Bu aşk ne zaman filizlenmişti kalbinde? Belki de uzun zamandır kalbindeydi de ne zaman bu duyguyu kabullenmişti? Rhoslyn buruk bir gülümsemeyle geçmişi biraz yoklayınca hatırladı. Çıkış yaptığı baloda kabullenmişti. Bu duygunun kalbinde varlığını ilk o zaman hissedip , ne derece acıttığını o zaman anlamıştı.
O aşkını kabullenirken , Ethan’ın gözlerinde başkasının aşkını görmüştü. Onun gözlerinin hep birinde odaklandığını biliyordu. Arkadaşlıkları boyunca bunu bilse de çok önemsememişti. Ta ki dedikodular artık herkes tarafından konuşuluncaya kadar.
Rhoslyn geçmişin anılarıyla boğuşmayı bırakıp , oturduğu yerden ayaklandı. Üzerinden 8 yıl geçmişti. Artık bunları düşünmenin hiçbir anlamı yoktu onun için. Bu oyunu o kabul etmişti sonuçta, bu kötü oyunun sonuçlarına da katlanmalıydı.
*** Akşam yemeğini yine her zamanki gibi yalnız başına yedikten sonra çalışma odasına çekildi. Rhoslyn masasının alt çekmecesinde bulunan defteri aldı. Uzun süredir kendi yönettiği yardım fonunu düzenlemeye başladı. Günü hep böyle yalnız ve sessiz geçiyordu. Konakta çalışan hiçbir hizmetçi onu görmezdi. Daha doğrusu görmemezlikten gelirdi. Ethan her daim meşguldü. Zaten meşgul olmasa bile paylaşabilecekleri hiçbir şey yoktu. Çünkü onlar kağıt üstünde evliydi. Defterdeki gerekli yerleri doldurduktan sonra masasında duran boş zarfa birkaç kağıdı yerleştirip , kapattı. Bugün için yapması gereken her şeyi yapmıştı. Daha fazla oyalanmadan uyumak için yatak odasına doğru yöneldi.
*** Sabah malikanenin belki de en az kullanılan odasında birlikte oturmayalı uzun zaman olmuştu. İhtişamlı yemek odası, nadiren kullanılmasına rağmen her zaman temiz ve düzenliydi. Basit bir yemek odası değildi burası, değerli misafirlerin ağırlandığı ve hatta kimi zaman önemli meselelerin konuşulup, kararların alındığı yerdi.
Rhoslyn sandalyesine oturmadan önce Ethan'a kısa bir bakış attı. Son birkaç gündür onu hiç görmemişti. Yine de her şeye rağmen oldukça yakışıklı görünüyordu.
''Önümüzdeki hafta Kraliyet ailesi tarafından bir ziyafet verilecek.'' Ethan'ın keskin sesini duyan kadın biraz şaşkın bir gülümsemeyle cevap verdi. ''... Ah.. Katılmak zorunda mıyım?'' Rhoslyn ne olursa o ziyafete katılmak asla istemiyordu.
Ethan bir an için hafif bir ifadeyle ona baktıktan sonra elindeki çatalı tabağının kenarına yerleştirip ona baktı.
'' Karım olarak elbette ki katılmalısın.'' Sözlerine devam etmeden kısa bir nefes alıp devam etti.
''Endişelendiğin bir şey mi var?''
Bu aslında bir soru değildi. Ethan da biliyordu. Onu neyin rahatsız ettiğini ve neden bu tarz etkinliklerden kaçındığını ama yine de bu soruyu sormuştu.
Rhoslyn derin bir nefes alıp , gerilmiş olan bedenini sakinleştirdi. Daha sonra tabağındaki yiyeceklere odaklanarak konuştu.
''Hayır. Sadece... elbise seçimi konusunda zorlanacağım sanırım..'' Zoraki bir gülümsemeyle çatalını önündeki yiyeceklerden birine batırıp yemeğe çalıştı.
Ethan konuşmayı devam ettirmek yerine bir süre daha karşısındaki kadını izledi. Böylece kahvaltı sessizce devam etti.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.