Your Sorrow Left To Me - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




Sonraki Bölüm   2 


           
    13 yıl olmuştu buradan gideli.. Hayal meyal hatırladığı ancak acısını ilk günkü gibi hatırladığı, üzerinden geçen kocaman bir 13 yıl.. Öyle bile olsa ayağını bastığı anda oluşan o vatan özlemi de kuşatmadı etrafını.. Aslında çok yabancıydı.. Anadilini unutmamak için her yolu denediyse de "evim" diyemedi buraya.. Hoş.. Onun evi hiç olmamıştı ki.. 
Elinde bavulu yürümeye başladı genç kız havaalanı boyunca.. Ne bir tanıdık yüz ne de umursayanı vardı.. Buradaki insanlar gibiydi aslında.. Yüzü, gözleri.. Ama bir o kadar da yabancıydı sanki.. Biraz daha ilerledi.. Yürüdü, yürüdü.. Nihayet ismini söyleyen bir ses işitti kulakları.. Sesin geldiği yöne doğru ilerledi.. Bu koca ülkede onu tek tanıyan kişiyi görünce gülümsedi.. Görmeyeli pek değişmemişti büyükannesi.. Sadece saçları biraz daha beyaz, yanakları biraz daha çöküktü.. Ama sıcak gülümsemesi ilk günkü gibiydi.. 
-Jin Ae.. Sen misin? 
-Benim büyükanne.. Benim..
-Evine hoşgeldin küçüğüm.. "

############################
-Hemen gitmek zorunda değilsin..Birkaç gün erteleyebiliriz. Müdürünle konuşabilirim.
-Sorun değil büyükanne.. Çoktan hazırlandım bile.. " Çıkarken ceketini de almayı ihmal etmedi genç kız.. Hava ne kadar güneşli olsa da rüzgar yer yer kendini hissettiriyordu.. Ve Jin Ae üşümeyi hiç sevmezdi..

Diğerlerinin aksine okulu eve yakındı ve otobüs yerine yürümeyi tercih etti. Yürüdüğü yol boyunca kendi gibi giyinen bir sürü insan gördü.. İrlanda'da böyle zorunluluklar yoktu.. Tuhafına gitti aslında. Kendi ülkesi de olsa alıştığı görüntüden çok uzaktı.
Okula girdiğinde uğrayacağı ilk yer olan müdürün odasını aramaya başladı. Birine sorabilirdi ama istemedi.. Konuşması tuhaf gelebilirdi ve ilk günden komik bir duruma düşmek istemezdi.. Biraz gezindikten sonra tabelaların da yardımıyla müdürün odasını buldu.. Kapıyı tıklatıp içeri girdi.. Beklediğinin aksine fazla sıcak görünüyordu Bay Park.. Sınıfını göstermeyi bile teklif etmişti.. Vakit kaybetmemek adına itiraz etmedi Jin Ae..
Uzun koridorda yürümeye başladılar.. Tuhaf bir sessizlik hakimdi ortama.. Bay Park az çok geçmişinden haberdardı.. En azından gün yüzünde olanlardan.. Büyükannesi o gelmeden biraz çıtlatmıştı. Sınıf kapısına geldiklerinde duraksadı Bay Park.. 
-Umarım burayı seversin Jin Ae.."
Cevap gelmedi karşı taraftan.. Üzerinde de durmadı kırklı yaşlarındaki adam. Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirerek içeri girdi. Tabi peşinden de Jin Ae.. 
-Dersinizi bölüyorum ama müsait miydiniz?. "Dedi Bay Park sevecenlikle.. 
-Önemli değil Bay Park. Lütfen buyrun.." cevap verdi gözlüklü ve yirmilerinin sonunda güzel giyimli bayan.

-Size yeni bir öğrenci getirdim.” Dedi Jin Ae’yi işaret ederek..
-Ah. Anlıyorum.. Merak etmeyin onunla en iyi şekilde ilgilenceğim " dedi gülümseyerek.. 
"Gülümsemek insanlar için ne de kolay" diye düşünmeden edemedi genç kız.. 
-Ondan hiç şüphem yok.. O zaman iyi dersler Bayan Cho.."

Bayan Cho'nun gözleri kapanan kapının ardından Jin Ae'ye kaydı.. Onun aksine Jin Ae ona bakmıyordu.. Gözleri, dikkatini ona vermiş sınıftaydı.. Omzunda Bayan Cho'nun elini hissetti.. 
-Bize kendinden bahset biraz.. " En sevmediği kısımlardan biriydi bu.. Arkadaşı olmayacak insanlarla neden tanışıyordu ki.. Bıkkınlıkla tuttuğu nefesi verdi.. İlk günden çizdiği karakter pek hoş değildi ama böyle olmak zorundaydı.. Hayatını kimse olmadan yürütmeliydi..
Sesinin kötü çıkmasını biraz olsun engellemek için boğazını temizledi hafifçe.. 
-Shin Jin Ae.. Buraya İngiltere’den transfer oldum.  Umarım iyi geçiniriz.. "
Yurt dışını duyan tipik yüzlerin kaşları kalktı havaya.. Jin Ae ise kendine yer gösterilmesini bekledi onların aksine.. Ancak Bayan Cho'nun bırakmaya pek niyeti yoktu..
-Ne zamandır orada yaşıyorsun Jin Ae.?
-13 yıldır.. " 
Sınıftan hayret nidaları yükseldi.. Bu kişilere Bayan Cho da dahildi..
-Uzun zamandır İrlanda'da olmana rağmen konuşman çok akıcı.. Çok pratik yapmış olmalısın..” Anlaşılan genç kızın konuşmasında herhangi bir sıkıntı yoktu. 
- Sanırım öyle..
-Şurdaki sıraya oturabilirsin.."

Jin Ae'nin sorulardaki isteksizliğini anlamış olacak ki arkadaki boş yeri gösterdi gülümseyerek.. Bakışlarını yere çevirip cam kenarındaki sırasına doğru ilerledi genç kız. Ve dersi anlatan Bayan Cho'nun sesine kulak vermeye çalıştı.. 
Her ne kadar belli etmemeye  çalışsalar da izlendiğini biliyordu. Teneffüste çok kişinin yanına gelmemesini umarak onları görmezden gelmeye çalıştı. Ancak ne var ki hiçbir zaman yanına uğramayan şans bu kez de şaşırtmamıştı. Zilin çaldığını duyduğunda önündeki tüm siyah kafalar bir anda kendisine çevrildi.. Ve kısa sürede etrafı sarıldı.. 
-Cidden 13 yıldır orada mıydın?
-İngiltere nasıl bir yer güzel mi?
-Hangi şehirde yaşıyordun?
-King’s Cross’a hiç gittin mi? 

Onların aksine Jin Ae kaçış planları yapıyordu. Hızlıca ayağa kalktı ve hepsinin sorularını kısaca yanıtladıktan sonra,“Lavaboya gitmem gerek" gibisinden bir şeyler söyledi ve sınıftan ayrılarak koridorda yürümeye başladı.. 
############################

-Lanet olsun! " diyerek fırlattı elindeki telefonu genç adam. Başını ellerinin arasına aldı ve saçlarını karıştırdı.. 13 ay olmuştu.. Kaybolmasının üzerinden 13 ay geçmişti ve bir arpa boyu yol kat edememişlerdi.. Sinirle ofladı ve oturduğu banka uzanarak koluyla gözlerini kapattı. Ne yapacaktı bilmiyordu.. En ufak bir iz bile yoktu.. Sanki öylece yok olmuştu.. Özlemi vardı.. Sarılası vardı.. En çok da kalbindeki ağrı vardı.. Gözünden bir damla yaş kaçıverdi yanaklarına.. Bu aralar çok ağlıyordu.. O gittiğinden beri çok ağlıyordu..

Yanağındaki yaşı hızlıca sildi. Metanetli olmalıydı.. Dik durmalı ve aramaktan vazgeçmemeliydi. Bu sırada tuhaf bağrışma sesleri duydu yakınlardan.. Terasın diğer köşesinden geliyordu sesler.. Yavaşça o tarafa doğru ilerlemeye başladı.. Görüş alanına ilk önce bir kız girdi.. Siması yabancı değildi. Alt sınıflardan sorunlu bir kızdı.. Lee Ha Na.. Öyle ki neredeyse her hafta giriştiği intihar denemeleri yüzünden okulda onu tanımayan yoktu.  Şimdi ise çatıya çıkmış aşağıdaki kalabalığa karşı çıkıyordu.. Ancak bu sefer yalnız değildi. Min Hwan’ın dikkati yan taraftaki kıza kaydı. Aynı zamanda intiharın eşiğinde olan kızın da.. Yüzünü ilk defa gördüğü kız kollarını açmış Ha Na'ya doğru ilerliyordu.. Ha Na ise ona yaklaşmamasını söylüyordu.. Ancak kızın pek dinlediği söylenemezdi.. Uzun siyah saçları ve güzel bir yüzü vardı kızın.. Sonra onu incelemekten vazgeçti Min Hwan.. Hem ona neydi ki kızın güzelliği? Olaya dahil olmak istemedi. Yeterince derdi vardı zaten.. Şov yapmaya meraklı bu iki kız, zaman kaybıydı sadece.. Tam arkasını dönecekti ki kızın Ha Na'nın elini tuttuğunu fark etti.. Daha sonra kız, Ha Na'yı hızlıca kendine çekti ve sarıldı.
"Ne yapıyor bu?" Dedi kendi kendine.. Sonra ise gördükleri karşısında şaşkınlıktan ağzı açık kaldı. Havanın yağmurlu  ve kapalı olmasına rağmen okulun çatısı güneşli bir günmüşçesine aydınlanmıştı. Ve bu aydınlığın nedeni şu “bilinmeyen kız” dan kaynaklanıyordu. Birbirlerine sarılan iki kızdan etrafa yayılan ışık öyle parlaktı ki gözlerini kısmak zorunda kaldı Min Hwan.. Genç adam büyülenmiş gibi her saniyesini kaydediyordu hafızasına.. İnanmakta güçlük çekti bir süre.. Yanılsama mıydı? Yoksa rüya mı görüyordu? Sırf bu yüzden kendini çimdiklemesine rağmen sahne değişmiyordu, gördükleri gerçekti.. Daha sonra kıza sarılan Ha Na'nın kolları gevşedi önce.. Ve kız yavaşça yere bıraktı onu.. Saçını okşadı ve alnına bir öpücük bıraktı..
-Ne halt dönüyor burada?" Dedi kendi kendine Min Hwan dehşete düşmüş bir şekilde ve yavaşça geri çekildi.. Ancak ne var ki bugün pek şanslı değildi ve takılıp yere düştü. Sesi duyan kız şaşkınlıkla Min Hwan'ın olduğu tarafa baktı.. Ancak göremeyince sesin geldiği yöne doğru ilerledi.. Çabucak toparlandı Min Hwan. Ancak kız yanına gelmişti bile.. Şok olmuş bir şekilde çocuğa bakıyordu genç kız.. Biraz korku ve aynı derecedeki şaşkınlıkla Min Hwan da genç kıza..  Kısa süren sessizlikten sonra kekeleyerek konuşmaya başladı Min Hwan..
-Nesin sen?!!"
 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


Sonraki Bölüm   2 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.