Diğer hizmetçiler ben, düşes, şahsi olarak Marina'ya teşekkür ettiğimde hayrete düştüler.
Marina'yı kişisel asistanım olarak atamamın haberlerinin çoktan konakta yayıldığını biliyordum. Yine de hzimetçilerin, onun bana direkt rapor vermesiyle birlikte, artık daha yüksek konumda olduğunu anladıklarından emin olmalıydım.
Marina’ya bilerek öncelik göstermem diğer hizmetçilere bir uyarıydı. Eğer kendileri için iyi olanı biliyorlarsa bir daha asla onu aşağılamaya cürret edemeyeceklerdi.
Bu şekilde daha fazla Marina'yı rahatsız etmeyecekler.
Tepkilerine göre, kelimelerimdeki imaları açık bir şekilde anladıklarından emindim. Benim otoritemle mücadele etmeye cesaret edene kadar, şimdiden itibaren Marina'ya saygı duyacaklardı. Şoktan bir an için işlerini bırakan hizmetçilere kayıtsızca baktım. Benimle göz göze gelince çekindiler ve hiçbir kelime etmeden işlerine geri döndüler.
****
“Gerçekten inanılmazsınız, efendim!” Jean saygıyla karışık korkuyla bir daha haykırdı.
Sabah derslerim ve bugün öğleden sonra yaptığım kahvaltım arasındaki birkaç saatte kahya devamlı bana metihler düzdü.
Sabahtan beri birçok özel öğretmen, derslerimi yönlendirmek için sıkça konağa gelip gidiyordu. Krallıkta Kyle'ın korkunç ününe duydukları dehşetin üstesinden gelme cesaretini toplayan azıcık eğitmen onlardı.
İddia ediyorum cesaretlerinin, ortalama bir özel öğretmenden üç kat fazla ödeme teklif edilmesiyle alakası var. Her şeyin ötesinde, paranın gücü en iyi motive edicidir.
Konağın dışını görünce korkup kaçan bir özel öğretmen dışında bir problem olmamıştı. Derslerim başladığında gizlice dehşete düşmüştüm. Şaşkınlığım dersler üzerine endişelendiğimden değildi, bundan çok daha farklıydı aslında. Ders yükümün sabah ne kadar göz korkutucu görünmesine rağmen asıl dersler beklediğimin tam aksiydi.
Çiçek düzenleme günün ilk dersiydi. Özet bir sanat tanıtımının ardından basitçe çiçekleri renklerine göre ayırmam istendi. Nakış dersi bir sonrakiydi, çoktan yatkınlığım olan el işi yeteneklerimi alevlendirdi. Nakışı takip eden, geçmiş hayatımda çoktan öğrendiğim için kolayca tamamladığım giriş dersleriydi. Tüm dürüstlüğümle, onların övgülerini utanç verici buldum çünkü sordukları sorular önceden çalıştıklarıma göre saçma bir şekilde basitti. Konuyu nasıl kolayca hallettiğimden dolayı öğretmenlerim zeka kapasitemi bolca övmeyi durduramadılar. İltifatları özellikle hor görmedim ama kelimelerinde oldukça tatsız bir şey buldum.
“Bir kadının konuyu bu kadar derin anlayabileceğinin farkında değildim.”
“Bir kadının kabiliyetinin böyle harika olmasına inanamıyorum.”
“Hanımefendinin muhasebede bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum.”
Kadın, kadın, kadın. Eğitmenlerim bu kelimeyi tekrar edip edip durdu.
Çiçek düzenleme ve nakış benim konumumdaki birinin eğlenmesi için tipik aktiviteler olduğundan onlarda şaşkınlık yoktu. Eğitmenlerim basitçe çalışkanlığımı methettiler. Diğer derslerimde, performansım çok dikkat çekti çünkü bu konuları genelde erkekler öğrenip bunlarda uzmanlaşırlardı.
Çoğu öğretmenim bana özel bir türmüşüm gibi tuhaf bir büyülenmişlikle bakmışlardı. Bakışları için onlara karşı gelemedim çünkü ben onların öğrencileriydim, onlar da öğretmenim olarak benim üstümdüler. Aynı zamanda onların hareketlerine kaba diyebilir miydim emin değildim çünkü kelimeleriyle bana zarar vermek istememişlerdi. Sadece yanlış yönlendirilmiş övgülerdi.
Onlar böyle davranıyordu çünkü bu sistemi böyle tasarlamıştım. Önceden, bu dünyayı ne anlama geldiğini derince düşünmeden planlamıştım.
Yazdıklarıma göre, daha iyi bilgi edinme ve saygın akademilerden mezun olma ayrıcalığına sahip olanlar büyücüler, soylu erkekler, kraliyet ailesinin erkekleri ya da özel işleri olan erkeklerdi. Bu seçilmiş birkaçı dışında herkes yetersiz eğitilmişti. Şimdi geçmiş kararlarımdan gerçekten pişmandım.
Jean, her şeyin yolunda gittiğini görmek için ilk günümde bana eşlik etmişti ve şimdi o da performansıma hayran kalmıştı. Sonuç olarak büyük bir velvele verdi.
“Hanımım, hesaplamada çok iyi olduğunuzu hiç bilmiyordum!”
Övgülerden yorulmaya başlıyordum bu yüzden sadece başımı salladım.
“O kadar hayran olunası değilim.”
“Bu kadar alçakgönüllü olmanıza gerek yok. Bütün her şeyi nereden öğrendiniz?”
“Ah, bilmiyorum.” Omuz silktim. “Sadece çok çalıştım.”
“Aman tanrım! Kendi kendinize öğrendiğinizi mi söylüyorsunuz? Gerçekten inanılmazsınız!”
Yeter, bundan çoktan bıkmıştım. Başka bir açıklama yapmak çok zahmetli olduğundan Jean'ın fikriyle devam etmeye karar verdim. Ona başka bir dünyadan geldiğimi ve diğer yerde, Riddel'ın hiç gitmediği bir akademinin derslerini öğrendiğimi söyleyemezdim.
Umarım bu seni tatmin etmiştir. Övgülerini durdursan iyi olur, şimdi.
Ama Jean'ın övgüleri durmadı ve öğle yemeği boyunca onlara sabretmeye devam ettim.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.