*Aoooooooo*
Pek çok kurdun sesi dünyayı titretti. Onları avlamaya gelen insanlar korkudan koşabildikleri kadar uzağa koştular. Hayal edilemeyecek bir şeydi.
Bir kurt sürüsü, alışılmışın tam tersi bir şekilde insanları avlıyordu. Aralarında onlara komuta ediyormuş gibi görünen dev bir siyah Kurt duruyordu.
Komuta eden insanlardan bazıları, daha da büyük bir tehlikenin yaklaştığını hissettikleri anda “Koşun! Onlara rakip değiliz. Derhal geri çekilmemiz gerekiyor!” diye bağırdılar.
Mana nedeniyle üretilen tüm alanı çevreleyen muazzam bir enerjiydi. Ancak bu, herhangi bir insandan ziyade bir canavarın yaydığı manaydı, dolayısıyla S Seviye bir tehdit olarak algılandığı için hemen kaçmak zorunda kaldılar.
“Canavar bütün kurtları öldürecek! Endişelenmenize gerek yok!” diyerek hepsi bölgeden olabildiğince uzağa kaçtı.
Muazzam miktarda manayı hisseden tüm kurtlar, bilinmeyen bir nedenle anında uludu ve eğildi. Ortalama bir insanın üç katı büyüklüğünde olduğu söylenen dev siyah kurt bile bu baskı karşısında boyun eğdi.
Birisi ya da daha doğrusu bir şey onlara doğru yürüyordu. Herhangi bir şeye net olarak bakılamayacak kadar sisliydi ama koyu gölge tamamen görülebiliyordu. Sadece ona bakınca, sanki ortalama bir insanın on katı büyüklüğünde bir canavar onlara doğru yürüyormuş gibi görünüyordu.
Aniden ormanı kaplayan tüm sis dağıldı ve geldiği görülen canavar BEYAZ BİR KURT oldu.
Arkasındaki ay ışığından dolayı kocaman görünüyordu ama gerçekte herhangi bir normal kurt boyutundaydı, hatta belki daha da küçüktü.
“Tsk, sanki hepsi sadece auramı hissederek tekrar kaçmış gibi görünüyor…”, diye konuştu beyaz kurt.
“Selamlar Majesteleri, varlığınızı bekliyorduk.”, siyah kurt onu alçakgönüllülükle selamladı.
“Haha, beni beklemene gerek yoktu Deoras! Batı Arazisi’ne kadar sürüye liderlik edebilirdin.”
“Keşke bunu yapabilseydim ama henüz bana bu kadar önemli bir görev verilmeye layık değilim Majesteleri.”
“Hmm, gerçekten de biraz daha güçlenmen gerekiyor gibi görünüyor, ancak o zaman sanırım onlara liderlik edebilirsin!”
“Majesteleri övgünüz için teşekkür ederim ve gücümün eksikliğinden dolayı özür dilerim. Güçlenmek için elimden geleni yapacağım.”
Sonra beyaz kurt öne geçti ve diğer kurtlar da büyük bir uluma sesi çıkararak onu takip etti.
*Aaaaaaaaaa*
‘Ah, hepiniz beni merak ediyor olabilirsiniz ama bir şeyi açıklığa kavuşturmama izin verin, BEN BİR İNSANIM!’
“Ben bu dünyada bir kurt olarak doğdum ve o da tuhaf bir renkle doğdum; bir kurdun gücünü gösteren ‘beyaz’. Renk ne kadar koyu olursa kurt o kadar güçlü olur.”
“Ancak bu mantık bana uygulanmıyor.”
Sırıttı, “Ah! Merak etme, bu kurtların anlayamayacağı insan dilinde konuşuyorum.”
Olağanüstü güzel görünen yıldızlı gökyüzüne baktı.
Kalan kurtların tümü dinlenip uykuya dalarken, uyanık olan ve çevreye göz kulak olan tek kişiler o ve kara kurt Deoras’tı.
“Ne yazık ki, sanki bir KURT olarak reenkarne olmuşum gibi görünüyor ve bu da ‘HİLELER’ ile birlikte!”
=
Not:
1) Dördüncü duvar kırılması sadece bu bölümle sınırlıdır – (Giriş)
2) İlk ücretsiz bölümlerde olduğu gibi bu romana riski size ait olmak üzere devam edebilirsiniz, olay örgüsü zırhı her şeydir.
3) **-> sesleri temsil etmek için. ” -> düşünceleri temsil etmek için. “”-> Dışından hafif duyulacak şekilde mırıldanmak.
4) Sürekli olarak gelişiyorum, bu yüzden burada ve orada hatalar varsa düzeltin.
5) Bu kitap mükemmel değil bu yüzden buraya Tanrı seviyesinde bir kitap okumaya geldiyseniz hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Hikaye ilginç olsa da bence normalden biraz daha az mantıkla çok fazla hayali bir dünyaya girmeniz gerekiyor.
6) Hepimiz yeni şeyler okurken eğlenelim!

En son bölümleri fenrirscans.com da okuyun.