The Kids Have Changed (Novel) - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




25   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   27 


           
Ayrıca imparatoriçe ve Düşes Gratoni bunun olmasına izin vermezdi. Onların doğalarını bilerek Julien ve Carol’un arasına girilirse işler kötü olurdu.
 
Gratoni dükünün veliaht prensi desteklediğine dair söylentiler zaten yaygındı.
 
Artık ittifaklarını durdurmanın hiçbir yolu yoktu. Bu sadece yüzü kurtarmak için de değildi. İki tarafta bu nişandan çok fazla faydalanmıştı.
 
Yani Carol ve Julien'in ilk dansına gönül vermiş birçok insan vardı.
 
‘‘Bu Carol’un doğum günü. Onun nişanlısıyla olan ilk dansını çalamam’’
 
Her neyse Julien’in Carol’dan hoşlandığını biliyordum.
 
İkisi de farkına varmadan ilişkileri gelişmişti. Eğer böyle iyi büyümeye devam ederlerse ve sonunda evlenirlerse başka bir isteğim kalmayacaktı. Tabi ki evleneceklerdi ve beraber bir eve sahip olacaklardı.
 
Yaramaz bir şekilde gülümsedim ve Julien’in kolunu yumrukladım.
 
***
 
Bu sırada Julien Carol’un sözlerini hatırlayarak düşünüyordu.
 
‘O çevresinden habersiz. Sharon seninle benim evleneceğimizi düşünüyor, bunu biliyor muydun? Çok iyi anlaştığımızı düşünüyor. '
 
Bu noktada sadece çevresinden habersiz değildi aynı anda sağduyusunu da kaybetmiş bir şekilde doğmuş olmalıydı.
 
‘‘Tamam’’
 
Julien Sharon’la flört etmeye çalışanları ondan uzaklaştırmak için istemediği koşulu kabul etmişti.
 
En kötü senaryo Sharon’un başkasıyla dans etmesiyle olurdu.
 
Gerçekten ilk önce Carol’la dans etmek istemiyordu ama…
 
‘Yani, annemin bunu yapmama izin vermesine imkan yoktu. Bunun yanında bu Carol’un doğum günü partisiydi.’
 
Julien, ona yandan alay eden Carol'a baktı.
 
‘S*k kafalı’
 
Kesinlikle Carol’un ona söylediği şey buydu. Carol, onun Sharon'a gerçekte ne düşündüğünü söyleyemediği için korkak olduğundan onunla alay ediyordu.
 
Böylece Julien ona karşılık verdi.
 
'Ahmak.'
 
Belki de ilişkileri iyiydi çünkü ikisi de aynı kafadaydı.
 
***
 
‘‘Güzel. O zaman başlayalım mı?’’
 
Kartlar dağıtıldı bununla birlikte ben benim şaşırtıcı yeteneklerimi yanlışlıkla gösterdi.
 
Kartların chop-chop karıştırılma seslerinden etkilenmeyeli uzun zaman olmuştu.
 
Ama Julien yanlış yapıyordu.
 
Prens benim tarafımdan tamamiyle yenilmişti.
 
Sonuç olarak, Julien'in yüzü asabileşti.
 
‘‘Hiçbir şey yolunda gitmiyor.’’
 
Ah, öyleyse böyleydi.
 
Julien böyle küçük bir şey için kendini hayal kırıklığına sokmaktan alıkoymak zorunda kalmıştı. Hayatında böyle bir şeyle pek sık karşılaşmadığı için zor olmuş olmalıydı…
 
Ayrıca Carol yanımdan bana fısıldıyordu.
 
‘‘Burada kazanamazsın! Diğer çocuklar seni rahatsız edecek! Ne kadar aptal olursa olsun en azından o bir prens….’’
 
‘‘Sen biraz daha sessiz ol’’
 
Carol o kadar sesli konuşuyordu ki herkes duyabiliyordu.
 
Gerçekten bu çocuklar. Her neyse, kendimi kötü hissettim, bu yüzden prense bir öneride bulundum.
 
"Um… Üçte en iyisi?"
 
"Gururumu incitiyor ama bunu kabul edeceğim."
 
Dişlerinin gıcırdadığını duyabiliyorum.
 
Ama onunla biraz gurur duymuştum.
 
Gururuna teslim olmamıştı.
 
O çok büyüdü.
 
‘‘Bu sefer tekrardan kaybedersem, bunun nasıl oynanacağını bana Jay öğrettiği için onun maaşını keseceğim’’
 
Sözlerimi geri alıyorum.
 
İnsanlar kolay kolay değişmiyordu.
 
Jay’in maaşını korumak için taktiklerimi değiştirdim.
 
Tekrar oynamak için kartları karıştırdık. Chachachacha! Kart Tanrısı, beni terk et!
 
***
 
Sharon her zaman belirli zamanlarda kestirirdi. Yattıktan sonra konak hep sessizliğe bürünürdü.
 
Bugünde farklı değildi.
 
Dünya sona erse bile Sharon uyanmayacaktı.
 
‘Sabah nasıl uyanıyor?’
 
Sonunda Julien oyunu kazanarak Sharon’un dans partneri olmuştu.
 
‘O gerçekten bir korkak… Ama belki de bunu ona söylememeliyim’
 
Carol hala aynıydı hala annesinin eteğine sarılıydı.
 
‘‘Leydi Sharon. Benim uşak’’
 
‘‘İçeri gel’’
 
Carol Sharon’un yanında otururken uşağı selamladı.
 
Uşak kibarca ‘‘Hanımefendi. Doğum gününüzü kutlamak için hediyeler geliyor. Onlarla nasıl uğraşmak istersiniz?’’ diye sordu.
 
Sharon etrafta yokken Carol olgun, kibirli ve soğuktu. Buzdan yapılmış bir insan gibi, sadece soğuk sözleri ifadesizce etrafa yayardı. Yani, Sharon yokken ya da uyurken konak her zaman kış gibiydi.
 
"Lütfen iade edin."
 
Hizmetçiler, genç hanım onlarla kibarca konuşmasına rağmen gardlarını bırakamadılar çünkü koyu yeşil gözleri, karla kaplı bir çam ağacı kadar soğuktu.
 
Nazik davranarak bir çizgi çizerdi ve çizgiyi aşanları asla affetmezdi.
 
İşte bu Carol’du.
 
‘‘Evet’’
 
‘‘Gizli nedenleri varmış gibi görünen hiçbir hediyeyi kabul etmeyin. Benden beklentileri ne olursa olsun, dinlemeye niyetim yok. "
 
"Emrinizle."
 
Carol bir kırbaç taşımak ya da insanlara açıkça zorbalık yapmak gibi şeyler yapmıyordu.
 
Sharon ona nasıl zarif ve asil olunacağını öğretmişti. Eğer kendine güveni yoksa bölgedeki insanları küçümsememesi gerektiğini söylemişti. Karşılığında ona ne kadar yapışsa da ne kadar yaramazlık yapsa da Sharon onu kabul edecekti.
 
Tatlılık Carol için zehir gibiydi.
 
‘‘Lütfen akşam yemeğine bir omlet hazırlayın. Sharon şaşırtıcı bir şekilde hafif bir şey istiyor. "
 
"Fakat…"
 
"Sözlerimi tekrarlamaktan hoşlanmıyorum."
 
Carol’un kasıtlı olarak sözünü kestiği uşak ağzını kapadı.
 
"Evet…"
 
Aslında Carol omlet sevmezdi ama Sharon sevdiği için Carol her şekilde yiyecekti.
 
Uşak uzaklaşırken Carol derin bir iç çekti.
 
‘‘Sharon ne zaman uyanacak?’’
 
Sharon eğer kestirmeseydi onunla sıcak bir turta paylaşabilir, kitap okuyabilir veya birlikte sanat dersi alabilirlerdi.
 
Sharon dışarı çıkmaktan pek hoşlanmazdı. Bunun yerine, el işi gerektiren çoğu şeyi yapmakta iyiydi.
 
Boyama, bir şeyler üretme, yemek pişirme.
 
Her şey.
 
Carol, Sharon sayesinde ev yapımı kurabiyelerin tatlılığını ve birlikte yaptıkları çiçek taçlarının güzelliğini öğrenmişti.
 
Onun varlığıyla, Carol yavaş yavaş iyileşmişti.
 
"Sharon ... Zaten en az iki saattir uyumuşsun gibi hissediyorum!"
 
Ama saate baktığında durum böyle değildi.
 
"Bu ne halt. Zaman neden bu kadar yavaş? Daha 30 dakika bile olmamış! "
 
Carol öfkelendi ve kollarını birbirine bağladı. Orada oturup Sharon'u seyretmek zaman kaybıydı.
 
"Eğer gücüm olsaydı, o prens p*çiyle takım kurmam gerekmezdi."
 
Gerçekten üzüntü vericiydi. Ancak Julien uzun zamandır Sharon'a aşık olduğu için onunla takım olmak ayrı hareket etmekten daha iyiydi.
 
Ancak Sharon ya da Carol evlenene kadar Carol Julien’i kontrolü altına almak istiyordu.
 
Bir aile…
 
Eğer Sharon olsaydı, bu aklına bile gelmemiş olabilirdi. Sharon geleceği için endişeli miydi?
 
"Cesedimin çiğnenmesi lazım."
 
Sharon’suz bir hayatı hayal etmek çok korkutucuydu.
 
‘‘Verilen bir şeyi elden alma terbiyesizliktir’’
 
Carol’un öğrendiği tatlılığı elinden almaları yanlıştı. Bu yüzden ne olursa oldun Sharon her zaman onun yanında kalmalıydı.
 
Carol’un koyu yeşil gözleri Sharon’a bakarken keskince parladı.
 
***
 
Carol’un doğum gününün sabahı ağarmıştı. Benim ilk dans partnerim veliaht prens Julien olacaktı.
 
‘‘Leydim, sizi bir süredir izliyorum. İlk dansınızın onuruna sahip bir dans partneriniz var mı?’’
 
 Julien’in Carol ile dansını bitirip benim yanıma gelmesini beklemek için bir duvara yaslanmıştım.
 
Bana yaklaşanları reddetmek zor olmamıştı. Prens dans ederken keskin gözlerle bana bakıyordu.
 
‘‘Evet. Çoktan birisine söz verdim’’
 
Genç adam sözlerimle pişman bir yüzle geri çekildi.
 
Carol’un doğum günü partisinin benim ilk çıkışım olacağını bilmiyordum.
 
Carol'un elbisemi dikkatlice seçmesinin bir nedeni vardı.
 
Gratoni konağında düzenlenen partiye katılan çağımızın asil çocukları, aralarındaki yeni yüze bakıyorlardı. Bazı çocuklar beni birkaç kez görmüştü ve bazıları ise beni ilk kez görüyordu.
 
Oh, yorgun hissediyorum.
 
Güzel olacağımı biliyordum.
 
Aslında bugünün Carol’un on beşinci doğum günü olmasının yanında başka bir önemli nedeni daha vardı.
 
Bugün, imparatorluk ailesinin Carol'a doğum günü hediyesi gibi davranarak nihayet onun başını belaya soktuğu gündü.
 
‘Prens ile olan ilişkisinin beyanı’ idi.
 
İmparator yardımcısı olarak katılan imparatorluk sarayı kurmay başkanı, bir çift güzel hamamböceğinin gibi dans ettiğini düşünerek sakince Carol ve Julien'e bakıyordu.
 
‘‘Birbirlerine çok yakışıyorlar.’’
 
Bunun hakkında düşününce prens oldukça kibardı
 
Prens benim insanlara pek dikkat etmediği biliyordu. Bu partide rahatsız olacağımı biliyordu , bu yüzden ilk dans partnerim olmaya gönüllü olmuştu.
 
Kesinlikle bana dikkat ediyordu çünkü ben neredeyse Carol ile kız kardeş gibi büyümüştüm. Bunun yanında biz sırlar paylaşan iki yakın arkadaştık.
 
Ah, Julien beni fark etti.
 
***
 
‘‘Sen deli misin?’’
 
"Hey, b*ktan konuşacaksan, kendini biraz dizginle."
 
"Ne demek istediğimi biliyorsun. Sharon’ın ilk dansını talep ettin. Özellikle ilk çıkışında. "
 
Carol alaycı bir şekilde güldü ve o sırada dönüp durdular. Julien'in yüzü de Carol'ın onunla alay ettiği kadar buruşmuştu.
 
‘‘Kapa çeneni. Eğer Sharon için olmasaydı. Seninle dans bile etmezdim. Bir partnerin olmayınca sefil aklın yerine gelecek mi?’’
 
‘‘Amanın. Neden bir partnere sahip olamayacakmışım? Hey, erkeklerin benimle dans etmek için sıraya girdiğini bilmiyor musun? Eğer imparatorluk ailesi ve Gratoni düklüğü hakkında söylentiler olmasaydı şu an da çoktan bir ilişki içerisinde olurdum’’
 
‘‘Kendine güvenin harika’’
 
‘‘Ve senin de daha fazla kendine güvenmen lazım. İmparatoriçe yüzünden hiçbir yere gidemezsin’’
 
‘‘Ya siz Leydi Carol? Konu hakkında konuştunuz ama evliliğimizi bozamadınız mı?’’
 
 Carol'un yüzü, Julien'in ses tonuyla bir kağıt parçası gibi buruştu.
 
"…Başarısız oldum."
 
‘‘Her neyse. Sözünü unutma. Dükalığı daha sonra devralmana yardım etmem karşılığında bana yardım edeceksin. Ve evliliği iptal eden de sensin. "
 
‘‘Çok şey istemiyor musun?’’
 
Carol düklüğün geri kalan gücünün karşılığında evlendiği adama ‘Amiral’ konumunu vermeyi amaçlamıştı.
 
Ancak imparatorun iznine ihtiyacı vardı çünkü bu yasalara aykırıydı. Carol ayrıca Julien'e bunu geri ödemek zorundaydı. O, Julien'in Sharon'la iyi bir son bulmasına yardım edecekti ve nişanı bozacaktı.
 
"İmparatordan kanunu çiğnemesini istiyorsan, en azından bu kadarını yapmak zorunda değil misin?"
 
“… Küstah velet. Şimdi kendine imparator mu diyorsun? "
 
‘‘Orası her şekilde benim yerim zaten’’
 
Carol ve Julien arasındaki konuşmalar her zaman kaba ve asla sevecen değildi.
 
Aralarında sıçrayan kıvılcımlar kırmızıydı, rekabetle parlıyordu ve gözleri kötü niyetle doluydu.
 
‘‘Ahh. Gerçekten… Sakin ol, "
 
Carol her adımda ayakları üzerinde göz kamaştırıcı bir şekilde dans ederken Julien dişlerinin arasından bunları dedi.
 
"Neden? Dans etmekte iyi değil miyim? Oh? Sanırım birisi Sharon'dan onunla dans etmesini istiyor."
 
Carol tekrar Sharon'a baktı. Doğal olarak müzikle beraber dönen Julien de kaşlarını çattı.
 
‘‘O çocuk yerini bilmiyor’’
 
‘‘Ha. Gerçekten bilmiyor. Sharon sadece biraz güzel değil. Onun liginin dışında’’
 
Julien Carol’un ona karşılık vermesiyle dudağını ısırdı.
 
Neyse ki, Sharon reddetmiş gibi görünüyordu çünkü çocuk hızla geri döndü ve ortadan kayboldu.
 
Sharon Carol ve Julien’i görünce onlara gülümseyip el salladı. Baharda bir filiz kadar taze ve bir çiçek kadar güzel görünüyordu.
 
Şimdi çok kötü bir ruh halinde olan Julien "Sinir bozucu sinekler, bu yüzden onu rahatsız ediyorlar ..." diye alçak sesle mırıldandı,
 
Buna ek olarak Carol, "Bahse girerim o bizim nasıl iyi bir çift olduğumuzu düşünüyordur." Dedi.
 
Carol, Julien'in alnını kırıştırıp kaşlarını çattığını görünce dilini şaklattı.
 
"Ben de hoşlanmadım! Ama o bu kadar çevresinden habersiz olduğu için şanslıyız. Açıkta hareket ettiğimizde bile anlayamıyor."
 
Julien bunun şans olup olmadığından emin değildi. Şarkı bittiğinde Carol'un elini bıraktı.
 
"Mümkünse, bugün artık birbirimizin yüzünü görmeyelim."
 
‘‘Ben de öyle söyleyecektim.’’
 
İki kişinin soğukkanlılıkla birbirlerine sırt çevirdiğini fark etmeyen tek kişi Sharon'du.
 
"Vay canına! Siz ikiniz gerçekten harika bir çiftsiniz!"
 
Görünüşe göre Sharon doğduğunda aklını annesinin karnında bırakmıştı.
 
‘‘Bu kadar anlamsız olmak bir suç…’’
 
‘‘Katılıyorum’’
 
Carol ellerini nazikçe şakaklarına bastırdı. Sharon’un ilgisizliği başını ağrıtıyordu.
 
‘Neden geçmişte onun bu kısmını görmedim?’
 
O zamanlar çok mu gençti? Gerçekten.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


25   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   27 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.