##Serim, novelturkiye.com adresinde 10 Bölüm İleriden Yayınlanmaktadır. Hepinizi, Türkçe Novel Okuma Siteme Bekliyorum ##
Arkalarını dönmeleriyle beraber, söyleneni duymaları bir oldu; kireç rengine dönen yüzlerinin tek renkli yeri, morarmaya başlayan dudaklarıydı. “Efendim, Lord Kasper’ in emirleri!” Yine o dudaklardan zorlukla dökülen kelimelerin karşılığı, sağlam bir tokat oldu, yeşil cübbeli adamın şakası yoktu. “Ne dediysem o!” Bitki Bölümü İkinci Başkanı hızla kaçan grubun arkasından yere tükürdü, iki kız ve Nalt hemen yanı başındaydı. “Çocuklar, şimdilik benim yanımda kalın!” Bedenlerinin titremesine engel olamayan üçlü, devamında ne olacağını sormadı ya da soramadı. Şimdilik, Aksi Hanry’ nin koruması kızgın güneşin altında kavrulan birinin bulduğu ufak bir gölgelikti, kesin çözüm olmasa bile durumu kurtarıyordu. Aksi Hanry kapıdan içeri girdiğinde, Dövüş Arenası bütün heybetiyle onu selamladı. Derin bir çanak şeklinde dizayn edilmiş yapının tam ortasındaki dövüş alanını, kenarlarından yukarıya doğru yükselen izleyici sıraları çevreliyordu. İki dövüşçünün kozlarını paylaşacağı yer, aynı Bitki Bahçeleri gibi enerji alanıyla sarılıydı. Saydam bariyer görüşü engellemiyordu ama dikkatlice bakan biri orada olduğunu rahatlıkla görebilirdi. Bölüm Başkanları’nın ve idareleri altında çalışan diğer görevlilerin oturduğu yer, kapının tam karşında yer alıyordu. Bir sıra yukarılarında başka bir koltuk ve onun da üzerinde görkemli taht vardı. İkinci Büyük, içeri girin Aksi Hanry ve yanındaki gençleri tahtından izliyordu. Bitki Bölümü İkinci Başkanı kendisi için ayrılmış olan yere değil, izleyici sıralarında kapıya yakın bir yere oturdu. Başıyla selam verdiği idare kademesinden kimse yaptığını sorgulamadı ama buz gibi bakışlarla onu izleyen adamın tek kaşı havadaydı. “Toygi?” “Efendim, İkinci Büyük Hazretleri!” “Bu manyak ne yapmaya çalışıyor?” Cılız adamın dal kadar ince boğazından, kocaman bir kütle yavaşça aşağı indi. Korku içinde yutkunduğunu civardaki herkes rahatlıkla görebiliyordu. “Efendim, dövüşü gençlerle beraber izlemek istediğini bildirdi. Makul bir istek olduğundan, karşı çıkmadım!” İkinci Büyük’ü kahkahalarla güldüren Toygi’ nin hali mi yoksa Üstat Hanry’ nin davranışı mıydı bilinmez ama seyrek saçlı adam gülmesi bitince yılan gibi tısladı. “Aptal! Ben burada oldukça nereye kaçabilirsin ki?” Arena tamamen dolmuş, seyircilerin konuşmaları çanak şeklindeki yapıdan destek alarak gökyüzüne yükseliyordu. Tam bu anlarda, İkinci Büyük sözlerini yeni tamamlıyorken, coşkuyla desteklenmiş haykırışlar korosu taş duvarları inletti. “Lord Kasper dövüş alanına çıkıyor!” Baştan aşağı buz mavisi renkteki kıyafetinin içinde basamakları tırmanan genç çocuğun her adımına, binlerce kişinin tezahüratı eşlik ediyordu. Bugün, arenada beş bine yakın insan vardı ve bunların büyük çoğunluğu saçlarını özenle yana taramış olan Kasper’i destekliyorlardı. “Lord Kasper çok yaşa!” “Soysuza haddini bildir!” “Öldür onu!” Ona ait olan grubun üyelerinin ateşi tavan yapıyordu; pervasızca, kimseden korkuları olmadan, ağızlarına geleni söylüyorlardı. Ortam kaotikleştikçe, diğerlerinin de içindeki vahşi yön ortaya çıkmaya başladı. Daha önceleri sesleri çıkmayan Bitki Bölümü öğrencileri bile koroya dâhil oluyorlardı. Yalnızca Aksi Hanry’ nin kanatlarının altına aldığı üçlü sessizdi. Nalt ve Kristin endişeli gözlerle etrafı süzerken, Marvina taştan bir heykeli andırıyordu. Onca zihinsel yükü kaldıramayan genç kızın zihni, yaşamını sürdürmek için algılarını kapatmış gibi görünüyordu. “Edgan, kendine yenilmez adını takmaya cüret eden köylü, ortaya çık!” Kasper, karşısına gelmeyen rakibini arıyor numarası yaparken alenen onu aşağılıyor, kendi ışığını parlatmaya çalışıyordu. Yaptığı numara işe yarıyordu, seyirci sıralarına nar tanesi gibi dizilmiş izleyiciler hep bir ağızdan adını bağırıyorlardı. “Kasper!” “Kasper!” “Kasper!” Buz mavisi kıyafetinin geniş kol yenlerini sallayan çocuk hareketini tamamlayınca, herkes sustu. O, artık arenanın kontrolünü eline almıştı. “Görüyorsunuz, bazılarınızın idol olarak seçtiği kişi korkusundan ortaya çıkamıyor. Kırbacımın altında ezilmektense, fare gibi girdiği delikte saklanıyor!” Havada şaklayan kamçı yeniden eline geldiğinde, Edgan’ın bakışları seyircilerin arasındaki birine, rakibi olan kişinin kardeşi Marvina’ ya kilitlendi. Hareketi, genç kızın dağılmaya bir adım uzaklıktaki zihnine durmadan baskı uyguluyordu. Buzdan bir iğne gibi kırılgan kızı dağıtmak üzereydi ama hiç beklenmeyen bir ses ona bu şansı vermedi. “Saklandığımı kim söyledi?” Bir gölge kapıdan içeri girdiğinde, bütün gözler ona çevrildi; karşılaşmanın diğer tarafı nihayet kendini gösteriyordu. Hızlı adımlardan sonra merdivenleri tek nefeste geçen Edgan yerini aldığında, uzun saçları sırtına usulca düştü. “Ne kadar yakışıklı!” “Hiç kırmızı giymezdi, nasıl da yakışmış!” Genç kızların iç çekişleri her yerden duyuluyordu. Edgan kılıcını çektiğindeyse, içlerinden birkaç tanesi dayanamayarak bayıldı. “Meydanı boş bulunca ne de güzel konuşuyorsun! Yüreğin varsa, ağzın değil silahın konuşsun!” Kırmızı kıyafetlerinin dik yakaları boynunun yarısını kapatmasına rağmen Edgan’ın vakur duruşunu zerre zedelemiyordu, bugün güneşten kopmuş bir ateş parçası gibiydi. “Nasıl istersen! Merak etme kendimi çok zorlamaya niyetim yok, enerjimin büyük kısmını geceye ayırmak istiyorum!” Astları Kasper’ in arkasında kalan kısımda yer alıyorlardı ve liderlerinin ima dolu sözlerinin ardından kahkahalarla gülmeye başladılar. Kahramanlarının aşama olarak yukarıda olduğunu bilmelerine rağmen, rakibini psikolojik olarak yıpratmak istiyorlardı. Edgan’ın kışkırtmalara karşı tavrı netti. İki parmak kalınlığındaki uzun kılıcının ucunu, buz mavisi kıyafetli gencin boğazına doğru uzattı. “Gel bakalım!” İnce uzun kamçı havada göründü ve bir an sonra ucundaki üç zincir yılandili gibi kırmızı kıyafetli gencin kılıcına dolandı. Tek hamlede rakibini silahsız bırakmak isteyen Edgan’ın planı zekiceydi ama karşısında Hükmetme Aşamasının Altında Yenilmez unvanlı biri vardı. Bileğini zarifçe oynatan Edgan kamçıyı boşa çıkardığı gibi atıldı, hedefinde düşmanın göğüs kafesi vardı. Ne var ki Kasper’ de dünkü çocuk değildi, kamçısını geri çekerken ince uzun kılıcın momentumunu engellemeyi başardı. İlk hamleler karşılıklı olarak boşa çıktığında, her zaman rakibinin hamle yapmasına izin veren Edgan ileri fırladı. Birbiri ardına gelen kırbaç darbelerinin arasından rüzgâr gibi sıyrıldı ve tek nefeste on saplama hareketi gerçekleştirdi. Kamçı, çok yönlü ve yıpratıcı bir silahtı ama onun da her silah gibi zaafları vardı. Eğer düşman yakına girebilirse etkinliği kısıtlanıyordu ve şu anda dövüş alanında bunun uygulamalı örneği yaşanmaktaydı. Savunma duruşundan kurtulamayan Kasper ne zaman saldırmaya kalksa, karşısında uzun kılıcın gölgesini buluyordu. Bedensel uyum, hareket kabiliyeti, dövüş zekâsı ve duruma adapte olma konusunda rakibinin aşağısında kalınca, her adımda biraz daha geriledi. Çok değil, birkaç dakika önce ismiyle yer gök inleyen kişi neredeydi? Korkup bir delikte saklandığı iddia edilen diğeri üzerinde öyle bir hâkimiyet kuruyordu ki artık bir adım daha geri gidecek yer kalmamıştı. “Yaralandı!” Edgan’ın son savuruşundan sonra buz mavisi bir kumaş parçası havalandı ve yavaşça dövüş alanının dışına düştü. Binlerce hayret ünlemi aynı anda gök kubbeye yükseldi. İkinci Büyük’ ün torunu Kasper, meydan okuyucu olarak çıktığı arenada ilk yarayı alıyordu. Kan daha derisinden dışarı çıkmadan buharlaşsa da yara izi bile oluşmadan doğa enerjisiyle kesiği kapatsa da karizması çizilmişti. “Geberteceğim seni!” Kasper’ in sözlerinin ardından, nereden geldiği belli olmayan rüzgâr Edgan’a çarptı ve yakışıklı genci onlarca adım geri savurdu. Kollarını bedeninin önüne getirerek savunma duruşu aldığından yaralanmamayı başarıyordu ama buz kristalleri her yerini kaplamıştı.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.