Yukarı Çık




43   Önceki Bölüm 
           
Ne anlaşmasından bahsediyordu. İçimde bununla ilgili kötü bir his vardı.

"Bu oynadığın psikologculuk oyunundan bahsedelim biraz." dedi Yılmaz hoca yine yüzüne o sinir bozucu gülümsemesini yerleştirerek. "Normalde hiç bir idare, bir öğrencinin böyle bir şey yapmasına müsade etmez. Demek ki bunun sarışın arkadaşınla bir alakası var. Ayrıca duydum ki sana gelenlerin problemlerini hemen çözüyormuşsun. Bunu da arkadaşın yapıyor olmalı." Oturduğu yerde bana doğru eğilip "tüm bunlar arkadaşının yeteneğini merak etmemi sağlıyor." dedi.

Öylece bir süre durdu. Neden bunu merak ediyordu ki? Bunun ona ne yararı olacaktı? Hiç bir şey söylemeden öylece bekledim. İlmek'in yeteneğini söylememem gerektiğine dair bir his vardı içimde. Bu adamın bakışından, gülüşünden, varlığından, her şeyinden rahatsız oluyordum.

Yılmaz hoca tekrar geriye yaslarak konuşmasına devam etti. "Benim bir numara'nın yeteneği zamanı yavaşlatmak, daha doğrusu sahibini iki kat hızlandırmak diyebilirim. Onun sayesinde bu kadar genç öğretmen olabildim. Tabi böyle bir yetenekle neden daha çok para kazandıracak bir meslek seçmediğimi merak ediyorsundur." Bunu söyledikten sonra bana baktı.

Hiç de merak etmiyordum. Bana ne senin mesleğinden veya hizmetkarının yeteneğinden, sadece bizi rahat bırak demek istedim ama sustum. Konuşursam ona  yenilecek gibi hissediyordum. Sabırla benim konuşmamı bekleyen Yılmaz hoca konuşmadığımı görünce devam etti.

"Öğretmen olmayı seçtim çünkü çok tembel biriyim. Ne alakası var diyeceksin ama ülkemizde genel bir algı var "öğretmenler yatıyor" diye. Öğrencilik zamanında çok özenirdim, hiç bir şey yapmadan para kazanmayı çok istiyordum ama öğretmen olunca anladım ki diğer mesleklerden bile çok daha zormuş öğretmenlik. Hele bir de bitmeyen evrak işleri var ki off." bunu söylerken başı ağrıyormuş gibi elini başına götürdü.

"Bunları bana neden anlatıyorsunuz?" dedim. Bunalmıştım. Elinin altından o rahatsız edici bakışlarını bana dikerek.
"Dedim ya seninle anlaşma yapmak istiyorum."
"Nasıl bir anlaşma?"
"Şöyle ki" dedi oturuşunu düzelterek "senin şu anda her şeyden çok zamana ihtiyacın var. Bir an önce okulu bitirip psikolog olmak istiyorsun değil mi?"
"Evet ama bunun sizinle alakası yok, tek başıma üstesinden gelebilirim."
"Ben de onu diyorum, tek başına yapabilirsin, eğer biraz daha zamanın olsa arkadaşına bile ihtiyacın olmadan halledersin." dedi İlmek'e bakarak.

"Ne demek istiyorsunuz?"
Vücudumdaki kanın yavaş yavaş soğuduğunu hissettim. Konu yine İlmek'e gelmişti.
"Açık konuşacağım" dedi Yılmaz hoca. "Hizmetkarlarımızı bir süreliğine değiştirmek istiyorum. Bu ikimizin de işine yarar. Sen okulunu hızlıca bitirirsin ve hayalini gerçekleştirirsin, ben de sıkıcı evrak işlerinden, uğraştırıcı tübitak ve etwinnig tarzı projelerden kurtulmak için arkadaşının yeteneğini kullanırım."

Şok olmuştum. Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin? Bu adam benim en değerli varlığımı benden istiyordu. Bunu yapmasının sebebi de sadece üşengeç olmasıydı.

 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


43   Önceki Bölüm 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.