Shinai - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




3   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   5 


           
EĞİTİM SEÇİMLERİ 

Shinai,yetimhane annesi onu uyandırmadan uyanmıştı.Kimonosunu giyip,yemek salonuna indi.Çoğu çocuk eğitim için erkenden aşağı inmişti,hepside kıpır kıpırdı.Shinai gözleri ile Akai'yi aradı,biraz bakındıktan sonra onu masanın sonunda otururken gördü.Yanındaki sandalyeye oturdu.Akai, Shinai'yi farketti.
"Günaydın Shinai."
"Günaydın."
"Ah~ eğitim için çok heyecanlıyım- galiba hiçbir şey yiyemeyeceğim heyecandan! "
Shinai, önünde duran kahvaltı tabağındaki yemeği yemeye başladı.
"Ben heyecanlı değilim."
Akai güldü.
"Belli oluyor!"
Kahvaltı saati beklediğinden daha hızlı geçti,Shinai göz ucu ile saate baktı.Saat 2 olmuştu bile.Ne kadar heyecanlı olmasada karnında kıpırtılar hisseti.Bütün öğrenciler kapıda sıra olmuştu bile.Yetimhane annesi İwa, çocuklara duyuru yapmak için Yemek salonunun ortasına geçti.
"Çocuklarım,Senshin eğitimlerine gidecekler saat 4'de dışarı çıkacaklardır,Onun dışındakiler şimdi çıkabilirler!" 
Çoğu çocuktan hoşnutsuz sesler geldi.Shinai,Akai ile birlikte yukarı kata çıktı.Yukarı kat'da büyük bir balkon vardı;bazı çocuklar gelip orada oyun oynar,kitap okurlardı.Zemin ile balkon arasında,4 metre vardı.Akai, korkulukların üstüne oturup Shinai ile konuşmaya başladı.
"Acaba kaç yıl sürecek bu eğitimler? Çok merak ediyorum!"
"Bilmem."
"Ailem olsa benle gurur duyarlardı!"
Shinai,dikkatle Akai'ye baktı tahmin ettiğinin tam tersi olmak üzere Akai üzgünlük belirtisi değil,gurur belirtisi gösteriyordu.
"Akai."
"Hm- efendim."
"Ailen nasıl vefat etmişti?"
Akai balkon korkulukları üstünde kıpırdandı.
"Akai,dikkat et düşeceksin."
"Merak etme düşmem!"
Akai bir kere daha kıpırdanınca,balkon korkulukları eski olduğu için çatırdadı ve Akai daha tutunamadan dengesini kaybetti.Shinai,onun kolunu tutup kurtarayım derken,Akai'nin ağırlığı ondan fazla olduğu için;Akai onuda aşağı çekti.
"AAAAA!"
İkisi birlikte 4 metre'den aşağı düştüler.Shinai hayal meyal bağırışma seslerini duydu ve bilincini yitirdi.
Shinai, gözlerini fısıltılar yüzünden açtı.
Daha tam açamadan gözüne ışık tutuldu.Yetimhane doktoru,iyi olup olmadığına bakıyordu.
"İyi gibi görünüyor İwa."
"Şükürler olsun!"
Shinai, etrafına bakındı.Yanındaki
Akai'yi gördü.
"O iyimi?" Dedi Shinai.
"Evet."
Dedi doktor cevaplamadan Akai.
Shinai hemen Akai'ye baktı,ilk izlenimi pek iyi değildi, kollarında ve yüzünde kesikler vardı, bazı yerlerindede sargılar.
"Biz onları yalnız bırakalım doktor,dinlensinler." 
Dedi İwa.İki yetişkin odadan çıktılar.
"Kötü görünüyorsun."
Dedi Shinai.
"Sen asıl kendine bak" 
Akai ona aynayı uzattı.Shinai kendine baktı,onunda Akai'den çok farkı yoktu.Her yerinde çizikler vardı.
"Ne oldu bize?"
Akai güldü.
"Ben düştüm,sen beni kurtarayım derken düştün.Ama ölmedik çünkü, çalılar vardı."
Shinai tekrar etrafa baktı.
"Eğitim peki?"
Akai aklına birşey gelmiş gibi oldu.
"DOĞRU SENSHİN EĞİTİMİ!"
Shinai, Akai'ye baktı.
"Saat kaç Shinai!"
Shinai hemen odadaki saate baktı.
"4:05"
Shinai,kendi söylediği şey yüzünden nefesini tuttu, kaçırmışlardı... 

"Shinai!"
"Evet..."
"Yetişebiliriz!"
"Ne?"
"Anlamadınmı? Koşarak gidersek 
hemen varırız!"
"Ama- kötü durumdayız koşabilirmiyiz?"
"Eğer sen yapamazsan seni sırtımda taşırım!" 
Akai,kendi sırtını gösterdi.Shinai,kendini hiç olmadığı kadar utanmış hissetti.
"Gerek yok."
"O zaman hadi gidelim!"
"Ama anne İwa izin vermez..."
"Ona görünmeden çıkarız!"
Akai,pencereyi gösterdi.Pencere açıktı ve zemin kattaydılar.Shinai Akai'ye bakarak;
"Ama üstümüzde düzgün bir kimono yok, Akai."
Akai,heyecanla parmağı ile biryeri gösterdi.Gösterdiği yerde kendi kimonoları duruyordu.
"Çıktığımız zaman giyelim diye bırakmışlar- hadi durmada değiştirelim üstümüzü hemen!"
"Tamam."
Shinai, hayatında hiç bu kadar hızlı giyinmemişti,giyindikleri gibi pencereye gittiler.
"Akai, burası yine biraz uzun."
"Benim boyum daha uzun ilk ben geçeyim sonra sen."
Akai,bir çırpıda pencerenin öbür tarafına geçti.Shinai'de Akai'den yardım alarak geçti.İkiside derin bir nefes alarak yavaşça, bahçeden geçtiler.Yetimhane bahçesinden çıktıkları anda koşmaya başladılar.Shinai, koşmaya başladığı anda karnındaki acıyı hissetti,atlayınca zedelenmiş olmalıydı.Biraz acı ile Akai'ye baktı.Akai hiç bir acı belirtisi göstermiyordu,Shinai bunu görünce kendini kötü hissetti ve daha hızlı koşmaya başladı.Her attığı adımda karnındaki acıda güçleniyordu, bacaklarıda gücünü kaybediyordu ama Akai'nin azmini görünce devam etmesi gerektiğini anladı.Yolu yarılamışlardı.
Shinai,bir anda durdu.
"Akai,bensiz devam et."
Akai'de durdu.
"Neden?"
"Zaten ben seçilmem,hadi git."
Akai,baya sinirlenmiş duruyordu.
"Sana ne demiştim? Eğer devam edemezsen,seni taşırım"
"Hayır,git sen."
"Eğer sen gelmiyorsan bende gitmiyorum."
Shinai,Akai'ye çok fena sinirlenmeye başlamıştı.Sinirlendikçe karnındaki acıda büyüyordu,acaba Akai'de acı hissediyormuydu? 
"Hadi,Shinai."
Shinai,bir süre Akai'ye baktı, içinde hiç hissetmediği bir şey hissetti- güven duygusu.Shinai, karnındaki acının yavaşça dindiğini hissetti.
"Geliyor musun,Shinai?"
Shinai,derin bir nefes aldı.
"Evet,hadi hızlı olalım."
Tekrardan koşmaya başladılar,Shinai ne kadar geçtiğini bilmiyorduki,uzaktaki Senshin tapınağını gördü.Biraz daha gayret edip koştular,ve tapınağın duvarına vardılar,hemen oturup dayandılar duvara.Nefes nefese kalmışlardı.
"Shinai-"
"Efendim."
"Saat kaç?"
Shinai merkezdeki saate baktı.Saat-
"Saat 4:20"
Akai,daha çok hızlı nefes aldı,bir anda ayağa kalktı.
"Hadi gidelim."
"Ne- ne gidelimmi?"
"Evet,hadi girelim içeri!"
"Ama-" 
Shinai, içeri girerse,ona bakacak olan gözleri düşündü.
"Akai-"
"Evet?"
"Öyle yaparsak,çok dikkat çekeriz,hem yüzümüzde kesikler var,ne olduğunu sormazlarmı?"
"Ee- kaçıralımmı yani eğitimi?"
Shinai,bunun üzerine söyleyecek şey olmadığı farkedip sustu.
"Hadi girelim,Shinai."
"Tamam- ilk duvarın üstünden bakalım ne yapıyorlar."
"Olur."
İkiside duvarın üstünden baktılar, bahçede çocuklar çimenlerin üzerine oturmuş,Senshin'i bekliyorlardı
"Shinai, eğer şimdi atlarsak aşağı ve hızla geçersek,bizim yeni geldiğimizi anlamazlar!"
"Sen- dur ne?"
Daha Shinai anlayamadan Akai onu aşağı çekmişti bile.Şimdi bahçenin içindeydiler.Shinai,o kadar yaptıkları sese nasıl onlara dönmediler merak etti.Akai,Shinai'yi önden çekiştiriyordu.Bütün çocuklar sohbet etmekle o kadar meşgulduki, arkalarında yeni yüzler olduklarını fark etmediler.Shinai ve Akai arka kısıma oturmuşlardı.Birazcıkda olsa nefes nefeselerdi.Shinai oturup düzgün bir nefes aldığında karnında inanılmaz bir acı hissetti,hemen karnını tuttu.Akai,farketmişti.
"İyimisin?"
"Evet."
Shinai tekrardan kendini toparladı.Gelmelerinden 5 dakika sonra önlerinde yaşlı bir Senshin ile yanında, başka 2 Senshin belirdi.Herkes susup onlars bakmaya başlamıştı.Yaşlı Senshin Shinai ile Akai'nin önceden gördüğü yaşlı Senshin'di.Öbür Senshinlerin biri erkekti;kısa siyah saçları vardı ama saçının bir kısmı uzun ve örüktü, gözleri maviydi.Diğer Senshin ise kadındı;sarı topuz yapılmış saçları ve kahverengi gözleri vardı.Yaşlı Senshin ortada diğer ikisi sağında ve solunda.Yaşlı Senshin bir süre çocuklara baktıktan sonra konuşmaya başladı.
"Evet,genç Senshin adayları! Bayadır seçimlere bu kadar kişi katılmamıştı,sizi takdir ettim!"
Yaşlı Senshin tekrar onlara baktı ve devam etti.
"Hepiniz ne yapacağınızı merak ediyorsunuzdur değilmi? Şimdi size tek tek onları anlatacağım."
"İlk olarak bazı insanlar büyü yapabildiğimize inanmıyor,gayetde haklılar.Şimdi gerçekten büyü yapabiliyormuyuz onları göreceksiniz."
Yaşlı Senshin bunu dediğinde yanındaki diğer Senshinler hazırlandı.Kadın Senshin elinden kıvılcımlar,erkek Senshin'de su çıkarttı, bunları yaparlarken çok ciddi görünüyorlardı.Bunu gören çocuklardan bazıları çığlık attı, bazılarıda gülmeye başladı.Senshin ile Akai şaşırmamışlardı,zaten daha önce büyü yapıldığını görmüşlerdi,yinede itiraf etmek gerekirse baya havalıydı.Yaşlı Senshin tekrar konuşmaya başladı
"Artık kanıtladığımıza göre devam edelim.Her ne kadar sizler bizim yaptıklarımıza büyü desenizde bunun gerçek adı 'nen'."
Herkes hayli şaşırmış gibiydi,Senshin devam etti.
"Bizim yapabildiğimiz nen,her insanın içinde vardır,ama bunu açığa çıkaramazlar.Bazı insanlarda çok nen var varken bazılarında çok az vardır.Bizim seçtiğimiz Senshin adaylarının içinde ya normal derecede nen,yada yüksek sevidede nen olmalıdır.Maalesef aranızdan bazı kişiler bu kısmı geçemeyecek."
Herkesten stresli sesler çıktı.Shinai,kendinde az sayıda nen olduğuna emindi.
"Şimdi! Size Senshin'lerin ne yaptığını söylemeden önce,bizim verdiğimiz ad ile 'ayıklama' yapacağız".
"Kısacası içinizde geçerli nen varmı yokmu ona bakacağız."
Herkes,çok streslenmişti.
"Merak etmeyin,can acıtmayacak."
Yaşlı Senshin diğer Senshin'leri yanına çağırdı ve onlarda birşey söyledi,bunun üzerine iki Senshin çocukları ikiye ayırıp sıra yaptırttılar.Senshin çocuğun kalbine doğru elini uzatıyor ve birşey demeden diğer çocuğa geçiyorlardı.Sıra Shinai'ye geldi,kadın Senshin Shinai'nin kalbina doğru elini uzattı.Shinai hiçbirşey hissetmedi,ama içinde iyi bir his oluştu.Hemen arkasında Akai'de kontrol edildi,aradan 15 dakika geçtikten sonra bütün çocuklar kontrol edilmişti.İki Senshin aynı yerlerine geri dönüp, Yaşlı Senshin'e birşeyler anlattılar.Yaşlı Senshin bir süre çocuklara baktıktan sonra konuşmaya başladı.
"Evet... Geçemeyenleri yanıma çağıracağım."
Shinai,çok daha fazla stres olmaya başlamıştı.Yaşlı Senshin isimleri okumaya başladı.Shinai,git gide onun ismi yaklaşıyor gibi hissetti.
"Son olarak- Roguin sakura."
Sakura denilen kız ağlayarak Senshin'in yanına gitti.Tahminen 100 kişiden 60'ı Senshin'in yanına gitmişti.Shinai, hâlâ inanamıyordu, gerçekten içinde güç vardı.Yaşlı Senshin, yanına gelenler ile bir konuşma yaptı, anlaşıldığı üzere bu konuşma çocukları epey rahatlatmıştı.Shinai,Akai'ye bakmak için arkasını döndü,Akai'nin yüzü sevinçten parlıyordu.Bahçedeki bugün çocuklar sevinçle konuşuyorlardı.Shinai Akai ile konuşmak için arkasını döndü,daha Shinai bir şey demeden Akai konuşmaya başladı.
"Sana demiştim bak, gücümüz varmış demek!"
"Evet."
Artık bahçede 40 kişilerdi.Yaşlı Senshin tekrar konuşmaya başladı.
"Siz büyük birer Senshin adayısınız, şimdi size Senshin'lerin ne yaptığını size anlatacağım."
"Senshin'lerin veya insanlığın en büyük düşmanı,insanlar değil-"
Herkesden şaşkınlık sesleri yükseldi.
"Bizim asıl düşmanımız- koruyucu monsuta'lar."
"Senshin'lerin görevi onları yok etmek,peki bunlar koruyucu ise neden onları yok ediyoruz?"
"Nedeni şu,monsuta'lar kanlı ve canlı olan herşeyi yiyorlar."
Herkes korkmuştu,bazı çocuklar çığlık attı.
"Bu monsuta'lar her şekilde olabilirler.Bazılari insan şeklindeler, bazıları ise canavar şeklinde.Onların güç seviyeleri var,ne kadar güçlülerse yenmek daha zor oluyor."
"Tek zayıflıkları,bizim kullandığımız nenler."
Yaşlı Senshin çocuklara baktıktan sonra güldü.
"Bu kadar korkmanıza gerek yok,bu konuyu burada bırakalım buna uygulamalı olarak deyineceğiz, şimdi daha önemli konulara geçelim- benim adım Fijushi,bana kısaca Fiju diyebilirsiniz- çok yaşlı görünmesemde 98 yaşındayım." 
Yaşlı Senshin Fiju ve çocukların bazıları güldü.Fiju tekrar konuşmaya başladı.
"Büyünüz yani neninizin türleri var şimdi bunu anlatacağım."
"3 çeşit ben gücü var bunlar;Elementsel nen, ışıksal nen ve karanlık nen."
"Elementsel nen'de beşe ayrılıyor;su, ateş, toprak,hava, elektrik- elementsel nen'e sahip olan Senshin'ler bu beşinden 1 veya 2'sinde ustalaşırlar.Bunuda kendiniz keşfedeceksiniz zaten."
"Işıksal nen ise, adı üstünde güneş enerjisi gibidir, ışık ve sıcak yayar."
"Karanlıksal nen ise, gücünü karanlıktan alır,etrafa soğukluk ve sıkıntı yayar."
"Bu 3 nen türü arasında, çoğu kişi Elementsel nen alır ve Elementsel nen çok daha avantajlıdır."
Bütün çocuklar susmuş Senshin'i dinliyorlardı.Shinai acaba ben hangisiyim diye düşündü.
"Şimdi,hangi nen türüne yatkınsınız,bunu görmek için kan akıtacağız!"
Bütün çocuklar anlamamış gibi Senshin'e baktılar yada anlamak istemiyorlardı.
Senshin güldü.
"Öyle büyük birşey değil tabiki!"
Yanındaki diğer Senshin içinde su olan bir kap getirdi,yanındada küçük bir bıçak.
"Suya kanınızı damlatacaksınız hepsi bu!" 
Herkes daha ne olduğunu anlayamadan Yaşlı Senshin,kendi kanını akıtmıştı bile.Kan suya değer deymez su mavi rengi aldı.
"Gördüğünüz gibi,ben elementsel nen kullanıcısıyım, elementsel nen kullanıyorsanız su mavi, karanlık nen ise siyah, ışıksal nen ise sarı olacak."
Herkes tekrardan kıpırdanmaya başladı,Shinai'nin yanı boşalınca Akai onun yanına geçmişti.Akai heyecanla konuştu.
"Ben hangisi olacağım acaba!"
"Bilmem."
"İyiki yetişmişiz değilmi?"
"Evet."
Shinai,ne kadar belli etmesede karnındaki acı daha çok büyüyordu,Akai'nin heyecanını götürmemek için birşey demedi.Onlar konuşurken,Fiju konuşmaya başladı.
"Şimdi tek tek buraya geleceksiniz bakalım bakalımm ilk kim gelse acaba-"
Fiju'nun gözleri bir anda Shinai ile Akai'nin üstünde kilitlendi.Shinai,kendini çok stresli hissetmeye başlamıştı.Fiju güldü ve konuşmaya başladı.
"Savaştan çıkmış gibi görünen çocuklarla başlayalım." 
Çoğu çocuk buna gülmüşlerdi.Shinai kendini daha kötü hissetmeye başladı, göz ucu ile Akai'ye baktı.Akai halinden memnun gibi görünüyordu.Fiju tekrar konuştu.
"İlk sen gel, sarı saçlı çocuk."
Akai hızla yerinden kalkıp,Fiju'nun önüne geldi.Hiç tereddüt etmeden bıçak ile avuç içini kesti,ve suya akıttı.Shinai'nin beklediği gibi Akai ışıksal nen'di.Bunun üzerine diğer çocuklar Akai'yi alkışladı,Shinai'de dahil.Akai,çok mutlu görünüyordu,hemen Shinai'nin yanına geri oturdu.
"Gördün değilmi,sarıydı!" 
Akai,gülümsüyordu- Shinai'nin içinden Akai'ye sarılmak geldi,daha bu duyguları yaşarken, Fiju onu çağırdı.Shinai,stresli şekilde ortaya gitti.Kanını istemeye istemeye akıttı suyun rengi- 
Siyahtı.Diğer çocuklar Shinai'yi daha az alkışladı, büyük ihtimalle bunlar yetimhane'dendi.Shinai biraz utanmış hâlde geri Akai'nin yanına oturdu.Akai o birşey demeden konuşmaya başladı.
"Çok garip değilmi ikimizin nen'i zıt,ama yinede arkadaşız!"
"Evet."
"Acaba nasıl gelişeceğiz,belki ikimiz ortak büyü şekilleri buluruz ha!"
"Olabilir."
Diğer çocuklarda yavaş yavaş çıktılar, çoğu Fiju'nun dediği gibi Elementsel'di.
Sıra başka bir çocuğa gelmişti.
"Shoko yami."
Çok açık tenli, kapkara saçlı ve kömür gözlü bir çocuk çıkmıştı.O çocuk çıktığında etrafa soğuk ve nefret dolu bir aura yayılmıştı.Diğer çocuklarda farketmiş olacak ki aralarında fısıldaşmaya başladılar.Çocuk bunları duymazlıktan geldi ve kürsüde kanını akıttı.Shinai'ninde tahmin ettiği gibi karanlık nen sahibiydi.Çocuk hiçbirşey demeden yerine geri oturdu.Son bir kaç çocuk kalmıştı,Fiju diğer çocuğu çağırdı.
"Hasuto taiyo."
Hasuto,Shinai ve Akai'nin karşılaştığı kibirli çocukdu.Hemen aynı kibir ile kürsüye geldi,kanını akıttı.O günde onlara gösterdiği gibi ışıksal nen'di.Hasuto tekrar yerine geçip oturdu.Akai, Shinai'yi ile konuşmaya başladı.
"Eminim ki benim ışıksal nen'im ondan daha güçlü."
"Evet bencede."
Akai,Shinai'ye şaşırmış şekilde baktı.
"Ha- sağol!"
Akai güldü ve yine diğer çocukları izlemeye başladılar.Aradan 10 dakika geçtikten sonra bütün çocuklar bitmişti.Fiju tekrar konuşma yapmak için öne geldi.
"Evet,herkes artık hangi nen'e yatkın biliyor, artık yarından itibaren bizim tapınağımızda kalacaksınız, bugünlük için dağılabilirsiniz!"
Biri soru sormak için elini kaldırdı.
"Ya,birilerine anlattığınız şeyleri söylersek?!"
Fiju,bir süre gülümsedi ve konuştu.
"Emin ol- Senshin'ler herkesi duyabilir ve heryerdedirler."
Bunun üzerine Shinai'nin içi ürperdi.Bütün çocuklar toplanıyorlardı.Shinai'nin karnındaki acı daha çok artıyordu.Shinai ile Akai Tapınaktan çıktılar.Akai bir yandan konuşuyordu.
"Acaba, tapınağın neresinde kalacağız,hep tapınakta kalmak istemişimdir!"
"Bilmem."
Yavaşça yetimhane'ye doğru yürüdüler.Shinai, acısını belli etmemek için yavaşça yürüyordu.Bir süre sonra yetimhane'ye vardılar.İçeri girdiklerinde bugün yüzler onlara döndü.Galiba yetimhane'de Senshin seçimini geçen sayılı kişilerden biriydiler.3 çocuk onlara doğru yaklaştı, çocuklar onlara doğru yaklaşırken diğer ana salondakiler kaçtıklar.En iri olanı konuştu.
"Shinai,duydumki eğitimi geçmişsin, naptın diğer herkesi korkutarak zorlamı geçirttin!" 
Diğer çocuklar güldü.Akai bunun üzerine konuşmaya başladı.
"Bu seni ilgilendirmez,sen geçemedin diye kıskanıyorsun sadece!"
Diğer çocuklar bunun üzerine yüzlerini ekşiltiler.
"Ahh- bakıyorumda kendine koruma tutmuşsun Shinai, gerçekten onu arkadaşın olarak görüyormusun ki, Hemde böyle iğrenç,sevimsiz bir insanı?" 
Daha Akai birşey diyemeden,Shinai'nin karın açısı ile öfkesi birleşti.
Shinai,bunu diyen çocuğun tam burnuna kuvvetli bir yumruk attı.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


3   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   5 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.