gün birer kez hatırlatmalı mıyım?"

"..."

"...Hatırlatmamı istiyor musun?"

Mırıldanan sesi kulak zarlarımdan girerek bütün vücudumu doldurdu. Gözlerim karanlığa alıştığı için tanıdık gibi gözüken ama aslında tamamen farklı birisi olan insan vücudunu rahatlıkla görebiliyordum.

Nefes almayı unutarak üzerimde bana dikkatle bakan Lucas'a baktım.

Ancak hemen sonra etrafımızdaki gergin hava anında parçalandı.

"Nefes almalısın."

"Ah, ne?"

Ah, lütfen dur artık! Bir anda burnumu parmakları arasında sıkıştıran Lucas'a karşı koymaya çalıştım.

Sonra, o sırada, oda tamamen aydınlandı.

Aahh! Gözlerim!! Refleks olarak ellerimi kaldırdım ve gözlerimi kapattım.

Bir süre önce, sana ışıkları açacağın zaman beni uyarmanı söylemiştim! Ühü ühü...

"Bir dahaki sefere dikkatli ol."

Aniden gelen ışık saldırısı gözlerimi acıtmıştı, ellerini ovuştururken kafasını kaldırarak Lucas çoktan yataktan kalkmıştı.

Oğlan haline geri döndüğü için oldukça rahatlamıştım. Lucas geçen yıllardan beri vücudunu hiç değiştirmemişti, bu yüzden iki yıl öncesinden pek de farklı olmayan bir görünümü vardı.

Ancak asıl sorun, Lucas'ın ara sıra yetişkin haline dönüşmesi ve benimle dalga geçerken eğlenmesiydi.

"Herhangi bir erkeğin yatağına bu şekilde uzanmasına izin verme."

"Sen de bir "erkek" değil misin?"

Bazen böyle saçma şeyler söylüyor. O ve ben birbirimizi çok küçüklükten beri tanıyoruz ve yine de bunu mu söylüyor?

"Tabii ki, ben "herhangi bir erkek" değilim."

Ancak Lucas dediklerime bir süre durdu ve sonra ince sesiyle cevapladı. Memnun ya da tam tersi gibi görünen gerçekten belirsiz bir sesti.

"Ancak gerçekten çok dikkatli olmadığın doğru."

Ah? Gidiyor gibi gözüken Lucas, tekrar yakıma geldi. Hala gözlerimi ovuyordum ve hoşnutsuzca ona baktım.

Uhh? Ve bana utanç verici bir sırrını falan mı söyleyeceksin? Neden bu kadar çok yaklaşıyorsun?

Yatakta oturan bana yaklaştı, vücudunu bana doğru eğerken ben ise sadece ona soru soran gözlerle bakıyordum. Ve Lucas'ın yüzündeki ifadeyi görünce şaşkınlıkla irkildim ve omuzlarımın titrediğini hissettim.

"Öyle bile olsa, fazla savunmasız olmamalısın, değil mi?"

"...!"

"Bana bu şekilde baktığın zaman, seni rahatsız etmek istiyorum."

Yetişkin adamın fısıldayan sesi direkt kulaklarıma girmişti...

Vücudumu bilinçsizce geriye çektim, ancak sanki biraz önce olan şey bir hayalmiş gibi, sadece genç bir oğlan gibi gözüken Lucas karşımda duruyordu.

"Benimle dalga geçme!"

Çok sinirli olduğum için kulaklarımı ve gözlerimi kapatarak bağırdım. Ama yüzünde acımasızca bir gülümseme bulunan Lucas, aynı odaya ilk geldiği zamanki gibi sesini bile çıkarmadan karşımda kayboldu...

Lucas'ın kaybolduğu yere bakarak yalnız başıma sinirden köpürmek zorunda kaldım...

***


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


116   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   118 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.