Çizim yapmak hobilerim arasında olduğu için webtoon çizmeyi düşündüm. Birkaç defa taslak çizim de yaptım. Belki çizersem burada da yayınlarım ancak ondan önce kafamda tasarladığım birkaç karakterden söz etmek istiyorum sizlere
V.Barbaros
Barbaroslar Akdeniz'in Kılıcı dizisini izlediğimden,düşündüm de neden beşinci bir kardeşleri olmasın?
Böylelikle Barbaros Alaca Hatun'u oluşturdum. Kızıl saçlı,çevik,savaşçı ruhlu ve cesur bir kadın korsan.
Abilerinin himayesinde savaşçı yetişmiştir. Onlarla birlikte deniz seferlerine çıkar,onlarla beraber savaşır,aynı zamanda geminin gözcüsüdür.
Alaca Hatun dışında çizeceklerimin hepsi gerçek hayatta yaşamış insanlar. Tıpkı Bara no Versailles gibi
(Webtoon adını belirlemedim)
Tarihi Türk dizilerinin bu kızı oluşturmamda bir etkisi olduğunu söyleyebilirim ancak niçin Selçuklu veya Osmanlı'da geçen bir webtoon olmasın ki?
Konumuz şu:
13.yy Selçuklu Hanedanı'nda Tamir Hatun diye hitap edilen bir savaşçı kızımız var. Erkek kardeşinin aksine çok daha sorumluluk sahibi ve olgun bir kızımız. Günün birinde padişah vefat ettiğinde erkek kardeşi ortadan kayboldu. Tahtın yasal varisi erkek kardeşiydi ancak daha sonra Bizanslılara katıldığı öğrenilince hain ilan edildi. Ardından Tamir tahta çıktı ve koca bir hanedana hükmetti.
Diğer yandan entrikalara ve suikastlere karşı kendini geliştiriyor,farklı coğrafyalara gidip,değişik kültürler ve diller öğreniyordu. (Japonya o zaman Heian dönemini yaşıyordu ve ticaret anlaşması için Japonya'ya gitmesini,ardından da bir ninjadan özel taktikler öğrenmesini planlıyorum) Gittiği bütün farklı ülkelerdeki kadınların dahi kalbini çalmayı başarıyor. Ancak,en büyük düşmanı -tarihin ilk terör örgütü haşhaşilerin lideri- Hasan Sabbah'a karşı gardını alması da gerekiyor
(Adını belirlemedim)
Bu da 13.yy'da Aragon Krallığı'nda (konum olarak günümüzde doğu İspanya'da bulunuyor. 11 ve 15.yy'lar arasında hayatta kalmış bir krallık) bir kız dünyaya geliyor. Adı Merta. (Latince bir isim) Orta Çağ'ın vahim durumunu az çok bilirsiniz. Kadınlar asla insandan sayılmazdı. Kocası savaşa giderken ona bekaret kemeri takıyor. (Bunu gerçekten yapıyorlardı. 18.yy'a kadar bu böyle süregitti. Karılarının kendilerini aldatmasından korkuyorlarmış. Demirden yapılmış külot gibi bir şey sadece tuvalet ihtiyacını görebileceği kısımlara delikler yapmışlar. Kocaları kemeri kilitler anahtarı da yanına alırdı. Kocası savaştan dönmeyen kadınlar da o kemeri çıkaramazdı. Hatta çilingirlik mesleğinin bile bu şekilde ortaya çıktığı söyleniyor) Kadının hamile olduğundan haberi yok. Karnı şişmeye başlayınca kemeri açtırmak zorunda kalıyor ve kızını dünyaya getiriyor. Hem de ne güzel bir kız. Kocası da o sırada savaştan dönüyor ve kadının doğum yaptığını görünce onu aldattığına inanıyor. Kendisi tapınak şövalyesi olduğu için Papa'dan sonra en yetkili kişi o,bu nedenle kadını sürgün ediyor. Kızı da,kendi günahının bedeli olduğuna inandığından rahibelerin eline veriyor. Rahibeler Merta'yı büyütüp yetiştiriyorlar. Ancak Merta günün birince gerçeği öğreniyor. Uzun sarı saçlarını kısacık kesip erkek kılığına giriyor ve kendini şövalye olarak yetiştirmeye başlıyor. Bunları yapmaya başladığında henüz 13 yaşında. Regl görmeye başlamamış ve göğüsleri çıkmamış. Ama eninde sonunda kadınlık belirtileri ortaya çıkacak ve bakalım bu durum daha ne kadar devam edecek? (20.yy'a kadar kadınlar 16'sına kadar adet görmezdi)
İlerleyen bölümlerde babasına karşı kendi ordusuyla birlikte savaşması gerekecek
Not: Kadınlar 16.yy'a kadar murdar bir varlık olduklarına inanıldıklarından,İncil okuma hakkına sahip değillerdi. Ancak V.Henry döneminde (1540'lar olması lazım) bu hakka sahip oldular.
(Adını belirlemedim)
Kadın olduğu için kendini kötü hisseden Elliot adında bir kızımız. Böyle hissetmesinin nedeni çevresinde seviyesiz erkeklerin bulunması. Bir araya geldiklerinde devamlı olarak kadınları kötülüyorlar, Elliot da bunları duya duya artık öyle olduğuna inanmaya başlıyor ve sonra kendini böyle daha güçlü ve iyi hissedeceğini zannederek trans olduğu yalanını söylüyor.
Aşık olduğu bir çocukla çıkmaya başladığında,hem bu seviyesiz arkadaşlarından biraz uzaklaşacağını hem de değerli hissedeceğini düşünüyor. Fakat yine söylediği yalanın gölgesi onu takip ediyor. Sevgilisi kadın düşmanı arkadaşlarının eski bir tanıdığı çıkıyor ve ona Elliot'un aslında bir erkek olduğunu söylüyorlar. Sevgilisiyle ayrılıkları onu bu nedenle yıkıyor ve kendinden nefret etmeye başlıyor
Şimdilik üstünde çalışmak istediklerim bunlar. Bir de kadın veba doktoru hakkında bir şey düşünüyorum