Merhabalar. Bendeniz Sevikız. Son söyleşiden beri uzun bir süre geçtiğinin farkında olmakla beraber arasının bu kadar uzun olmasının sebebinin bugünkü konuğum olduğunu belirtmek isterim. Kendisine 3 ay önce “Söyleşi yapalım mı?” teklifi ile gittim ve olumlu dönüşü ancak bugün alabildim. Tabii bu süreçte ikimizin eğlenceli ve bir o kadar da ilginçli bir serüveni oldu ama konumuz bu değil. Ve ve ve… Huzurlarınızda MangaTR’ye bir kahraman edasıyla jet hızında giren, serilerimizi çat çat çat diyerek alıp düzenleyerek kalplerimizi çalan manidar…
Alkışlarla manidar’ı pek rahat sorgu köşemize alalım haha… İşte başlıyoruz. Ürkütmeden başlamak gerekirse, bize kendini tanıtır mısın manidar?
Merhabalaar ben manidar. 24 yaşında hayatı doruklarında yaşamayı amaç edinmiş ama kapitalizmin kölesi olmuş bu sistemde, işe git eve gel monoton hayatına hapsolmuş bir 30lu yaş krizi adayıyım. Getirisi her ne kadar iyi olsa da grafik tasarım mezunu ve çalışanı olarak tez elden emekli olup yazlığımda çayımı yudumlamayı planlıyorum.
Öncelikle aklıma takılan bir soru…
Ha evet, sen sormadan kullanıcı adımın baş harfi küçük çünkü bunu epeey bir uzun zaman önce kullanmaya başladım ve o sıralar CapsLock tuşumun basmamasından, benim de Shift tuşu ile harf büyütüldüğünü bilmememden böyle kullanmaya başlamış bulundum. Tabii yıllar içinde öyle devam etti. Ehem, evet Sevi hanım sıradaki soruyu alabilirim.
Bu söyleşi soru sormadan tamamlanırsa şaşırmayacağım. Başlar başlamaz telepati ile iletişim kurmaya döndük. Haha. Klasiklerle devam edelim o zaman. MangaTR ekibine katılma serüvenini ve ekip içindeki rolünü ya da rollerini bizlere anlatmanı rica etsem?
Hmmm, katılma sürecim çoğu kişininkine benzerdir sanırım. Malum tasarım işleriyle uğraştığımdan yıllar içinde gerek ücretli gerekse gönüllü çokça forumda iş yaptım. O nedenle hobilerim ve kariyerim dahilinde böyle platformları araştırıp bulmayı seviyorum. MangaTR ile de yolum böyle kesişti diyebilirim. Resimli çocuk kitapları dönemimden sonra kitaplara elini sürmemiş biri olarak manga benim için büyük velinimet. Her ne kadar okurken, en az çeviri görmüş eserleri tercih etsem de, yabancı dil bilmeyen ya da Türkçe okumayı tercih eden insanlara bir sözlük görevi gören bu sisteme ben de bir şekilde dahil olmak istedim.
Pekala bu ekipte hangi görevlerde bulundun biraz da bundan bahsetmelisin bence. Zira biliyorum ki çok uzun zamandır ekipte olmasan da demirbaşlardansın :)
MangaTR'ye boş vakitlerimde yeniden çizimlere yardımcı olurum diye başvurmuş olsam da, bu işle uğraşan çoğu arkadaşın bildiği üzere, vantuzlarımı yaptığım serilere yapıştırarak "kıymetlimis" moduna girdim. “Madem çizimlerini yapıyorum, kalanını da hallederim.” diyerek 4 ayda 50+ seride 200'ü aşkın bölüm verdiğim ve vermeye devam ettiğim düzenleyiciliğe başladım. Tabi işle bu kadar alakadar olunca, gönüllülükten de keyif alan biri olarak “Neden daha fazla katkı sağlamıyorum?” diye düşündüm. Bu vesileyle, discord grubumuzda da bulabileceğiniz 6000 civarlarında bir font arşivi ve düzenleyici olmak isteyen arkadaşlar için görsel dersler oluşturdum. Peki durdum mu? Hayır. Hızımı alamayarak bir çırpıda düzenleyici sorumlusu oldum. Ama gerçek hayatta da olduğu gibi işler her zaman insanın istediği gibi gitmiyor. Hobi olarak yaptığım bu işe gönlümü fazla kaptırınca, hayatın gerçekleri yüzüme güzelce vurdu. İşti güçtü derken bu görevi de bırakmak zorunda kaldım. Ah, evet soruna cevap verecek olursam şuan düzenleyici olarak devam ediyorum sayın Sevikız. Arada kendimi de iyi övdüm di mi hehe.
Aman efendim ne övmesi. İş kendini gösteriyor zaten. Bunları yapmak anlatmaktan kat kat daha uzun sürdüğünden kıymetli olduğunu biliyor, başımızın üstüne koyuyoruz. Madem ekip dedik o zaman ilgilendiğimiz iş ile devam edelim. Manga alemi ile tanışıklığının derinliğini ve takip ettiğin mangaları dinlemeyi arzu etmekteyiz.
Hımm, güzel soru. Bende pek çok insan gibi ilk başta anime izleyerek başladım sanırım. Zaten Pokemon, Ay Savaşçısı, Kaptan Tsubasa, Yu-Gi-Oh! gibi çocukluğumuzun olmazsa olmazı klasiklerle büyüdüm. Tabi yıllar içinde internetle haşır neşir oldukça, Japon kültürünü de öğrendikçe yelpaze gittikçe genişledi. Önceleri One Piece, Naruto gibi günümüz klasiklerini tamamladım. Ardından Spirited Away, Great Teacher Onizuka derken daha güncel serilerinde buldum kendimi. Hepimizin malumu yarım kalan serilerin dönemine dayanınca, kendimi büyük bir boşlukta buldum. Ne yapıp edip devamında neler olduğunu öğrenmeliydim. İşte manga ile tanışmam tam da bu noktada oldu. Yaklaşık 5 yıl kadar önce, yüzüne dahi bakmadığım manga benim için bir umut ışığı olmuştu. Böyle böyle animeden tamamen sıyrılıp manga evrenine dahil oldum. Okuduğum mangalara gelirsek, çok unutkan bir insan olduğumdan haftalık ya da devam eden mangaları takip edemiyorum. O nedenle vaktimi de boşa harcamamak adına kaliteli, çok uzun olmayan bitmiş yapımları tercih ediyorum. Okuduğum çok da beğendiğim ve size önerebileceğim birkaç seri derseniz de: Jumyou wo Kaitotte Moratta. Ichinen ni Tsuki, Ichimanen de, Spirit Circle, The Flowers of Evil ve Wake up, Sleeping Beauty serilerini önerebilirim.
Manga, anime aleminden çıkıp diğer hobilerine uğramak istersek ilk durağımızın kitaplar değil filmler olacağını biliyorum. Bu sebepten senden son 10 yılı kapsayacak şekilde her yıl için bir film seçmeni istiyorum. Toplamda elimizde 10 film olacak. O yıla ait senin gözünden en iyi filmi öğrenmiş olacağız. Hazırsan Run manidar run…
Hehe, bak bu soru daha güzelmiş, çalıştığım yerden geldi. Evet Sevikız, senin de bildiğin üzere kitap okumuyorum. Neden ezikliyorsun, ühü. Ama çok sağlam bir film seyircisi olarak 1000. filmimi devirdiğim bugünlerde, engin tecrübelerimden siz de faydalanın isterim. Bunu genelde en son yaparlar ama son 10 yıla başlamadan önce fanboyu olduğum Yüzüklerin Efendisi serisini söylemeden edemeyeceğim. Yani illa ki izlemişsinizdir ama malum bazı arkadaşlar(evet sözüm sana Sevikız, pü nasıl izlemezsin ya) gibi oldu da 20 yıldır komadaysanız falan lütfen bir açın izleyin.
Listeye gelecek olursak:
2019 - Jojo Rabbit
2018 - Green Book
2017 - Logan
2016 - The Nice Guys
2015 - Mad Max: Fury Road
2014 - The Grand Budapest Hotel
2013 - 12 Years a Slave
2012 - The Perks of Being a Wallflower
2011 - The Intouchables
Bu yıl başta olmak üzere son bir kaç yıldır önceki senelere göre sinema dünyası biraz durgun olsa da, listeyi tamamlamak adına 2020 için olan filmim de belli: Tenet.
Film önermeyi, izlemek kadar seven biri olarak bu konuda öneri isteyen arkadaşlara kapım sonuna kadar açık. Ve söz tekrar sende Sevikız.
Tamam bu konuda kendimi savunamayacağım ama en azından ilk filmi hallettik. Başlamak bitirmenin yarısı değil midir hem manidar. Bak çıktım bile yola :) Dolu tarafından bakalım ve şöyle devam edelim: Ekibin içerisinde yaklaşık 5 aydır bulunuyorsun. Ama genel kanıya göre fazlaca gizemli takılmaktasın. Niçin gizemli olmak manidar? Anlatsana biraz.
Aaa öyle miymiş? Bunda benim de payım yok dersem yalan olur. İnsanlara zamanla alışan biri olduğumdan biraz ketum davranmış olabilirim. Ama özünde çok cana yakın hatta izin verirseniz fazlasıyla laubali olabilme riski taşıyan bir insanım. O yüzden dikkatli olun derim.
“Tanısan çok seversin.” dedikleri insanlar vardır ya. Öyle biri olduğunun altına imzamı atarak artık veda vakti gelmişken teletabilerin, bizlere son sözlerin için mikrofonu sana uzatmak ve geçip seyretmek istiyorum.
Ah bitti mi? Tüh, daha dökecek sırlar vardı ama neyse. Onlarda başka vakte artık. E mesajsız röportaj olmuyormuş öyle dediler, o zamanda bende bir iki kelam edeyim. Hepimiz koca koca insanlarız. Size burada gönüllüyüz, herkesin işi gücü var gibi artık ekiplerin söylemekten, sizin de duymaktan bıktığınız lakırdılardan bahsetmeyeceğim. Ama hayatta her şey karşılıklıdır arkadaşlar. Nasıl alışverişte bir şey satın alırken karşılığını veriyorsanız, böyle gönüllü platformlarda da bir şeyler talep etme hakkını kendinizde görmeden önce karşılığını vermelisiniz. Siz faydalanın diye en kıymetli şeylerini, vakitlerini harcayan bu insanlara en azından bir teşekkürü çok görmeyin. Evet toparlayacak olursak, kendimi bol bol övdüğüm, istediğim konularda soruların sorulduğu bu torpilli röportaj için kahrımı çekmeye doyamayan can dostum Sevikız'a çook teşekkürler. Esen kalın. ;)
Bu kadar kısa süreceğini tahmin etmemiştim. Neyse ki söyleşimiz genel olarak beklentileri aştı, 3 ayda zor ikna edince tek cümle ile geçersin diye düşünmüştüm :)
Velhasıl emek emek örülmüş keyifli mi keyifli sohbetimiz için ben de sana teşekkür ediyor, güzel arkadaşlığımıza vesile olan söyleşimize noktayı koyuyorum. Esenlikle kalın.
Manga-TR tutkunları, sorularınızı paylaşabileceğiniz, en son güncellemeleri takip edebileceğiniz ve topluluğumuzla sohbet edebileceğiniz Telegram grubumuza sizleri davet ediyoruz! Katılmak için hemen tıklayın:
👉 [Telegram Grubumuza Katılın]